Anne Sütü Meselesi..

16 Ağustos 2014
Anne sütü konusu yeterince muallak bir konuydu.Mevzu yine doğum şeklime bağlanacak ama sezeryan olmamla birlikte daha da önem kazandı. Hamilelik süresince vücudunuzda birçok değişim yaşanıyor. Mesela göğüslerinizde karnınızla yarışıyor adeta, bunun bir hazırlık olduğunu bebeğinizi emzireceğiniz mesajını alıyor alışıyorsunuz hatta mutlu bile oluyorsunuz hayal kurmanıza yardımcı olduğu için.. Ancak işler herzaman istediğiniz gibi gitmiyor. Hamileliğimin son haftalarında ziyaretime gelen bir yakınım bomba soruyu sordu..'' Sütün gelmeye başladı mı? '' Ben kemküm yok ne sütü daha doğurmadım ki falan derken bozuldu hee diyerek konuyu kapattı.Akşamına annemi aradım anne benim sütüm gelmedi dedim o da bozuldu. ''Ben sana hamileyken son ay hep sütüm gelmişti '' dedi.. Aldı beni bir telaş..  Sütüm yok göğüslerim emziren anne tabiriyle fosss.. Ahaha bu blogu yazmaya başladığım günü hatırladım da şimdi size bahsettiğim bu detayları yazmam için çıldırmış olmam gerekiyor galiba :) Herneyse bu kaygılarla sütüm ha bugün ha yarın gelecek diye bir heyecanla doğuracağım günü ettim.

Doğumun sezeryan olacak olması benim sütümün gelmeyeceğine dair inancımı kuvvetlendirdi.Korkuyordum zaten normal doğuramayacaktım bir de üstüne bebeğime mama mı verecektim. Ahh şu ukalalık, çok bilmişlik, yaşamadan yaşanmışlık katılarak yapılan artistlik !!!
Doğum gerçekleşti bebeğimi bana verdiler öncelikle ebe kızmız ki çok genç bir hanımdı bebeğin damağını açarak böyle bir tabir varmış emzirmeye hazır hale getirdi ve garip bir yöntemle memeye tutturdu. Oysa bende süt yoktu ! Sezeryan doğuranlarda süt hemen gelmez 3 gün sürebilir stres yapmayın uyarısı zihnimdeydi. Fakat şükür ki sütüm geldi Ela da oldukça istekliydi.Herşey yolunda görünüyordu.

Eve geldiğimiz gece işler karıştı.Bebek durmaksızın ağlıyor,o ağladıkça ben ağlıyordum.Bebek neden ağlar sorusunun ilk ve tek cevabı aç olmasıydı. Bebeğim açtı memede süt yoktu.Delirmek üzereydim lohusalık tam bir cinnet hali.. Uzun vadeli değil ama ara ara yoklayan bir manyaklık. Adet öncesş depresyon halinizin yüz katını düşünün ve olmadık zamanlarda yokladığını ? Saat 03:00 sularında zat_ı muhteremi eczaneye mama almaya gönderdim. Evet pes etmiştim bebeğim mama kullanmaya başlayacaktı !

Ela, mamayı bir sefer aldı.Çevremde söylenmeler ahh biberonun akış hızına alışırsa ahh sütün kesilirse ahh mamayı çok severde sütünü beğnemezse bıdıbıdı.. Ela mamayı hiç sevmedi ! O gecenin ardından  birkez daha denediğimizde her defasında reddetti.Üstelik gerek de yoktu. Yenidoğan bir bebeğin midesi bir kiraz tanesi kadardı.Boşuna üzülmüştüm.Sütüm onun ihtiyacı olduğu kadar geliyordu.İlerleyen günlerde onun ihtiyacı arttıkça sütüm de aynı oranda arttı.(Çok şükür)

 
Süt için mucize formüller var mı bilmiyorum ama benim rutinim şöyle..
  • Su ! Bol bol patlayana kadar su zaten çok severim ama yaz olmasından sebep daha da arttırdım.
  • Dereotu ! Bu bitkinin süt yaptığını öğrendiğimde sanırım lisede falandım.Tamamen kulak dolgunluğundan ibaret bir deneyim oldu ama işe yaradı.Oran isterseniz güne başlarken kahvaltıda ilk günlerinizde hemen hemen yarım demet !
  • Humana -Anne Sütünü Arttıran Çay ! Hastane çantama bile koymuştum.Sıcak veya soğuk içilebiliyor ben hep soğuk içtim.Diğer markaların ürünlerini de denedim ama bunun faydasını görmedim.Günde bir büyük su bardağı içiyorum.
Benim rutinim bu şekilde ama herkeste aynı rutin faydalı olur mu emin değilim size iyi gelen şeyleri bir şekilde deneme yanılma yoluyla anlamanız gerekiyor.
 

Gelelim işin diğer boyutuna.. Bu yazıyı okuyan yüzlerce taze annenin bu satırlara kadar gelip ama benim sütüm yok veya kafii değil  ,ben mama veriyorum diyen vicdan azabını hisseder gibiyim. İnanın tüm kalbimle söylüyorum hiç gerek yok. Sizi üzen bebeğinize süt verememek değil bunun sizde yarattığı psikoloji olmalı.
 
52 günlük anneliğim size ne kadar güvenilir gelir bilmiyorum ama bebekle ilgili başınıza herşey ama herşey gelebilir.Süt olmayabilir,bebek saatlerce uyumayabilir,saatlerce ağlayabilir,çok az emebilir çok emebilir, mama bebeğe sütünüzden daha çok yarayabilir sütün bir gün pattt diye kesilebilir sonra birden yine gelebilir sütünüz bebeğe zarar verebilir ...  Size mantıksız gelen herşey ama herşey başınıza gelebilir.Benim sütüm fışkırırdı,tüm gün yemek yemezdim göğüslerim çatlardı,benim bebeğim 1 saat meme emerdi, anne sütü emmezse hiçbirzaman sağlıklı büyüyemez vs vs tüm zırvalıklara kulaklarınızı tıkayın. Bebeğiniz bir şekilde büyüyecek ve anne olarak siz elinizden geleni yapacaksınız hepimiz gibi .. Ama elinizden geleni  !!! Gelmeyen kısmı sadece sizi incitecek bu da bebeğinize yansıyacak.
 
Çoook uzun bir yazı oldu farkındayım aslında bebekli bir kadının bu yazıyı okuması büyük bir incelik  peki ya yazması ?  yazması 4 günümü aldı :P Göğüs Pompası,Gaz,Lohusalık   vb konularla ilgili birkaç başlık daha var kafamda inşallah yazmaya vakit bulabilirim.

Doğum Hikayem (Spinal Sezeryan)

9 Ağustos 2014
Ve minik kurabiyemize kavustum... Taaaa Tatammmm haberi sıcak sıcak vermeyerek işin eğlenceli heyecanlı kısmı için 45 gün kadar geç kalmış olabilirim. Ama yazacak vaktim yoktu.Ben isterdim ki doğurayım iki gün sonra yazayım bir haftalık duygularımı yazayım hamilelik haftalatımı sıraladığım gibi ,gaz krizlerini ,benim ruhsal krizlerimi yazayım , kırk çıkma seremonisi yazayım ama maalesef.. B.Ö ve B.S diye bir kavram var artık hayatımda. Bebekten Önce Bebekten Sonra ..  Annemin deyimiyle ben artık çocuklu bir kadınım ve artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacak :)

Son yazının ardından tam 40.Haftada kontrole gittim.Herşey aynıydı bebek aşağı inmemişti,sancım yoktu,açılma yoktu doğurmaya delil olarak gösterilebilecek hiçbirşey yoktu. Aksi gibi suyum azalmıştı ve bu bebek için an itibariyle olmasa da ilerleyen günlerde sıkıntı yaratabilirdi. Normal doğum için sıradan bir hamilenin yapmaması gereken herşeyi yapmış kilometrelerce yürümüş son haftalarında koca bir evi tek başına temizlemiş kendimi yorabildiğim kadar yormuştum.Üstelik son  15 gündür envayi doğum hareketleri açılma hareketleri yapmıştım. Başından beri normal doğum istiyordum üstelik fiziksel olarak oldukça müsaittim ve fakat olmadı! Dr daha fazla beklemenin mantıklı olmadığını bebeği 40+ 1 de yani hemen ertesi gün almak istediğini söyledi. Düşündüm elbette derin bir hayalkırıklığı içindeydim muhtemelen bunda hayatımdaki sezeryan doğuranın pek de  doğum yapmış sayılmayacağı imasında bulunan çokbilmişlerinde etkisi vardı. Ama dr da güvenmek istiyordum üstelik artık gerçekten bebeği taşımakta zorlandığımı farkettim.

Vee netice olarak dr önerisini kabul ettim. Ertesi gün sabah 09:00 için sözleştik.Akabinde zat_ı muhteremi aradım İstanbul'dan yola çıkması gerektiğini söyledim.. Bu arada dogumu ailemin yanında yapmaya karar verirken en büyük korkum doğumda zat_ı muhteremin yanımda olamama ihtimaliydi.Neyse ki bu durum ortadan kalkmıştı ? Yoksa kalkmamış mıydı ? Saat 12:00 sularında eve geldik. Hayatta en sevdiğim yemeklerden birisi annemin domatesli sarımsaklı makarnasıdır lingue ile yapılması tercihimdir iki tabaktan fazla bile yemişliğim vardır. Annem bana bir kıyak yaptı ve eve gider gitmez domatesli makarnamı yaptı. Saat 16:00 sularında garip birşeyler olduğunu farkettim. Altıma kaçırıyordum üstelik kontrol edemiyordum ve bu durum çok komiğime gitmişti.Gebelikte özellikle son haftalarda idrar kaçırma normal kabul edilebiliyor 40 haftaya gelmiştim başıma böyle birşey gelmemişti. Bunu da yaşayacağım herhalde diyerek önemsemedim. Neyse ki yarın sabah yavruma kavuşacaktım!  Aradan geçen 15 dk boyuca idrar kaçırma olarak iddia ettiğim durum devam etti anneme dr gitmemiz lazım suyum geldi dedim. Babam dondurmalı baklava yiyordu baktım oldukça keyifliydi neyse keyfini bozmayalım biraz daha idare ederim dedim :) Sonradan babama anlatığımda manyak olduğumu düşünüyor.

Hastaneye vardığımızda dr sanki beni bekliyormuş gibiydi hiç şaşırmadı gelen suyun ne suyu olduğunu anlamak için renk değiştiren bir ped verdi.Bu arada su gittikçe artıyor hastanede gezinmek benim için zorlaşıyordu. Ped renk değiştirdi evet suyum gelmişti fakat sancım yoktu. Suni sancı yapılamazdı çünkü bebek yukardaydı acilen sezeryan olmam gerekiyordu.Plandan ne kadar hoşlanıyorsanız hayat sizi o kadar zorluyor. Kocam yolda az önce camış gibi iki tabak makarna yemişim ve sezeryan olacağım  !

Yatış yapıldı odama geçtim annemi babamı eve gönderip makyaj malzemelerimi doğum çantamı bebeğin çantasını diğer ihtiyaçlarımı ve düzleştiricimi istedim.O sıcak yapış yapış havada doğuma hazırlanırken saçlarımı düzleştirdik makyajımı yaptım üstümü değiştirdim ve yine acilen aradığımız doğum fotoğrafçısına poz vermeye başladım. En sevdiğim huyumdur ki ne zaman gerçek bir kriz olsa yani velveleyi benim çıkartmadığım çirkefleşmeye kendimi zorlamadığım gerçek bir kriz ben tam bir profesyonel olur herkesi kendime hayran bırakırım.Sakindim ve öyle olmam gerekiyordu. Doğuma gitmeme 15 dk kala zat_ı muhterem geldi fotoğraf çekimine devam ettik keyfim yerimdeydi sürekli nstye bağlıydım herşey kontrol altındaydı.

Saat 20:20 civarı ebe ve hemşireler geldi.Önlüğümü giymiş kurbanlık koyun gibi bekliyordum.Herşey yolundaydı mutluydum az sonra kızımıza kavuşacaktım. Herkes gergin ve telaşlıydı bu kadar rahat olmama da anlam veremiyorlardı.Yukarı çıkışımızı onların beni ameliyataneye kadar takip edişini zat_ı muhteremin dua edişini annemin ağlayışını vs hiç hatırlamıyorum sonradan izlediğim görüntülerden bile hatırlayamadım. Benim için başlangıç buz gibi bir ameliyathanede sırtımı döndüğüm anestezistin ''neden epidural istiyorsun ben önermiyorum sadece spinal yapmak taraftarıyım '' sözleriydi. Beni ikna etti epiduralden vazgeçtim sadece spinal yapacaktık sinek ısırığı gibi olacaktı.. Arada sohbet ettik işlergüçlerden bebeğin adından yaşımdan vs bahsettik.Sonrası ayaklarım uyuştu kontrolden çıktı.Akabinde korkunç bir mide bulantısı geldi dr ben kusuyorum haberiniz olsun dedim. Yoook olmaz iki dk dayan geçecek dediler ben beşinci ayet el kürsi geçmiştim ki kusma hissim kayboldu.Sonrası...

Sonrası yok 25.06.2014 günü 20:36 sularında 47,5 cm 3670 kg  bebeğimi yanağıma dayadılar sustu elini yüzüme koydu içini çeke çeke sakinleşti.  Kokladım elleri buz gibiydi öptüm. Kanlı suratına aşık oldum.. Ağladım.. O da ağladı.. Seni nefes aldığım sürecek koruyacağım üzülmemen için elimden geleni yapacağım diye yemin ettim o ameliyat masasında.. Niye böyle birşey yaptım nereden aklıma geldi en ufak bir fikrim yok. O anı izah edemem o anı izah edebilen birisi var ise de onun insanlığından şüphe ederim.Yok tarifi yok yaşamak lazım Allah isteyen herkese nasip etsin inşallah..

40 haftalık bu süreç bu şekilde son buldu.. Sonradan anladım ki nasıl son bulduğu değil sağlıkla son bulmasıymış önemli olan Bin Şükür ! Her son bir başlangıç dedikleri dogruymuş hayat sıfırlanarak o günden sonra yeniden başladı.Ben yeniden doğdum herşey yeniden anlam kazandı.Tüm kelimelerin tüm ifadelerin tüm mimiklerin anlamı değişti hepsi Ela oldu..

