-Panorama 1453 Tarih Müzesi-

26 Mart 2010
Aslında üstünden koca bir hafta geçti neredeyse ama haftasonundan önce paylaşmak istedim.Belki ne yapsam bu haftasonu düşüncenize yardımcı olabilir. Pazar günü zat_ı muhterem'i sürükleye sürükleye götürdüm.Gittiği her yere zorla gidiyor ama dönerken "iyi ki seni buraya getirdim" diyor..!! Kim kimi getiriyor anlamıyorum,gideceğimiz her yere ben karar veriyorum,programı ben yapıyorum ama niyeyse götüren o oluyor :P

Panorama 1453 Türkiye'nin ilk panoramik müzesi.Dünya'da ise sadece 30 adet panoramik müze bulunuyor.Üç boyutlu ve 360 derece ve inşa edildiği yer neticesinde de tam fethin içinde buluyorsunuz kendinizi.. Pazar günü öğleden sonra gittik,oldukça kalabalıktı.Televizyon izlemekten başka birşey yapmaz Türk halkı mantığının tersine dolup taşıyordu,üstelik gelenlerin sosyo-ekonomik durumları hiç de iç açıcı değildi ama gelmişlerdi.Demek ki neymiş fiyatı makul tutup özenli bir çalışma yaptığınızda müzeden ne anlar dediğimiz bu halk gelebiliyormuş.Gişe de bulunan görevli haftaiçi de başka bir yoğunluğun olduğunu öğrencilerin geldiğiniz söyledi.Mutlu oldum.




Öncelikle şunu belirteyim ki çektiğim fotoğraflar çok hmm basit..Kesinlikle orada bulunduğunuzda hissedeceklerinizi size yansıtmıyor.Bir tablonun fotoğrafını çekmişim gibi görünüyor ama aslında müzede yaşar gibi oluyorsunuz.İlk 30 saniye içinde hissettikleriniz sizi duygulandırabilir eğer biraz tarih bilginiz var ise..Çizimler 3 senede tamamlanmış ve kesinlike çok başarılı 10.000 figür resmedilmiş. Hiçbirşey unutulmamış tek tek her detaya bakmak istiyorsunuz.
Beni en çok etkileyen gök kubbe oldu.O kadar başarılı bir çizim ki gerçekten gökyüzüne baktığınızı düşünüyorsunuz.Bulutlardan Fatih'in silüetini yapmışlar ama biz göremedik..
Fatih Sultan Mehmet.. İstanbul^'u fethettiğinde sadece 21 yaşındaymış.. Dua eden Fatih Sultan Mehmet'in hocası Akşemsettin..
Müzenin Hazırlık Çalışması
Minyatürü :)
Tasvir için herşey düşünülmüş.. Toplar en önemlileri tabii..



Müzeye girmeden önce fethin anlatıldığı tablolar var.Eğer alırsanız ki bence alınmalı müze alanında da size yardımcı olacak "Sesli Rehber" bu tabloları da seslendiriyor.

Gittiğimiz gün Nevruz Kutlamaları(?) vardı. Heryer ellerinde sözümona Kürdistan bayrakları bulunan insana benzeyen şahıslar vardı.O psikolojide öyle kinlendim ki.. Zaten bu açılım beni inanın hiç olmadığım noktalara getirdi. Bir kaç zaman önce faşistsin diye hakaret etmek isteyenlere galiba evet öyleyim deme noktasına geldim.Hani yakınlaştıracaktı bizi bu açılım..? O "biji apo" diye bağıran şerefsizlerin yanından saya söve uzaklaştık aslında hava çok güzledi park da çok güzeldi ama birisini yakasına yapışmamak için zor tuttum kendimi.. Keşke defolup gitseler mutlu olmadıkları bu ülkeyi bize bıraksalar,keşke..

