Selimiye,Turgutköy Şelalesi,Orhaniye(Kız Kumu)

Selimiye
Bu sene bir balayı rotası inceledim.Selimiye'de vardı içinde.Romantik bir tatil vadediyormuş Selimiye.Biz konaklamadık,Şöyle bir gezinip hoop sulara atladık.Selimiye'de o kadar çok pansiyon var ki,neresinde gezilir tozulur bilmiyorum.Yok öyle bir yeri galiba.Dakikalarca sahil şeridinden ilerledik bitmedi bir türlü pansiyonlar.Şöyle bir durum mevcut,her pansiyon kendi denizini parsellemiş denize girmek için pansiyonda kalmanız gerekiyor.Biz başta pek idrak edemedik olayı devam edip gittik nereye gidiyor bu yol diye.Muhteşem bir noktaya geldik.

Geldiğimiz nokta Selimiye'nin sonuymuş.Sizde mutlaka gelin,sakin uçsuz bucaksız bir yer.Biz gittiğimizde bir aile vardı.Sonra biraz kalabalıklaştı ama yine de rahatsız etmedi.Sudan çıkmadım desem yeridir şnorkel ile bütünleştim adeta.Allah'ım hiç mi kaçmaz balıklar,renk renk balıklarla yüzmek nasıl bir keyif,deniz nasıl berrak.Buruş buruş olana kadar yüzdüm.Hem özgür hem mutluydum güneşlenmek için pek ideal bir yer değil açıkcası ama yine de değer.

Konaklama konusunda birçok fikrim ama hepsi araştırmalarım.Biz burada konaklamadık.Neden bilmiyorum denizi bu kadar güzelse de kalma hissi uyandırmadı bende.Selimiye'yi böyle bildik marketlerin vs olduğu cıvıl cıvıl bir yer olarak hayal etmeyin sakın,çok sakin kendi halinde.Şöyle diyeyim.Biz yolda hiçkimseyi görmedik bizden başka,insanlar nerede ne yapıyorlar en ufak bir fikrim yok.Bütün pansiyonlar doluymuş ama herkes dinleniyor galiba. Güzel bir durak asla pas geçmeyin..

Turgutköy Şelalesi

Şelale dediğimiz zaman şelale hayal edersiniz değil mi? Böyle akan su heryerde var yahu.Bunu gördük ben hala aranıyorum ee nerede ana kaynak falan ,yok anacım herkes fotoğraf çektiriyor belli ki bu şelale.Safari araçlarıyla abartısız 50 araç geldi.Alanda nefes alacak yer kalmadı.Turistler adeta çıldırmış hayatlarında ilk defa su görmüşcesine fotoğraf çektiriyorlar.

Ağaç,ot,su çiçek budur! Yine turistlere sunulmuş bir gezi planının hatasına düşüyoruz.Cidden boşuna geldiğimizi düşünüyorum.Bence vakit kaybetmeyin.

Bayırköyü Tarihi Çınar

Yol üstünde Bayırköy adında bir köy var.Köy meydanında bulunan bu koca çınar yüzünden ünlenmiş bence.Çınarın etrafında 3 kez döndüğünüzde dilekleriniz kabul oluyormuş :) Zat_ı Muhterem turistlere 3 kere değil aslında 100 keze dönmeniz gerek dedi.İnananlar oldu maalesef :) Köy meydanında güzel bir çay bahçesi var.Kahvaltı için ideal olabilir.Denk getirebilirseniz güzel olur,en azında bir çay içebilir dinlenebilirsiniz.

Orhaniye- Kız Kumu

Kız kumu üzerine birden fazla efsane var.Ama hatırladığım kadarıyla hikaye yine bir kral,prenses ve prensesin sevgilisi üçleminde geçiyor.Zaten nereye gitsem hep bildik hikayeyle karşılaşıyorum.Kavuşamayan aşıklar her daim ilgi çekiyor.

Kız kumundaki bu heylek fotoğraflarda bir başkaydı.Sanırım boyamış yenilemişler.Pek anlam veremedim.Denizin içinde bir heykel. 600 metrelik bu yolu yürüdüğünüzde dileklerinizin gerçek olacağına inanılıyor.Yürüdük iyi hoş da dilek tutmayı unuttuk. Aman ha parmak arası terlikle falan yürüyeyim demeyin.Ben bildiğiniz dağcı sandaleti falan giydim yine de zorlandım.