Hamilelikte 39.Hafta

24 Haziran 2014
Aslında bu haftaya geleceğimi tahmin etmiyordum. Emsallerim 37. Haftadan itibaren doğurmaya başlayınca insan da hevesleniyor.Geçen her gün gecikme hissi uyandırıyor insanda. Kaygılanıyorsunuz,heyecanlanıyorsunuz biraz da bezginlik.. Hava da sıcak herkes yavrusuna kavuşmuş siz hala bekliyorsunuz.. Bekliyorsunuz ve bekliyorsunuz..

Bundan bir iki ay önce henüz ücretli izne çıkmamışken kızımla konuşmuştum.Bana biraz müsaade et dinleneyim demiştim. Dinledi beni ama işte insan son haftalar nasıl geçer bilmiyor ki hiç..

İstanbul'dan ayrıldım ailemin yanına geldim benim için kolay bir karar değildi.Ama riske girdim biraz da fiziksel olarak iyi olmama ve dr'un 10 gün içinde doğuramazsın demesine güvendim galiba.Burada iyi bir hastane buldum dr'a ısındım. Son haftalarda ağırlaşmışken anne evinde naz - niyaz vakit geçirmek güzel oluyor.Tek eksiğim zat_ı muhterem hafta sonu geliyor özlüyorum haliyle.. Böyleyken en çok ona ihtiyacım oluyor.

Bu yazıyı 39+ 6 da yazıyorum.Yarın son kontrolüm var. Bebek en son kontrolde hala aşağı inmemişti. Dr 'um suni sancı sevmiyor,vakum sevmiyor,epidurale bile karşı bana pek seçenek bırakmıyor aslında.Birtakım hareketler verdi doğumu tetikleyecek bol yürüyüş önerdi öyle hırs yaptım ki günde 4 saate kadar yürüyorum bu halimle.. Ama sanırım bir etkisi yok hala sancım veya açılmam yok. Kader galiba yani doğum da bir kader planladığınız gibi gitmiyor hiçbir şey.. Bu kadar çabaya bir gelişme olması gerekirdi ama ..
Neticede içimden bir his sezaryen ile  sonuçlanacakmış gibi geliyor bu süreç kocaman 40 hafta onlarca yürüyüş yorucu günler ama sezaryen ! Sezaryen düşmanı değilim dr dan çok bilirim havalarında değilim.Ama normal doğuma müsaitken bu şekilde sonuçlanabilir oluşu beni üzüyor. Bebek aşağı neden inmez benim elimden gelen başka birşey varda ben mi yapmadım,yapamadım.. Hep kafamı kurcalamaya devam edecek.

Bir de yarından itibaren beklemeyi önerirse olası sıkıntılar hergün hergece bebeğin hareketlerini hissetmediğim her an bende stres yaratacak ! Anne olmak zormuş cidden şimdiden sorumluluklarımın ağırlığı altındayım. Ona zarar verebilecek bir karar almaktan korkuyorum.

Ücretli izin alırken aldığım işgöremez raporunun da tarihi doluyor. Kurumu aradım doğuramadım diye belirtilecek bir rapor edinmem lazımmış. Belki her kurum için aynısı gerekmiyordur sadece doğum raporu kafii geliyordur bilemiyorum.Ücretli iznim öteleneceği için bu raporu almak zorundayım.

Bir sonraki yazı belki doğum yazısı olur belki bir hafta daha beklemeye karar veririz.. Ne olacaksa olsun hakkımızda hayırlısı olsun. Bu arada kızım Yengeç olacak babası gibi :) Tatlı merhametli sakin Yengeçleri çok seviyorum.

Hamilelik Belirtileri

18 Haziran 2014
Komik oldu değil mi ,neredeyse doğuracağım ama benim aklıma yeni geldi.Üstelik bir mail sayesinde.Ne kadar önemli bir konuymuş ne kadar hassas bir konuymuş ben kaçırmışım... Öncelikle belirtmem gerekir ki tamamen sohbet amaçlı bir yazı bazen garip referanslar alıp hesap sorabiliyor okuyanlar.Öyle yazmışsın da aslında böyle ayıp değil mi falan :) Tam blog nedir neden yazılır amacı nedir öğrenmeye başlamıştık ki sosyal medya öyle bir patladı ki yine arada kaynadık.Kafama göre yazıyorum özetle..

Hamileliğini 7.haftasında öğrenip çevresinde alay konusu olan bir insanım ben.Aslında çok planlı kontrol delisi bir tipken bu kadar rahat davranmış olmam tamamen akışına bırakmak arzumdu.Bu yüzden belirti diye nitelendirilebilecek şeyleri çok sonradan farkedebildim ve baktım ki benimkiler pek de klasik belirtilere uymuyor.

- Adet Gecikmesi : En önemli belirti galiba hatta bazıları için tek kriter. Yine de yanıldığı olabiliyor.Sürprizlere neden olabiliyor. Bir de herkesin rutini aynı değil bu yüzden muhteşem saat gibi bir bünyeniz yoksa adet gecikmesine güvenmek pek doğru olmayabilir.Neticede psikolojik beklentiniz de hormonlarınıza hükmedebilir.Geceikme sizi her zaman heyecanlandırmasın.

- Mide Bulantısı : Bende hiç olmadı hatta hamileliğim boyunca birkaç defa hamilelikten ziyade  fazla ya da az yemekten oldu.Dizilerde filmlerde popüler bir belirti olmakla birlikte bence çok sık görülen bir belirti değil. En azındna ilk aşamada 12. haftaya kadar sürenleri var evet ama o zamana kadar zaten hamile olduğunuzu öğrenmiş oluyorsunuz.

- Baş Dönemesi : Bu belirti de dizilerin vazgeçilmezi.. Bence olağan çünkü sağlam bir hormonel değişim var vücutta ve neticede bir dengesizlik oluşuyor.Bende hayatımı zorlaştıracak bir belirti değildi.Ama anlıktı saniyelik hatta .İş yerinde çok hızlı hareket ediyordum. Anlık olarak kafam adeta uçuyor sonra geri geliyordu.Anlam vermemiş uykusuzluğa yorgunluğa bağlamıştım.

- Sakinlik :  Enerjik bir tipim durduğum yerde duramam.Sürekli gezme isteği gezmiyorsam evde bir temizlik bir derlenme toplanma o da yoksa yoksa yemek yapma kendime bir iş uydurma halleri falan..Ama hamileliğin başından beri bir saflık gelmiş üstüme..Zat_ı muhterem dışarı çıkalım diyor yok.Yemek yapalım yok günlük minik önemsiz işler bile büyüyor gözümde.. Hamile olduğumu öğrenmeden 3 gün önce doğum günümdü ve ben evde oturmak istiyor,sadece eşimin dizinde uyumak istiyordum.

- Mide Rahatsızlıkları : Belki bana özel bir durumdur.Zaten midesindne sıkıntısı olan biriyim.Ezelden beri hatta hamile olduğumu bilmeden yoğun bir  tedavi içindeydim.Şükür ki bebeğe bir zararı olmamış.Midem kavruluyordu ilaç kullanmama rağmen geçmiyordu.Yemekten zevk almıyordum Su bile içmek istemiyordum.Su an 38.haftdayım hamileliğe uygun bir mide tedavisi yine görüyorum ona rağmen hala midem yanıyor.Elbette bebeğin büyüyüp baskı yapmasının da etkisi var.Mide rahatsılığı olup anne olmak isteyenlere tavsiyem bu sorunu çözüp öyle hamile kalmaları..

- Uçuk : 30 yaşında sayılırım hayatım boyunca hiç uçuk çıkarmadım.Hatta hamile olduğumu bu yolla öğrendim.Sağ yanağımda kocaman artık uçukluktan çıkmış yanmış tahriş olmuş gibi bir uçuk çıktı.O kadar kötü görünüyordu ki .. Her gören başka birşeye yoruyordu.Nihayet dr gittim. Ve öğrendim ki hamilelik belirtisiymiş.Ama benim gibi hayatı boyunca hiçbirşekilde uçuk çıkartmamış birisi için bir belirti.Ayda birkaç kez uçuk çıkaran var annem mesela ?

- Göğüs Hassasiyeti : Böyle bir belirti de varmış ben hiç yaşamadım.Aslında adet öncesi belirtilerle hamilelik belirtileri eş tutulur. Buradan yola çıkaran bu belirtiyi öngörüyolar galiba.Yaşamadığım için değelerndirme şansı yok.

- Sancılar : Yine adet dönemine gireceğinizin sinyalini veren kasık sancılarına benzer bir durum.Ama farklı olduğunu yaşadığınızda anlıyorsunuz.Daha keskin daha acılı ama kesik kesik ama geldiğinde uzun süreli.. Adet öncesi sancıları birkaç gün önce başlarken bu sancılar neredeyse 12. haftaya kadar peşinizi bırakmıyor.

- Uyku Hali : Yine yaşamadığım bir belirti bende 20li haftalardan sonra başladı.Ama bazı hamilelerde o kadar fazla ki kafalarıı bile kaldıramıyorlar.Uykuya düşkün bir tip değilseniz ayırt edici bir madde bence ..

- Az miktarda Kanama:  Kesenin yerleşmesinden kaynaklandığı iddia edilen hafif bir kanama.. Ben yaşamadım ama yine tam adet olmayı beklerken bu tip hafif bir kanama hem kafanızın karışmasına hem de belki de hamile olduğunuzu farketmenize sebep olabilir.Anladığım kadarıyla adet bitiminde yaşanan kanama ile aynı ama o ay hamile kalıp adet olmadığınız için dikkatinizi çekecektir.

- Sakarlık : Belki bana hastır  :) Eminim öyledir el kol koordinasyonumda bir sıkıntı vardı.Benden ayrı kontrolsüz hareket ediyorlardı.Belirti olarak görmemiştim elbette aklıma bile gelmezdi ama sonradan araştırınca böyle bir belirti olduğunu gördüm.

- Ağızda Garip bir Tad : Sanki çok kötü birşey yemişim gibi ağzımda hep o garip tad vardı.Sürekli dişlerimi fırçalamak ferahlamak istiyordum.Ama faydası olmuyordu.Çoğu hamile bunu metalik bir tad olarak değerlendiriyor ki bende öyle değildi.Şöyle izah edeyim çekirdek yersiniz ve içinden bir tanesi bozuk çıkar ama ağzınıza atmış olursunuz kızarıp bozarıp yersiniz ! İşte tam o tad !

- Koku Hassasiyeti : Muhteşem bir koku yeteneğim var.Annem sırf bu yüzden hamileliğinin zor geçmesinden korkuyordum derdi daha öyle bir durum yokken bile.. Ama öyle olmadı ben koku hassasiyeti yaşamadım.Son haftalar hariç ! Şu an da kokuya hassasım.Ama ilk dönemlerde böyle bir durum olmadı.Bu belirti de bende görülmedi ama çevremden çok sık görüldüğüne şahit oldum.Hatta mide bulanmasını da tetikliyor hatta kardeş belirtiler..


 Daha birçok belirti vardır eminim.. Bunları takip etmek an ve an bu belirtilerle yaşamak bence hamile kalmaya en büyük engel." Kafan rahat olacak arkadaş " diye sinir bozucu belli belirsiz saçma bir taktik söyler herkes.. Ama haklılar.. Sağlıklı bir çift olduğunuzdan eminseniz gerekli kontrolleri vs gerçekleştirmişseniz akışına bırakmak en iyisi ben ovülasyon takibinin bile gerginlik yaratacağını düşünüyorum.Allah en uygun zamanda isteyen herkese nasip etsin inşallah..

Hamilelikte 36. Hafta (İş Göremez Raporu ) 37.Hafta 38.Hafta (Çatı Muayenesi )

13 Haziran 2014
36.Hafta ( İş Göremez Raporu )

Yine geriden geliyorum 3 hafta kadar.Evdeyim ama malumunuz bilgisayarım yok.Her işimi telefondan hallediyorum da blogu telefondan yazamıyorm arkadaş.Ekran minik geliyor motivasyonumu etkiliyor. 36.Haftayı hatırlamakta zorlanıyorum aslında şimdi yazarken.

En önemli gelişme resmi olarak ücretli izne ayrılmamdı.İş Göremez Raporu olarak adlandırılıyor.Hamilelikte çalışabileceğiniz son hafta 37.hafta ama ben bir hafta kadar erken ayrılmış oldum.32. Hafta Çalışabilir raporu alırken uygulanan rutin uygulandı nst,tahlil ve akabinde rapor.. Raporda digerinin aksine beklenen dogum tarihi de yazıyor.Alt kısmı boş o kısım dogumla birlikte doldurulacakmış. Gerçi ben bu raporu aldığım hastanede dogum yapmayacağım ama beklenen dogum tarihini geçersem veya öne alırsam netice olarak dogum raporu ile kanıtlayacağım. Raporu aldım ve müdüre verdim.İşe 10 gün sonra gitmek garip geldi sanki daha önce hiç orada çalışmamışım gibi..

Bu haftadan itibaren kontroller haftalık oldu.Artık her hafta nst,tahlil ve muayene oluyoruz. Önceden neredeyse bir aylık sürece nasıl dayanıyormuşum hayret ! Bir hafta bile geçmek bilmiyor sanki..

Bu kontrolde bebegin tam olarak aşağı inmediğini öğrendik.Benim yapabileceğim yürümekti.Yürüyorum da ama inmemiş işte yani dürüst olma bir olmak gerekirse ben kendim kadar hareketli bir hamile görmedim daha önce.Ne direnç var ise bende o kadar hareketlilik bebeği aşağı indirememiş. Günde min  1.5 saat yürüyüş yapmam gerekiyor.

Kalbim düzeldi ama terlemelerim daralmalarım devam ediyor. Vücuduma agır gelmeye başladı sanırım artık hamilelik..Sabır..
 
37.Hafta

Bütün hafta hiç durmadan hareket ettikten sonra insan elbette meraklanıyor.Nasıl bir değişiklik oldu diye..Erken doğum o kadar çok ki çevremde insanlar bu haftalarda çoktan dogurmuş oluyor.Ve normali buymuş gibi geliyor. İlk hamile olduğumu paylaştığım zaman herkes kendi hikayesini anlatıyordu. Ve beklenen tarihlerinden neredeyse bir ay önce doğurmuşlardı.Oysa bende hiçbr belirti yok.