Mim Manyağı Prenses \ Bölüm - 19

25 Mart 2010
Eyüp Sabri Tuncer siparişlerim geldi.Biraz canımı sıktılar ama neyse telafi edeceklerini söylediler.Yoksa bende onların canlarını sıkacağım biraz henüz haberleri yok.Ben iki adet oda spreyi ve bu hediye paketine kargo dahil sanıyorum 11 lira verdim.Oda spreyi oldukça etkili ve kalıcı,tavsiye ediyorum.Hatta yumoş'un spreyini kullanıyordum ben boşuna para veriyormuşum ona .. Hediyelere gelince onlarda gayet cici,ben Silky Touch seçmiştim,ferah bir koku.. Sipariş için son gün EST


Mim fırtınasının devamı..


En son hangi ülke gündemiyle canını çok sıktın?

Hangi birini sayabilirim ki.. Son zamanlarda bu ülkede yaşamak çok güç..


En son hangi şarkıdan nefret ettin?


Mercan diye bir arkadaş söylüyor..


"Ayy takıldım ben birine sana değil kardeşine


bir el atsan şu işime fena olmaz.."

En son hangi fast food ürününden tiksindin?

KFC ığk bir mail gelmişti.KFC tavukları diye,huylandım.Ondan sonra bir kere yedik,aklıma geldi hep yerken.Uzun zamandır yemedim..

En son hangi sakatatı yedin?

-Kokoreç-

İşkembe,kelle,kokoreç hepsini severim.

En son hangi yerli şarkıyı beğendin?


Candan Erçetin-Git

En son hangi yerli filmi beğendin..?


Nefes:Vatan Sağolsun

En son hangi kitabı okudun?


Küçük Arı - Chris Cleave

En son hangi bilgisayar oyununu oynadın?


101-Gamyun'da

En son hangi mizah dergisini okudun?


LeMan


En son neyden korktun?


Zat_ı Muhterem'den mutfaktaydım kapıda belirdi birden,başka biri gibi geldi gözüme bağırdım.Manyak mıyım neyim..?

En son kime veya neye küfrettin?

Serhat Ulueren'e küfür ettim.Gs ile ilgili kayırıcı bir yorumu yüzünden..

En son neyden kaçtın (opsiyonel: koşarak ta olabilir)?

Anketçi çocuktan :P

En sevdiğin 5 şarkı?

Orhan Gencebay-Benim Dünyam
Marc Anthony-You sang to me
Şebnem Ferah-Sil baştan
Nev- Efkarlı
Son zamanlarda Oyalama Beni
Sürekli değişebilir şarkılar :)


En sevdiğin 5 yemek?


Makarna ,Et yemekleri ,Yaprak Sarması ,Patlıcan ile yapılan herşey, Kahvaltı öğününe dahil herşey


En sevdiğin 5 isim?

Derin,Ömer,Ceyla,Doruk,Yağız

En sevdiğin 5 oyun (herhangi)?

Tabu,101,tavla,oda oyunları,scrabble

En büyük korkun nedir?

Eve giren hırsızla karşılaşmak...???!!!

En nefret ettiğin 5 klişe nedir?

- Akrep burçları kincidir,pisliktir,nefrettir,kusmuktur mantığı

- Hayvan sevmeyen insan sevemezmiş mantığı

- Gs'nin aldığı o kupanın ota moka malzeme edilmesi

- Tuvalet açılışında bile Türkiye laiktir laik kalacak nidaları

- Neden çalışmıyorsun ..?

Mim Manyağı Prenses / Bölüm - 18

24 Mart 2010
Kim mimledi hatırlamıyorum bile birkaç mimi arka arkaya yazacağım.Özür diliyorum mimleyenlerden zira yazamadım aylarca,mail atıp alınanlar bile olmuş muhatap olmadığımı düşünerek,yanılıyorsunuz.Aksine görmüyorum çoğu kez,takdir edersiniz ki çok blog var hepsini takip etmem mümkün değil.

Çantamı çok seviyorum.. Tam kış çantası,bütün kışı bununla geçirdim. Düğün hazırlıkları için koştururken hep yanımdaydı çok sağlamdır.Markası hmm yok,var da bilindik birşey değil.Avcılar'dan bir çantacıdan almıştım öyle sağlam ki aynı yere baharda tekrar gidip yaz çantaları alacağım. Oldukça kaliteli..Valiz gibi kullandım,bana mısın demedi..!




