Hamilelikte 12. Hafta

30 Aralık 2013

Haftalar günler öyle bir karıştı ki ben sadece her haftanın cumartesi günü o haftayı yazarak bir şekilde kendimi takip ediyorum.Minnoşu ilk defa bir cumartesi günü görmüştüm.Minicikti bir karartıdan ibaretti  ama o günden beri hiçbirşey eskisi gibi olmadı. Şükür çok şükür..

Bu hafta koku haftası bütün dünya kokuyor.Kimse banyo yapmıyor,herkes patates kızartıyor,oda kokuları rezalet ,araba kokusu katil edecek türden kağıt,battaniye,saçım bile kokuyor.. Herşey kokuyormuş da ben bilmiyormuşum galiba.. Çok zor günler geçiriyorum koku hassasiyetim yüzünden .. Şükür ki zat_ı muhterem kokmuyor bazen aynı dönemde gebelerin yazdıklarını okuyorum da eşlerinden uzak kalmak zorunda kalanlar var. Zat_ı muhterem hala bebek gibi kokuyor,bebek de onun gibi kokar inşallah..

Bağlantıyı nasıl kurdum bilmiyorum ama evliliğimiz boyut atladı diyebiliriz. Yani beni sevindiren ilişkimizin aynen devam etmesi ki ilişkimiz didişme üzerine kurulmuştur. Buna karşılık mutluluğumuz arttı çoğaldı daha fazlası da varmış dedirtti bana.. Mutluyum..

Oppsss! Pantolonlar  daralmaya başladı birazcık,ben bu gerçeği kabul etmek istemesem de kilo vermeye devam etsemde pantalonun fermuardan sonra gelen son düğmesi kapanmıyor.Kapansada canımı yakıyor.Kemer olayını bıraktım zaten sadece görüntü açısından birkaç delik öteden takıyorum.Bel çevresi genişlemiş oluyor galiba sanırım bu sonuçlara göre ben zaten pek narin bir tip olmadığım için hala hamile gibi görünmüyorum.Hala avmlerde o zımbırtıdan geçmediğim için sorgulayanlara alnıma 'hamileyim 'mi yazayım diye kavga ediyorum.

İştah durumları hala bir garip.Dün akşam mesela patlamış mısır yedim siyah üzümle.Salakça bir menü kabul ama yapacak birşey yok.  ''Beni kusturmayan şey beni güçlendirir ''  hayat felsefem :) Bu felsefedeyseniz birlikte yenmeyecek hertürlü şeyi birlikte yiyebilir kimi zaman hiçbirşey yemeyebilir kimi zaman 3 gün üstüste aynı şeyi yiyebilirsiniz. Bu patlamış mısır fantazisinden önceki üç gün boyunca sadece çoban salata yedim. Allahtan tehlikeli şeylere dadanmıyorum henüz.. Genelde ferah taze soğuk şeyler çekiyor canım. Fakat bir makarna sevdamız var ki.. Onunla da aşk yaşıyoruz ama galiba ben bu yasak aşkı daha fazla devam ettiremeyeceğim çünkü cidden tehlikeli..

Bu hafta hamileliği biraz yaymaya başladık.Başlamışız yani zat_ı muhterem iş yerinde birileriyle paylaşmış.Bende teyzelerime falan söyledim.Annem aile dostlarımıza çoktan söylemiş.Aslında hiç saklama gibi bir niyetim olmadı ama malumunuz riskli bir dönem ve yine malumunuz ilk gebeliklerde risk oranı yüksek hatta ilk gebeliklerde bence önemli bir yüzde sağlıkla sonuçlanmıyor.Yoksa nazar değer göz olur ilk hamile kalan benmişim gibi triplere girmek gibi bir derdim yoktu.Üstelik öyle güzel bir haber ki insan herkesle paylaşmak istiyor.Hiç tanımadığım insanlarla bir şekilde paylaştığım oldu sırf içimdeki heyecan yüzünden. Yani gizemli takılmaktan ziyade hayalkırıklığı korkusuydu galiba beni durduran..

İkili test için gün sayıyorum ama günler geçmiyor.Kaygılanmamaya çalışıyorum ama şu haftayı atlatsaydık görüş günü gelecek bende rahatlayacağım tam olarak.Sabır denilen olguyla yeni tanışıyorum sanki bekle bekle hep yeni birşeyi bekle.. Doğurmak için sabırsızlanan kadınları anlıyorum artık 9 aylık sürecin her evresi beklemek çoğu kez kaygıyla beklemek..


