Sedir Adası

26 Ağustos 2011
Sedir Adasını pazarlama stratejisi şudur : Burası Türkiye'nin Hawaii 'si.. Hawaii'ye gitmediğimiz için malum kıyaslama şansımız yoktu.Ama belli ki bir potansiyeli de vardı.Merakımız büyüktü.Uzunca bir yol katedip Çamlı köyüne ulaştık.Sedir adasına giden tekneler buradan kalkıyor. Tek yol bu değil elbette çeşitli tatil beldelerinden kalkan tekne turları adaya ortalama bir saat kadar uğruyor.Tekneye binmek üzere niyetlediğimizde fiyatına biraz şaşırdık diğer yolcular gibi.Kişi başı 15 lira gidiş-dönüş fiyatı.Amannn ne var diyebilirsiz de mesafe o kadar değil kaldı ki ege'de gün boyu tekne turu yapayım yiyeyim içeyim envayi çeşit koyda denize gireyim deseniz zaten 25 lira ! Hawaii reklamını neden yapıyorlar o an anlıyorsunuz.Biraz memnuniyetsiz başlarken yolculuğa elbette beklenti de artıyor.



Sedir Adası'nın bir diğer adı da Kleopatra Adası. Sedir Adası adı ise şu anda adada görülmeyen sedir ağaçlarından geliyor.Tarihsel geçmişi oldukça güçlü m.ö 6. yy başlayan bir geçmiş,elbette denizci bir halk.Ama adanın dillere düşen hikayesi Kleopatra ile Sezar aşkı ! Balayı ziyareti için burayı ziyaret etmeleri,sırf bu ziyaret için Mısır'dan 60 gemi ile getirilen üzerinize yapışmayan,hepsi birer kar tanesi kıvamında muhteşemler kumlar.. Aslında kalker damlacıklarıymış ve aynı türde kumlar sadece mısır'da mevcutmuş.Ne kadarı doğru ne kadarı yanlış bilemiyorum ama ada sizin bu hikayeye inanmanız için herşeyi yapıyor.Bu arada adaya giriş 10 lira elbette yine yeniden size Müzekart öneriyorum :) Kaç defa önerdim bilmiyorum ama alın artık şu kartı :P

Adada tavuk ve horozlar var.Ne alaka diyeceksiniz de şöyle düşünün nasıl sokakta kedi görmek doğalsa oranın hayvanı da bu.Normal yani birlikte güneşleniyorsunuz,sonra elinizde ne varsa ikram ediyorsunuz.Etmezseniz zaten bir şekilde etmeniz gerektiğini ima ediyorlar :) Garip bir durum ama ada için sıradan,kimse rahatsız değil..Ne kötü bir koku ne bir pislik var.Şirinler :)


Yüzebileceğiniz çok büyük bir alan yok.Ada uzak olduğu için ve genelde insanlar tekne turuyla geldiklerinden alan dar da olsa sıkışıklık olmuyor.Sahilde kumlarda güneşlenmek oturmak oynamak vs yasak.Denizden çıktıktan sonra üzerinizde olan kumları götürmemeniz için duş alıyorsunuz.Kum hakkında şöyle de bir rivayet var ki bence doğrduru vakti zamanında Özal kumun yarısını kendi şahsi fantazileri için getirtmiş..Pek şaşırmadım halihazırda topkapı sarayında bir sultan tahtını evine götüren müze müdürü hikayesi mevcut !

Su bir harika! Berrak,sıcaklığı ideal,renk renk balıklar sizinle yine ve temiz.O sirkülasyona göre tertemiz.. Burada denize girmeyen herkes için üzülüyorum.Gerçekten güzel bir deneyim.Sudan çıkmak istemeyeceksiniz garanti veriyorum.Hatırlarken içimin sızladığı bir yer oldu Sedir Adası,burada balayı yapılmaz da nerede yapılır diye geçti içimden.. Biraz huysuzum malum zor beğeniyorum sadece hislerime güveniyorum.Burada mutlu oldum,çok az güneşlendim o da yorulduğumdan sürekli yüzdüm.Renkler,mistik ortam beni etkiledi.Ve blogu okuyanlar biliyordur her daim "ada" düşüm vardır benim.Adaları severim,özgürlükle prangalar arasında birşey ama bütün adalar bence çok özel..