Kontrolde herşey beklediğim gibi çıktı.Sancım ve kasılmam hala yok.Açılma ise benim gibi bir hamile için şu aşamada mucize olurdu herhalde.Onca yürüyüşe rağmen kurabiye canavarım dr pek de mutlu etmeyen bir oranda aşağı inmiş.Bu şartlarda normal doğuma müsait olsan bile o aşağı inmeden bunu yapamam ama aşağı inerse her şekilde normal dogurtabilirim dedi.Canım sıkıldı ama hırs yaptım :) Daha çok yürümeye karar verdim dr yürüdüğüme inanmaz bir tavırdaydı ki zat_ı muhterem devreye girdi. Yürüyordum zat_ı muhterem yorgunluktan bayılacak gibi oluyordu ama ben hala yürüyordum..

Kontrolde kurabiye kızım 3000 gr  50 cm idi. Zayıf minyon bir kız değil.Biliyorduk zaten ama tatlı bir kız tombilik yanaklarını yediğim.. doğuma kadar 3500 gr olacağı öngörülüyor doğurmanın sıkıntı yaratmayacağı bir kg sanıyorum.

Açıkcası kolay bir hafta değildi.Ağırlaştım yani daha da daha da dahası neyse o kadar düşünün artık.Karnım görenleri korkutuyor her an doguracakmışım gibi.Bebeğin hareketleri bende bir deprem etkisi yaratıyor.Kocaman bir insan evladı çünkü.Geriliyor itiyor kakıyor karnım şekilden şekile giriyor.Akşam uyumadıysa uyumak mümkün değil sabah o uyanırsa uyumam da mümkün değil  :) Doğmadan bu haldeyiz..  Psikolojik olarak da biraz sıkışmış durumdayım.Herkese sarasım var tabii nasibini alan Zat_ı Muhterem oluyor sabır sabır o da patlıyor bazen.Sonra patladığına üzülüyor.Ben hem onu hem kendimi üzdüğüme üzülüyorum.Bu arada kızı üzüyorum diye de üzülüyorum ahaha tam bir manyaklık hali bu ruh halindne beş dk sonra kendimi kulaklıkla dans ederken bulabiliyorum.Allah cümlemize akıl fikir versin :P

38.Hafta (Çatı Muayenesi)

Ne çatıymış arkadaş ! Vallahi  hamilelik sürecinde kendi cinsimden nefret ettim .Millet ne nazlı büyümüş ne hassasmış.Herkes minnak doktor kesilmiş Dr önümüzdeki hafta çatı muayenesi yapacağım dediğinde küçük bir araştırma yaptım.Doğurduğu için kadın doğum uzman olduğunu sanan bir grup çatı muayenesini gereksiz buluyor avrupa da yok falan diyordu.Niye kıstasımız Avrupa ise ? Bir grup ise kesinlikle yaptırmış ama acılardan günlerce kıvrandığından bahsediyordu. Tamam her hamilelik kendine has herkesin uzuvları yine kendine özel yapısal olarak..Ama arkadaşım sen nasıl hamile kaldın  hiç mi kadın doğumcuya muayene olmadın diye sorasım var bazı kimselere terbiye sınırlarımı zorlayıp ?? !!

Çatı muayenesinde kemik yapınızın doğuma uygun olup olmadığı kontrol ediliyor.Bence gerekli ama samimi sahtekar olmayan bir dr ise.. Yoksa zaten sizin için herşey belirsiz olduğundan çatın dar doğuramazsın yarın sezeryan yapalım diyerek işin içinden çıkabilir.Sırf bu cümleyi kurmak için bile yapabilir. Ama gerçekten uygun olunmayadabilir gerçi bunun için de farklı dr görüşleri var.Kimileri dogum anında çatının doguma uygun bir hal alacağını iddia ediyor.Kesinlikle en ufak bir fikrim yok !
Benim muayenem çok rahat geçti.Yapım oldukça müsaitmiş mutlu oldum çünkü istediğim buydu.Acı sancu sızlama ne bileyim 10 dk sonra unutmuştum bile..

Haftanın bombası bebeğin aşağı inmiş istenilen istasyona (kanala giden yolda çeşitli istasyonlar varmış dr ölçümü buna göre yapıyor ) gelmiş olmasıydı. Sancı veya kasılma yine yok.Açılma da yok. Dr tahminlerine göre bir hafta daha bir doğum görünmüyor.Buna rağmen benim yürüyüşleri yine arttırdı ! Günde üç öğün yemek yer gibi yürüyeceğim.Bunun normal doğuma faydası olacağını düşünüyor. Ve bende ona güveniyorum.

Herşey yolunda görünüyor tabi uykusuzluk çekmesem,kızım beni itip kakmasa,deli manyak bir ruh haline sahip olmasam,korkmasam,inatçı olmasam,hava sıcak olmasa,ayaklarım şişmese,merdivenden düşmesem,gaviscon ile aşk yaşamasam.. Bütün bunlar olmasa bence herşey yolunda dünyanın en güzel mucizesi benimle :)

Hamilelikte 33. Hafta 34. Hafta 35.Hafta

24 Mayıs 2014
33. Hafta

Rapordan sonra çalışmaya devam ettiğim ilk hafta anladım ki rapor için belirlenen hafta gerçekten idealmiş. Çalışmak ,yürümek,konuşmak gittikçe zorlaşıyor. Daha az hareket etmek istiyorsunuz zaten fizik olarak da buna müsaitsiniz. Peki daha az konuşmak neyin nesi bilmiyorum.Ben cidden kaygılandığım zaman yani  'aha da işte şimdi mıçtık''  duygusuna kapıldığımda sessizliğe bürünenlerdenim. Normalde konuşkan,neşeli,gün içinde en yüksek seviyede iletişim halinde olan birinin bu kadar sessizleşmesi elbette korkudan :) Tanıyorum kendimi,korkuyorum üstelik korkunun ecele faydası da yok.

Kocaman kurabiye kızım oldukça hareketli artık daha büyük hareketler yapıyor ama daha az sıklıkla. Elini,ayağını,poposunu gözle görülür bir şekilde ayırtedebiliyorum artık. Zaman zaman uzun sessizlikler yaşıyor ki zat_ı muhteremi telaşlandırmak istemesemde kaygılanıyorum.2 saatten fazla hareketsiz kalması kaygı verici bir durum ama bunu net olarak anlamak için sakin sakin oturmanız lazım ayaktayken zaten hareketlerini pek hissetmiyorsunuz.

Dikkat çekici  birşey hamile olmak uzaylı görmüş gibi bakıyor insanlar.Erkeklerin bir kısmı utangaç davranıyor ki hoş bir tavır bazı kadınlar özeniyor gözleri parıldırıyor bakarken o anlarda bazen daha geniş daha belirsiz giyinmek mi gerekir diye kendimi sorguluyorum.Anlamadığım 50 yaş civarı nemrut kadınlar gözlerini karnıma dikip tokadı basacak gibi bakıyorlar.Yani bir suç işlemişim gibi garip bir tavır .Ne bakıyorsun demişliğimde var.  Neyin nefreti anlamış değilim saftirik dombili bir hamile olarak kime ne zararım var ki  ?


34.Hafta

Sabah işe zat_ı muhteremle geliyorum. Akşam ise minik bir yokuş çıkmak suretiyle kendimi metrobüse atıyorum.Servis var ama çok geç kalkıyor benim ise eve bir dk daha geç gitmek gibi bir ihtimali bile düşünmeye tahammülüm yok.Hasılı kocaman bir hamilelik sürecini haftanın en az 3 gününü akşam metrübüse binerek geçirdim. Hamilelere yer verilmiyor arkadaşlar buna güvenip hamile kalmayın.Ben ruh halime göre bazen çok idareci bazen çok pislik bir hamile olabiliyor bir şekilde hallediyorum.Özellikle 15 - 25 arası erkek kitlesini yetiştiren o annelerin suratına tükürmek istiyorum. Bacaklarını aça aça oturuyorlar bildiğim yön üniversite öğrencilerinin yoğun olduğu bir taraf yok arkadaş kaç aydır yer veren tek bir üniversite öğrencisi erkek olmadı ! İnşallah kötü bir tesadüftür.

Genç kızlar daha duyarlı hatta üstüne geç farkedip özür falan bile dileyebiliyorlar.Gerçi anlıyorum insan birgün kendi başına geleceğini düşünüyor.Bende de aynı mantık vardı hamile kalmadan önce. Şimdi bile minik çocuğuyla binen birine yer veriyorum hala utanmıyor erkekler ben utanıyorum onların yerine.Kim yetiştiriyor bu adamlar hangi kadınlar.. ?

Orta yaş üstü erkek ve kadınlar çok uzakta otursalar bile kolumdan çekiştirip oturtmak için uğraşıyorlar.Hatta benim yüzümden kavga bile çıktı birgün yine yerinden kalkmayan bir öğrenci kitlesine bağırdı yaşlı bir amca yine kimse kalkmadı ben adamı sakinleştiriyorum adam bana bağırıyor kalkacaklar diye tam bir kaos :) Neyse ki biri kalktı o da türk değildi ! Turistmiş..

Aslında 7. aya kadar hiç takılmadım bütüngün oturarak çalıştığım için ayakta kalmak mesele olmuyordu.Ama son zamanlar gerçekten yorucu dengenizi sağlamakta sıkıntı oluyor.Kaldı ki hiçbir hamile kadın sırf zevkine binmez metrobüse trafik için en iyi çözüm metrobüs benim için yoksa taksi alternatifinin farkındayım.Üstelik herkesin arabası olmayabilir taksiye binecek parası olmayabilir.Ne bileyim biraz daha vicdanlı bir nesil isterdim aslında..

Sürpriz bir şekilde bu haftanın sonunda işten ayrıldım.Aslında ince hesaplar yaptım yalan değil.İşe daha az gelebilmek ama ücretli iznimi sonraya aktarabilmek için yaptığım tüm hesaplamalar sonucu izne çıktım. Ama resmi olarak değil ! Kuruma has bazı birikimiş izinlerim vardı onları kullanmaya başladım.Başbakanın fazla mesai ile ilgili yayınladığı bir yazı vardı onunla bağlantılı olarak.. Resmi olarak 36. haftada ayrılmaya karar verdim.Yani doğum sonrası  8 Hafta  +  4 Hafta ücretli izin kullanacağım.

35.Hafta

Evdeki ilk haftaya hızlı bir giriş yaptık 19.mayıs tatilini de göz önünde bulundururak Assos - Bozcaada'ya gitmeye karar verdik.Hamilelik insanın gezme arzusunu arttırıyor bu bir gerçek.Kocaman karnım ve ben yola koyulduk.Oldukça yorucu plansız bir seyahat oldu.Hatta bölgede yaşanan yoğunluk yüzünden otel bulamadık neyse ki çok şeker bir yerde kaldık.İnşallah vaktim olurda eskisi gibi gezi yazıları da yazarım.Çanakkaleye kadar gitmişken aileme de uğradık.Gecenin bir yarısı kapılarını çaldık.Kocaman kızlarını görünce şok yaşadılar. Babam korkuyla yaklaşıyor hamileliğime daha büyüyecek mi karnın diyor mesela  :) Bu aylarda yolculuk yapmak yasak gibi birşey tabii benim için yasak kavramı yok.Yeter ki gezme olsun bir de insan kendi halinden anlıyor ,iyiyim ben ! Yolculuk boyunca ön koltuğu sonuna kadar yatırdım ve arkaya çektim ayaklarımı öncama dayadım böylelikle konforlu bir yolculuk yaptım.Bozcaada doğumlu olsa güzel olur geyikleri yaptık ama neyse ki güzellikle atlattık..

3 haftadan beri ilk kontrolümüz vardı döndüğümüzde.Büyüdüğünü biliyordum ama merak ettiğim galiba sancı çıkıp çıkmayacağı doğuma yaklaşıp yaklaşmadığım falandı. Nstye girdim önce kan testi yapmaya vakit olmadı biraz da benim ihmalim oldu. 35 + 0 kurabiye kızım 2640 gr 48 cm bir tatlıcık.. Sancı yok belirti yok tansiyon iyi 21 günde sadece 1kg almışım ki bunun 600gr sadece bebek almış. Bebek doğum pozisyonunu almış halihazırda hala normal doğumu öngörüyor dr..  Artık kontrollerimiz haftada bir olacak böylelikle son ayı daha kontrollü geçirebileceğiz.İçimden bir ses son gününe kadar bekleyecek diyor ,gidişatta o yönde..

Gündemimde ciddi bir sorun var yemeklerden sonra taşikardi yaşıyorum. Dr normal olduğunu gebelikle alakalı olduğunu söyledi.Fenalaşıyorum terliyorum kalbim benden ayrı bir şekilde atıyor sanki.. Yemek yemeğe korkar oldum. Mide rahatsızlığım da devam ederken ikisi birden beni gerçekten bitkin bir hale getiriyor.Az bir zaman kaldı sabır , şükür  günleri geçirmeye çalışıyorum.

Hamilelikte 32. Hafta ( Çalışabilir Raporu )

4 Mayıs 2014
Haftalar nasıl bir hızla geçti biz nasıl bu aşamaya geldik farkında bile değilim.32. Hafta bence bir milat ilk milat yani ikincisi 37.Hafta olmalı muhtemelen tabii hala doğurmadıysanız :) 32. Haftadan sonra çalışıp çalışmama konusunda aslında önceleri kararım netti.Kesinlikle çalışacaktım.Ama Nisan başına iş yerinde yaşadığım bazı sıkıntılar yüzünden bir ara kararımı değiştirdim.Bir sinirle 32. Haftada gideceğim dedim iş yerindeki sıkıntım işin içeriğiyle değil insan ilişkileriyle alakalıydı.Yani aslında dürüst olmak gerekirse bir hamile için uygun şartlarda çalışıyorum.Rahatım,beni yoran hiçbir durum yok olmasına da müsaade etmiyorum.