Çanta çingene çadırı gibi yapacak birşey yok,ruhumu yansıtıyor ...

1-Gözaltı kapatıcısı ölürüm de bırakmam evde,her çantada bir tane var galiba..
2-Usb Bellek
3-Çeyrek altın :P Düğünlere gelemeyen,İstanbul'da ikamet eden yakınlarımız elime sıkıştırıyor zaman zaman bende atmışım çantama ..
4-Lipstick,bu renk ideal rengim.. Koyu gibi duruyor ama
5-Cüzdanım Adidas,ömürlük desem yeridir.Deri cüzdanlara alışamadım,bu favorim.Büyük,herşeyi alır,telefonu bile koyuyorum içine bazen.
6-Mendil herkesin vazgeçilmezi..
7-Panaroma 1453 bileti,haftasonundan kalma..
8-First,diğer sakızlarla işim olmaz.
9-Parfümümün Dp minik versiyonu,mutlaka tazelemek gerekir gün içinde..
10-Telefonlarım.. Biri ailemle biri zat_ı muteremle görüşmek için..
11-Orkid Ped.. Geçen biri çantasını dökmüş bloglardan birinde pedin de üstünü karalamış :) utanç verici ya :)
12-Browni İntense kim ürettiyse Allah razı olsun..Son zamanlarda bana zevk veren en güzel yiyecek..Muhteşem 3'lü paketten kalan tekli :)
13-Çakma Agatha ,her rengini aldım beyaz çantamda kalmış,seviyorum çok.
14-Fotoğraf makinası..
15-Evimizin anahtarları.. Parmak iziyle kapısı açılan evde oturmak istiyorum..!
16-Kedicikli toka,indirinden aldım Prenses Bijuteriden çok şeker görünmüyor ama fotodan.
17-Evlendikten sonra sakarlıklarım arttı,kendime çok zarar veriyorum.Yara bandı olmadan yaşayamam,ölürüm kan kaybından mazallah :)
18-Minoset,herkesin favori ilacı vardır ya benimki de bu..
19-Nüfus cüzdanımı değiştirmek için kıvranıyorum uzun süredir fotoğraflarda çantamda hep
20-Bu da ikametimi aldırmak için gerekli,ne zaman yolumun düşeceği belli olmuyor o yüzden yanımda Evlilik Cüzdanı
21-Gözlük,güneş yüzünü göstermeye başladı yavaş yavaş..
22-Islak mendil yerine bunu makyaj temizleme mendili kulanıyorum.

Diyalog / Bölüm-7

23 Mart 2010

Üfürükten Prenses: Ekmek almaya gidiyorsun değil mi..? Marketten alınacaklar listesi masanın üstünde,aldın mı..?

Zat_ı Muhterem : Aldım ve karar verdim bence bugün terapiste gidelim müze yerine..!!!

Üfürükten Prenses: Ne alaka..?

Zat_ı Muhterem : Olum manyak mısın sen..? (listeyi okuyor yüksek ses ile)


6'lı kavun-çilek meyveli sırma soda 1 litre sırma soda hediyeli


Nescafe Gold Cafee Mate hediyeli


Calve mayonez Calve ketçap hediyeli


5 litre abant su 5 litre abant su hediyeli


Üfürükten Prenses: Benimle gurur duyuyorsun değil mi ehie heihihhi :P


1 2 3 4 5 6

-Adres Sorma Trajedisi-

22 Mart 2010
Bana adres sormayın kardeşim.. Ağzım açık arabalara bakarak mı yürüyorum ben..! Ne diye kaç milyonluk şehirde adres sormak için beni seçiyorsunuz. Çok mu bir halt biliyormuş gibi yürüyorum acaba..? Böyle ben bir dönem istanbul şehir planlama kurulu zatturi zutturi başkanlığı aynı zamanda karayolları genel müdürlüğü yaptım türünde mi yürüyorum..?

