Akıllara Zarar Paranoyak Okuyucu...???

24 Haziran 2009
MERHABA BİLE DİYEMEYECEĞİM.yazına denk geldiğimde sinirlerim
bozuldu.Sana haksızlık ettiğimi düşündüm.inanmazsın ama oturup tam 3 saat bütün
blogu okudum.ne mi oldu,korktum.bak sen kendini nasıl nerede görüyorsun
bilemiyorum ama ben senin gibilerden korkarım.çünkü senin gibiler çok
değildir,sakin görünürler ama etkilidir.ortalığı karıştırırlar,her b.ktan
haberleri vardır,diyecek lafları vardır.Ama tehlikelidirler.


senin gibilerin tipleri bu ülkenin anaysasına sosyal düzenine
uygundur ama beyinleri aykırıdır.işte tam da bu yüzden tehlikelisiniz.çünkü
içimize kadar girer bizi sindirir sonra da kendi düşüncenizi empoze
edersiniz.pljda bikini ile bizimle birlikte güneşlendiğinizden sizi farketmeyiz
ama en azılı irticacıdan daha radikal dincilik vardır ruhunuzda.ramazanda oruç
tutar,tutmayana yan yan bakarsınız ama ramazan bitince içmeye gdersiniz.işt ebu
yüzden farkedemeyiz sizi,tehlike burada.


sen de onlardansın.çağdaş görüyor ama radikla dini duygular
taşıyorsun.sizin türden biri gelse başımıza tayyipten beter olur etraf.nasıl
yetişiyorsunuz,nerede öğreniyorsunuz bu çizgiyi bilemem ama içten içten empoze
ediyorsunuz bunu biliyorum.


belki de fetullahçı falansındır olabilir,onlarda da senin gibi tipler
var.bir gün erkek arkadaşınla yaptığın pastayı koymuşsun ertesi ay islam üzerine
açılım yapmışsın.hem sevgili yapıp hem islamcı mı olunuyor.hem bira içip hem
ramazanda oruç tutmayanlara senin gibi karikatür mü koyuluyor.içiyorsun değil mi
bira? ama oruç da tutuyorsun,bilirim.. siz arada kalan takımdansınız işte.o
kadar da izleyen var dilin güzel ondan.o açıdan lafım yok,adamın ağzına s.çsan
farkedilmez.


bu yazıyı niye yazdım bilmiyorum.umrumda da değilsin aslında,sadece
ne b.k olduğunu bildiğimi bil istedim.ayrıca faşist olduğunuda farkettim
okuduğum birksç yazında ,o da ayrı bir gariplik.tam türkiye sentezi blogun
tebrik ederim.hem laik hem faşist hem islamcı olmak zor olmalı.25 yaşındayım
diyorsun yalan bence en az 40sın.yoksa bu kadar iyi laf giydirilmez,alttan
alttan verip sokulmaz anatema.25 yaşında ateşli olur insan düşüncesini
savunurken,sen adam kaçırmamak için kibarsın,yemezler yavrum.


blogun beni kandıramaz üfürükten prenses.nickin bile
garip.üfürükten diyerek üfürükten değilim çok sağlamım mesajı veriyorsun
aslında.herkes de tevazuya bak diyordur eminim.dilerim sen ve senin gibiler
sarmaz ülkeyi.üstelik bayansın,biraz daha mantıklı olman gerekir.sol örgütlerle
kafa yapmışsın ama en azından onların bir ideolojisi var.taksim de gazete satmak
zordur güzelim.baba parasıyla yaşamay benzemez. bir Allah varsa ki emin değilim
seni adam etsin isterim.bu arada blogunu 3 saat sırf reklam yok diye
okudum,yoksa zerre kazandırmam sana.bence kendini bul,madem kafam çalışıyor,bu
ülke için harca bunu.aptal olma dalga geçmişsin ama din afyondur
bilemezsin,beynin uyuşmuş senin.gerçekleri göremiyorsun.



Paranoyak,mail atmaya vakit ayıracak kadar ilgilenen,benim az kalsa uluslarası ajan olduğumu iddia edecek sevgili okur.. Artık herkes senin güzel mailini okudu.. Ben çok tehlikeliyim,yakında parti kurup iktidara geleceğim.Zaten Fetuhallah'da destek daha ne isterim.Bütün foyamı ortaya döktün,kızgınım sana.Çanta yapayım,mantı yapayım alttan alttan benim partinin mesajını vereyim diyordum.Herşeyi ortaya çıkardın,bittim ben.

Bu arada beni ararsan bu yaz Cunda -Ayvalık civarındayım bikinimle,Ramazan'ın başlamasıyla da her sene olduğu gibi bizim mahalle camisindeyim..Hayat bildiğin gibi,hala tehlikeli sularda yüzüyorum.Senin gibi enteresan insanları barındıran bu güzide ülkeyi çok seviyorum.

Öpücükler..

Google'dan Bul Beni..!!