Adanın bir de antik kent olan kısmı var elbette.Şaka gibi ama biz tekneden inerken hıncahınç dolu olan adadan kenti gezmek isteyen sadece 10 kişi falandık.Anlam veremedik.Buraya kadar gelip 8 bin yıllık tarihe neden bakmaz ki insan ?
Minnacık bir adanız varsa herşey yanyana oluyor elbette..Şapel,tiyatro,tapınak kuyu ve bizim elbette yine anlatan biri olmadığı için ne bir broşür ne bir kitapçık olmadığı için anlayamadığımız onca yer.Yalnız ömürleri uzun olmuştur eminim.Adanın her yerden manzarası bir harika ..

Tiyatro önemli elbette ama bu cidden büyük ada için,duyduğum kadarıyla başka şehirlerle birleşip olimpiyat türünde birşey yapıyorlarmış.Hayal ederken buluyorsunuz kendinizi..Yüzlerinde kilden maskeler yaptıkları piyesler,dövüşler,dans eden kadınlar.. Ben neden seviyorum bilmiyorum bu tip şeyleri,içimde çözemediğim bazı noktalar var.Eğer bir şansım daha olursa arkeoloji okuyacağım eminim..





Ne kadar boş değil mi :) Herkes denizde çünkü ben ise bir adet olan şnorkeli kim kullanacak kavgası yaptığımız için deniz gözlüğünü anlamaya gelmiştim.Şezlonglar ücretsiz.Adada bir cafetarya var.Ufak değil cidden vızır vızır işliyor,fiyatlarda gayet iyi.Elbette wc ve duş da var.Ne kadar temiz bilemiyorum.
Gelen ve mutlu olmayan kimseyi görmedim,duymadım.Turistleri ciddiye bile almıyorum bazen cidden üzülüyorum onlara çünkü her gördüklerine çıldırıyorlar.Adamların ne boş ülkeleri varsa.Mutlaka gelmelisiniz,bu deneyimi yaşamalısınız.