Herşeye rağmen elbette yine de ağırlaşıyorsunuz.Tüm gün masabaşında durmak. Uzanmak istediğinizde gerilmek istediğinizde hatta uyumak istediğinizde bunları yapamamak sizi rahatsız ediyor.Öğle tatilinde iki koltuğu birleştirip kapıyı kitleyip uyuduğumu biliyorum mesela.Buna karşılık vakit geçiyor.Şimdiye kadar dönem dönem aldığım kısa izinlerde ne zaman evde olsam ya hasta oldum ya da yorgunluktan ertesi gün işe gitmek için hayaller kurdum.Bir kadının izinli olması demek  gerçekten izinli olması anlamına gelmiyor. Evde yapılan onlarca iş var özellikle bebekle ve benimle ilgili.. Bunun yanısıra işe başladığımdan beri pek de ilgilenmediğim bir evim var. Özetle evde de dinlenmek pek mümkün görünmüyor.Zaten yapı olarak durduğu yerde duramayan biriyim dinlenmek sanırım bana göre değil.

32.Hafta oldukça hareketli geçti.Bebek açısından yani o da benim gibi pek sakin bir tip değil.Artık bulunda yere sığmıyorda tabi bütün hareketlerini net olarak hissediyorum nu sayede.Gerildiğini toparlandığını beni itip kaktığını hissediyorum.Zaman zaman canımı acıtıyor ama alıştım birlikte yaşamaya..Üstelik kıyamıyorum da sıkılıyordur eminim daracık yerde. Onun mideme yaptığı baskı ile midemde ciddi bir sıkıntı patlakverdi.İlaçla vs geçmiyor artık. Mide asitim yukarı çıkıyor.Akabinde bende yediklerimi çıkartıyorum midem yanıyor.Yemek yesem daha fazla oluyor yemesem mide asidim fazlalaşıyor. Öyle sıkıntılı bir durum.Tadım tuzum yok..

32.Haftada dr kontrol bildiğimiz rutin kontroldü.Farklı olarak düşük olan kan değerlerim için kan alındı.Ve 32.Hafta çalışabilir raporu yazılabilmesi için  de  NST 'ye bağlandım.NST bebeğin hareketlerinin ve kalp atışlarının ölçüldüğü bir sistem.Ben 20dk kadar durdum.Kızımın kalp sesilye uyuyakalmışım hatta öyle gürültülü bir ortamda uyumam benim için mucize ama ninni gibi gelmiş onun kalp sesi.. Süre bittiğinde elinize bir grafik veriyorlar bunu dr gösterdim ve kasılmam olmadığını ve raporu yazabileceğini söyledi.Kasılmam olmadığını biliyordum aslında sancım da yok.Yani hızlı ve ani hareket etmezsem beni zorlayan bir durum yok henüz.Rapor için bir sorun çıkmayacağını biliyordum ama yine de bu haftada bir kasılma çıksaydı hayatımı zorlaştıracaktı.

Bu arada kurabiye kızım 45cm boyunca 1940 kg kocaman bir kız olmuş.Şaka değil cidden kocaman bu gidişimizde artık gelişmekte olan bir canlıdan çok bir bebekle karşılaştık.Biz onu izlerken yalanıyordu ! Hani kediler süt içerken yalanır ya o şekilde aşık olduk ! Saatlerce izleyebilirdim o halini gözlerini kısıyor sinirlenmiş bizden rahatsız olmuş gibi.. Kocaman yanakları minicik ağzı ve burnu var. Dünyanın en güzel şeyine sahipmişim gibi bir duygu.. Gerçekten güzel dakikalardı.Bu arada son iki haftadır rahatsız oluyorum dediğim bölgede kafası varmış,kurabiye kızım dönmüş! Doğum kanalında olmasa da ki zamanla dönecekmiş doğum pozisyonunu şimdiden almış.Dr bunun güzel birşey olduğunu anlattı.

Dr bana üç nüshadan oluşan çalışabilir raporunu verdi sanırım emekli sandığı ve ssk için farklı raporlar yazılıyormuş.Benim ki emekli sandığı için yazılan rapor son üç haftaya kadar çalışabileceğime dair bir görüş bildirilmiş ve akabinde dilediğim süreçte izne ayrılabileceğim. Dr'un yazdığı raporu müdüre verdim O da bir üst yazı ile ilgili birime bildirdi.Hepsi bu kadar..

Bir hafta daha böyle geçti ..Her geçen hafta kızıma kavusmaya daha da yaklaştığımın farkındayım. Heyecan korku mutluluk hepsi bir arada.. Tek dileğim vaktinde ve sağlıklı bir şekilde gelmesi biraz geriliyorum evet ama bunlar hala tamamlanmamış işlerin verdiği gereksiz gerginlikler. Elimde olmayan şeyler için gerilmemeyi hala öğrenemedim.

Çocuk Sahibi Olmaya Karar Vermek ..

28 Nisan 2014

Hayatımın hiçbir aşamasında bebek fikri üzerine oturup düşünmedim. Herkesin bir çocuk ismi vardır kafasında mesela bir cinsiyet arzusu vardır. Kaç çocuk istediğine dair planları vardır.Öyle ki çok erken yaşlarda başlar bu planlar.Bende hiç öyle olmadı.Gördüğü her çocuğu mıncıran, bebek gördüğünde çığlıklar atıp sevinen biri de olmadım. Evlenecektim ve anne olacaktım vakti vardı.Olacaktı. Sadece 30 yaş sınırı koymuştum kendime neden bilmem. Hayatta istediklerinize kendinize telkin ettiklerine dikkat edin. Çünkü gerçek oluyor. Siz kendinizi inandırıyorsunuz ve o sonuçla karşılaşıyorsunuz.

Durumlar böyleyken evlendiğimizde de gündemimdeki ilk konu bebek değildi. Tek çocuktum hem çok erken olgunlaşıyor ama hep de çocuk kalıyordum. Bebek benim için büyük bir sorumluluktu. Zat_ı Muhterem de büyümemiş bir erkek çocuğu oluyordu zaman zaman. Sonradan öğrendim ki hep öyle kalacaktı bütün erkekler gibi :)

2010 Şubat  ayında evlendik. Bebek fikrinden ziyade dört senedir sevgili olarak birlikte olsak da ev hayatına birbirimize alışmaktı derdimiz. Sürtüşmeler oluyor,karakterler çatışıyor,aynı evde yaşamak sevgili olmaya benzemiyordu. Herşey yolunda giderse aşkınız devam ediyor aksi halde çekilmez günler sizi bekliyor. Binlerce şükür ki halk dilinde evliliğin oturması kısmını tamamlamıştık. Yılın 2011 olduğunu varsayabiliriz aynı anda ahaliden dürtüklemeler başladı. Çünkü ben çalışmıyordum.Evde oturuyordum o halde çocuk yapmamız gerekirdi!  Çocuk aradan çıksındı ! Aradan çıkacak acilen yapılması gereken bir görevi hala yerine getirmemiştim. İşin ilginç tarafı toplumun %80 kapsayan bu baskıcı kitle bir kadının tek başına hamile kalabileceğine inandırmışlardı kendierini. Erkek kavramı yoktu,erkeğin duygularının önemi yoktu. Evleneli daha bir sene olmuştu ,27 yaşındaydık ve bebek konusunda tembeldik,çok geziyorduk ve bencildik ! Onlara göre çocuk sevmiyorduk ve  hala aile olamamıştık..

Apartmanda oturan teyzenin bile asansör kapısı sohbetinde kendine dert ettiği bu baskıya 3,5 yıl nasıl saygıyla dayanmışım kendimle gurur duyuyorum.Zat_ı muhteremin ailesini geçtim kendi ailemden bile laf sokmaları duymaya başlamıştım.Bir gece facebook'da takılırken aniden bir yakınım online mesaj gönderdi : Bebek nasıl ,büyüdü mü ? diye soruyordu ..  Çok şaşırdım,ne yazacağımı bilemedim.Soru işareti koydum cevap olarak. O bebeği sormaya devam etti sağlıkla büyüsün vs dedi .Akabinde ben patladım.Sonradan öğrendim ki bebek yapmıyor olmamızı bebek sahibi olamadığımıza kanaat getiren çok yakın bir akrabam beni üzmek istiyordu :) 14 yasinda gorucuye cikmis 16 yaşında koca diye yanmış kavrulmuş 30 kez ihanete uğramış ihanete uğradığı için evi terkedip babasının evine gitmiş bunun üstüne kocasını elinde tutmak için babasının evinde küs olduğu kocasından hamile kalan kadın , beni incitmek istiyordu.İşte böyle birşeydi bebek sahibi olmaya karar vermeye çalışma süreci..

Niye bilmem kimse bebek için beklediğimize inanmıyordu. Para onlara göre yeterince vardı, evlilik güzeldi, yaşım 27-28 olmuştu, kocam pek çok kadının hayal edemeyeceği kadar iyi bir baba adayıydı .O halde çocuk yapmıyor değildik ,benim çocuğum olmuyordu. En sevdiklerimi bile inandıramadım çoğu kez. Biraz cadaloz olmamdan biraz da yakınlığımı kaybetmekten çekindikleri için üstüme gelmiyorlardı.Aslında verdiğim bir cevap vardı ama o cevap da beni soğuk ve itici bir kadın yapıyor annelikten daha da uzaklaştırıyordu.Atanmak istiyordum ! Saçmasapan bir eğitim sisteminde heba olmuş, faydasız bir üniversite hayatı geçirmiş özel sektörde heba olmamak için kendimi pek üzmemiştim.Şimdi tek arzum atanmaktı ama herkesin buna da bir cevabı oldu.Bebek kısmetiyle gelirdi atanma süreci belirsiz bir bekleme süreciydi zaman geçiyordu 30 oluyordum !
  
Bebek sahibi olma arzusu bir anda içinize doğmuyor. Bir meyvenin olgunlaşmasi yemeğe hazir hale gelmesi gibi bu zamani kaçirirsam tadi kaçacak diyorsunuz. Evde iki kisi birbirinizi gittikce daha cok sevdiginizi farkediyor  bunu paylasmak istiyorsunuz mesela..  Hayatiniz öyle duzenli öyle mükemmel gidiyor ki bir kasinti basliyor tabiri caizse niye bu kadar huzuluyuz ki diyorsunuz :) Bir boşluk var ama ne boşluğu olduğunu anlamlandıramıyorsunuz. Yerini gezmelerle tozmalarla kopmalarla sohbetlerle kitaplarla cdlerle dolduramıyorsunuz .. Bebek gördüğünüzde ilk birkaç dakika ayy ne tatlıymış bu dedikten sonra nasıl bakılır ki buna diye düşünürken yakalıyorsunuz kendinizi.. Eşinizi bebek gibi sevdiğinizi farkediyorsunuz senin gibi kokacaksa ve istediğim zaman mıncıracaksam neden biri daha katılmasın ki hayatıma diyorsunuz. Kendinize göre  manevi olarak bir birikiminiz oluşuyor bunu aktaracak körpecik bir beyin arıyorsunuz öğretmek ve belki de hiç bilmediğiniz bir dünyaya ait bir sürü şey öğrenmek istiyorsunuz..

Kafamda bu düşünceler dolanırken nihayet atandım.İşe başladıktan tam 2 ay sonra hamile kaldığımı öğrendim. Allah kalbime göre vermişti,şükür etmekten başka yapacak birşey yoktu. Anne-baba olmaya karar verdiğimiz  ikinci ay hamile kalmıştım. Tam da istediğim gibi tam da dua ettiğim gibi.. Kendime neden atanmakla ilgili bir hedef koydum ne ara koydum hatırlamıyorum.Bunun parayla zerre kadar alakası yok.Zat_ı Muhterem evimizi tam 3,5 yıl keyfi harcamalar dahil rahatça geçindirebilen bir adam.Çok şükür elbette. Ama bebekten sonrası benim için bulanık bir su  idi. Hiç yaşamadığım bir deneyimin ardından dersane,sınav atanama süreci bunları başaramazdım.Kendimi tanıyorum.En azından üst kat komşum olan yaşlı teyzeden daha çok tanıyorum.Bebeğin zamanlanması benim maneviyatımı arttırdı diyebilirim.30 olduktan tam 2 gün sonra hamile olduğumu öğrendim .

Yazının başında dediğim gibi hayattan istediklerinize ,beklentilerinize kendinize koyduğunuz sınırlara dikkat edin. Neticede hepsi gerçek oluyor. Yani ben işe yaramazım tekiyim derseniz evet işe yaramazın teki oluyorsunuz.Yok 30 yaşında anne olacağım derseniz 30 yaşında anne oluyorsunuz.Belki kafayı azıcık çalıştırsaydım.Üniversite bitince atansaydım.Belki daha erken olgunlaşacaktım daha erken evlenmek isteyecektim doğal olarak daha erken bebek isteyecektim. Yazdıklarım elbette sadece bana özel benim hikayem sizin binlerce farklı ihtimali barındıran hikayeniz olabilir veya istekleriniz. Beş çocuk sahibi olmak isteyen bir kadın çocuk sahibi olmaya  20 yaşında başlayabilir.. Belki 40 yaşında birden hayatın anlamının çocuk olduğunu düşünüp heveslenebilir.. Kimseyi yadırgamayı kaldıracak türden bir karar değil bu gerçekten hazır olmak önemli sadece. Ki şunu da belirteyim hiçbir zaman kendinizi tam olarak hazır hissetmiyorsunuz. Netice de benim için ve hepimiz için  tek çıkar sonuç : Kader ..


Hamilelikte 31. Hafta

26 Nisan 2014

Birbuçuk aylık kocaman bir ara vermenin ne manası vardı bilmiyorum.Şimdilerde çok pişmanım kurabiyenin hayatından  6 haftalık bir anı sürecini çalmışım gibi hissediyorum.Bu arada minnoşluktan kurabiyeliğe terfi oldu :) Bildiğiniz kurabiye çünkü sütün yanında ye .. Ye ama doyma :) 

Son haftayı yazdıktan sonra iş açısından çeşitli sıkıntılı dönemlere girdim.Belki hamilelikten belki karakterimden sivrilmeden duramadım.Ama eskisi kadar güçlü değilim duygusal olarak yani hem sivriliyorum ama hem savaşamıyordum.Benim pek de alışkın olduğum bir durum değil.Sonra ben pes etim akabinde herşey yoluna girdi hatta eskisinden de iyi oldu.Ama ben ağladığım zırladığım tepindiğimle kaldım.Muhtemelen kızımı da üzdüm ya da vicdan azabı için bahane arıyordum kendime.