02.12.2013










Hamilelikte 11. Hafta

25 Aralık 2013

 Arkadaşlar sağlık bakanlığı kafayı yemiş. Bakın daha önce kıçıkırık bir testi bile yarım yamalak yapan hatta yapamayan beni mağdur eden o deneyimimi anlatmıştım.Aynı kurumun başka bir birimi olan aile sağlık merkezi denilen kuruluş ise üzerime öyle düşüyor ki çığlık atmak üzereyim. Ne yiyorum içiyorum nerede ne şartlarda çalışıyorum tahlillerim kilom değerlerim psikolojim vs vs.. Bir de üstüne yetmezmiş gib sağlık ocağını birbirine düşürdüm. Aslında diğerine bağlıyım ama ötekine daha yakınım mesafe olarak kaldı ki onları ziyarete gidebilecek vaktim dahi yok.Ama onlar kendi aralarında beni paylaşamadılar.Sonradan anladım ki ceza puanı ve prim sistemi varmış.

Herneyse bu hafta oldukça zor geçti.Öncelikle ruh halim karmaşık.Öyle sinirliyim ki böyle sinirimden alev alıyor baktığım yerler,aptallık,sakinlik böyle uyuşukluk falan birini öldürmeme sebep olabilir.Bir sürü vatandaşla tartıştım bu hafta,zat_ı muhteremle tartıştım,annemle tartıştım,bir şekilde iletişim halinde olduğum herkesle tartıştım.Beynimde zaman zaman kontrol etmekte zorlandığım bir mekanizma var gibi..

Bu hafta yine hastaneye gittim.Ne kadar sakınırdım hastaneye gitmekten ne kadar üşenirdim.Yok hastane kokusu yok dr tripleri yok testler sonuçlar.Şimdi istanbulun tüm hastanelerini gezmek istiyorum.Her gittiğimde minnoşu gösteriyorlar çünkü.. Kendi doktorumdan başka bir doktorla görüştüm kafamı zaten yeterince karıştıran hafta hesabına yeni bir bakış açısı getirdi ve beni bir hafta öne attı.Zaten birşey anlamıyorm hafta hesabından boyunu ölçtüm ona göre değerlendiriyorum diyor. Doğrudur da ablacım böyle gidersek 2 aya doğururum ben,her geldiğimde biraz daha ileri gitmiş oluyor gelişimi.Hayır iyi birşey mi kötü birşey mi onu da anlayamıyorum.

Bi havalara mı girdim ne ? İtiraf ediyorum yani. Madem herşeyi konuşuyoruz bunu da konuşalım. Hamilelik bir kalkan oluşturuyor etrafınızda Baştan siz farkında olmuyorsunuz.Bir ayrıcalık teşkil etmiyor ama sonraları bu büyüye kapılıyorsunuz.Herkes pohpohluyor.Sürekli bir ilgi sürekli aynı konuyu defalarca sormalar.. Kaç haftalıksın nasıl geçiyor miden nasıl sancın var mı yemek yemek ister misin şunu içmek ister misin oturmak ister misin tabii bir süre sonra havalara girmeye başlıyorsun.

Böyle böyle geçecek haftalar değil mi ?  Öyle bir an olacak ki bambaşka şeyler yazacağım sanki hayal gibi..

25.11.2013

 

Hamilelikte 10. Hafta

23 Aralık 2013
Bu haftaya damgasını vuran grip olmam oldu. Ben yılda bir defa temmuz ayında hasta olup yatak döşek yatan onun dışında her türlü saçmalıklarıma rağmen hasta olmayı başaramayan biyonik bir insanım,insandım. Ve fakat vücudun bebeği kabul edebilmesi için bağışıklık sistemimiz zayıflıyormuş akabinde hastalıklara karşı duyarlı bir hale geliyormuşsunuz.Bende de öyle oldu. Bir gece vakti zat_ı muhterem'e dondurma alır mısın dedim.Naz niyaz değil istikrarlı bir şekilde dondurma yiyorum yaz - kış , kaldı ki biraz beslenmeme dikkat ettiğimden beri çikolata abur cubur yerine sadece dondurma yiyorum .Aşerme gibi bir durum sözkonusu dahi değil. Zat_ı muhterem'e gramaj verdim. 250 gr  alır mısın dedim o beni yanlış anlamış olmalı ki 1,5 kilo almış. Sonra sen bu dondurmayı kucağına alırsın kusana kadar yersin. Üstüne miden bulandığı için ılık su da içemezsin sabaha bitik bir halde uyanırsın. Akabinde iki gün işe gidemezsin.Dr ilaç vermez, verdiği tek ilacın prospektüsünü okursun tatmin olmaz güvenmez onu da içmezsin. Portakal komasına girersin.. Bütün bir haftayı acınacak halde geçirirsin.