22 Haziran 2009
ünlüler ağdalarını nerede yaptırıyor: Ne sanıyorsun anlamadım ki.. Demet Akalın mesela senin gibi gidiyor mahallede ki Cemile Abla'ya orada ağda yaptırıyor öyle mi? Yavrucum lazer diye birşey var bu biirrr,bunlar ağda için bir yere gitmez ağdacı bunlara gelir ikiiii,sen kafanı böyle kıldan tüyden mevzulara yorma bu da üççç

recep ivedik oyunu bul ama ayıp birşey olmasın tamam mı: oyy yerim ben seni kuzucuk! Ayıp birşey recep ivediğin kendisi zaten bebeğim,annen hangi cehennemde sen bu aramayı yaparken..Çocuk kendi kendinin koruma filtresi olmuş google ile konuşuyor,ana-baba arazi..!

çok sevmezsen,çok acımazsın,katılmıyorum düşünceye: ben katılıyorum.Çok sevmezsen acımaz,sevdiğin kadar acır.Sevmediğin adam için niye canın yansın ki? yansa yansa kendine yediremediğin için yanar canın o da yenisini bulunca geçer.amann öyle konuştum işte,boşver sen beni..

zefk manyakı olsam: Önce türkçe öğrensen,nasıl fikir?

yalın eurovision şarkısını çalmaz,ben inanmıyorum: reklamdı o ya amannn,geçti o haberin zamanı,unuttu bile millet.. Sana da nasıl bir güven vermişse Yalın,maşallah yani Allah muhabbetinizi bozmasın.

kukugöster.com: Üşenmedim yazdım google'a arattım.Fakat yok..Ama buraya nasıl geldiğini anladım 3.sırada benim blog çıkıyor.Umarım gelmiş ve istediğine ulaşamamanın verdiği sinirle gitmişsindir.İki kelam okusaydın birşeyler öğrenirdin falan ama nerde,varsa yoksa "Kuku"

turk diliylen kunuşan sesk: Aslında bu da tam türkçe değil,araman yani.Hangi ülkeye mensup olduğunu merak ettim çok.Türk diliylen yerine "türkçe" yazarsan daha faydalı sonuçlar alırsın aramalarda.Aslında sen doğrudan Aydemir Akbaş falan yazsan,tam senin seviyeye hitap eden filmler düşer eminim,başarılar.

seven sevdi sevmeyen s...oldu gitti: En güzeli hacı,öyle olacak tabi.. Nedir yani,ağla,sümkür peşinden koş yalvar falan..Seven sever,sevmeyen çeker gider.Tamamen katılıyorum bu cümlene.Fakat bunu google'a yazman bende yine de bir pişmanlık hissine sahip olduğunu hissetirdi? Boşver s... et ya :p

bismillahirrahmanirrahim nick olur mu: Evet dönemsel dini sohbetlerimize hoş geldiniz.Her aramada muhakkak bilgiye aç müslüman kardeşlerimiz güzel sorularıyla karşımıza çıkıyorlar. Hayır şekerim besmele nick olmaz,olmamalı yani niye olsun? Sen o kullanıcı adıyla ana-bacı sövüyorsun,sonracığıma "hacı gel şurda yeni düşmüş etek altı görüntüler var" diye link veriyorsun falan ne gerek var yani.. Üstelik nick mi kalmadı ülkede,zaten türkçe ile sınırlı değil malum anadilimiz ingilizce ordan bul..

ayı gibi olmuşsunuz hala dondurma yiyorsunuz dedi: Öküze bak öküze.. Sen ne dedin peki? Pısıp ağladın,dondurmayı fırlatıp kaçtın mı yoksa.. Gidip iki top ekletecektin inat ya.Bir de şey deseydin modaydı bir ara ayı dedi ya sana "Kötü söz sahibine yakışır" ilkokulda ne çok duyardım bu lafı ya..

pipisini sevmeyen iki yaşında bebeğim: tapmasından iyidir diye düşünüyorum.şimdi sizin gibi pipi manyağı anneler böyle şeyleri sorun yapıyor sonra psikolojisi bozuk ruh hastası erkekler dünyayı sarıyor.Zaten iki yaşında varsın sevmesin.İki yaşında vücudunun herhangi bir organını özellikle seven veya sevmeyen bir çocukla karşılaşmadım hiç.Haa şimdi siz buldumcuk gibi öpüyorsunuzdur falan pipisini,çocuk da daralıyorsa ondandır yani,korkma bişeycik olmaz,büyüdükçe bir sarılır ki pipisine kimse ayıramaz..

tayyibi kim getirdiyse geri götürsün: Güzel kardeşim şimdi anlıyorum ben seni artık patlama noktasına geldin ama.. Seçim yapıyoruz ya hani,oy veriyoruz,sandık,damga tükürükle zarfı kapatmalar falan,sonra sabahlara kadar oy sayımları,hah işte bu yolla geliyor o arkadaş,kaçtır aynı yolla geliyor.Oy verilmezse de gelemez,google'a dertlenmenin alemi yok.Bir de T. Erdoğan'ı beyaz saray getirdi,yok israil oturttu,yok yeni zelanda istedi gibi başkalarına b.k atmalara da girmeye gerek yok.Oy verdiler,geldi.That's enough.