- Evlenilecek Erkek Profili -

24 Ağustos 2011
Bu yazıyı yazmaya nasıl karar verdim bu ne cürret uzman mısın kızım sen, neyin peşindesin? Ama yazacağım amme hizmeti denilen birşey var.Bu yazıya ihtiyaç var ortalama zekaya,eğitime ve duygusallığa sahip halihazırda bekar her türk kızının ihtiyacı olan bir yazı bu,yazmak zorundayım.Yeterliliklerimi sorgulamayın,baktım açık var,çok dertlenen var,çok kararsız var yazdım. Hepsi bu..
Evlenirken Erkeklerde Dikkat Edilmesi Gerekenler. ..
Cimrilik
Adam ayda 750 lira da kazanabilir 75.000 lira da cimri olmayacak.Parayı buldum koy dötüne desin demiyorum.Harcayacak arkadaşım.Menüye 5 dk fazla bakmayacak mesela,şimdi eee hem çorba içer hem de ana yemek yersek sonra salata çok pis girer.Bu aç da körüngözüne sokar gibi gider karışık ızgara yer aha da mıçtık ! hesabı yapacak kadar bakmayacak menüye..Menüye çok bakandan kaç ! Aa bu bluze 40 lira mı verdin,annem 4 liraya alıyor diyenden kaç.Hayır 4 liraya da alınır lafım yok da belli ki adamla mal-ücret eğriniz tutmuyor.Her daim sorun olur bu..
İşbezgin-İşkolik
Yahu dünyada bilmem kaç milyar insan lağım temizlemekten tutta,atomu parçalayana kadar her türlü işi yaparken eş adayınız "off bugün berbat bir gündü,bülent ,i.nesi bana çok iş verdi.Begüm hanım eskimiş peynir türü,bülente yamanıp herşeyi bana pasladı.Bir de üstüne genel müdürden kalay yedim üstüne taa annesinin mahallesinde bulunan ofise dosyayı bizzat götürdüm,bana elleşme " diyen adamdan kaç ablacım arkana bile bakma.Adam kendini ömür billah dünyanın en başarılı fakat kıymeti bilinmeyen iş adamı sayacak,milim ilerleyemeyecek.İlerlemedikçe seni yiyip bitirecek.Hergün başka bir bahane ile iş konusunda ruhunu daraltacaktır.Son noktası senin için çalışıyorum yoksa bir dk durmam noktasıdır ki.. Kadının ezilmeye başladığının kanıtıdır.
Bir de işkolikler var.Fazla gerçekçi fazla parasever azbuçuk cimrileri kapsayan grup.Bu dünyaya niye geldik ? Haftasonu ormana gidip piknik yapmak için mi,ben ofisteyim eski davalara bakacağım,çocukları sen kursa götür,anneme de bluz al hediye ettiğimi söyle doğum gününü kutla,fatihleri ara sinema partisini iptal et ben berk beyle bilançoları inceleyeceğim falan diyen türdür.Hayatın zindan olur ablacım,hee para kazanır bu tip,tabii yemeye vakit olmaz ama kazanır.Çocuklar iyi okullarda okur,sen kocam x poziyonda diye havalanrsın ama pazar kahvaltısı yalan olur ki .. İnan çok yazık olur !
Arkadaş Manyağı
Aman en nefret tipler.Ulan erkeksin işte erkeğin sosyali çapkın olur en fazla.Bir erkek kadınlarla flört tipinde bir geçmişler tarihi yaşadıysa eyvallah da..Bik bik çalan telefonlar,kanka bu gece neredeyiz planları,o kot olmamış siyahı giy abi tavsiyeleri,olum,o kız sana uymaz bence şişman,ebruyu düşün o daha verici ikazları..Olmaz cıks ! Erkek dediğin arkadaşlarıyla bu kıvama gelmişse ortada bir sorun var demektir.Bu biraz piyasa tipiydi.Bir de sportmen,arabamania modelleri vardır ki onlarda ayrı bir alem.Onları .....sever sekmesinde ele alacağız.Biz böyle 5 erkek işte 10 yıldır arkadaşız.Hep birlikte güler hiç ayrılmaz birbirimize yapışığız diyorsa adam kaç.Hee bir kankası olur,dostu olur amenna.. Ama koloni arkadaşlığı,arkadaş grubu evliliğin başlamadan bittiği noktadır.Şimdi diyorsunuz ki aaa olur mu ya biz onların da kız arkadaşları falan çook eğleniyoruz.Hıı o öyle kalmaz.Evlendikten sonra gruptan en az bir iki tane p.ç çıkar ortalığı karıştırır.Alışkanlıklar asla değişmez,grup arkadaşlığı evliliğe terstir.
Merhametli
Bu yoksa evlenmeyin.Bakın herşeyi ortaya koyarım bu madde için.Bir erkekte merhamet yoksa o insan değil hayvandır artık.Döven,iten-kakan,uluorta azarlayan,sokakta midenize yumruk atan,çok severek hazırladığınız sofrayı suratınıza fırlatan budur.Her erkek potansiyel bir bencillik ve öküzlük taşırken erkeği katlanabilir kılan ve kadınla uyum sağlayan tek nokta merhamet.Merhamet testini ağlayan çocuğa verdiği tepkiyle,yoksul birine tavrıyla,bir ölüm haberine duruşuyla,hasta olduğunuzu söylediğiniz bir günde size olan davranışıyla vs vs gibi örneklerle test edebilirsiniz.
Temizlik
Temizlik dedim diye böyle çamaşır suyuna tapan kadınlar gibi olsun demiyorum he..