Dr bana henüz hamile olduğunun bilincinde değilsin derken haklıydı. Ben kısa süreli bir hastalığa yakanlanmışımda ha bugün ha yarın geçecek gibi davranıyordum.Kılık kıyafetim tipim değişmediği için bu durum duygularımı destekliyordu.Bu hafta değiştiğimi farkettim artık kendimi koruyorum dış dünyaya karşı. Birisi çarpmasın diye dikkat ediyorum mesela koştur koştur yürüyorum normalde yavaşaladım biraz da mecburen yorgunluk sebebiyle,sonra sakinleştim çok geriden geriden izliyorum herşeyi herşeye müdahil olmuyorum,tv'de kötü haberler izlemiyorum acıklı sahneler dramlar cinayetler kazalar vs.. Koruyorum işte kendimi mi bebeği mi bilmiyorum ama koruyorum..

Rüyalar.. Allah'ım ne rüyalar hemde. İş arkadaşını tabutta ölmüş görmek sonra tabuttan fırlayıp naber üfürükten prenses kandırdım seni demesi.. Alkolik bir tipi imana gelmiş hacca girmiş görmek.Kendini uçurumdan atlarken ama ölmüyorken görmek.Tuvalete giderken hırsızla karşılaştığını ve bıçaklandığını görmek.. Unuttuklarımda var tabii.Gecelerinizi böyle geçirseniz ne gündüzleri ne hissederdiniz ? Hamilelikle doğrudan alakalı mı bilmiyorum belki uykumun kalitesiz olmasından kaynaklanıyordur.

Omurilik ağrısı diye birşey varmış. Varmış yani hatta omurilik varmış ben yeni farkettim galiba ağrıyınca.. Bel ağrısı falan hikaye beşle çarpın çünkü ovulacak falan bir bölge değil.Bunu çocuk sahibi olan arkadaşlarıma söyleyince baya güldüler 8 aylık hamilesinde bebeği taşıyamıyorsun gibi omurilik ağrısı mı olurmuş diye ama .. Dr kabul etti oluyormuş ortalama 8grlık yavrum nasıl oluyorda bu değişiklikleri başarabiliyor hala anlamış değilim ama kendisiyle gurur duyuyorum :) Hep şikayet değil mi ya aslında öyle değil gıkım çıkmıyor.Şikayet yok serzeniş yok zat_ı muhtereme bile nazlanmıyorum  Sanki şikayet edince dertlenince beni duyacak gibi geliyor üzülecek gibi bilemiyorum garip garip hesaplar işte  ..


18.11.2013

Hamilelikte 9. Hafta

21 Aralık 2013
Bu hafta yorgunluk haftası .. Ve sanırım mide bulantısı başdönmesi halsizlik her ne varsa idare edebilirim ama şu aniden yorulmalar psikolojimi şimdiden bozdu bile.Normalde deliler gibi yürüyen,saatler çarşı pazar gezen hele aradığım bir parça varsa aynı gün bilmem kaç avm'yi tavaf edebilen biriyken şimdilerde duraklamadan sakinleşmeden yoluma devam edemiyorum.

Hamileliğin can sıkıcı kısmı hastanelerle olan bağınız.Hayatımda ilk defa evde ve işte hastaneye yeterince yakın mıyım diye bir sorgulama yapma gereği duyduğumu farkettim. Hastaneye ne kadar yakınsam o kadar mutluyum. Gebelik takibini özel bir hastanede yapsam da doktorun tavsiyeleri üzerine rutin testleri ,devlet hastanesnde yapılabilecek değerlendirmeleri orada yaptrıyorum.
Önceki hafta test istemişti arkalı önlü iki sayfa bir test.İş yerine en yakın devlet hastanesini tercih ettim ama bismillah randevu sıram geldiğinde azarı işittim ''hamileleri buraya kim alıştırıyor yahu neden buraya geliyorlar ? '' ben sanki odada yokmuşcasına konuşuyordu arkadaş. Benim yaşlarımda kadın bir dr öyle sevgi dolu ki (!) hamilelere karşı sanırsın kadın doğumcu değil kasap !
Bunları buraya kim alıştırıyor deyince bir garip hissettim hani kedilere mama verirsiniz de kapınıza alışırlar falan.. Yahu randevuyu internetten almışım tek gözettiğim sey iş yerine yakınlık üstelik gebeler gelemez diye bi uyarı da yoktu randevu alırken.Neyse sesimi çıkartmadım yeter ki işim görülsün. Testler yapıldı sonuçlar ertesi gün alındı haftasonu da kendi doktorumla paylaştım fakat o da ne eksik yapılmış.Bu çenesi bol gün teyzesi kıvamında dr hanım eksik  istemiş testlerimi ilk ve sanırım son devlet hastanesi tecrübem oldu.Devletin bir başka kurumunda çalışıyor olmama rağmen bu umursamazlık bu rahatlık beni çileden çıkarttı.Yapacağın kıytırık günde binlerce hamilenin yaptırdığı rutin bir test ve sen bunu dahi beceremiyorsun.