Aksiyon işte tatilde size ne yap derlerse yapıyorsunuz,çamurda debelenip,denizin üstünde yürür havası verilmiş bir yerde yürüyorsunuz.Ne bileyim ben,bu da öyle birşey..

Ve araplar..Ne alaka şimdi diyeceksiniz ama bu bölgede araplar fiyatları yükseltmiş.Kanoya binmek istedik mesela 80 lira dedi :) Dedik satın almayacağız sadece bir saat,fiyatı buymuş.Kano la bildiğin kano,ölüdeniz'de 10 lira dedik,burası ölüdenizden daha güzel dedi,pess ne diyeyim daha :) Araplar o kadar para döküyorlar ki adamların bizim paramıza ihtiyaçları yok. Tuvalete girmem gerekti 2,5 lira dedi :) Ahh evet dedim .. Denize yapmayan tek aptal benim sizde benimle dalga geçiyorsunuz.50 kuruş verdim çıktım arkamdan hala sesleniyordu.Aptal yerine konmaktan nefret ediyorum.

İskender - Elif Şafak

Solgun,durgun,herhalde bilgelikten ağır duran kadın imajı çiziyor Elif Şafak.. Ama beni bu kitabının tanıtımında öyle çok şaşırttı ki iyi-kötü bütün düşüncelerimi değiştirdi.Ben Elif Şafak olacağım.Burnum bu kadar havada hem de bu kadar aşağıda olacak.Bitmiş tükenmiş 3. sınıf seksten başka birşey anlamayan köşe yazarlarına röportaj vereceğim ! Bu kadar çok yaygara yapacak ne vardı ? İhtiyacı mı vardı sanki,yazarsın sen derdini anlatmışsın zaten yazarak üstüne konuştukça batarsın.Yazmışsın bitmiş "ehe aslında şunu demek istedim" dediğin anda zaten yeterince iyi olmadığın çıkar ortaya.


Kapak mı ? Kapağa bakıp "hıı bu da gülse birsel gibi birşey herhalde alalım iki neşeleniriz plajda" diyenler çıkacak korkarım.. Kimin fikriyse bildiğin komplo,olmaz böyle şey.. Kapak dediğin kitabı yansıtır,uzun uzun bakarsın içinden biri sana seslenecek gibi olur.O his gelirse doğru yolda olduğunu düşünüp içeriğe bakarsın.İlk gördüğümde güldüm,o da zaten bunu amaçlamış herhalde kitabı okumuş bitirmiş biri olarak başka bir amacı olamayacağını düşünüyorum zaten ..


Okuyanlarınız bilecektir Elif Şafak hem dolambaçlı hem ağır hem yalın yazar.Yani su gibi okudum gitti ifadesi kullanılamaz.Hani kriterdir ya ondan örnek verdim iyi birşey gibi lanse edilir.Bu kitap biraz daha rahat,herkes okusun istemiş belli ki..


Üç kuşak aile ilişkileri konu ediliyor kitapta.İngiltere'ye göçmüş Kürt bir ailenin yaşadıkları anlatılıyor elbette ana karakter İskender.Temelde mevzu kadın(namus) cinayetleri olsada onlarca hayata konuk oluyorsunuz.Kitapta ara ara İskender'in mektuplarını okuyoruz.Olaylar birbirine öyle girmiş ki her biri diğerinin sebebi adeta.Karakterler hemen yanıbaşınızdaki türden hiçbiri uzak değil.Elif Şafak'ın" aile" kavramı ile ilgili bir takıntısı var.Özel hayatını bilmiyorum ama iyi anne +iyi baba = iyi çocuk bu denklemine kafayı takmış durumda.Bence boşanmış bir ailenin çocuğu yada boşanması gerektiği halde boşananamamış.Belki de kendisidir..


Ortalama bir Elif Şafak kitabı,asla başarısız değil.Ama onun kulvarı farklı ortalama bir romandan ise çok daha iyi.Nasıl anlatsam ki derdimi Canan Tan'ı bilir misiniz mesela ? İşte bence Canan Tan ortalamanın dahi altında,kıyaslamaları sevmem ama başka çarem yoktu.


