-Nişan Merasimi-

25 Eylül 2009
Çikolata ile ağızlar tatlanır.. Babası çikolata canavarını kızını uluorta madara eder.."Nişandan sonra oturup bütün gece bunu yer bitirirsin sen" der.. Fakat baba doğru söylemektedir,ertesigün tutulan oruç bütün gece yenilen çikolatalar ile tutulmuştur.


Kızımız gül sevmez ama klasiktir bir türlü vazgeçilmez.. Güller kurutulur,evimize süs yaparız diye özenle korunur..



Gümüş tepsi lazım olmasıyla evde hiç kullanılmayan bir gümüş tepsi olduğunun farkına varılır.. Tüm süsleme işlerine burun kıvıran kızımız oturup sahura kadar tepsi süsler.. Süslerken ne kadar mutlu olduğunu farkeder ama o kadar sakardır ki silikon tabancasını bacağında unutur,ufak bir yanma tehlikesi atlatır :)

Parmaklar aslında dolma değildir..Yüzüklerde kapalıçarşıda yaklaşık altı saatlik bir gezintinin eseridir.Fakat neden fotoğrafta bu kadar kötü çıkmaktadır? Bir yüzüğün bu kadar mutluluk verebileceğine inanmaz çiftimiz,parmaklara defalarca bakılır.. Mutluluk bir altın halkadan ibaret olmasa da,yepyeni bir hayata başlamak muhteşem bir duygudur..


Davetliler unutulmaz,farklı olmak gerekmektedir.Mavi-mor havlular alınır.Nazar boncukları alınır,çengelli iğneler alınır,organze kurdela ve tüller alınır,bilgisayardan isim-tarih içeren çıktı alınır.Davetlilere anı olsun diye minik bir hediye hazırlanır.


Muhtemelen nişanın en güzeli karesi yakalanmıştır.Kötü bir yazdan sonra en mutlu gününüzde koşup sarıldığınız kişi babanızdır..Sarılırken keyifli ama sonradan bakınca hüzün veren bir kare.. Birgün bu fotoğrafa bakıp bakıp ağlamamayı diliyorum, sanırım onu kaybetmekten korkuyorum..


Ne kadar çok gülmüşüm,gülmüşüm,gülmüşüm.. Mutluydum çünkü,daha önce hiç hissetmediğim duygular içindeydim..Tamamen bir prosedür olarak bakarken,bu kadar mutlu olacağımı hesaba katmamıştım..



-Notlar-


-Nişanlandıktan sonra hiçbirşey değişmiyor,bende bir rahatlama bir gerginlik veya diğer türlü bir duygu yaşanmadı.

-Hukuken dayanağı olan bir işlemmiş,eğer nişanlım beni duygusal hezimete falan uğratırsa hakkımı arayabiliyorum..Kesin uğratır,kesin :P

-İşin içine aileler girdiği andan itibaren ilişki başka bir raya giriyor adeta,bu sebeple karışıklara neden olmaması için nişanlılık süresinin oldukça kısa tutulmasında fayda var, yirmi gün oldu bunu anlamam geç olmadı.

-Başka bir insana anne-baba demek inanılmaz zor,söyleyebilenleri,söyletebilenleri tebrik ediyorum.Ben hala başaramadım,başarmak da istemiyorum sanırım..

-Bilezik denilen şu sayısıyla kalınlığıyla falan dillere dolanan takımızdan nefret ettiğimi öğrendim.Nişan bitene kadar kolumda durmak zorundaydılar ama bileğimi morartılar bu süre içinde bile.. Hiç hoşlanmadım,beyaz altın dışında altından hala hoşlanmıyorum.. Üstelik zerre kadar yakışmadı,çocuk takmış gibi durdu kolumda..Yine de hepsini düğünden sonra nakite çevireceğim için takı konusunda cömert olan zat_ı muhterem'in ailesinin bu inceliklerini sevdim :)

-Dini ritüellere bayıldığımı bilen biliyordur.İmam nikahı da bunlardan biriymiş..Evet yapıldı,şimdi birileri "laik türkiye cumhururiyeti "bıdıbıdısı yapmak isteyebilir..Önemli değil zira bu adamla üç yıldır birlikteyiz,ailelerimizde biliyor,günahsa yeterince girdik yani..Amaç bağlılığı arttırmak galiba dini nikahla,ihtiyacımız yoktu ama ruhen daha da yakınlaştırdı bizi diyebilirim. Dini her ritüele "tüü kaka" yapmanın alemi yok,manevi olarak beni mutlu eden birşey oldu..Nişanın güzel kısımlarındandı..

-Fotoğraf çektirmekten,her defasında gülmek,herkese sarılmak ne kadar yorucu,sıkıcı olabiliyormuş gördüm..Düğün için oldukça kaygılandım..

-Zat_ı Muhterem'i o gün ki kadar mutlu görmedim hiç,beni çok şaşırttı, içe kapanık ruh haline rağmen herkesle tek tek ilgilendi,hiç tanımadığı insanları ağırladı.Onu tanıyamadım,farklı bir yönünü gördüm,çok mutlu oldum.O gün onu inceleyeceğimi,yine birkez daha tartacağımı biliyordum ama sınavdan bu kadar başarılı çıkacağını bilmiyorumdum,Verdiğim kararın doğrulunu onayladım.