kızla erkek öpüştükten sonra erkek tuvalete giderse bu ne anlama gelir : Bak bu beni aşar,seni bir erkek blogger'a paslayayım diyecektim ama onun da blogu kapatıldı telekom tarafından.Neyse kafan karışmasın,diyelim ki çişi gelmiş olsun,tamam mı şekerim?

ismail yk kaşlarını alıyor diye kim dedi: ben dedim,alıyor.kör olmak lazım almadığını söylemek için,aman almayan erkek mi var ya? Yok berber aldı yok düzeltildi falan ayağına yatıyorlar ama hemen hemen hepsi bir şekilde düzeltiyor yani,üstelik benim için sakıncası yok..Tekkaş fobim var benim :)

kullanılmış kilot satan mağaza: höh yani! var mı cidden böyle birşey..! adam arama yaptığına göre var diye düşünüyorum,bastırılmış cinselliğin boyutlarına inanamıyorum. eroticshop'da yaratıcılığın sınırları zorlanıyor.şaşırdım valla.

tiramisunun kreması çok sulu oldu,vıcık vıcık: sütünü fazla koydun demek ki.. ne yap biliyor musun,kıvam arttırıcı böyle vanilya gibi paketlenmiş şeyler var onlardan al kullan.Ya da ne yap kekini ıslatma ya da sen hepten vazgeç tiramisu yapmaktan.

sosyetede 60 yaşüstü olup genç erkek arayan bayanları listele: ne çok kasmışsın ya,yazsaydın ya jigolo diye,daha çok sonuca ulaşabilirdin.hem niye 60,ölme ihtimali daha mı yüksek,fantazi mi yoksa,yoksa para mı onlarda,poff midem kalktı..!

ibrahim tatlısesin tecavüze uğramasını istiyorum: yanii ne desem bilemedim,zaman zaman bende istiyorum.Ama seninki farklı gibi,gel derdini aç bize,isim falan vermeyiz,hikayeni paylaş,ne yaptı sana bu i.tatlıses anlat rahatla bebeğim,hıı?

google'da ne aramamı tavsiye edersin: Allah aşkına "seks" aramada ne ararsan ara,adımız çıktı ya en çok bu kelimeyi arıyoruz diye fena sinirim bozuluyor.

üfürükten prenses uslu dur aklını alırım: kesin erkektir,klasik salak artistlikler.ya bu kadar boş vakti olur mu insanın ya.Google'a bunu yazacak kadar boş vakitleri var insanların.

gerçek isim üfürükten prenses facebook hande : ya biri mail atmış sen hande'sin değil mi diye..benim yazıları çalan sonra mail grubuna,forumlara ben yazdım diye yollayan bir k..t.. var hande diye. hande değilim ben,ama bulucam hande seni,kafaya taktım yani.

üfürükten prenses artık yazmasın: hıh! çok kırıldım! kötü yazıyorsun falan diye mail atsan daha az incitici olurdu,google'a yazmak da neyin nesi,kime mesaj veriyorsun,küstüm..

Ayşe Arman'ın Cesareti(?)

18 Haziran 2009
Ülkede kavram karmaşası var,hem de öyle çok ki..Bütün kavramları yanlış öğreniyor kabulleniyor ve ona göre değerlendiriyoruz. Kendi gazetesinde Ayşe Arman'ın erotik fotoğrafları bu ifade ile sunuluyor "Cesaret" Dileyen dilediği fotoğrafı çektirebilir,tabire göre daha cesaretlilerini de görmüştüm.Ayşe Arman'ın fotoğrafları pek de erotik değil,niceleriyle kıyaslandığında.

Sunulan kavramda hata var,cesaret bana göre daha çok başarılması güç fakat sonucu faydalı işler için kullanılan bir kavram."Teröristin üstüne atlayan polis bir cesaret örneği gösteri" türünde.. Belki de benim kavramlarımda hata vardır.Belki de ben cesareti çok daha kutsal ve faydalı bir noktaya koymuşumdur.

Temelde kadın veya erkek bedeninin kullanılmasına karşıyım.Bir ürünün satışı,bir markanın tanıtımı veya doğrudan kişinin kendi bedenini pazarlaması.. Bunun dini bir tarafı yok,din ne der ne demez,bunu hayatımdan çıkartsam bile bu böyle.Yani yarın bundan böyle "bize bütün gıdalarımızı veren toprak anaya tapıyorum" desem bile bu değişmeyecek.Erkeği bir kenara atıyorum belki de ayrıncılıktan ama kadın bedeninin sunulmasına hepten karşıyım.Yani ortada feminist bir yaklaşım varsa yıllardır,cıngar potansiyeli yüksek feminist kadınların buna neden karşı çıkmadıklarını anlamaya çalışıyorum.

Çıplaklığı,soyunmayı,tahrik edici fotoğraflar çektirmeyi cesur bulmak,düpedüz bunu teşvik etmek anlamına geliyor.Siz cesur değilsiniz o yüzden kasıklarınıza gelen kıvrımlarını göremiyoruz? Sığ değil mi? ya da ne kadar çıplak kalabilirseniz o kadar cesursunuz..