Bu arada kitap 24 lira evet evet çakması da çıkmış sorularınızı duyar gibiyim o da 8 lira.İkisi arasında farkı ise sadece soyağacı kısmına bakarak anlarsınız uyarması benden.Elif Şafak kitapları pahalıdır,hakkıdır,değildir bilemem.24 lira bir sezonluk bluza verilir de arşivlik kitaba neden verilmez bilemem.Asgari ücretle geçinen biri Elif Şafak okuma hakkında sahip olmamalı mıdır 24 lira ile onu da bilemem.

Marmaris,Marmaris Kalesi,Turunç

Marmaris

Bazen hiç gitmediğimiz yerleri kafamızda hayal ederiz.Size sunulduğu kadar hayal ederiz ama sınırlarınız vardır ve beklentileriniz.. Marmaris çook gelişmiş bir şehrin,yanıbaşında deniz olanı,hepsi bu! Sadece bir durak olabilir en fazla bir durak olabilir hatta.Sokaklarında türklerin parmakla sayıldığı,vızır vızır arabaların geçtiği,hayatın en az İstanbul kadar hızlı aktığı ve bütün ilçe esnafının feleğin çemberinde tam tur attığı masumiyetin yok olduğu bir yer Marmaris..

Doğru düzgün fotoğraf bile çekmemişim,o kadar kaçar gibi uzaklaştık ki.Para çektik,üzgünüm ama balık yemekten daral gelmiş bir bünyeyle fast-foodlara saldırdık,çarşı-pazarını bir tur atıp,bir de kalesine uğradıktan sonra gittik.Toplasan 1,5 saat sürmedi hepsi.İnsanlar marmarise neden gidiyor oturup düşününce hiçbir mantıklı açıklama bulamıyorum.Belki gece hayatı için o kadar güzel bir gece hayatı var mı onu da bilmiyorum.Tatile gelen insan nedne egzoz dumanı solusun ki,Marmaris'de boşuna vakit kaybetmeyin az ilerde ki Armutalan,İçmeler de kalın bence..

Marmaris Kalesi

Marmaris Kalesi Kanunı'nin Rodos seferi öncesi yapılmış,günümüze kadar da korunmuş.Bazı rivayetlere göre daha öncesinin de olduğu iddia ediliyor ama net bir bilgim yok.Kalenin eski olduğunu düşünmek imkansız güzel korunmuş,hiçbir bölgesinde yıpranma yok.Kaleye çıkarken güzel güzel sokaklardan çıkıyorsunuz.Ve manzarası bir harika,bütün marmaris ayaklarınızın altında,o sıcakta hava alabileceğiniz kendinizi en iyi hissedebileceğiz yer bu kale.

Kalede Kanuni'nin kaldığı bir oda olduğu iddia ediliyor.Madem böyle bir konsept yapmışlar keşke ona göre dizayn etselerdi diye düşünüyor insan.Marmaris Kalesi aynı zamanda Marmaris Müzesi Kaunos ve Knidos gibi çevre antik kentlerindne çıkan kalıntılar sergileniyor. Ama ne sergilenme öyle sağa sola atılmış,ülkenizde çok fazla kalıntı çıkıyorsa antik bir kaseyi tabure olarak kullanabiliyorsunuz demek ki ? Müze olduğu için yine Müzekart kullanılıyor.Müzekartınız yoksa giriş 5 lira

Turunç

Turunç'u o kadar çok merak ediyordum ki,hakkında bir sürü yazı okudum ünlü ünsüz bir sürü yazardan.Zat_ı Muhterimi de gaza getirdim bir sürü. Öncelikle Turunç'a ulaşmak için dağları deliyorsunuz desem abartmış olmam.Manzarayı görüyorsunuz tamam ama ulaşmak biraz zahmetli,ulaşırken de acaba buraya gazete getiriyorlar mıdır,başımıza birşey gelse ne bileyim ayağımıza birşey batsa bakacak doktor falan varmıdır ? diye korkular baş gösteriyor.