Çorabını her gün değiştirsin mesela,banyodan çıkınca iç çamaşırlarını da değiştirsin yenilerini giyebilsin.Suratına sürdüğü havluya sümrükmeyecek seviyede olurken klozete idrar damlaları bırakmayacak banyoda alf banyo yapmış gibi bırakmayacak temizleyecek kadar insanlığını tamamlamış olsun.Bahsettğim bu..Yine şimdi saftirik olanlarınız.Sadece sinemada jöleli saçları bol parfümlü halleriyle gördükleri ""kociş ""adaylarına yakıştırmayarak "ayy benim ki asla böyle pislikler yapmaz" diyecektir ama yanılıyorsunuz.Ve zaten evliliklerde bu yüzden bitiyor.Adamın evini görün,hangi sosyal çevreden geliyorsunuz bilemem ama görün bir şekilde..
Çok Aşık Erkek
Adam çok aşıksa,senin için ölürüm,dağları delerim,her türlü şeyi yaparım diyorsa o adam ortalama en fazla beş yıl sonra yanında burnunu karıştırıp,çocuğu susturmadığın için seni tekmeleme,yatakta yokmuşsun gibi hayvanca yatma moduna dönecektir.Aşk erkekler için bir hayal anı,an diyorum bak..O kadar kısa bitene kadar ulan köpek gibi aşık diye evlenirsin sevgiye dönüşüp dönüşmediğini gördüğün anda evlilik olur. İşte bittin.Ayrıca yalan da söylüyor olabilir.Gerçek aşık böyle ayaklara yatmaz birkaç deneyimizin varsa bilirsiniz.Ne kadar süslü laf varsa hadise o kadar boştur.Ha kanarmıyız kanarız acı olan orası zaten.Kör aşıkla veya o ayağa yatmış adamla asla evlenmeyin süre verin bekleyin.Gözü açılsın sonra yola devam.
.....sever
Herhangi bir hadiseye ölümüne bağlı adam.Yok güvercileri vardır 100 tane ,yok net delisidir,yok ps oynar,yok at yarışına dalar..Hani hobiden bir tık öteye geçmişse zır zır alarmlar çalıyor.Ben hayatı bizzat yaşamayı değilde bir şeyle oyalanarak geçirmeyi kafaya taktım sende figuran olacaksın diyordur adam.Dengeyi kuramayan tipler bunlar,yeni külçeler geldikçe tartıya bile koymadan eski ağırlığa yaklaşırlar.Vakitten çok beyinde gittikçe tükenir ki evlilik dediğimiz hadisenin özü paylaşmak.
Sinirli
Şimdi bunu bulmak zor biliyorum.Çünkü bizim toplumumuzda bazı gerizekalı anneler çocuk 2 yaşında falanken bile "ayy benim oğluşum çok sinirli,bir kızıyor babasıyla bana bile lafını dinletiyor diye gururlanıyorlar.Oğlan büyür yaşına gelir hatun oğlunu sinirli diye över ne hikmetse bizim oğlan dün kapıya elini vurdu camı indirdi elini kesti ayy çok sinirli ama ne yapacaksın falan derler.Mallık ama sinirli olmayı havalı sananlarımız var.Salak kızlarda var sevgilisinin sinirli olmasıyla mutlu olan.Sinir şiddetin kardeşi,siz bilirsiniz elbette ama yolun sonunda milyonlarca kadının kullandığı sinir haplarını asıl sinir hastası kocanın değil de sizin kullanmanız var.Tabii iyimser tablo bu,şöylesi var mesela tornavida ile delinebilir,47 bıçak darbesiyle parçalanabilir,boğazınız testere ile kesilebilir veya tek bir kurşunla öldürülebilirsiniz.. Allah korusun..
Ten Uyumu
Temas sevmesiniz ya da aksine hooop her türlüsünü yaşarsınız.Bilemiyorum..Ama bu mevzu çok önemli.Yakışıklı olur,çirkin olur hertürlüsü olur gönül bu ama ten uyumu yoksa sürmez.Sürse de ömür boşa gider.Biz çok muhafazakar bir toplum olduğumuz için her türlü pisliği tacizi tecavüzü gerçekleştirip bu hadiseyi konuşmaktan pek çekiniriz namusumuz çoooook temiz olduğu için. Dokunmaktan dokunulmaktan ,içtiği bardaktan, aynı yerde duran diş fırçasından yaşadığınız ya da yaşayacağız tüm özel şeylerden hoşnut olmalısınız.İlla cinsellikle de bitmiyor ten uyumu dediğimiz hadise,ötesi var işte bir olmaktan rahatsız olmamak.Uyurken ayağınıza değen ayağından mutluluk duymak.. Aşık bile olsanız bu olmuyorsa bir sorun var demektir.Şekerim illa aynı yatağa mı gireceğiz dediklerinizi duyar gibiyim.Bence gerek yok hertürlü anlar insan bunu.Tek bir şüphe bile varsa kırmızı çizgiyi çek .!
Çapkın-Kıskanç
Geldik zurnanın zırt dediği yere .. Niye aynı kategorideler dediğinizi duyar gibiyim.Genelde aynı adamdırda o yüzden . Kıskanç adam pek makbuldür,ayy nasıl makbuldür hemde br kıskançlıktan falan dövüyorsa tadından yenmez.Geçen malın biri liste yapmış 3 sayfa sevgilimin bana yasakladıkları türünde,beyaz giymek yasak,ışıltılı saç boyası yasak,tek renk kıyafet yasak,çantayı çapraz takmak yasak,destekli sütyen giymek yasak,markete izinsiz gitmek yasak,düğüne davet gitmek yasak,kuzen yeğen erkek akrabalarla görüşmek yasak.. dahası varda yer yetmez :) Millet beynini yemiş arkadaş.. Bu adamla evlenip ne yapacaksın,sonu belli başı belli..
Çapkınlıkla bağlantısı ne ? Kafayı yemiş derece de etrafta bir tehlike yokken kime baktın kime güldün,kime iş attın diyen kaşar muamelesi yapan erkek her daim birini götürme derdindedir de o yüzden.Meselenin özü bu sizi çok sıkan suçlayan bir sevgiliniz varsa bilin ki adam fırıldak! Kaç öyle böyle değil ülke falan değiştir bağlanmadan..
Benden bu kadar ! ama... Şimdilik :P