Bu arada evet ikinci randevumuza da gittik.Minnoşu ikinci kez gördük.Ama bende ne krampla ne kramplar nette ne kadar kirli bilgi varsa okumuş ,dolmuşum.Ya kalp atışı duyulmazsa ya gelişimi ilerlemediyse ya ya ya ya ??????
Pişmanım ,artık daha az yorum okuyacağım hatta ilerleyen haftalarda bir sıkıntı olmadıkça hiç internete başvurmayacağım.Her kadının yaşadığı bir deneyim olsada herkes farklı bakıyor farklı yorumluyor yaşananları.Hadi bebeğini görelim ! dedi doktorum. Yahu şimdi ne garip insansınız diyecesiniz ama haftalardır bir gebelik belirtisi olan duygusallığı hiç yaşamadım ama işte o saniye ağlayacaktım ben.Bebek benimdi.Onu görecektik,özlemiştik ve belki o da bizi özlemişti.İlk birkaç dakika ki elbette dakika değil saniyedir ama bana çoook uzun geldi.İlk saniyelerde görüntü var ama kalp atışı sesi yok! Soracağım sormaya korkuyorum alacağım cevaptan korkuyorum doktorun suratına bakıyorum salak salak.. Sonra gümlemeler başladı.. '' Çok heyecanlı bir tip '' dedi dr sadece yaklaşık 4gr olan evladıma. Sonra zat_ı muhteremle konuşuyoruz sana benzerse heyecanlıdır tabii dedi.. Şöyle bakıyordur gelişimine '' madem büyümem lazım o halde hemen büyüyeyim madem kalbimin atması lazım herkesten fazla atsın benim ki maden beni izlemeye gelmişler zıplayayım sağa sola '' herşeyi tam yapacaksın eksik kalmayacaksın kimseden sen minnoş da sana benzediyse böyle diyordur muhtemelen :)

Şimdi minnoş ne diyeceksiniz de.. Demeyin , kimseyi kınamayın aaa dostalar ! Bu ismi ben taktım ama daha o zaman hamile bile değildim.hatta hamile bile kalmak çabasında değildim.Minnoşumuzu şuraya götüreceğim şunu alacağız şunu yedireceğiz vs gibi muhabbetler ederdik zat_ı muhteremle.. Sonra bizzat kendisi teşrif edince başka bir isim bulma durumu olmadı.Öyle kaldı ama şöyle bir durum var ki ben bu ismi meşrulaştırdığım için her türlü sosyal ortamda dilimde.Bürokrat diye nitelendirebileceğimiz çok fazla kişinin aynı anda olduğu bir iş yerindeyim ve ben onlara anlatırken bile minnoş diyorum :) Yani diyormuşum ayarlarım üslubum falan filan gitti yok ..

Evde durumlar sakin. Zat_ı Muhtereme bugün şurası oluştu bugün şu kadar mm diye rapor veriyorum.Kafası karışıyor tam idrak edemesede ilgi duyuyor ama olaya benim kadar duygusal bakamıyor.Ruh halim pek değişmediği için ilişkimizde bir farklılık olmadı. Mutluyuz umutluyuz haftalar çabucak geçsin istiyoruz ...