-Gözümü babamdan alamadım hiç,nişana doğru bana "üfürük tam 96 saat var hala vazgeçebilirsin" diye şaka yapıyordu.Nişan boyunca mutluydu,dua edilirken mahsunlaştı,yüzükler kesilirken gözleri doldu,bana sarılır gibi sarıldı zat_ı muhterem' e de "önce Allah'a sonra birbirinize emanet olun,biz bugün varız,yarın yokuz "dedi.. Ağlamadım,ağlamamalıydım..

-Zat_ı muhterem'in bulduğu her fırsatta beni öpmeye çalışması,herkes için eğlence konusu oldu.Şimdilerde "üfürük manyakmıymışım niye öyle birşey yapmışım "desede,duygularını konuşmaktan ziyade dokunarak anlatan biri o,ben anlıyordum mutluluğunu.. Ama insanlar damadın biraz sıcakkanlı(!) olduğunu düşündü,o anlarımızı fotoğraflamak için yarıştılar..

-Rüyanız Hayrolsun-

11 Eylül 2009
Rüya dinlemek kadar beni sıkıntılara sokan başka birşey yok.Aksi gibi annem çok sever anlatmayı,bir de not alır,işte bal gördüm kovanda,kuş gördüm birde hmm süt kamyonu gördüm anlamlarına tek tek bakalım der,bakana kadar tepemde dikilir.Sonra parçaları birleştirir falan.. Kalabalık ortamdalarda yaşadıysanız yurt gibi mesela,sürekli bu tip muhabbetlere dahil olursunuz.Artık sizin yaptığınız yorumlar kafii gelmez,anneler aranır o da olmazsa çok bilmiş,işte cinlerle telepati falan kurabilen psikopat teyzeler aranır. Rüyalar illa ki yorumlanır..

"Rüyamda sevgilim bekircan beni önce dudaklarımdan öpüyordu,sonra dur dedim,sonra birden diş fırçası çıkardı,ardından babam geldi burada ne yapıyorsunuz dedi bağırdı,sonra birden sarışın bir hatun geldi,bekircan'ın elindeki diş fırçasını alıp kendi diş macununu sürdü,bekircan ile uzaklaştı o sırada babam beni dövmeye başladı.."

Bir de saçma-salak olur genelde,yorumlarsın işte.. "ya galiba bekir şerefsizi seni aldatacak biriyle,muhtemelen senin dişlerinle ilgili bir sorun var canım,hani sen pek fırçalamıyorsun ya,ondan galiba,baba figürüde rüyada güce delalet eder "falan ..

Bir kere rüyamda zat_ı muhterem'in evindeyim..Evin duvarlarında "ASLI" yazıyor..heryerde ama,aşk cümleleri falan,aslı'yla aldatıyormuş beni..duvarda adımın yazdığı o kocaman afişin arkasında ASLI yazıyormuş ben gidince değiştiriyormuş..Aman bir uyandım aradım,kim lan aslı,benim içime doğar,akrep burcuyum ben,aslıyla birlikte gömerim seni.. üç gün ruh hastası muamelesi gördüm bu tepkim yüzünden :P


Şimdi bu anlattıklarıma rağmen rüyamı dinlersiniz değil mi..? Rüyamda okul,amfi gibi bir yerdeyiz,bizi oraya tıkmışlar,hava puslu.. Hatta camlar da kapatılmış,dışarıyı görmememiz için,hani böyle amerikan filmlerinde salgın falan oluyorda karantinaya alınıyor ya insanlar işte öyle bir haldeyiz..

Zamanla zihnim açılıyor,kavga küfür haldeyim,ona buna saldırıyorum,herkes bağırış çığrış Tayyip Erdoğan ülkeyi uzaylılara vermiş.Bir tek ikna olmayan bizmişiz,bizi de oraya tıkmış..Manyaklığa bakın ki bundan bile korkar olmuşum demek ki,kürtler,amerikalılar,onlar bunlar bitti uzaylılara satmış lan ülkeyi şaka gibi..

Sonra birden arkamda beliriyor Tayyip Erdoğan ama inanılmaz yaşlanmış..Elinde sigara montumu yakıyor sigaranın ucuyla..!!Ne yapıyorsun falan diyorum,sen sigara düşmanı değil miydin? Ya cidden çok salak insanlarsınız diyor,gülüyor,bilerek sigarayı bastırıyor monta,montta ne? Yeni çok severek aldığım giymek için,havalar azıcık soğusun diye dua ettiğim mont :) bir de benim sosyal bir fobim vardır yolda sigara ile gezenlere yaklaşamam ,yanma fobisi,işte bilinçatı demek ki..

Sattım ülkeyi diyor,zaten pek kişi de kalmadı,herkes öldü,sizde burada öleceksiniz fazla yorma kendini diyor.Oturup ağlıyorum,ben demiştim diyorum,zat_ı muhterem'i arıyorum,ölmüş.ağlıyorum,ağlıyorum,ağlıyorum... ve uyanıyorum..

Yatmadan önce zat_ı muhterem ile Aydın Doğan'a kesilen cezayı konuşmuştuk,kendisinden nefret etmemize rağmen,Doğan grubu'da biterse tekel olacak bu adam,ne olacak bu ülkenin hali üzerine sohbet etmiştik.. Buna bağlıyorum rüyayı,yorumlamak isteyenleri zevkle dinleyeceğim..

Not: Çok yakında Nişan Hikayesi'ni yazacağım,fotoğraf bekliyorum..Verdiğim uzun aranın sebebi yaşadığım telaştı..
Related Posts with Thumbnails