Knidos ve Palamutbükü,Ovabükü

22 Ağustos 2011
Knidos

Kocaman bir günü Datça'nın en uç noktasına kadar gitmeye çalışmak ne kadar mantıklıydı hala emin değilim.Datça merkezinde bulunan danışma merkezinden aldığımız harita,gideceğimiz yolu köy köy gösteriyordu evet,ama yol kısa gibi duruyordu.Yol git git bitmedi.Gerçekten uzun sürdü.Ama bu bölgede yollar da cennet zaten,sıkıntı arabayı kullanana misafir sanatçılar gayet eğleniyor :)

Knidos'a ha vardık ha varacağız derken surlar karşıladı bizi.Şu anda kazılan bölgeden o kadar uzak ki gerçekten çook büyük bir şehirmiş galiba,tabi kazı alanı dışında bölgeyi yine pek sallayan yok.Öyle göçüyor gidiyor kalıntılar. Knidos'a vardığımızda saat 10:30 civarıydı.Allah'ım o nasıl sıcak,bir de alan çok geniş gözüm korktu.Neden bilmem etek giymişim,mallık işte plaj modu.Sırt çantasına su stoğu yaptık.Ve başladık gezmeye bu arada elbette Müzekart geçiyor.Müzekart yoksa giriş sanıyorum 8 lira.

Dorlar Knidosu'u m.ö 7. yy bir koloni şehri olarak kurmuşlar.Daha önce datça'nın başka bir alanında olan şehir buraya taşınmış sebebi bilinmiyor ama bence deniz trafiği için,tahmin tabii :) Peki dorlar kim,antik yunan asıllı hint-avrupalı bir tür göçmen ırk..Knidos'ta fenikeliler ile yarışacak kadar denizcilikte ileri gitmişler.İlerleyen her toplum gibi sanata da yönelmişler.Ayrıca bilime de ilgili olan knidosluların tıp okulu açtığı da biliniyor.Şarap ihracatı konusunda oldukça ünlü oldukları söyleniyor.

Şehir oldukça büyük sıcağında etkisiyle bütün şehri gezemedik.Zaten bütün şehri gezmek için sağlam bir atv'ye ve bence yine sağlam bir tarih bilgisine ihtiyaç var. Ama gözümüzün görebildiği en uzak noktaya kadar uzandık. Yine kazılmış öyle bırakılmış antik kentlerden biri geçen sene hırsızların uğrak yeri olmuş.Merkeze çok uzak o yüzden güvenlik sağlanamıyor galiba,bazı mozaikler çalınmış.

Kazı yapılmıyor uzunca bir süredir,yapsalarda bitecek gibi görünmüyor zaten.Arkeoloji profesörleri anfilerde sıkıcı tarih kitaplarını anlatarak ders veriyor.Burada ise her dakika kaybolan bir tarih var.Bu işte bir yanlışık var ama..




Müze kartımızı yenilerken bir alman turist kıvarnıyordu derdini anlatmak için.Kadının ingilizcesi berbat,müze görevlisinin ise türkçesi bile berbat :) Aprhodite heykelinin nerede olduğunu soruyordu.Buraya gelenler o ümitle geliyor.Heykel yok,uzun aramalar yapılmış ama bulunanamış,Herhangi başka bir sanat müzesine vs de çalınmamış.Ya datça açıklarında bir yerde ya da adeta taptıkları bu heykeli yunanlılar aldı,bilemiyorum.Ama bulmuş olsaydık buraya ziyaret oranında ciddi bir artış gerçekleşirdi

Knidos'a geldiğinizde mutlaka denize girin.Bri tarafı ege bir tarafı akdeniz olan bu eşsiz denize girmeden asla dönmeyin.Manzaraya bakmaya doyamayacaksınız,tavsiyem müzenin kapanış saatinden az evvel gelip bir köşeye saklanmak gün batana kadar burada olmak.