11.11.2013

Hamilelikte 8. Hafta

18 Aralık 2013
Arkadaş şu hafta işlerini ezelden beri anlamadım hamileyim hala anlamıyorum. Kadın bana diyor ki 8. haftadasın sonra diyor ki 7 + 2 sin sonra diyor ki aslında şöylesin özünde böylesin. Yahu bunun adam gibi bi ölçümü yok mu ? Bir kere o 40 hafta hesabı nedir bölüyorum dörte oluyor 10 ay ..10 ay hamilelik hesabı mı olur lan ? Neyim ben , fil mi utanmasa 52 haftaya tamamlayacalar.Kaçıncı yüzyıldayız hala gebeliğin bilmem kaçıncı zamanda olduğunu tahmin edemiyorlar tutturmuşlar kimsenin anlayamayacağı bir takvim.Erken doğarsa erken doğmadı zaten 9. aydasın geç doğarsa yok geç doğmadı zaten 9. aydasın.. Aynı yalan üstünden devam..

Herneyse yazılar hep geriden gelecek ben haberi size geç vereceğim için ama bunu yayınladığımda kaçıncı haftadayım bilmiyorum ama ş anda  yukarıda belirttiğim günlerdeyim.Bu hafta yenilikler haftası mide yanmalarım ilacı kullanmasam da geçti. Kendiliğinden geçti ve fakat korkunç bir gaz üretimi söz konusu.Kendimden nefret etmek üzereyim.Bulantı yok...Sabah bulantısı bir klasik ve fakat 2 aya yakın süredir hiç yediklerimi çıkartmadım.Çevremde aynı süreçleri yaşayanlar sürekli öğürgen bitkin bir haldeyken ben hala normal seyrediyorum.

Bulantı psikolojik demişti birisi biraz ukala bulmuştum ama haklı mı acaba ? Biraz işkolik bir tipim ve bulantım olsa çalışamam .Çalışamazsam işler aksar bu yüzden bulantılarımı kontrol ediyor olabilirim.Yani şunu gözlemledim ki yine çokbilmişlik olarak algılanmasını istemem totosu rahatta olanların daha çok midesi bulanıyor ? Tabii yanlış bir tahlil de olabilir.Ciddiye almayın!

Fakat aynı şeyi uyku için söyleyemeyeğim 2 ay olacak ve ben hala inat ve ısrar ile saat 21:00 sularında uyuyorum.Gece kavramı yok benim için gece kuşağı diziler talkshow film falan yok..Uyku var. Ve bu arkadaş çocukluğunu 4 saat uyku ile geçirmiş annesine kan kusturmuş eşiyle fazla uyuyor diye kavga eden bir arkadaş..Bir uyuyorum ki dünya yansa umrumda olmuyor.

Yemek işleri bir garip.Aslında canım hiçbirşey istemiyor.Hiçbirşey yemeden yaşansa dünya harika bir yer olurdu falan gibi düşünüyorum.Ama buna rağmen süte başladım ahaha sigaraya başladım gibi oldu ama tövbe bismillah süt hergün içilir mi Allah'ını seven söylesin.Sıcak sütü kessen içmem de pastorize soğuklarından aldım bir de sanki İstanbul'da süt mafyası oluşmuş gibi öyle bir stok yaptım ki baktıkça baygınlık geçiriyorum.

Sabah kahvaltım  muz+süt+çubuk kraker ve iş yerinde iki canlısın geyiğinin getirdiği tüm güzellikler :P Öğlen yemekhanede yiyorum.Yemiyorum desek de olur galiba karbonhidrat düşmanlığımdan ve Karatay Diyeti aşkımdan bahsetmedim size ama o yüzden protein yiyorum.Yemekhaneleri bilirsiniz.. Köfte+pilav , tavuk +makarna ,türlü+börek gibi menüler oluyor genelde.Ve ben hep karbonhidratsızsa ana yemek +salata +çorba üçlemesiyle geçiriyorum.Doymuyorum belli ama zaten doymak gibi bir arzumda yok bu aralar.Akşam ise tam bir sürpiz ruh hali durumu.Geçen gün kafayı yemiş gibi semizotu istedi canım hemen gittim aldım.Ve sanırım yarım tencere yedim.Bir önceki gün patates istiyordu canım fırında soslu falan yaptım onu yedim.Ondan önceki gün ise sadece çubuk kraker yedim.İlk aylarda biraz şımarıklık olur gibime geliyor.Sonra sadece faydalı besinlere yükleneceğim.

Bu hafta ruh halim nasıl ? Ailem,arkadaşlarım beni ruhsuz buluyor.Ama söylemiştim ben agucuk gucucuk bir tip değildim.Sonradan da olamıyorsun demek ki.. Ruhsuz değilim ama makulum.Yani evet hergün ultrason fotoğrafına bakıyorum.Seviyorum onu benimle yaşıyor.İkimizin parçası Allah'ın mucizesi benim için dönüm noktalarından biri.Ama ayaklarım yere basıyor bu kötü birşey mi bilmiyorum.Zaman zaman hamile olduğumu unutuyorum ağrılarım oluyor sırt ve kasık o zaman hatırlıyorum aniden.Zaman zaman hep onu hayal ederken buluyorum kendimi..Herşey çok yeni tek emin olduğum iyi ki geldiği ..