"Plaj da ipli bikinisiyle ve tangasıyla nefesleri kesen şarkıcı Zabbuti Zubbuti,üstsüz güneşlenerek kendisine ne kadar güvendiğini kanıtladı " Ne ki bu, bize her sunulanı kabul etme potansiyelimiz var niyeyse.Eee hepimiz öyle güneşlenelim o zaman hatta o yaz plajda tamamen çıplak güneşlenme cesaretini gösterene epilasyon aleti falan hediye edilsin.. Güzel kampanya bunu yollayayım ilgili markalara.

"40 yaşıma gelmeden baştan çıkarıcı bir kadın fotoğrafı çektirmek istedim" diyen birine "wooaw öyle seksi ki,hem kocişi de kızmamış,hem de bebesi de var,ona armağan bırakmak istemiş ilerde anı olur diye,ne şirin değil mi" diye yorumlar yapmak da neyin nesi? Hangimiz baştan çıkarıcı kadın fotoğrafları çektiriyoruz,evimizin duvarına asıyor,gururla gösteriyoruz yada hanginizin eşi böyle bir cesaret örneğine destek veriyor.İki yüzlülüğün kralı ortada,evden dışarı çıkmanıza surat asan bir adamla evli,bir erkeğe göz ucuyla baksan meraktan,gözü morartan adamlarla birlikte olan kadınlar erotik fotoğraf destekçisi oluyor.

Mesele bu fotoğraflar çekilsin,çekilmesin değil..İsteyen kolye yaptırsın boynuna assın cinsel organını umrumda olmaz ama..Sunulmasın,örnek gösterilmesin,alkışa layık bulunmasın,modernlik,cesaret,kendine saygı,özgürlük diye lanse edilmesin..Ve artık kadın bedeni kullanılmasın..

Foto

Bir Cinayet ve Toplumsal Yozlaşma

16 Haziran 2009
Günler oldu,cinayet hakkında yazmak istemedim.Nemalanmak gibi olacaktı lanet okumak,yazanlara saygılıyım elbette ama içimden gelmedi.Sadece dua ediyordum katilin yakalanması için ve aynı yaşta bulunan gençlerin biraz daha akıllıca davranması için.. Gözyaşı döktüm,ölüm şekli,bulunuş şekli,ailenin duyguları,sınıfsal farklılıkların etkileri hepsi beni çok üzdü.

Münevver Karabulut ile Cem Garipoğlu'nun msn yazışmalarını okuduğumda canım biraz daha yandı.17 yaşında olan bir kızın tüm saflığını gördüm,buna karşılık birileri aynı satırlardan çirkin olacak ama "hafif" bir kız duruşu çıkartmıştı.Kendi 17 yaşımı aklıma getirdim.Münevver gibi değildim.Flört ettiğim çocukla evleneceğimizi,çocuğumuzun adını da bilmem ne koyacağımızı falan hayal etmiyordum.Seneye üniversiteye gideceğimi muhtemelen o çocuğu unutacağımı biliyordum.Saf değildim yani,temizlik belki bu.. Münevver kadar temiz bakamıyordum,ahlaksızlıktan değil ama mantığın daha baskın olmasındandı belki..Hiçbir zaman masal aşklarına inanmadım.Kendi aşkımı bizzat kendim imal ettim ve yaşadım.

O yaşlarda ne yaparsanız yapın doğru olduğuna inanırsınız.Sizi yolunuzdan çevirecek tek unsur arkadaşlardır.Eğer yakın arkadaşınız "erkek arkadaşının evine git ne olacak ki kızım,annenin haberi bile olmaz,hem düşünsene ne romantik" diyorsa,iş bitmiştir,gidersiniz.Ötesini düşünmezsiniz,düşünemezsiniz..Anneninizin aşırı temkinli,babanızın aşırı asabi,komşuların aşırı dedikoducu,sevgilinizin aşırı muhteşem ve sizin aşırı aşık olduğunuzu düşünürsünüz.Üstelik aileden gizli birşey yapmak,suçluluk değil olgunluk katar o yaşlarda insan,öyle bir his verir."Annem gitme dedi ama gittim,artık kendi kararlarımı verebilirim.."

Ölümün hakedilen birşey olduğunu bize kim öğretti bilmiyorum..Eğer yanlış birşey yapmazsan ölmezsin demek nasıl bir vicdanın eseridir onu da bilmiyorum.Münevver ve Cem'in yazışmalarını okurken okuduğum yorumlar kanımı dondurdu.Yorumculara göre Münevver,Hilton'da kutladıkları sevgililer günü gecesi aynı otelde Cem ile kalmıştı.Yani? Yani kötü bir kız oluyordu Münevver,ölmeyi yavaş yavaş haketmeye başlamıştı.Eğer sevgilisiyle hepimizin paramız olmadığı için gidemediğimiz Hilton'a gitmeseydi,geceyi de bir rivayete göre Cem ile orada geçirmeseydi,böyle bir kız olmasaydı,Cem'in evine gitmeseydi,boğazı testere ile kesilmezdi öyle değil mi? Kızını çöp tenekesinde bulan acılı bir babaya "kızım bakire,tertemiz gitti öteki tarafa diye " açıklama yaptıran böyle bir zihniyettir işte..