Son kontrolde kocaman bir kızla karşılaştık.Şaşırdık neyine şaşırıyorsun diyenleriniz olabilir ama hızla büyüyor.Bir dönem geriye düşmüştü gelişimi ama son görüşmemizde yine ilerden gidiyordu.Hatta dombiliydi  ! Yemek yediğimde bu kadar çok tepki veren bir çocuk için normal aslında bende zaten yılların mankeniyim :)  Yani kurabiye emsallerine göre kg olarak son sınırda şekerim çıkmadı malum iyi besleniyorum demek ki diye teselli ediyorum kendimi.

Hamileliğini genel olarak rahat  geçirmiş biri olarak (bin şükür) hamileliğin aslında 30. haftadan itibaren başladığını iddia etsem yanlış olmaz herhalde.Eski yazılarıma baktım da hep '' birden şişmeye başladım '' yazmışım. Hayır aslında şimdi birden şişmeye başladım. Allah kurtarsın laflarını duymaya başladım.Geceleri uyumakta, dönmekte , koltuktan kalkmakta hatta bazen yürümekte zorlanmaya başladım.

Ev düzeni tamamen değişti ! Şimdiden ! Taşınmayı düşünüyorduk ama vazgeçtik.Akabinde evi kurabiyeye uygun hale getirmeye karar verdik.Elbette derin bir temizlik yapılmasını fazlalıkların atılması alışveriş yapılmasını vs gerektiriyor bu durum. Yorucu, siz hiçbirşey yapmasanız dahi oldukça yorucu dönem dönem izin alarak bu süreci de atlatmayı hedefliyorum.Yeter ki içime sinsin hamileyken herşeye bir kusur bulma huyum peydah oldu.

Bu arada istanbuldan uzaklaşarak küçük bir kaçamak yaptık .Hatta planlarda bir değişiklik olmazsa minik bir  ege kaçamağı daha hedefliyorum.Hamileyken gezme dürtüm zerre kadar değişmedi hatta daha çok gezesim var.Hareket etmezsem daralıyorum. Bazen yorulmama rağmen kendimi durduramıyorum.Haldır haldır koştururken buluyorum kendimi kocaman karnımla ,inşallah yanlış birşeyler yapmıyorumdur. Hareketli olmanın doğumda faydasını göreceğimi umuyorum hep ya da kendimi motive etme şeklim bu :)

Yemek konusunda tadım kaçtı.Midem de dr un tibbi olarak detaylandırdığı ama benim için korkunç bir mide yanması olarak tercüme edilebilen o deneyimi yaşamamak için hiç yemek yemeyebilirim. İştahım yok değil ama tadım yok.Bir ilaç verdi ama onun da tadı berbat ! Midem yanıyor kavruluyor türk kahvesini çayı acıyı çikolatayı yani tetikleyecek her türlü ürünü kestimT

Tipim kayık.. İlk 6 ayı şık ve cici bir hamile olarak geçirme planım tutsa da son 2 aydır durum vahim. Olmuyor kocaman karnınıza ne giyseniz istediğiniz gibi durmuyor.Dursada mutlu olmuyorsunuz hep aynı şeyleri giydiğinizi farkediyorsunuz.Kendimle ilgilenmeye devam ediyorum ondan vageçmiş değilim saçım makyajım kişisel bakımım devam ediyor.Ama benim için bişey ifade etmiyor.Yani güzel olmak duygusunu aramaktan bir dönem vazgeçmek lazım galiba.Ben bebekten sonra kendimi toparlama sürecine kadar mola verdim bu arayıştan.

Son düzlükte olduğumuzun farkındayım.Kafamda erken doğum,bebek bakımı,psikolojik gelgitlerim hepsi bir arada uçuşuyor.Normal doğum görüntüleri izleyerek rahatlamak isterken daha da gerildiğimi farkettim.Akışına bırakmak istiyorum ama bu kadar kontrollü bir tipken mümkün olmuyor.

Hamilelikte 25.Hafta

16 Mart 2014
Hamile olduğumu öğrendiğim gün aldığım bir kitap vardı Bebeğinizi Beklerken Sizi Neler Bekler - Heidie Murkoff  kitap her hafta ne yazıyorsa bende onu yaşıyorum.Artık kaç bin hamile kadın deneyimiyle yazışmışsa muhteşem tespitleri var. Bu hafta için  -hamilelikten sıkılmaya başlamış olabilirsiniz diyordu ! Böyle yazınca çok vicdansız bir açıklama gibi duruyor ama öyle değil. Sanırım 6 aylık oldum artık.. Geçen gün zat_ı muhtereme bir ay hamileliğe mola verme şansım olsaydı keşke dedim. İmkansız tabii ama ihtiyacım var. Sanki 6 aydır değilde 36 aydır hamile gibiyim.Yani hiç eskisi gibi olmadım.Karnım hep böyle büyüktü.Hep saatbaşı tuvalete gidiyordum.Hep gece uykularım böyle bölük pörçük hep nereme yatsam oram uyuşuyordu.Hamileliğin bir mucize olduğuna inanıyorum ve zaman zaman nasip ettiği için Allah'a şükür ediyorum gerçekten tüm kalbimle ama bazen de pes ettiğim oluyor.Kaldı ki emsallerime göre daha aktif daha keyifli daha az sıkıntılı bir hamilelik geçirdiğime de eminim.Ama zormuş tam bunları yazarken pıt pıtları artık tekmelere dönen kızımı hissediyorum en başa dönüyorum :)

Gün içinde rahatlığım bebeğin duruşuyla bağlantılı.Karnımda dik bir şekilde duruyorsa az önce yediğim yemeği çıkartmak isteyecek kadar daralıyorum.Nefes almakta zorlanıyorum ve hareket etmekte.Allahtan uzun süre kalmıyor o pozisyonda.Karnım çatlayacak gibi oluyor çatlak derken cidden çatlaklar oluştu işin kötü tarafı ben değil zat_ı muhterem farketti :) Akşamları şöyle bir saat kadar karnımı tamamen açıp hareketlerini izliyorum..O aşamada sürekli karnımı incelediğimizden farketmiş benim umrumda değilmiş o an anladım :) Ben sakinleşince bebek hareketleniyor doğumdan sonrada böyle devam edecekmiş? Hiç şaşırmadım.. 

Rüyasız bir gecem yok son olarak bu gece yine bebek üzerine bir kabus gördüm.Doğmuş hatta büyük bile sayılabilir.Emziriyorum akabinde kusuyor ben emziriyorum o kusuyor.Ne yapacağımı bilemiyorum dr a gidiyorum mama vermek istiyorum diyorum dr ne kadar kötü bir annesin mama veremeyiz diyor :) Eve geliyorum üzgün süzgün bir bakıyorum ki meme yok bebeğin emeceği meme yok yani !! Dİyorum ki böyle olursa ememez , emerken boğulur öyle çaresiz kalıyorm ki.. Tam bir manyaklık hali hamilelik , tüm korkularım rüyamda ortaya dökülmüş.

Geçen hafta dr kontrolü akabinde yumurtlayamadığım gerçekleri de söyleyeyim de rahatlayayım.40 günde 4 kg almışım.Haftama göre bir gariplik yok da kısa sürede bu kadar fazla kilo olmam gerçekten ilginç. Dikkat ediyor muyum artık ediyorum diyebiliriz. Sabah muhteşem bir kahvaltı yapıp ki katmetli patatesli kızarmış ekmekli nutellalı falan bir kahvaltı yapıp akşam salata vs gidi geçistiriyorum.Kilo vermiş mutlu olmuş akabinde hamile kalmış biri olarak korkmam gerekirken pek sallamıyorum.Yine verebilirim gibi geliyor ne bileyim sanırım kilo almış olmaktan daha önemli şeyler var kafamda..

Bu arada yine geçen hafta yazmayı unuttuğum bir değişiklik daha oldu.Nöbet sistemi var iş yerinde akşam 16:30 'dan  20:00 'e kadar kalıyorduk ayda bir defa bazen denk gelirse iki defa ve yine ayda bir defa haftasonu nöbeti denk gelebiliyordu.Ki akabinde haftaiçi izin olarak kullanılabiliyor ama ben bunu da istemiyordum. Kamu kuruluşlarında (bilemiyorum özel sektörde de bu hassasiyeti gösteren kurumsal firmalar vardır eminim )  24.haftada nöbetten muaf oluyorsunuz.Buna dair bir rapor aldım ve müdüre teslim ettim. Gece nöbeti olan çalışanlar özellikle sağlık personeli,okulda nöbet tutan öğretmenler vs faydalanabilir..

Bu arada zat_ı muhterem'in ruh halinden bahsetmediğimi farkettim ve ilişkimizden.. Herşey çok hmm tatlı ilerliyor. Bebekle ilgili olması beni şaşırtmadı duyarlı hassas bir karakteri var zaten.Ama işin bebek bakımı bebek psikolojisi çocuk yetiştirme vs kısmıyla ilgilenmesi beni mutlu ediyor.Sürekli nabzımı yoklar halde,ev işlerini tamamen bölüştük ki benim pek tarzım değildir işime birini karıştırmak yani tamamen cadalozluktan  :) Her anımızı güzel geçirmeye çalışıyoruz sürekli kendimizi bebeğe hazırlarken buluyoruz.Ama anne-baba olmaya hazırlanırken sevgili olmak zihniyetinide yitirmemek gerekiyor. Bunu tutturabildiğimizi düşünüyorum hamilelikte eş gerçekten önemli çünkü birilerinin hayatınızı kolaylaştırması ve ruh halinizi anlaması lazım. Hamilelikte de iyi ki zat_ı muhteremle evlenmişim dedim,çok şükür..


Hamilelikte 24. Hafta (Şeker Yüklemesi)

10 Mart 2014
Artık işe gitmek istemiyorum.Çok yorulduğum için falan değil bildiğin sıkılıyorum işte.Daral geliyor oda basık geliyor kalabalık geliyor vatandaş gıcık geliyor dosyalar fazla geliyor.Aslında temelde hiçbirşey yapmak istemiyor da olabilirim.Her kadının içinde her an patlamaya hazır çılgın bir ev kadını var ki mecburen olacak o ayrı da bende şu sıralar tavan yapmış durumda.Kendimi browni yaparken bebeğin kıyafetlerini ütülerken falan hayal ederken buluyorum.Hergün ama hergün aynı rutinde aynı şeyleri yapmak aynı zamanda da bu süreci geçirmek zaman zaman depresif ruh haline girmenize sebep oluyor.İş yükümü biraz daha azalttılar.Hatta öyle ki bunu bütün birimlere uluorta beyan ettiler.Tebrikleri tekrar tekrar aldım.Artık ne kadar samimiyetsiz bir samimiyetle sağlıklı bir bebeğin herşeyden önemli olduğunu beyan ettiler.Teşekkürler !!!

Tetenos (evet dostum tetenoz değil tetenos) aşısının ikinci dozunu oldum.Daha önceki gibi herhangi bir ağrı sızı vs olmadı.Sağlık ocağını ya da adı her ise o kurumu inceleme fırsatım oldu bu arada.Sırf muhabbetine buraya gezmeye gelen yaşlı bir grup var.Bebek ve çocuk sahibi bir grup var ve hamile bir grup var.Sıra falan beklerken bir güç gösterisi yaşanıyor.Ben saftirik gibi 4 kişiye sıramı verdim ki tarihimde görülmemiş bir nezaket benim açımdan :) 5. kişi olan güne geç kalmış kokoş teyze de ''kızım ben hastayım iğnemi olayım bir an önce''  dediğinde ''bu da bira göbeği zaten''  demek zorunda kaldım.Yaşlıları sevmeyi çok istiyorum ama hepsi mi çakal olur arkadaş.Bir kurnazlık bir hesaplar kitaplar hava 18 derece hizmetliyi azarlıyorlar neden kalorifer az yanıyor falan diye.Kaçar gibi uzaklaştım bazen devletin köhnemişliğine laf edenlere çok kızıyorum.Sen köhnemesen devlette köhnemezdi değil mi yaşanan onlarca yolsuzluk usulsüzlük bizim bir yansımamız değil mi? Hahaha nereden nereye bağladım kendimle gurur duyuyorum :)

Neyse aşıyı olup eve geldim ilkokuldaki gibi .. Bu arada ben aşı olmayı pek severim.Sobaya elimi bastırıp deneme yapmayı da severdim kendimi ısırıp ne kadar dayanabileceğimi görmeyi de severdim.Acıyla sınanmak beni pek ürkütmez.O yüzden aşıdan korkuyorum kan görünce bayılıyorum falan tiplere saf saf bakıyorum kontrollerde.Yahu çocuğun olacak eşşek kadar kadınsın çocuk yapmayı becermişsin ama kan veremiyorsun.Git tedavi ol bence.. Neyse eve geldim fırsattan istifade yemek stoğu ve temizlik yaptım.Bu arada canım fena halde simit -ayran çekti.Onları yedim. Akabinde uvvv bir ter bastı.gözlerim dönüyor dünya dönüyor ayağa kalkamıyorum yığıldım kaldım mutfağa .Ne yapsam bilemiyorum. evimin önüne pazar kuruluyor ambulans falan çağırayım diyorum gelemez ki pazar kurulu kapının önünde diyorum .Belediyeye küfür ediyorum inşallah seçilmezsiniz tekrar diye.. Saçmasapan hesaplar işte.. Sonra öğrenildi ki aşı bayat falan değilmiş bayat bile olsa bu hale getirmezmiş.Soğuk algınlığım varmış simitte olan bir şey dengemi bozmuş.Yaklaşık altı aydır ilk defa böyle birşey yaşadım hamilelik hastalık vs değil de çaresizlik ve yalnızlık zor ...