Turunç güzelmiş.Kendi halinde minicik bir beldeymiş,Denizi taşlı,azıcık soğuk,sakin,kendi halinde temiz bir yermiş Turunç...Hayallerimin tatil yöresi değil ama gidilmeli dediklerimden.Bizim gibi dolambaçlı yollardan gitmekten ziyade Marmaris'ten dolmuş teknelere atlar gelirsiniz sabah,akşam da dönersiniz böyle de bir seçeneğiniz var.

Heryer cafe,restaurant ama benim canımı sıkan şu,bildiğiniz Allah'ın plajı kapanın elinde kalmış,Plaja köşesi bulunan her cafe kendi alanına düşen plajı parsellemişler.Birşeyler içiyorsunuz şezlongları da o şartla kullanabiliyorsunuz.Mesele değil,zaten sürekli birşeyler yeme içme isteği baskındır tatilde ama mecburi olması sorun.Böyle saçma bir sistem oturtulması,hepimize ait olan alanın adeta parsel olarak kiralanması..

Turunç'un geceleri güzel.Bütünüyle turistlere hitap ediyor.Bütün cafelerde bbc,cnn,eurosport açık bangır bangır.Adamlarda bir spor sevdası ki utanıyorsunuz onları gördükçe.Yine kendi memleketinizde kendinizi turist hissedebileceğiniz bir yer Turunç.. Müziklerde bu doğrultuda bana uymadı,geceyi sahilde şezlonglarda geçirmek istedim.Manzara çok güzeldi.Alevli kokteylleriyle başbaşa bıraktık gürültücü turistleri.

Tatil boyunca karşılaştığım ünlülerin hepsiyle burada kaşılaştım.Evet gizli,sakin kendi halinde hemde Marmarise 30 dk mesafede bende ünlü olsam bende buraya gelirdim galiba.Yakalanma riski yok.

Turunç'da nerede kalınır.Seçenek çok,herkes evini pansiyon yapmış.Bununla birlikte güzel otellerde var.Tavsiyem kesinlikle ilk gittiğiniz yerde kalmayın.Genelde turistler geldiği için fiyatlar kafalarına göre.Tipinize bakıp fiyat söylüyorlar o kadar yani.O yüzden kibar bir pazarlık ve aptal olmadığınıza dair mesajlar önemli.Biz Barbaros Beach Hotel de kaldık.İki kişi yarım pansiyon 100 liraydı.Sahibi çok düzgün biri bizi çeken de bu oldu galiba.

Sonuç olarak Turunç güzel ancak denizi taşlı ve soğuk.Bu iki sebep benim için büyük eksikler.Ama denizle bir işi olmayan günde bir kere 15-20 dk giren biriyseniz ,kafa dinlemek istiyorsanız kesinlikle tavsiye edebilirim.

Dalyan,Kaunos,Köyceğiz Gölü,İztuzu Plajı,Caretta Caretta,Çamur Banyosu

Tatil.. Bütün bir sene hayal kur,plan yap,heyecanlan,geril,yaz bir türlü gelmesin sonra 10 günde geçip gitsin..Olur iş mi? Oluyor işte ,tatildeyken hiç sallamadığınız beraber yüzdüğünüz o balıklar aklınıza düşüveriyor oturup ağlamak istiyorsunuz ,yediğiniz yemekler,tanıştığınız insanlar,kokladığınız çiçekler,kumlarına gömüldüğünüz onlarca koy.. Özlüyor ama kocaman binalar arasında sıkışıp kalıyor,serinlemek için en yakın alışveriş merkezine gidiyorsunuz..

Bu sene rota geçen senenin tersine güney ege idi.Hiç gitmemiş biri olarak oldukça heyecan verici bugünlük Dalyan ama devamı gelecek.Elbette bilgisayara kavuştuğum anlarda çünkü benimki yine hakkın rahmetine kavuştu.Varolan ayrılıkta bundan kaynaklanmaktadır..

İztuzu Plajı

Dalyan'ı Dalyan yapan birkaç özellikten biri İztuzu Plajı.. Tekne turu aldığınızda sizi İztuzu'na götürdüklerini iddia ederler ama hayır sadece ucuna götürüyorlar.Asıl plaj Dalyan'a yaklaşık 12 km uzakta ağaçlar arasında saklanmış gizli bir cennet.Tatil boyunca gittiğin yerlerden bir daha nerede yüzmek istersin sorusuna verebileceğim iki cevap var.Biri İztuzu.