Aklıma hemen kendi hayatım geldi.Yemek yapacak,yiyecek kadar,oturup saatlerce kağıt oynayacak kadar,arka arkaya 3-4 film izleyecek kadar Zat_ı muhterem'de bulunmuşumdur.Belki daha da fazla..Ya birşey gelseydi başıma,gelebilirdi veya gelmeyebilirdi.Ama bu ders çalışmaya gittiğim 10 yıllık kız arkadaşımın veya canımdan kanımdan akrabamın evinde başıma aynı türden birşey gelmesiyle aynı ihtimal. Eee peki ne yapacağız,güvenmeyeceğiz uzun süre ve en önemlisi ailemizden kopmayacağız asla..İster 13 yaşında olalım ister 43.. Bu kadar tehlikeli bir dünyada güvendiğimiz insanlarla herşeyimizi paylaşacağız,en azından öldükten sonra bazı şeylerin açıklığa kavuşabilmesi için..

Acı ki şöyle bir tavsiye dönüyor çevrede.. Bir saldırıya uğruyorsunuz düşünün,öleceksiniz veya yaralanacaksınız ya da ölmek üzeresiniz..Son çabanızla saldırın,size saldırana saldırın ki bir dokusu kalsın tırnaklarınızda bedeninizde,en azından cezasını bulsun suçlular.Böyle bir tavsiye nasıl bir infial yaratır bilmiyorum ama durum bu..

Vahşetten ötesi var maalesef..Parasıyla,dünyayı cinsel organına taptıracağını sanan erkekler var mesela..Gerçek aşkın binbir halini henüz tatmadan ergenlikte çocuk yapma hayalleri kuran kızlarımız var.Çocuğu mutlu olsun diye yanlışları doğru yapan ebeveyinler var.Doğunun daraltıcı yapısıyla,batının uçurumlara sürükleyen özgürlüğü arasında gidip gelen aileler var. Bir cinayete "Kesikbaş Cinayeti" diye lakap takabilen pislik bir medyamız var..

Beni Münevver Karabulut Cinayeti ile ilgili yazmaya iten okuduğum şu "Allah'sız " yorumlarla son vermek istiyorum.. Bu yorumlar katilden bile korkunç..

"Para için, kızlarını k..dün altına sokanların üzülmeye hakkı yoktur.

" Bu kadar adi bir k..t piçine kızını kakalamaya çalışırsan kafasını çöpten toplarlar."

"Katil; ruh hastası, insani duygulardan nasibini almamış aşağılık bir insan müsveddesi, maktul ise, Adli Tıp raporlarının sonucu ne olursa olsun -Adli Tıp, kamuoyuna mal olmuş olaylarda, kamuoyunun nabzına göre rapor veren bir kurumdur- 18 yaşında olmasına rağmen kızışmış müstakbel bir umumi kızdı"

"Düzgün ailelerin düzgün kızlarının kafası kesilip çöpe atılmıyor.Bunlar ailecek kaşınmışlar ve sonunda belayı bulmuşlar"

İçime "Derya Baykal" Kaçtı..!

15 Haziran 2009
Canım çok sıkılıyordu..Nette birşey yok,tv'de birşey yok,hava sıcak,arkadaşım yok,zat_ı muhterem'in iş saati,arayıp ona sarıp kavga edip rahatlama şansım yok.Bahar temizliği yaparken elime geçen rahmetli babannemin yıllar önce hacdan getirdiği,sırf kendisine saygıdan,hiç kullanılmamasına rağmen evde duran şu çantayı görmemle başladı.
Sapı yıpranmış,aslında öyle kalitesizmiş ki durduğu yerde pulları dökülmüş,üstünde medine yerine mng yazsaydı birçok kızın paçavra olana kadar kullanacağı bu çantayı bir hale yola sokmaya karar verdim.Sapını kestim,dökülmek üzere olan pulları temizledim.Dikişle aram olmadığı için,potansiyel çantam için bu çantanın güzel kalıp olacağını düşündüm.Astarı gayet sağlam,cepleri var içinde,geniş de sayılır.

Çantayı kaplamak,sonra da üstüne birşeyler yapıştırmak istiyordum.Aslında böyle taşlı,güllü ne bileyim çiçek desenli,sonradan düzenlenmiş şeyleri sevmem.Ne yapıştıracağımı bilmiyordum.Aldım elime dergileri,katalogları kafama göre kestim,zıt renkleri bulmaya çalıştım.Parlak olmalarına özen gösterdim,yağlı kağıt olmalarına özen gösterdim.Figürleri hiç kısıtlamadım pasta tabağını da kestim,pırlanta yüzüğü de..Sonra çantayı kaplayacağım siyah kumaşı çanta boyutuna getirdim,yapıştırılacak yerleri işaretledim.Onun dışında kalan alanı yapıştıracağım alan olarak ayarladım. Yapıştırma konusunda kafam karışıktı,çünkü kumaşın üstüne bu tip kağıtlar yapıştırılmıyor.Transfer tutkalıyla transfer ediliyor.Bizde de tutkal vardı fakat ben kafamdaki kolaylıkla yapmak istedim.Bildiğiniz japon yapıştırıcı ile kağıdı nemlendirmeden yapıştırdım.Hiç sorun yaşamadım.