Şeker yüklemesi hadisesini atlattık.Şimdi fellik fellik araştırma yapıp buraya gelen hamile arkadaşım bu kadar gerilecek birşey yok.Evet biliyorum herkes abartıyor ayıldım bayıldım falan yok kocaman kadınsın içtiğin şekerli suyla bayılacak değilsin bir kere bu bakış açısından vazgeç.Önce sizden idrar örneği alınıyor akabinde 3 tüp kan alınıyor.Yüklemeden önceki değerleriniz ve diğer değerleriniz hesaplanıyor.Akabinde kişisel öykünüz de göz önünde bulundurularak 50,75 veya 100 lük bir değerde yükleme yapılmasına karar veriliyor.Ben 50 lik yükleme yaptırdım.Bildiğiniz şekerli su hani çaya çook şeker atarsınız o da bir şekilde soğur sizde unutur tadına bakarsınız hadii ya herkes hayatında bir defa yapmıştır bunu işte o tadı düşünün.Hepitopu bu ben o kadar açtım ki yaklaşık 17 saatlik bir açlık ilaç gibi geldi bana.Görevli kadın bana bayılabilirsin falan dedi ama bende öyle bir etki yaratmadı.Şekerli suyu içip bir saat bekliyorsunuz.Şekerden bu kadar hoşlanınca kesin şekerim çıkacak benim dedim. Neyse ki açlık 85 yüklemeden sonra 92 çıktı.Yüklemeden sonra çıkması gereken en yüksek değer 140 olması gerekiyor bu değerin üstünü takibe alıyorlar.Dr şekerle ilgili bir sorunum olmadığına karar verdi .İşte hepsi bu.

Tahlil sonuçlarından kansız olduğuma karar verildi.Kan hapını günde ikiye çıkardım.Su sıkıntısı varmış vücudumda yani idrarımda galiba bebeğin suyunda sorun yok ama bende varmış.Daha çok sıvı tüketeceğim ama nasıl olacağı konusunda en ufak bir fikrim yok. Magnezyumu ise günde 3 tablete çıkarttı kasılmalarımın tamamen durulması gerekiyormuş.Hapçıyım ben özetle !

Hamilelikte 23. Hafta

9 Mart 2014
Hamilelikle alakası yok ama gündemden bıktım.O kadar daraldım ki son bir haftadır doğrudüzgün televizyon izlemiyorum gazete okumuyorum.Sosyal medyayı kimilerinin iğnelediği şekilde sadece lalyalaylom için kullanıyorum.Hamileyim ben ,bu aralar ülkeyi internet üzerinden daha müsait arkadaşlar kurtarsa daha iyi olur gibime geliyor.Heryerde aynı muhabbet onlarca ayrı yandaş taraf kitlesi saçmasapan sohbetler seçim gelip geçseydi de biraz sakinleşseydi ortalık.Evet evet biliyorum söyleyenecek çok şey var bende aylarca yazdım bunları ama daraldım artık..

Günlerim korkunç bir hızla geçiyor korkuyorum ne yalan söyleyeyim.İlk haftalarda zaman hızla geçsin isterken şimdi tadını almak istiyorum her anın.Hani hamile olduğumu unutuyorum diyordum ya artık öyle bir durum söz konusu değil. Unutamıyorum ya sürekli tuvalete gitmem gerekiyor ya ufak bir tekme geliyor ya bulunduğun ortama sığamama duygusu.Çok kilo almadım ama heybetlenmdim gibi geliyor ben kilo vermeden önce şu an bulunduğum rakamdan çok daha fazlasını görmüştüm üstelik hamile değildim :) Ama.. Böyle hissetmiyordum bir irilik geldi sanki üstüme ya da bana öyle geliyor.

Geçen gün durup dururken saçmasapan bir iltifat aldım.Hiç çirkinleşmedin dedi öküzcanın birisi. Evet çirkinleşmedim hamile kadının çirkinleşmesini dört gözle bekleyenlere de gıcık oluyorum.İnsan kendini bir gün çok kutsal diğer gün Fiona gibi hissediyor.

Geceler artık çok zor..İlk günden beri önerilen yatış şekli sağ tarafa yatmaktı.Uyumaya çalışıyorum da her uyandığımda kendimi yine sol tarafıma biraz da yüzüstü yatmış şekilde buluyorum.Uyanıyorum çünkü tekmeleniyorum.Üstüne yattığım zaman ikaz ediyor beni duymazdan gelmek mümkün değil :) Sırtüstü yattığımda sırtım ağrıyor.30 senedir hiç öyle uyumadım ki ben.. Hamileliğimi ilk farkettiğimde hamile yastığı denilen o zımbırtıyı alacaktım iyi ki almamışım.Aynı mantıkla bacaklarımın arasına yastık koyup yattım bir faydasını görmedim.

Kılık kıyafet alışverişini bıçak gibi kestim.Sebebini bilmiyorum.Aklımda hep daha büyük ürünler var.Bebek arabasıydı,odasıydı yatağındı otokoltuğu vs. Her fırsatta onları araştırıyorum.Netten baktıklarım sonra gidip gördüklerim aynı etkiyi bırakmıyor.Biz kendimiza araba alırken sadece 30dk sürmüştü rengine modeline karar verip sipariş vermemiz ben 2 aydır bebek arabasına karar veremedim.Öyle teknik açıdan bakıyor ki millet kendimi cidden saftirik gibi hissediyorum.Araba yahu enikonu , zaten çalışıyor olacağım sabah akşam gezemem minnoşla avmde tatilde seyahette iş yapsın yeter bana.Kalitesiz olmasın motorsiklet fiyatlarıyla da yarışmasın mümkünse..  Kendime maddi bir limit koydum.Dilerim onu geçmem.

Hamilelikte 22.Hafta ( Detaylı Ultrason )

23 Şubat 2014
Haftaların nasıl geçtiğini anlamayacaksınız dediklerinde ben gün gün sayıyordum hamileliğimi o yüzden bana pek bir umursamaz görünmüştü bu lafı diyenler, öyle değilmiş.. Zaten hamilelik süresince ''öyle değilmiş'' dediğim zilyon tane an oldu.Ben bilirimleri kabul etmeyen duyguların kontrolünü yitirdiği bir dönem en azından benim için öyle.

Haftaya detaylı ultrasonla başladık.Ben hislerime güvenirim.Bir yere gitmeden önce bir işi yapmadan önce hiç tanımadığım biriyle tanışmadan dahi önce sonrasında ne olacağını hissedebiliyorum.Yanılmışımlığım hatırlamadığım kadar az.. Yok gibi..Detaylı ultrasonda minnoşu görecektim her bir noktasını bu beni inanılmaz heyecanlandırıyordu ama bir tedirginlikte vardı içimde.Sinirliydim mesela zat_ı muhtereme sardım sabah sabah danışmadaki kıza sardım iş yerini aradım birlikte çalıştığım o gün işe gitmediğim için geç kalmaması gereken ama geç kalan arkadaşa sardım.İçeri girmeden önce bütün gerginliğim üstümdeydi.

Görüntüleme güzel geçti.Bizim kız doktorun tabiriyle oldukça nazlıydı ve hatta muayene olmak istemiyordu.Diğer bebeklerin tepki verdiği hiçbirşeye tepki vermedi öyle ki gidip şekerli birşeyler yiyip geri gelmek durumunda kaldım.Detaylı ultrasonda tüm organları kemikleri önemli olan herşey kare kare görüntüleniyor not alınıyor değerlendiriliyor.Görüntüleme ilerlerken tıbbi bir terim kullandı ve akabinde hiç canını sıkma hamilelerin %10 da görünür dedi ! İşte o an benim için günün aslında bittiği andı galiba sonra ne anlattı ne gösterdi hatırlamıyorum bile.. Canım sıkıldı dr söylesede söylemesede önemli olmayacağını önemli takip gerektiren bir durum olmadığını.Doğuma kadar veya doğumda geçecek bir gelişme olduğunu söyledi.Herneyse bugüne kadar herşey pürüzsüz gitmişti ve ben buna şımarık bir şekilde alışmıştım.Biliyorum milyonlarca hastalığın ölümlerin engellerin arasında büyük bir şımarıklık ama bebekle  ilgili olumsuz birşey duymaya bir tahammülüm yoktu.İlk defa bir şımarıklığımı kabul edeiyorum ve hala haklı olduğumu iddia ediyorum !

Bu arada güzel görüntüler elde ettik.Zat_ı muhteremin de görüşüne göre bana benziyor.Yine dr tabirine göre güzel ve sevimli bir kız.Güzel yani olmasa bile güzel gelecekti bana bundan şüphem yok da :) cidden güzel bir kız.. Yüzü gözlerimin önünde gitmiyor diyebilirim..En güzel fotoğrafını buzdolabının üstüne bizim fotoğraflarımızın yanına ekledim bile.Bazen baktıkça gözlerim doluyor bazen dalga geçiyorum bazen bir dünyaya gelde ağzını burnunu yiyeceğim senin diyorum.

Hareketleri çok sıklaştı.Hatta beni korkuyor bazen sakin sakin otururken sağlam tekmeler atıyor.Tekmedir herhalde diye düşünüyorum o hareket birden irkiliyorum.Hani tamam güzel bir duygu ama içinizde 500gr ağırlığında bir insanın bulunmasının enteresan halleri de var kabul etmek lazım.Kafasına göre takılıyor çünkü.Sabah siz henüz uyanmamışsınız o uyanmış oluyor.Pıt pıt pıt.. Hemen bir muz yiyorum uzun bir sakinlik..

Sıkıntılı bir haftaydı.İş konusunda ani ve şaşırtıcı gelişmeler oldu.Öyle ki 32.haftada izne ayrılmaya bile karar verdim sonra ertesigün yine başka bir değişikilikle vazgeçtim :) Survivor gibi bir yerde çalışıyorum.Memnun değilim desem yalan olur ruh halimi dengeliyor, sakinlik pek bana göre değil ama düzenim bozulacak diye korkmuştum.Planların bozulacak vs diye neyse ki sanırım daha iyi olacak herşey ve 37. haftaya kadar gidereken daha da az çalışma prensibiyle çalışabileceğim.İnşallah tabii kızımız da izin verirse..

Annemle kavga ettim.Hep şunu duyuyordum işte sizi hamilelikte en iyi anneniz anlar falan.Şimdi bu yazdığım detayı aylar sonra okuyup incineceğimi bilsem de yazmak istiyorum yine.Benim annem beni anlamıyor.Örüyor sadece benim hamile olmam onun yelek kazak vs örmesine sebep oldu.Bebeğe birşeyle örmektense beni biraz daha dinlese daha hassas olsa sanırım daha iyi gelecek.Kimseyi idare etmek istemediğim bir dönemdeyim ve aynı zamanda yalnızlığın zaman zaman psikolojimi zorladığı bir dönemde.Önce ben ona küstüm akabinde sanırım o bana küstü.Sonu neye varacak bilmiyorum. Hamile olduğunuz zamanda sen zaten hamilesin o yüzden böylesin diyip işin içinde sıyrılıyorlar yani kimsenin hatası yok sen hamilesin.Ayy ne bileyim haftanın gelişmesi diye yazmak istedim.

İstanbul'dan zaman zaman kaçmazsam bu şehre dayanamıyorum.Haftasonları güzelken başka şeyler yaptık.Şimdi haftaiçleri harika geçiyor ama haftasonları puslu soğuk ne bileyim.Bir kaçabilsem şu şehirden minik bir tatil yapabilsem çok iyi gelecek eminim.

Hamilelikte 19.Hafta , 20.Hafta ve 21.Hafta

16 Şubat 2014
Pişmanım bu kadar uzun süre yazmadığım için çoook pişmanım.Özel bir sebebi de yoktu.Bir sıkıntım da yoktu ama yazamadım.Arada unuttuğum onlarca şey var eminim.Şimdi önemli gibi durmasada yıllar sonra okuyunca çok merak edeceğim onlarca detay..

Dr kontrollerimiz sıklaştı bu ara benim isteğim değil dr'un talebiydi.Bir kontrolde bebeğin içinde yaşadığı hayati sıvının az olduğuna kanaat getirdi.Söylediği andan itibaren kaygısız geçen hamileliğimin yönü değişti.Suyu azdı yaptığım araştırmaya göre çok can sıkıcı bir durumdu.Halbuki ben korkunç derece de su içiyor hatta o kadar abartıyordum ki zaman zaman midemi bulandırıyordum.Bir hafta sonrası için sözleştik.Ben bolca su içtim ki aslında eskisinden daha fazla da içtiğim söylenemez bebeğin suyu istenilen seviyeye ulaştı.Fakat bu sefer birkaç gün önden giden minnoş geriden gelmeye başlamıştı.Bana göre boyu uzun kg ise yeterli değildi.Bakınız dr a göre değil bana göre :) Not olarak kalsın 20+2 de 325 gr  ! Daha şimdiden '' çocucuğum ufak kalacak yemiyor içmiyor zayıf bu çocuk '' cazgırlığıma şaşan zat_ı muhterem yine mantıklı yorumlar yapsa da hala tatmin olmuş sayılmazdım.

Taa ki..

Onu hissedene kadar...

Hissetiğim ilk an çok şiddetli bir gaz sancısı sandım.Fakat değildi onu hissetmemeye  kadar alışmışım ki ilk aklıma gelen minnoş olmadı.Ve nihayet hareketler sıklaştı.Artık sürekli gün içinde hissedebiliyorum.Bazen çalışırken birileri ciddi birşeyler anlatırken ben salak salak gülüyorum .. Çünkü hareket ediyor.Çocuk,  yemeğe duyarlı bu kadar iştahsız (!) bir anneden başka ne beklenebilirdi ki? Ne zaman yemek yesem tamam dostum doydum veya bu sefer yediklerin birşeye benzemiyordu gibilerinden tepkiler veriyor.. Bu arada hareketleri neden geç hisstiğime dair teorim dombili olmamdı ve fakat aslında sebebin bu olmadığı benim onu hissetme  engel olacak kadar dombili olmadığım ortaya çıktı. Bende bebeğin eşi diye nitelendirilen plesantanın bebekle benim aramda durması hissetmemi engelliyormuş. Aslında herşeyin mantıklı bir açıklaması oluyor ama işte.. İnsan telaşlanmadan yapamıyor.Onu, bize nasip edene binlerce kez şükürler olsun. ( Blogger burada ağlamak üzere o yüzden konuyu değiştirecek... )

İştah demişken ben kontrolümü kaybettim.Bütün dünyayı yiyebilirim.Zat_ı muhteremın dışarda yiyelim ne yemek istersin sorusuna ; Lahmacuna patates kızartmalarıyla sarılmış hamburger bol ekşili salata ,acılı salgam suyu ve çikolata soslu künefe diye cevap verdim.Evet çok aptalca görünüyor ama gerçekten deneme şansım olsaydı denerdim.Yani tarif ettiğim türde bir yemek üretilebilseydi ben onu yemiş olacaktım.Nasıl yemek fantazilerim varmış kendime hayret ettim.O değil de bebek annesinin yediklerine alışıyor doğduktan sonra damak zevkini bu yönde şekillendiriyormuş.Tek korktuğum bu çünkü turşu suyu içtikten 5dk sonra çikolata yiyebiliyorum. Minikkuşum psikopat bir  gurme olacak !!!