İztuzu ,özel çevre koruma bölgesi olarak geçiyor.Giriş sanıyorum bu sebepten dolayı ücretli.Otomobille giriş yapıyorsanız 7 lira veriyorsunuz.Bu parayı niye veriyoruz neden veriyoruz diye azıcık sorgulamak istedim ki o zaman çevre korumadan haberim yoktu,görevli "alıyoz işte" dedi! Peki dedim,çok şekersiniz..
İztuzuna giderken nevalenizi alın da gidin,su dahil herşeyiniz tam olsun.Büfesi sizi yolmak üzerine kurulmuş mesela magnum olmayan bravo bir dondurmayı 7 liraya satabilmeyi umut ediyorlar.Elbette azimleri gözyaşartıcı :) Şezlong ücreti iki kişi ayrıca şemsiye 9 lira.Ulaşım aracınız yoksa minibüsler var,sıkça geliyorlar galiba ama fiyatları hakkında bir bilgim yok.

Peki ne özelliği var? Öncelikle plaj cidden büyük ve uzun öyle ki biz gittiğimizde haftasonuydu ve halk plajı tam olarak dolduramamıştı.Sonra kumu ince rahatsızlık vermiyor.Plaj taş,çakıl yerine kum.. Denizde 30 metre kadar ilerlerseniz ancak belinize gelen bir derinlik var. Tatlı ama kıvamında bir dalga hadisesi var ki keyfinize keyif katıyor. Ve serin,tatilyediz yahu serin olur mu demeyin.Serin olması çok önemli,güneşlenirken ruhunuzu teslim ediyor gibi olmuyorsunuz.Dalyan genel olarak serin zaten ve benim Dalyan'ı bu kadar sevmemde belki bundan..


İztuzu adı nereden geliyor? Kaunosluların limanı olan bölgede tuz üretimi,tuzlu balık üretimi ve satışı yapılıyormuş.Adı da buradan geliyor.Kaunoslular kim la? diyenler için yazının devamı faydalı olacaktır.

İztuzu'nda sizi kimse rahatsız etmez,çikolata kahve olurken güneş sizi nefret ettirmez,turistler kalitelidir bağıran çağıran kimseyi göremezsiniz,eğer berbat bir anne baba değilseniz çocuğunuzun boğulma ihtimali bile olmaz,İztuzu size dünyanın en iyi 10 plajından birinde bulunma hakkını verir..Daha iyi ne olabilir?


Kaunos

Kaunos,Dalyan kasabasına bir kilometre uzakta bir antik şehir.Tekne turu aldığınızda sizi götürüyorlar.Ama elbette tekne kiralayarak istediğiniz sürede gezme şansınızda var. Ulaşım zor,tekne ile gelip sonra yürüyor veya traktör-kamyonvari bir araçla bölgeye götürülebiliyorsunuz.Biz berbat bir zamanlama ile kamyonvari şeyi kaçırdık.Zaten tekne turu alıp Kaunos'u görmek isteyen dört saftirik insandık.Geri kalanlar yüzmeyi tercih ettiler.Biz de başka bir tur rehberi grubuna takıldık.Bu tesadüften de büyük keyif aldık.
Tesbih ağacının tesbihleri kurutup tesbih yapılıyormuş.Herkes en az 33 tane aldı.Ben neden bilmem pek itibar etmedim.

Kaunos antik kenti,şimdiye kadar gördüğüm bütün antik kentlerden farklı olarak cidden günyüzüne çıkmamış bir çok güzelliğe sahip.Kazıları Kenan Işık'ın abisi Prof Cengiz Işık yönetiyor.Rehberimize kazılar ne zaman biter diye sorduğumuzda sanırım torunumun torunu bile göremez,buradaki cevher tahmin edilemez diye cevap verdi.

Kaunos,ensest ilişki sonucu ailesi tarafından reddedilen Kaunos'un bölgeye yerleşmesi ile kuruluyor.Tarihi 2,800 yıla dayanıyor.Ve oldukça elişmiş,zengin ve kültürel yönü kuvvetli bir devlet oluşmuş.