Çanta kalıp olarak vardı fakat sapları yoktu.Oldum olası minik veya yumuşak çanta saplarını sevmem.Nasıl yapsam derken aklıma çamaşır ipi geldi,gittim aldım.Örgü örer gibi ördüm,uçlarını açılmasın diye yaktım ve böylelikle çantanın sapı da tamamlanmış oldu. Dışardan oldukça sert duruyor,içinde ne olduğunu tahmin etmek güç..
Çantayı sadece kaplamak yeterli olamayacaktı.Çünkü yapıştırdığım kağıtlar zarar görecek,üstelik çirkin duracaktı.Bende kalın naylonla bir kez daha kaplamaya karar verdim,çanta kalıbında naylon kestim,bu sert naylonları masa örtüsü sertliğinde düşünebilirsiniz.Baktım yapıştırınca şık durmayacak anneme rica ettim,dikti. Saplarını elimde diktim.
Nasıl Olmuş?

Mayınlı Araziler,Pepsi Reklamı,Büyük Konuşmak,Balıkesir Mantısı,Beyaz Ayakkabı

8 Haziran 2009
Mayınlı Araziler..

Aklı olan,azıcık da kıyıda köşede parası olan varsa gitsin Diyarbakır,Hakkari ne bileyim işte Muş,Şırnak,Bingöl buralardan tarla-tapan alsın.Neresi olursa artık,verimli verimsiz ayırtetmeksizin.Biraz para geçsin elime ben öyle yapacağım.Bundan 25-30 yıl sonra öyle deli para edecek saydığım yerler ve benzer yöreler.Kuvvetle muhtemelen o sıralar Diyarbakır başkent falan olmuş olur ya da yok yok Hakkari falan olur başkent Diyarbakır'da İstanbul'a benzer bir yer olur.Avrupa Birliğine'de girmiş olurlar.Düşünsenize ya,Paris'te 10 dönüm dutluğunuz var :P nasıl fikir?

Bu ülkeyi bölecekler,tahminim tam da ortadan ikiye bölecekler..İşin ilginç tarafı şimdi dağda kurşun sıkan p.çlerede vermeyecekler oraları,onları kullanıp gelip büyükbaşlar yerleşecekler.Şaka gibi anlatıyorum ama o çok popüler "üniter devlet" ifadesi yavaş yavaş hayal oluyor malumunuz..

Mayın mevzusu şunu gösterdi ki,kendi döşediğimiz mayınları toplayamıyoruz.Mayın mevzusu şunu gösterdi ki,birileri yüz bulursa ciddi ciddi parsel parsel satabilirler ülkeyi.. Mayın mevzusu gösterdi ki bu ülke üzerinde emelleri olanlarlar yıllar geçmesine rağmen vazgeçmemiş.. Sizce mayınlar mı daha tehlikeli İsrail mi yoksa... içimizdeki gönüllü İsrailliler mi?

Pepsi Reklamı

Yeni nesil reklamcılardan bir cacık olmaz,ülkede bu kadar sedasayanfobi rahatsızlığına sahip insan evladı varken,çıkıp bu reklamı çekmek akıl işi değil. Bir kere hedef kitle yanlış,seda sayan'ı izleyen büyük bir kitle maddi olanakları kısıtlı kimseler,yani yemeğin yanında kola içelim derdinden çok "akşama yemek bulabilecek miyiz?" sıkıntısındalar. Bir kere ailede kolayı alıp gelen evin erkeğidir,kadın değil.Adam da sırf sedasayan kırıtıyor "bacımmmm" diye böğürüyor diye pepsi almaz,Le Cola alır bimden ucuz olsun diye,ne bileyim Coca Cola alır,alışılagelmiş diye,Cola Turka alır,ideolojik olarak yakın diye.. Ama Pepsi almaz niye alsın ki ?

Düşünün ki kampüste oturuyorsunuz kantinde,karşıda bir afiş çiğ sarı saçlar o peltek ifade,penguen gibi duran garip bir kalça Seda Sayan size gülümsüyor.Bir kadına kot pantolon bu kadar mı yakışmaz ya.. İçmem yahu,niye içeyim,kontör çıkıyormuş,lan bütüngün sedasayan dinliyor sizi arayanlar kapaktaki kontörü yüklerseniz.Kadın pepsi bile diyemiyor ya,pöpsie ile pefsie arasında garip bir kelime söylüyor.



Bir de nereden nereye.. Kamyon tepesinde Seda Sayan kadar sempatik başka ne olabilir öyle değil mi? Yani Rihanna neyse dünyada bizde de Seda Sayan o demek ki ! Yoksa başka bir mantıkla yapılamaz bu reklam.. Zayıflama ilacı olabilir,tencere takımı olabilir,aile planlaması ürünleri olabilir ya hadi kadının artık o taraklarda bezi yoktur ama ped reklamı bile olabilir ama kola olmamış yahu.

Ortaokuldaydım ve Anadolu lisesi'nde okuyordum.Rüyalarımı bile ingilizce görüyorum o dönem.Sınıfın kapısına hangi akla hizmet bilmiyorum ama "Generation Next" yazısı yapıştırmıştım böyle afiş kıvamında süslü falan..Varın dönemin Spice Girls pepsi etkinliğinin benim üzerimdeki etkisini anlayın..Taa oralardan Seda Sayan'lı türkülere..