Bu arada sağlık ocağında ya da adı her ne ise orada tetenos aşısı vuruldum.Ne biçim bir insansam hamileliğimi bile nazlı geçiremiyorum.Millet aşı oluyor kolu şişiyor üstüne yatamıyor yanıyor acıyor vs ben etkisini 2 saat sonra unuttum.Bir de o gün izin alıp evi tertemiz yaptım. İkinci doz için 1 ay sonraya randevu verdi.

Kocaman bir karnım var artık ve minnoş tam göbek deliği hizasında.Her akşam aynı bölgeye gelip yerleşiyor sanırım orada uyuyor.Elimle hissedebiliyorum varlığını tabii bu tatlı gelişmelerin acı gerçekleri de var.Artık heybetli bir şekilde yürüyen insanların yer verdiği.Cİnsiyet sorduğu akıl verdiği gizlenmesi mümkün olmayan hamile görüntüsündeyim.Bazen görüntüm sinirlerimi bozuyor bazen  de çok mutlu oluyorum.Daha önce de demiştim hamilelik tam bir dengesizlik hali..

Cinsiyet için ayrıca bir yazı yazmak istiyordum ama görünen o ki pek münkün olmayacak .. Bir presesimiz var bizim :)  İkili teste dr bana söylemeden benim ona söylediğim tahmindi bu.Kızdı başka birşey olamazdı çünkü çok güzeldi.Çocuğunu güzel bulmayan yoktur da anne karnında 14.haftada bu nasıl söylenir tahmin edilir diye dalga geçenleriniz olabilir.Geçmeyin :) Ben dalga geçtiğim herşeyi an ve an yaşıyorum zira :P Güzeldi ay parçası gibiydi.Ağzı yüzü burnu kız olduğunu belli ediyordu.Ne bana ne babasına benziyordu ama yuvarlak yüzlü güzel suratlı bir kızdı işte ve neticede tahminim tuttu.

Bu benzetilmek mevzusuda bir garip.. Geçen gün twitter da ibrahim tatlısesin bebeğini gördüm.Geçirdiğim şoku anlatamam.O renkli gözlü sarı sarı kadından bu çocuk olduysa babasının fotokopisiyse hayal kurmanın pek manası yok gibime geliyor. Çocuğu kadın değil ibrahim tatlıses doğurmuş sanki adama öylesine çok benziyor ki bizim kız kime benzeyecek meraktan çatlamak üzereyim. Bana benzemesini istediğim taraflar var babasına benzemesini istediğim taraflar var.. Merak merak merak..

Hala bir ismi yok o yüzden minnoşla devam ediyor.Artık kızım da diyebiliyorum gerçi.Hiçbir ismi yakıştıramıyorum.Sade ama güzel olsun istiyorum.İddalı isimleri sevmiyorum ya da mesajlı ! Kafamdaki İsimlere sahip insanları inceliyorum ya onun gibi olursa ya şuna benzerse.. İsim konusu son haftaya kadar belirsizliğini sürdürecek gibime geliyor.

Ben bu yazıyı yazarken aslında yarın yapılacak olan ikinci düzey ultrasonun heyecanı içindeyim.Her kontrol bir gerginlik sebebi drlar hep gülümsesin hep şaka yapsın hep güzel şeylerden bahsetsin istiyorsunuz.Yarın da güzel bir gün olur inşallah.Güzel haberle devam ederim bu güzel yolculuğa..

Hamilelikte 18. Hafta

20 Ocak 2014
Hamileyseniz herkes birer kadın doğumcu kesiliyor. Dün iş yerinden bir bey doğum sohbetimizin içine birden daldı ve bana düşündüğün kadar zor olmayacak benim hanım çok rahat doğum yaptı dedi ! Sezeryan olmuş eşi bebeğin kilosu yüzünden. Konuştuğumuz konu sezeryan değil normal doğum cinsiyetçi veya erkeklerden çekinen bir tip değilim de konumuz doğum sana ne be adam ! 4 kadın konuşuyoruz sana soran da olmamış sana ne ki.. Bu şeye benziyor benim eşim askerlik yaptı askerlik çok güzel bişey  ???!!  Herkes herşeyi muhteşem şekilde biliyor ben hariç !

Geçen gün tuvaletten çıktım.Ve biraz yavaş hareket ediyorum.Hamileler ya da bir zaman hamile olanlar biliyordur ki tuvaletinizi vs tutarsanız kasılmalar gerilmeler olabiliyor.Bende de o tip birşey yaşandı.Yavaşladım doğal olarak.Yanımda o esnada elini yıkayan başka biri var. Bekar yaşını almış bir ablamız yorumu şu : Üfürükten Prenses hasta değil hamilesin neden bu kadar yavaş hareket ediyorsun ? Tuvaletten çıkmışım arkadaşım yavaş yürürüm hızlı yürürüm ne bileyim hiç yürümem karnım ağrıyordur bağırsaklarımda sorun vardır hamilelikle alakası yoktur ya da vardır  ? sana ne ki ?diyemedim de  .. Hiç yaşamadığın bir deneyim için fazla iddialı konuşuyorsun dedim? Küstü ! Onun tabiriyle evle kalmışlığına,anne olmayışına laf söylemişim.Eee sen üstüne vazife olmayan konuyla ilgili laf söylüyorsun.Poffff .. Ne kadar kızardım insanların söylediklerine bu kadar takılanlara onlara benzedim. Hamilelik hassas evet ama insanlarda salak be kardeşim !

Bu hafta dr gittik.Minnoşu özlemiştim evet ama sağlıklı olduğunu tekrar tekrar duymayı daha da çok özlemiştim. Emsallerime göre sağlığı konusunda daha az paranoyak olduğumu kabul ediyorum ve bu beni mutlu ediyor.Minnoşun oldukça hareketli bir gününe denk geldik ben neredeyse açtım sadece uyandığımda birkaç parça ceviz yemiştim.Ama o bir dakika sabit durmadı.Dr incelemelerini yapmakta zorlandı.Beyin gelişimiyle kafayı bozmuş bir doktorum var.Onlarca açıdan beyin fotoğrafları çekiyor.Gelişmiş güzel gelişmiş ahh göz oyukları öyle oyy kalbi böyle diye her lafıyla beni defalarca rahatlatıyor.Bilerek mi yapıyor tarzı mı bu bilmiyorum ama bu halini seviyorum.
Elleri kolları ayakları el parmakları... Baktım baktım içimde olduğuna inanamıyorum çoğu zaman ...
Çünkü henüz hissetmiyorum :/ Dr bu kadar hareketli peki neden ben hissetmiyorum diye soracaksın şimdi dedi.Yok dedim sormayacağım dombiliymişim ben bebeği bu haftada hissedebilmek için dombiliymişim.3 haftaya kadar şüphesiz şekilde hissedeceksin dedi.Merakla bekliyorum o anı..

190 gr olmuş ve 12 cm ! Kuruyemiş gibi gram hesabı :) Bir insan nasıl 190 gram olurda parmakları tek tek seçilir ? Doktora her gidişin dönüşünde ben imanımı tazeliyorum.Yaradana binlerce şükürler olsun.

24.Uluslararası Anne,Bebek,Çocuk Ürünleri Fuarı'na gittik. Tamamiyle hayalkırıklığı diyebilirim. Fuar demeye bin şahit lazım bakırköy pazarına gitsem daha çok çeşit bulurdum eminim. Olması gereken hiçbir marka yoktu.Faturasız fişsiz vergisiz saçpasapan bir sistemde alışveriş yapıyorsunuz.Bankamatik kartı dahi geçmiyor. 2500 tllik bebek arabasını nakit almanız gerekiyor mesela.. Bu kadar kötüledim birşey almadım diye düşünmenizi istemem çünkü aldım :) Ama neden çünkü sabah dr randevusunda minnoşun cinsiyetini kesin olarak öğrenmiştik ve bu durum bende bir heyecan yarattı elbette. Bu konu için ayrıca bir yazı yazmak istiyorum. Emzik,biberon,alıştırma bardakları özetle 0-6 ay için gerekli ürünler aldım. Elbette kıyafetler yani aslında normalde bu fiyata bulamayacağımı düşündüğüm genelde lisanslı ürün olduğu için pahalı olan ama fuarda bir nebze indirimli ürünler aldım.Ama battaniyede aldım mesela .. Ne bileyim öyle garip bir ruh hali :) Netice de başarılı bir fuar değil.Hayatımda bu kadar hamileyi bir arada görmemiştim.Kimin karnı daha büyük yarışı vardı adeta. İşin ilginç tarafı çocuklu anneler azdı.%80 hamilelerdi bu demek oluyor ki bilinçsiz bir durumdayız hamileler olarak. Anneler akıllanmış fuarı pas geçmiş.

3 kg almışım. Dr sorun yapmadı. Ben de yapmadım çünkü iştahım çok açıldı.Bol su içiyorum bence biraz su da tutuyor olabilirim.Çünkü tuza turşuya ekşiye ilgim oldukça fazla.. Karnımın birden ,çok fazla çıkmasınin sebebi gazmış :) Şaka yapmıyorum yahu cidden gazmış çünkü gün içinde çok değişiyor karnımın boyutu.Bazen 5 aylık hamile oluyorum bazen 2 aylık.. Gaz sıkıntım hala devam ediyor.Bir çaresi var mı bilmiyorum.

13.01.2014

Hamilelikte 17. Hafta

14 Ocak 2014
Nasıl geçtiğini bile anlamadım. Son zamanların en hızlı haftasıydı. Üstelik ele avuca gelen bir aktivitede olmadı.Hayat bazen çok yavaş akıyor aslında geneld ebunu mutsuzluğa bağlarlar. Ama bende öyle değil insanlar sıkılırken ben mutlu olurum.Birileri için keyifli anlarda ise zaman benim için yavaş akabilir.

Göbeğime alıştım ,o kadar alıştım ki aslında pek de göbeğim yokmuş gibi gelmeye başladı.Ya da ben bir şişkinlik yaşıyormuşum o gitti. Netice de kendimi iyi hissediyorum.Karnımı okşamaya başladım gün içinde yani hani birşey düşünürken eliniz yüzünüze gider saçınıza gider ne bileyim herkesin türlü türlü tikleri vardır.Bende elimi karnıma koyuyorum bazen.Biriyle konuşurken bişey düşünürken .. Umarım hissediyordur ilgilendiğimi düşünüyordur :)

Konuşmaya başladık aklıma geldikçe, yalnızken ve bazen zat_ı muhterem yanımdayken konuşuyorum.Zat_ı muhterem de konuşuyor. Karnıma kafasını dayayıp iletişim kurmaya çalışıyor.Duyabildiğini öğrendiğimiz günden beri böyle bir süreç başladı.Neticede duyabiliyor.Biz onun verdiği cevapları duymuyoruz :) Birbirimiz şikayet ediyoruz annen şöyle baban böyle diye :P Eğlenceli günler.. Geçen gün duştayken suyu sevmesi için anlattım.Sen geldiğinde de bıcı bıcı yapacağız dedim. Zat_ı muhterem şarkı söylediğimi sanmış önce sonra anlamış minnoşla konuştuğumu ,anne adaylığı bile manyaklık hali anneliği düşünemiyorum bile.. !

Grip !!! Alarm durumundayım. Grip olmak ,grip olma korkusu kadar korkunç değildir herhalde. Herkes grip. Ve grip olduklarını garip bir gururla söylüyorlar yüzünüze yüzünüze konuşuyorlar. Vatandaş derdini anlatmak için böyle derinize nüfus edecek müsaade etseniz.Hepsini boğmak istiyorum. Gripsen rapor al git kardeşim evine hasta olacağım diye aklım çıkıyor.Zaten 15 günde geçmeyen şu meşhur tür grip muhtemelen bende 1 ayda geçecek ben o süreçte tükeneceğim.Ağzımın içinde yara oluştu.Bu bende ya hastalık belirtisi ya da hasta olamamamın vücudumun direnç gösterdiğine dair bir belirti. İnşallah sağlıkla geçiririm şu kışı ..

Bir hamile için kırılma noktası bebeğin hareketlerini hissetmek. Ve ben 17. hafta hala hissetmiyorum.Oysa 14. haftada bile hissettiğini iddia edenler vardı.Elbette araştırdım ve sonuca ulaştım.Dombiliydim ! Bebeğin hareketlerini bu haftalarda hissetmek için dombiliydim.Sanırım yağ katmalarını aşacak kadar güçlenmedi.Çocuğun bir suçu yok anasında kabahat :) Sanırım 20.haftayı bekleyeceğim.Arada minik pıt pıtlar oluyor. Böyle seyirme denilebilecek türden şeyler ama her zaman gaz problemiyle karıştırılır :) O yüzden ciddiye almamaya çalışıyorum.


06.01.2014

Hamilelikte 16. Hafta

12 Ocak 2014
Dr randevusunun akabinde minnoşun 12 tane pozunu içerek ultrason görüntüleriyle aileme koştum diyebilirim.Tam 9 günlük bir iznim var.Hamile olduğumu öğrendikten sonra ailemle görüşmemiştik.Müjde almak gibi birşey denirmiş buna galiba ama ben açıkca nazlanmak istiyordum. Tam hayal ettiğim gibi olmasa da yine de bana iyi geldi.