Ancak ilgimizi çeken bu kısmı olmadı,rehberimiz biraz gizemli biraz ilginç bir karakterdi.Bize Kaunos'un başka bir yönünü Kbid'i anlattı.. Kbid adlı bir taşın bulunduğunu bu taşın bütün batı dünyasında infial yaratacağını ve bunun kazıları engelleyeceğini iddia etti.Bu sebeple ortaya çıkarmıyorlarmış.Ne kadar doğru bilemem ama ateş olmayan yerden de duman çıkmaz.

Kaunos'a giriş ücreti 8 lira,elbette Müze Kart almanızı tavsiye ediyorum.Amann antik kent havamda değilim diye düşünseniz bile manzarası için gelmenizi tavsiye ediyorum..

Caretta Carettalar.. Aklımda hep böyle minnak minnak kalmışlar.Ama hep öyle lanse edilmedi mi.? Hnai şirinlerdi minikleri ,böyle kumsalda pıtır pıtır gezerlerdi.Bildiğin canavar bu yahu :) Hayır yanımızdaki balıkçı teknesine çarptı biraz sinirlenip sarstı yani düşünün.. Yengeç seviyor,gayet insancıl insanlardan korkmuyor,her daim aç ve asla minik değil :)

Mavi Yengeç daha önce hiç görmemiştim.Balıkçı çocuk uzatınca dokunmak istedim.Bence canlı değildi.Halbuki canlıymış,keşke beni korkutmadan önce söyleseydi :) Bu caretta caretta çağırma gösterisi için de gönlünüzden ne koparsa birşeyler ödüyorsunuz.Herşeyin bedeli var.

Köyceğiz Gölü

Tekne turunun bir durağıydı,Hayatım boyunca hiç gölde yüzmedim.Ne farkı var pek kıyaslayabileceğimi de sanmıyorum ama olsun yine de keyifliydi.Sanki daha sıcak denize göre elbette daha durağan ve bence daha az steril.

Dalyan'da tekne turunu yapan birden fazla yer var.Ama ben size Dalyan Tekne Koop. bağlı olan turu tavsiye ediyorum.Peki neden ? Öncelikle kibarlar,sıcakkanlı ve sözlerine sadıklar,saat,şartlar vs için.. Ve yemekleri güzel.Fotoğrafta pek iç açıcı görünmese de hepsi sıcak,açıkbüfe ve tazeydi.Bütün mezeleri mecburen çorba kıvamına getirsekte hepsi ayrı ayrı lezzetliydi.Ve size bu yazımda bahsettiğim bütün gezi dahil Dalyan tekne turu sadece 25 lira tatilde bazen tek bir tabak yemeğe verdiğiniz para..Güney Ege'yi çok sevdiğimi söylemiş miydim daha önce :)

Çamur Banyosu

Çamur banyosu hadisesine sıcak bakmadığımı belirteyim öncelikle.Çamura girmekten değilde,alanın dar olması,herkesin içiçe olması,biriyıllar önce bir mallık yapmış biz de devam mı ettiriyoruz acaba ? gerginliği.. Alan güzel düzenlenmiş,sırasıyla önce çamura giriyorsunuz..Çamurdan sonra gidip yıkanıyorsunuz,sonra fokurdayan bir suya giriyorsunuz sonra tekrar yıkanıyorsunuz.Çamura kendinizi bulayıp bir süre sonra kurumayı bekliyorsunuz.15 dk sürüyor sonraki 15 dk ise çamurdan arınmak için gerekli.

Ve koku evet berbat kokuyor ama sadece 5 dk,sonra alışıyorsunuz.Onu izle,bununla dalga geç derken vakit geçiyor.

Zat_ı Muhterem inat etti girmeyeceğim diye sonra bir baktık ki en çok o bulanmış çamura,berbat fotoğraflarımız var.Çamur yüzümde kurumuş benim 27 yaşımda olduğumu hissettiren gözlerimdeki çizgiler hayatımda ilk defa ortaya çıkmış falan..

Alana giriş ücreti 5 lira,illa gitmeli miyiz derseniz..Gitmeli yani ne kaybeder ki insan,ben memnun kaldım bir yumuşaklık kattı,güneşten denizden gerilmiş cildime,çocuk gibi oynadım çamurda,dötünü başını başka hangi yerde çamura bulayabilir ki insan ?