Büyük Konuşmak

Evlilik konusuyla ilgili kızların milyonlarca hayali vardır.Daha ortada adam bile yokken duvaklarının modelini belirlemiş olur kızlar,o kadar vahimdir durum.. Öyle komik muhabbetler döner ki,daha eline erkek eli değmemiş evliliğe daha 5-10 yılı olan kızımız" ayhh doğum kontrol hapını kullanmaya evlilikten ne kadar zaman önce başlıyorduk" türünde boyundan büyük muhabbetler eder.Benim evlilikle ilgili tek planım geçen yaz şu yazımda belirttiğim üzere yaz mevsiminde evlenmekti.Daha geçen hafta gelen arkadaşım niye yazı bekleyeceksiniz ki,şubat,mart gibi evlenin dediğinde, "kızım dondurma yediğinde bile parmakları moraran bir insanım ben,k.çım donar benim o havada düğündü,ottu,çöptü,hem düğün dediğin yazın olur" gibi cümleler kurdum..

Gecenin yarısı aradı Zat_ı Muhterem.. Sanki biri programlamış adamı "Bak şimdi mayıs,haziran çok geç,hadi be hacı ocak,şubat yapalım şu işi "dedi.Şakalaşıyoruz falan sanıyorum hala.."Tamam değil mi anlaştık değil mi,Şubat iyi değil mi? İyi,iyi.. çok sıkıldım ben ya,bütün haftasonu öküz gibi oyun oynadım,hiçbirşeyden zevk almıyorum,kendimi yalnız hissediyorum..Neyi bekliyoruz? "dedi.

Sevinmem mi lazım bu sohbete,aslaaa,bir çemkirdim ki.. Lan düdük makarnası,bundan iki ay önce nasıl geçiriyorsan günlerini öyle geçir işte,iki ay önce sıkılmıyordun da şimdi mi daraldın,madem o kadar meraklıydın neyi bekliyordun.. Nasıl oluyorda bütün o telaşların hiçbirini yaşamak istemeyip aynı zamanda da hepsini hakkıyla yaşamak isteyebiliyorum,anlamıyorum.. Sadece mutlu olmak istiyorum ve hiç pişman olmamak..

Diyet ve Balıkesir Mantısı

Google'da arama yaparken kendi yazıma denk geldim,nasıl mutlu oluyor insan.. Hani istiklal'de yürürken şarkısının çaldığını duyan bir yeniyetme müzisyen gibi galiba.. Neyse okunmadığım dönemlerde yazdığım şu yazıyı gördüğümde hüzünlendim.Yine diyet yapıyorum,bu sefer istikrarlıyım ama 1.5 aylık diyetimin ilk aşamasına son verdim.Toplamda artık ne kadarı,su,ödem neyse artık 8.5 kilo verdim,yuh değil mi,katılıyorum :) hayvanmışım resmen.. Bugün itibariyle diyetin ikinci aşamasına başladım,çok daha sert ve önümde verilmesi gereken bir 8.5 kilo daha var.Eğer verirsem hiçbir zaman olmadığım kadar hoş olacağım,umarım,dilerim..

Tabii ben diyet yapıyorum diye dünya durmuyor,herkes boğaz derdinde.. Üzerine yoğurt eklenmiş bütün yiyecekler benim için kutsanmıştır.Balıkesir Mantısı,diğer mantılardan biraz farklı.. Mantının kendisi gördüğünüz üzere yufkacılarda paketlenmiş şekilde satılıyor.İçi boş olarak hazırlanmış hamurlar fırınlanıyor ve paketleniyor.Böyle bir paketten yaklaşık 6-7 kişilik mantı çıkıyor.Mantıyı haşlamak için alışılagelmiş durumun dışında salçalı,baharatlı hatta ağır gelmezse et suyu ile hazırlanmış bir su hazırlanıyor.Mantılar haşlanmak üzere ekleniyor..

Mantılar pişerken,daha önce hazırlanmış olan haşlanmış tavuk küçük parçalar haline getiriliyor.Yine tavsiye olarak önceden hazırlanmış,haşlanmış olan nohutlarda hazırda bekletiliyor. Mantıların piştiğine kanaat getirdiğimizde nohut ve tavuk parçalarını da kaynayan tencere ekliyoruz. Bir süre daha hep birlikte kaynayıp,sonra kısık ateşte bekletiyor,ardından da bir süre demlenmesini sağlıyoruz.

Mantının hazır olduğunu suyunu hemen hemen çektiğini gördüğümüzde anlayabiliriz.Üzerine yoğurt ve klasikleşmiş olarak tereyağda kavrulmuş pul biber döküyoruz.. Benim gibi kendisini urfalı sananlarınız var ise ek olarak küçük biberlerden de yiyebilir..

Vee mutlu son..