Karnım bir çıktı pir çıktı . Hamile pantalonlarına merhaba dedim. Fakat bu bildiğimiz bir pantalonun ben kısmını düşük bel olarak düşünün devamını da esnek bir penye bundan ibaret ! Ama fiyatlar hamile giyim üzerine kurulmuş firmalarda herhangi bir pantalonun 3 katı civarı ve genelde kalitede sıfır. Bilindik birkaç marka var evet mesela lcw ama öyle korkunç ki modeller onları giyersem istifa falan etmem gerekebilir.Dar kesimler  giyiyorum işe giderken de aslında pek uygun değil ama hala ütülü kumaş pantalon kıvamına gelemedim.Neyse ki devlet kurumlarında kılık-kıyafet devrimi gerçekleşti herkes artık daha özgür !  Biraz araştırınca h&m ve c&a 'nın hamile reyonlarını farkettim.C&A nın tarzı lcw aratmasada beni ilgilendiren pantalon kısmıydı ve skinny bir hamile pantalonu buldum. H&M ise daha şık ama onu da her mağazada bulamıyorum.Yani her mağazada hamile reyonu yok. İndirimden birkaç parça edindim. Şimdilik idare edebilirim ama pantalon ihtiyacım devam ediyor.

Karnım kaşınıyor çılgınca akşam eve gelip karın kaşımak en büyük zevklerim arasında. Sanırım genişliyor genişledikçe çatlayacakmış çatladıkça oldukça çirkin bir görüntü oluşacak. Bir sürü krem kocakarı ilacı yağları vs tavsiye edildi.Ama kullanmayı düşünmüyorum .Çünkü ya çatlıyormuş ya çatlamıyormuş yani çatlayacaksa kaçış yok biraz cilt yapınızla ilgili galiba.Sadece nemli tutuyorum vücudumu kremleniyorum aklıma geldikçe..

Folik asit kullanımını bitirdim. Dr yeni bir vitamin ve demir hapı verdi. Demir hapı aç karnına alınıyor.Her sabah evden çıkmadan alıyorum midemi zorluyor farkındayım ama yapacak birşey yok. Bir sabah uyandığımda bacağımda korkunç bir kasılma hissettim. Kımıldatamıyordum öyle ki acıdan ağladım.Zat_ı Muhterem 20 dk ovdu geçti ama kasılmanın verdiği etkiyle 3 gün üstüne basmakta zorlandım.Dr bunun üstüne magnezyum verdi. Aslında erkenmiş ama rahim de birtakım kaslardan oluşuyor bacağın kasılırsa rahiminde kasılma ihtimali var bunu istemeyiz dedi.Öksürdüğümde hapşırdığuım zaman oluşan sancılarım ve bel ağrımdanda kurtuldum magnezyumla.

Benim için çok sıkıntılı bir gelişmeyi daha farkettim bu hafta. Dişlerimi sıkmaya başladım yine.Benim ki diş gıcırdatma değil uykuda dişlerimi çok sinirlenmişim gibi sıkıyorum.Sabah uyandığımda ise baş ağrısıyla uyanıyorum.Zaten hamileliğin kendine özgü ara ara yoklayan bir baş ağrısı varken sabah güne böyle başlamak tam bir çile!

Haftalar artık çok çabuk geçiyor. Bu durum bazen beni çok mutlu etse de bazen de korkutuyor.

30.12.2013

Hamilelikte 15. Hafta

9 Ocak 2014
 
Geçen haftaki gerginliğim aynen devam ediyor. Sürekli etrafımda olan biteni tartıyorum. Yani kim ne diyor kim nasıl davranıyor kim beni incitmeye meyilli falan. Bildiğin aranıyorum diyebiliriz. Yani kiminle kavga etsem kime sarsam manyaklığı .. Derdim ne yeminle bilmiyorum. Ama kendimden korkmaya başladım.

Zat_ı Muhtereme sardım önce kime sarayım bana da yazık. Sen neden öyle bakıyorsun,neden oyun oynuyorsun neden telefonunla vakit geçiriyorsun neden bana nasılsın diye sormuyorsun sorduğu zamanda neden içten bir şekilde sormuyorsun,neden minnoşu sormuyorsun,neden minnoşla konuşmuyorsun.. Bu ve türevleri onlarca sorun..Stresle başedebilmenin altın kuralı olarak gazetede kocaman puntolarla yazan  tek bir madde vardı.Kontrol edebildiklerinize odaklanın !!! Ben ise kontrol edemediklerimle yaşıyorum.Kontrol edebildiklerim elbette umrumda değil onlar mükemmel işleyişle devam ediyor.

Kontrol edemediğim bir konuya kafayı taktım,Zat_ı muhterem bunu niye çözmüyor diye kendi kendimi yedim. Çok da bencil  sayılmam kendimi ne kadar tüketiyorsam karşımdakini de tüketirim :)  Neticede tartışma kaçınılmazdı ama tartışma sadece 10 dk sürdü geri kalan 110 dk sen hamile bir kadını nasıl incitirsin tartışmasıyla devam etti.O gün..  Ertesi gün mola. Bir sonraki gün kaldığı yerden devam gözün çıkana kadar ağlarsın ,ben yalnızım diye inletirsin etrafı. Zat_ı muhterem çaresiz bakar sinirlenemez bile o bile manasızdır artık.Hiçbir zaman hamile kalmayacağın için  beni anlamayacaksın işte o yüzden sana acıyorum dedim.Pes ettim. Küsmedim bile aklıma bebek  geldi. Niye yapıyorsun kızım bunu dedim kendi kendime . Ne haliniz varsa görün dedim.. Sonrası daha büyük bir yalnızlık hissi. Zat_ı muhterem hayatımda tanıdığım en merhametli insan. Benim annem bile öyle değildir böyle izah edeyim size........  Ama o an herşey anlamsızdı benim için.Neyse ki geçti.. Hamileliğin bu tarafının bu kadar zor olduğunu gerçekten bilmiyordum.

Peki bu durumlar sadece evde mi geçerli ? Elbette değil müdüre '' size yumruk atmak istiyorum '' demişim. Demişim diyorum çünkü çok sinirlenmişim ve demişim.Ertesi gün sordum hani özür de dilerim diye evet dedin hatta şunları şunları da dedin  dedi !!! Uvv işte bu çok sertti. Ne diyeceğim adama ben hamileyim olur böyle şeyler idare et bebeğim mi diyeceğim. Demedim tabii güldü neyse ki hayırlısıyla doğur dedi,kendini bu kadar üzme bebeği de üzüyorsun dedi. Beni hep iyi insanlar bulur. İşte benim bu hayattaki tek  torpilimde budur ! Zaman zaman şımarıklığın dibine vurmanın sebebi de budur !

Bu arada tam bir hafta izin aldım.Yıllık iznim bile yok henüz , 1 yılımı tamamlamadığım 6 aylık bir memur olduğum için rapor kullanmadan bir hafta izin almam da sıkıntı yarattı .Bende yaratmadı tabii yaratmaması gerekenlerde yarattı :) Ama bu da umrumda değil hatta zevk bile alıyorum denilebilir.. Dinlenmek istiyorum ruhen ve bedenen hamileliğinin tamamını evde geçirmek sıkıcıdır gibime geliyor ama ayaklarını uzatabilmek istediğin zaman uyuyabilmek nasıl bir lükstür size anlatamam.. Bir haftacık prenses olacağım ,belki ruhuma iyi gelir :)
  
23.12.2013

Hamilelikte 14. Hafta (İkili Test)

7 Ocak 2014
Bu haftanın başlığı ikili test ! olmalı aslında.Günlerce bekledim günlerce saçmasapan şey okudum. Bir sürü ihtimalleri sıraladım.Dürüst olmak gerekirse bu haftayı yazmak istemediğimi farkettim.Sebebini anlayamadığım bir gerginlik var üstümde..

İkili test Down Sendrom Tarama testi olarak da anılabilir.Yapılan ense kalınlığı,burun kemiği vb ölçümlerinde ve kan testi neticesinde bir risk oranı belirleniyor. Ben haftaları size biraz geriden yazdığım için neticeyi aldım elbette can sıkıcı bir sonuç yok çok şükür.Zaten ölçümlerde biraz belli olmuştu netice ama kan testi sonucuyla tam olarak şekillendi. Öyle ki dr üçlü ve dörtlü test istemedi netice iyi çıkınca. Çok şükür bin şükür zaten kaygılı bir tipim olası bir ihtimal benim beynimi yer kemirirdi herhalde.

Dr cinsiyet içinde bir tahminde bulundu. Benzetiyorum demekle yetindi genelde bu haftalarda net tahminler yapmıyorlar.Ama ben minnoşu görür görmez cinsiyetini kafamda belirledim.Kesinleşince elbette paylaşacağım. 

Şimdilerden önceden karmaşık gelen o karartıyı ayrıştırabiliyorum artık. İnsan kendi çocuğu olunca seçiyormuş her yerini. Randevu saatim biraz ileri kayınca ben randevudan önce yemeği planladığım çikolatanın da etkisi azaldı galiba. Minnoş bi tarafını yaymış yatıyordu. Dr için ensesini ölçmek önemliydi elbette bizim için ise büymüş hareketlenmiş her yerini ayırt edebildiğimiz bebeğimizi görmek. Parmaklarını seçebildim mesela başparmağını emiyordu.Emdiğinin farkında mı bilinçsizce mi yapıyor bilmiyorum. Öksürdüm,tıksırdım kalktım yürüdüm ki minnoş hareket etsin. Sonra hareketlendi uyuyordu uyuyandırdık muhtemelen diye düşünmüştüm. Sonradan anladım ki açtım ! Ben aç olduğum zaman o da enerjisiz kalıyordu. Onu aç bırakmak beni o kadar üzdü ki etkisinden uzun süre kurtulamadım. Ben acıkmıyordum ama o acıkıyordu. Anne olacağınızı farkettiğiniz ilginç anlardan biri. Onu doyurmak benim görevim belki de ömür boyu !!  Ve ben bu görevi ihmal ettim anlatılmaz bir vicdan azabı :/

Hala kilo almadım,hamile karnı denilen şey oluşmadı,yüzüm gözüm şişmedi, hatta zayıfladığımı iddia ediyorlar. Çirkinleşmedim sivilce yağlanma vs yok yani bu kadar hassasken çirkinleşmiş olsaydım cidden kafayı takardım o yüzden bundan da eminim :)  Saçlarım hiç olmadığı kadar muhteşem. Sadece taramak suretiyle fönlü bir görüntüye kavuşabiliyorum.Tırnaklarım çok çabuk uzuyor ya da bana öyle geliyor.İştahım oldukça açık sayılabilir ama hala hazımsızlık yaşıyorum. Zevkle yesemde hemen ardından rahatsız oluyorum. Yıllardır kullandığım hapçılar gibi bağımlı olduğum mide ilacımı hasretle anıyorum buradan,seni çok seviyorum lansor !



16.12.2013

Hamilelikte 13. Hafta

2 Ocak 2014
Amann amann şu bir ay nasıl geçti nasıl sabrettim ne siz sorun ne ben söyleyeyim.Meraktan çatlamadım,sabrettim ya bende anneliğin ilk aşamaları gelişmeye başlamış.İnat ettim tevekkül ettim ve doktora gitmedim gitmedim derken onun gel dediği vakitten önce gitmedim :) Bir alkış istiyorum.Nasıl sabırsız nasıl meraklıyım bir bilseniz kaygım bile daha az kalıyor yanında.

Bütün bu sabırsızlığıma rağmen haftalar aslında daha çabuk geçiyor gibi geliyor.Mide bulantım ortalıkta baskın bir koku yoksa yok.Fakat kafayı mazot kokusuyla bozmuş durumdayım.1 km  öteden alıyorum kokusunu ,araba mazot kokuyor,kurumun servisi mazot kokuyor bir tek metrobüs doğa dostu :) Değildir belki de benim için öyle..Dizel araçlara düşmanım araba kokuyor diyorum zat_ı muhtereme yok diyor kokuyor arkadaşım kokuyor sonra kanıtlamak için az önce yaptığımız alışveriş poşetine kusmam gerekiyor :P

Ve sebepsiz ağlamalar .. Geçenlerde ''ben gariban hamileyim '' diye yaklaşık 20 dk ağladım. Gariban hamile ne ki diyenler olacaktır.Anasından babasından ayrı şehirlerde olduğu için hamilelik nazı yapamayan güçlü durmayı kendine düstur edinmiş çıtkırıldım olmayı başaramayan her işini kendi yapmak mecburiyetinde olmasa yapmaya alışmış hamile kadına ''gariban hamile'' denir.
Kontrolüm dışında gelişmeler beni çok geriyor birden geriyor birden yüzüm düşüyor sonra birden çözüm buluyorum aydınlanıyorum falan.. Ağlarken bebeği üzüyor etkiliyor muyum bilmiyorum ama yapacak birşey yok o anda ağlamazsam.

Hamileligin sikintili  bisey olduguna karar verdim bu hafta.Size şöyle anlatayım adet öncesi herkes farklı farklı ruh hallerine bürünür. Çok neşeli sosyal bir tip sakinleşir içine içine kaçar mesela sakin efendi bir ablamız canavara dönüşür. Bende ise zaten arıza olan karakterim daha da arıza bir hal alır duygusal olup duygusal görünmenin zayıflık olduğunu düşünmemden sebep sakladığım tüm duygular ortaya dökülür. Yani hem arıza hemde duygusal ve aynı zamanda da saldırgan bir kadın düşünün ? İşte hamilelikte zaman zaman adet öncesi sendromu yaşıyorsunuz özellikle de gerçekten adet olmanız gereken vakitler yaklaştığında. Buradan bakınca etrafınızdaki insanlar için zormuş gibi görünsede incinen hep siz oluyorsunuz.

Karnım çıkmaya başladı galiba ya da psikolojik olarak öyle hissediyorum.İnsanlar karnıma dokunarak konuşmaya başladılar. Karnıma dokunarak bebek sesleri çıkartıyorlar. Daha önce anne olanlardan istemesemde aldığım zilyontane tavsiye var.Bebek sahibi olmayanlar, bekarlar  Şimdi kaç gr, bizi duyabiliyor mu vs gibi sorular soruyorlar. Erkekler de ilgili özellikle son birkaç sende bebek sahibi olmuş erkekler. En az kadınlar kadar akıl veriyorlar erkek dünyası da  değişmiş arkadaş hiçbirşey eskisi gibi değil.


 09.12.2013
Related Posts with Thumbnails