Ve Dalyan.. Ben Dalyan'ı çok ama çok sevdim.Allah izin verirse her yaz mutlaka uğrayacağım.Hani işim gücüm olsa yada burada çalışmadan yaşayabilecek olsam taşınacağım.Neden bu kadar sevdim peki? Öncelikle insanı.. Tatil yöreleri iyidir hoşturda herkes sizi yolma derdindedir.Dalyan'da böyle bir durum yok. Şöyle bir örnek vereyim.50 kuruşluk suyu nasıl oluyorsa 250 kuruşa satabiliyorlar mesela ? Bu adamlar zaten para harcamaya gelmiş yolalım artniyeti yok.Herkes iyi niyetli,sıcak,gerginlikten uzak mutlu insanlar.Serin,akşamları tatlı üşütmeyen ama ferahlatan bir esinti mevcut.Kafamı dinleyeceğim diyenlere aynı zamanda dağıtmak istiyorum diyenlere de hitap ediyor.Gecesi gündüzü ayrı güzel,güzel otelleri,her kalitede restaurantları var.

Dalyan'ı o kadar sevdik ki,dönüşte tekrar uğradık.Beni çağırdı hissettim,gitmeliydim.Bir kez daha görmeli,denize girmeliydim..

Dalyan'da ne yenir? O kadar göreceli bir konu ki.. Yemek ben derim ki balık uyar uymaz..Biz Fethiye'de öyle çok balık yemiştik ki tatil boyunca pek itibar etmedik.Oturup kababçı falan aradık.Merkezde danışmada oturan çok tatlı bir zabıta abla var.Bize burayı tavsiye etti,Atay Dostlar Sofrası..Sonra baktık ki turistler hep burada,neden niçin derken yemekler gelince gerçek ortaya çıktı.Benim turist dediklerim oranın yerlileri ama aynı ülkeden olmadıklarımız,bu arada bu yabancılar evde yemek yapmaz mı hiç? Ya da çok mu ucuz türk mutfağı neyse.. Pideleri bir harika,üç tane yedik camışlık edip.. Olsun değdi.. Fiyatlar nasıl derseniz size kaşarlı kuşbaşılı kocaman bir pidenin 7,5 lira olduğunu söyleyince gereken cevabı vermiş olacağım..

Dalyan ihtiyar heyetine falan mı katılsam acep :) Ben öyle alaturka tatlar sevmem şekerim diyenlere çin lokantasını öneriririm o da mı olmadı steakhouseları o da mı olmadı balık restaurantlarını seçenek çok,kaya mezarlarına bakıp akşam yemeğinizi yiyebilirsiniz.

Peki nerede kaldık? Öncelikle şunu belirteyim yıl boyunca gezen bir çift olarak.Yaz tatilinde ölümüne para harcama psikolojisinde herşeydahil plus artı plus çılgınlığına pek itibar etmiyoruz.Hadi etmiyorum diyeyim.Zat_ı muhterem keyfine düşkün bir tiptir bana göre ben biraz daha cimri diyelim.Neyse elbette gitmeden derin bir araştırma yaptım kategorilendirdim kalınacak yerleri.Sadece gece yatacaktık hem şirin hem uygun hem temiz hem merkezi hem de güvenilir olmalıydı.Bir de netten gördüğünüz fotoğraflar gerçekçi olmayabiliyor.

Biz Rose - Gül Pansiyon 'da kaldık. Öğretmen emeklisi bir çift,odaların tek eksiği tv idi.İhtiyaç da yoktu zaten oda kahvaltı iki kişi fiyatı 60 lira idi :) Zat_ı muhterem inanmadı benimle dalga geçti.Hatta iddiaya bile girdik ve ben kazandım.Her zaman güzel naif şeyler pahalı olmak zorunda değil bunu görmüş olduk. Ama yok burası bana uymaz ben gece yatmaktan öte vakit geçireceğim derseniz size bir tavsiyem daha olacak Longhouse Hotel

Pansiyonun terası,sabahları burada bu manzara ile kahvaltı yaptık..