04.11.2013




Gördüğüme Sevindim..

17 Aralık 2013
Son yazının yılbaşı yazısı olması ,temenniler içermesi ,benim bu yazıdan sonra ortadan kaybolmam.. Hepsi bir zincirin halkaları gibi... Evet çok şey değişti hayatımda. Daha çok seyahat ediyorum ,daha çok çalışıyorum ,daha az okuyor  ve daha az mızmızlanıyorum.. Daha az sinirleniyorum daha az konuşmak istesemde maalesef daha çok konuşuyorum.. Daha zayıfım daha güzellik takıntılı daha alışveriş delisi ama daha cimri :) Daha komiğim ama daha az gülüyorum.Daha çok arkadaşım var ama daha bencilim , maalesef..

2013 benim yılım oldu. Büyüdüm ,sorumluluklarım arttı kalbimden geçen herşey kat ve kat fazlasıyla beni buldu.Şükür temelli yaşantımdan zaman zaman  ''Acaba daha fazlasını istemediğim için mi daha fazlası beni bulmuyor ''  mantığıyla  şüphe duysamda doğru yolda olduğumu anladım.Şükür etmek ruhunuzu ferahlatıyordu.Elinizden gelen mücadeleyi verip geri kalanını akışına bırakmak hayattan daha çok zevk almanızı sağlıyordu.Doğru yoldaydım

Nereye gidiyor ki bu konuşma :) Bu arada 30 yaşıma girdim.Milat tabii rakam değişiyor.Hiçbir zaman gelmeyeceğiniz bir durak gibi dururken pat diye "inecek var mı" diye bağırıyor şöför..''Yok!''diyemiyorsun , iniyorsun.. Güzelliğinden şüphe duymayan bir tipsen ilk kez '' Aaa  hiç 30 görünmüyorsun , ben seni evli bile sanmıyordum '' iltifatlarına mutlu oluyorsun.Sonra bu iltifata mutlu olduğuna mutsuz oluyorsun :P Yaşlanıyorsun..  İzlediğin filmler ,diziler ,okuduğun kitaplar ,güldüğün espriler, bildiğin şarkılar ,baktığın dünya geride kalıyor.Sen yenisini beğenmiyorsun eskisini anlatsan nostaljik oluyor. Yaşlısın işte , bildiğin yaşlısın :P

Bu yazı bir geri dönüş yazısı geri dönüş için sebepler var elbette..Yazmanın yalnızlıktan beslendiğini iddia etmiştim birkaç zaman önce.Öyle değilmiş yalnızlıktan değil birikmişliktenmiş.Birikmişlerimi harcamışım uzun süre şimdi yine biriktirdim.Yazacağım..

Şöyle bir baktım da bir derdim var gibi görünüyor sanki :) Halbuki hiç hissetmediğim duygular içindeyim. Tarifsiz kaygılara sahibim , tarifsiz bir aşka sürükleniyorum koşar adım.Aşk ve kaygı eş gidiyor zaten hayatta. Seviyorsan kaybetme korkusu artıyor sevdikçe daha da çok artıyor. Gözlerin doluyor bir aşkın peşinden gidiyorsun ama ne olacak benim sonum diyorsun bir taraftan da. Hepimiz aşık olduk da bu başka bir tomurcuk aşkın seni esir almasına bozuluyorsun,dize getirdin beni diyorsun.. Senden habersiz , varlığın yokken nasıl yaşıyormuşum ben diyorsun.. Seviyorum seni diyeceksin kendi sevginden korkuyorsun birşey olacak da artık sevemeyeceksin diye. Şimdi böyle aşıksam gözlerimiz ellerimiz buluştuğunda ,tanıştığımızda neler olacak diyorsun için kıpır kıpır..

İlhan Şeşen'in bir şarkısı var ;

 "duygularima esir oluyorum seni gorunce
insan bin kere mi yaniyor bir kere sevince
ruh bedenden ayriliyor cekimine girdim
bin kere daha yanarim ama gordugume sevindim"


İşte ben böyle bir hal içindeyim..

Anne oluyorum...

30.10.2013



Related Posts with Thumbnails