Beyaz Ayakkabı
Giymeyeceğim ne varsa almak istiyorum..Giymeyeyim kenarda dursun ama benim olduğunu bileyim istiyorum.Bu şekilde içine giremediğim bir sürü pantolon,ceket ve ayakkabım var.. Bunu niye aldım,nerede giyeceğim meçhul..
Ya işin enteresan tarafı benim bundan sonra babet kıvamında takılmam gerektiği..Zat_ı Muhterem öyle boylu-poslu bir adam değil benden olsa olsa 7-8 cm uzundur.Kızların yanında kısa duran erkeklere de çok gıcık oluyor,kendimi babetlere adadım yani..
Paketledim,kaldırdım..Annem görmesin diye de oldukça sıkıntılı anlar yaşadım :) Mallığa bakınız ki,bir kez bile giymedim.. Keşke siyahını da mı alsaydım yahu :P

Kimdir Bu Rahat Kadın?

2 Haziran 2009

İhanete uğrayan kadınlarda en nefret ettiğim durum ihanete uğrayan kadının karşıda ki kadına
" O...u kocişime yapışmış,paçoz göz koymuş yakışıklıma,kocam da erkek nihayetinde ağına düşmüş" diyebilen aşağılık kadın tipidir. Ve fakat bu durumdan bu kadar nefret ederken toplumda "Çok Rahat Yahu Bu Kadın" diye adlandırılan kadın tipini de görmezden gelemedim.

Peki Kimdir bu Rahat Kadın..?
Okulda karşılaşabilirsiniz mesela,sınıfta her türden insan vardır.Kız erkek ilişkileri gayet rahattır buraya kadar sorun yok.. Bilindik sosyal ilişkiler..Ama bu tip kadınlarla erkeklerin arasında başka birşey vardır.Erkeklerle yoğun olarak kanka muhabbeti yaparlar,kız arkadaş edinmekten hoşlanmazlar.. "Ayhh sınıftaki kızlar beni hiç sevmiyor ya" diye sızlanırlar.. Anlaşılır bir örnek vereyim,en önemli dersin notlarını alabilmek için göğüslerini notların olduğu çocuğa göstermekten sakınca görmeyen kişidir rahat kadın,kimseyle yatmaz,kalkmaz ama bunu yapar..

İş yerinde karşılaşabilirsiniz,iş yerinde iyi-kötü oturturulmuş ilişkiler vardır.Hep birlikte mola verilebilir,öğle yemeğine birlikte gidilebilir,hayata dair sohbetler edilebilir,ne bileyim iş arkadaşınız olan kadın veya erkek sizi evinize bırakabilir. Ama bu kadınlarla durum farklıdır.. Öğle yemeği yerken elini adamın bacağına koyarak sohbet eden bu kadının amacı,ne adamı ayartmak ne de koynuna girmektir.Tek nokta ilgi çekmek,erkeğin ilgisini uyandırmak ya da ne bileyim belki de sadece ego'dur. Adam kendini bir halt sanar kadının ilgisinden,kadın da adamın durumundan kendine fayda çıkartır.Sonuçta bir ilişki başlar veya başlamaz ama kadın hayatını kolaylaştıracak birşey bulur.İş yerinde işlerini hafifletir,işten erken çıkmak için yüz bulur ya da olası bir görev dağılımda kolay görevi kapar bu yolla.. Hem haz alır hem hayatı kolaylaşır.

Mahallenizde bile olur.Semtin en uyuz,suratsız market sahibinin yüzünü güldüren tek insan böyle bir kadındır. Sizin ekmek alırken bile daraldığınız market sahibiyle saatlerce sohbet edebilir.. Gülüşür,aldıklarını evine kadar taşıtır,hesap işlerinde genelde ikramlarda bulunulur,fiyatlar düşer.Bütün bunlar için yine adamla yatması kalkaması gerekmez..Tek yaptığı güzel bir kahkaha,rahat bir etek giymek veya birazcık imalı hafif fingirdek cümleler kurmaktır."Ayhh,mehmet efendi,çocuklar cips istiyor ama hangisi ucuz pek param yok" diye sinyal verir,yanlışlıkla kalçasına değen eli görmezden gelirse istediği cipsleri alır gider..

Bunları neden anlattım,ihanetlerin büyük kısmı bu şekilde ortaya çıkıyor.Kadını suçluyor,adamları paklıyor değilim.Fakat! Kadının hayatını kolaylaştırmak için bedenini ve kadınlığını kullanmasına tav olan,bunu kendi cazibelerine veren aptal erkekler muhtemel yuvalarını yıkıyorlar. Buraya neden geldim,benzer durumla karşılaşmış bir yakınım var.Çirkin ama kariyerli bir adam,iş yerinde bir kadınla sadece kırıştırmışlar ve kadın bu yolla haksızbir şekilde terfi etmiş,arada cinsel veya duygusal birşey yaşanmamış ama sonuç "boşanma"..

Erkeklerin doymak bilmeyen ego tatminleri onları böyle aciz durumlara düşürüyor..Ve kadınların "şeytan" diye nitelendirilmesine neden olan "kadınlığını uluorta kullanma arzusu" kendilerini aciz ve toplumsal olarak değersiz durumlara sürüklüyor.. Her semtte adı böyle duyulmuş bir kadın ve yuvası yıkılan bir adam vardır. Dikkat..

Related Posts with Thumbnails