Evden çıkmışım,yanıma yanaşıyor araba,abla camdan sarkıyor serseri çocuklar gibi "Canummmmm bakharrrr mısın biiii" bakmasan olmaz,baksan belli ki yol soracak.O nasıl salak bir andır,beceremeceğin işe soyunmak,hayal kırıklığı yaşatmak hayatında ilk ve son kez göreceğin o insana..

Camdan sarkan psikopat abla: "Canummmmm,... kültür merkezi nerede..? "

Üfürükten Prenses El cevap : Iımmm şeyyy ilerde ??.!!

İlerde ne demek lan..! Gerizekalı ilerde mi yani tarif "ilerde..!" Beni o an annem,babam,zat_ı muhterem falan görse yok yok bu gerizekalı bizim kızın ikizi bizimki bu kadar içine kaçmış olamaz,mal gibi bakamaz der..!

Camdan sarkan psikopat abla:İyi de ablam ,ne kadar ilerde,kaç metre yani..?

bu ablam kelimesi nedir yahu,ığyk gereksiz salak bir samimiyet.. Ben bu metre işlerini ilkokulda bitirmişim yavrum,iğrenmişim bir kere..tek bildiğim 1000 m'nin 1 km olduğu,benim dünyam bu.. metre sordu mu birisi benim devreler yanıyor,ayy b.k gibi bakıyorum kadına arabanın geri kalanı kesin poposuyla gülüyor,bu kadar kalabalıkta en malınımı bulduk diyor..

Üfürükten Prenses: Ya işte biraz ilerde bir kilometre yok yani gibi,galiba..

Camdan sarkan psikopat abla: Tamam canummmm sende pek bilmiyorsun galiba,neyseyine de sağol aplammmm. Vınnnn...---- O cümlede ki "yine de" bildiğiniz ana-avrat küfür gelir insana,birşeye yaramadın ama insanlık bizde kalsın..

Ayy nasıl bilmem ya 37 kere sinemaya gittik oraya,her hafta gider kitaplarda indirim var mı diye bakarım,ama tarif edemem ya,bana bunu yapmayın ya.. Bir de nefret bir durum vardır ki,yolu soran vardı mı diye gerilirsin,acaba gitti mi ulaştı mı,geç kaldı mı,ne oldu ne oldu tarifim bir halta yaradı mı,adamın telefonunu alıp sormak istersin sonra işe yaradı mı benim tarif diye..

Ev için çok şey aldım son zamanlarda malum,çoğunu da eve getirdiler.Ve evi tarif ettim maalese defalarca..Adama diyorum ki işte şu cadde şu sokak ..

Hmm tefal'in yanı yani diyor..

Tefal mi tefal mi var orada ayy yok evin yanında a 101 var.

hee caminin orası o zaman

camii mi..?? camii yok ya etrafta ama dur ezan sesi net geliyor var galiba..

şöyle yapalım hanımefendi tansaş'ın ne tarafında eviniz..??

haydaaaaaa onu niye karıştırdın şimdi,tansaşa uzak ya işte ne bileyim 15 bina vardır.

hıı o zaman sizin şey ya otoparkın sağına geliyor

Ne otoparkı lan ,kaç bilinmeyenli denklem bu..?

Neticede şirket kamyonetini eve getiriyorum anlatamadığım için,şöförün yanında co pilot da ben..!! Camdan pörtlek gözlerle bakan komşularda cabası..