Ve Knidos Feneri. Görevli ısrar etti mutlaka gitmelisiniz diye.Ama ne mümkün araç gitmiyor elbette.1921 yılında yapılmış,hala çalışıyor.Eminim harikadır,ama inanın o kadar sıcak ki takatiniz kalmıyor.Belki sonbaharda gidilse.. Kısmet terkar çağırırsa knidos bizi bizde geliriz.

Knidos'da yapılan kazılar yine ingilizler tarafından 1856'da yapılmış.Ruhumuzun bile duymadığı vakitlerde şimdi bile ulaşımın zor olduğu bölgeye gelip kazmışlar ehh ödüllerini de almışlar elbet.Şehrin çeşitli bölgelerinde bulunan eşsiz anıtları çalmışlar.Klasik ne zaman antik kent yazısı yazsam,hırsız ingilizler başrolde.Görmek isteyen varsa British Museum'da ziyaret edebilir kendi topraklarımızdaki kalıntıları.

Knidos'a parslar saldırsa da yıkılmamış.Bir arap saldırısında yıkıldığı düşünülüyor.Sonra toparlanamamış,Ekonomik özelliğini bitirince sadece kutsal değerler üzerine çalışılan sakin bir kent olarak kalmış.Sırf manzarası için bile gelinir,gelinir de arabayla gelinmez.Turlara katılabilirsiniz datça'dan veya kiraladığınız teknenin bir durağı olabilir.Hiç zevk almıyorsanız bile bir vakit sonra etkilendiğinizi farkedeceksiniz.Aslında müze bürosunda bir uzman olsa,her saat başı gezdirse anlatsa,olmaz mı ki? Çok mu zor bir sürü işsiz arkeolog var,bankacılık falan yapıyorlar galiba..


Palamutbükü,Ovabükü

Bükler Datça denilince akla gelen noktalardan bir tanesi.İrili ufaklı adını dahi bilmediğimiz bir çok bük var.Ünlü olanları,pansiyonları olanları Palamutbükü,Hayıtbükü ve Ovabükü. En popüleri Palamutbükü sakin sessiz garip bir yer.Bir sahil şeridi,aynı şerdie bağlı pansiyonlar.Sakin çok sakin.Öyle ki hani ne amaçla gidilirse gidilsin üçüncü günde daral gelir insana.


Ziyaretçi profili bildiğiniz türden değil.Hani böyle en son model leoparlı mayokinili,küpeli ablalar falan yok.Herkes kendi halinde takılıyor.Su soğuk sayılabilir.Her daim bir esinti var.Pansiyon fiyatlarını araştırmıştım da biraz standartın üstüne o da mahremiyet bölgesi olmasından sebep bence.. Knidos dönüşü uğrayıp ortalama 3-4 saat geçirdik.Zat_ı muhterem tatili anarken burayı asla unutmuyor,deniz akvaryum gibiymiş haklı da berrak,balıklar size eşlik ediyor.Tekne turları getiriyor zaten,arabayla gitmek gibi bir mecburiyet yok.Ama görmekte fayda var.
Ovabüküne varmadan Hayıtbükü vardı.Durmadık Palamutbükü nasıl sakinse Hayıtbükü ana baba günüydü.Minnacık bir sahilde o kadar insan çıldırmış olmamalılar.Hayıtbükünü tavsiye etmiyorum.Yani tamam sakinlikten de sıkılıyoruz ama tatilin amacı bu değil.Az ilerde Ovabükünü tavsiye ederim. The Guardian gazetesi türkiye'nin en iyi on plajından biri seçmiş burayı.Elin ingilizi hangi ara gelmiş gezmiş sıralamış bilemiyoruma ama doğru karar.
Burada denize sadece ben girdim.Taş,çakıl sıkıntısı var biraz.Hatta biraz ilerlediğinizde kayalar bile var.





Related Posts with Thumbnails