Benim adres sormam da ayrı bir zulüm bana da hep manyaklar denk gelir.Nüfus müdürlüğünü arıyorum.Bir dairenin içinde dolanıp duruyorum,bulamıyorum,niye..? Sağ sol kavramım yok çünkü ..! Bilirler diye böyle grup halinde oturmuş amcalara soruyorum hep adresi,onlarda toplantıya başlıyorlar hemen "ya kız nufüs müd.gidecekmiş mahmut,diyorum ki ahmet'in berberin ordan girsin kestirme,yoksa o şerefsiz kahveci kürşat'ın caddesinden mi gitse..?" Sen git kızım şerefsiz kahveciye sor o sana gösterir. Lan yol bulucaz diye kötü yola düşücez.!! Bir de yol tarif eden adamı dinlerken böyle artist triplere giriyorum "hıı hı anladm hemen çözdüm kolaymış türünde " adamın yanında ayrılınca ne demişti ki sağdan mı soldan mı gir demişti 3 sokaktan sol sonraki sokaktan sağ mı demişti derken mal gibi dönüyorum kendi çevremde. Bakıyorum aynı markete geri dönmüşüm adamlar beni görmesin diye kaçışıyorum.

Son kez birine sorayım dedim anlattı işte baktım karışık taksiye bineyim en iyisi dedim.."Yoook kızımmm amannnn ana-ebe bırakmazlar 2 dklık yok,bir de gezdirirler eşşek gibi taksimetre de kol gibi afedersin,sende pek asortikmişsin,tarif ettik işte yürüyüver..!!" Tamamen tesadüf eseri 35 dk sonunda varıyorum nüfus müdürlüğüne,diyorum ki kapıdaki görevliye ebesinin yerine yapmışlar bunu tam böyle diyemiyorum tabi.. Kapıdaki görevli cevap veriyor zeka fışkıran şekilde

" biz hergün geliyoruz buraya,çok kolay :\\.????!!!"

Allah seni kahretmesin e mi.. Hergün geldiğin için kolay olmasın peki...?

Erkeklerin durumu ayrıca vahim,Zat_ı muhterem'in birine yol sorması,bildiğiniz onurunu ayaklar altına almakla eş.. Yalvarıyorum artık,sor birine diye.Gidip 16 yaşında içine giydiği donu bilmeyen çocuğa soruyor .Polise sor diyorum,adam orada sen yol sor diye mi dikiliyor diye azarlanıyorum,bir hışımla "devre iyi çalışmalar bu gece nöbetçi pala eczanesi nerede diyorum adam,gram gram en güzelinden anlatıyor hatta götüreyim gece çok geç vakit" diyor,zat_ı muhterem yolu bulmamı takdir etmeyip,sormasan ölür müydün diye çemkiriyor.. Cidden merak ediyorum cevap versin erkekler,"yanında kadın olunca yol soran erkek eşcinseldir" falan diye bir çıkarım mı var erkekler dünyasında,nedir bu gerginlik..?

Tarif fobim biraz da çocukluktan kalma galiba..Babam,yanda eşşek kadar migros dururken,sokak arasında görünüp görümeyen çay ocağının yanındayım diye tarif ederdi.Yolun aşağısına doğru gel derdi ama yol yokuş olmazdı..! İnanın hala gerilirim,küfür günah eve geri döndüğümü bilirim..Çocuklarınızı düzgün yetiştirin,kalıcı fobiler oluşuyor yoksa!!!

Mısır Çarşısı,Galata Köprüsü,Balıkekmek,Sultanahmet Köftesi

15 Mart 2010
Mısır Çarşısı hep mistik..Baharat kokuları,hepsini nasıl tadabilirim diye delirdiğiniz lokumlar,envayi çeşit bitkiler.. Ama keşke Kapalı Çarşı kıvamına getirmeseler.. İşin içine turistler girince hemen çakma çantalar,dansöz kıyafetleri,gümüşler vs ortaya çıkıyor.Halbuki burası sadece amacına hizmet etse öyle güzel pazarlanabilir ki..? Ben gezerken bir sürü hayal kurdum bana burayı verseler neler yapardım diye..




Hepsini yemek istedim ya,gidip tezgahın ortasına oturayım istedim.Bir de nasıl bakıyorsam lokumlara her tezgahtan üçer beşer ikram ettiler..Fiyatlar turist tarifesi ama pazarlıksız lokum bile almayın..




Türk Viagra'sıymış.. "NO SLEEP" ise türk insanı ingilizcesi..bunu okuyup espriyi anlayan turiste helal olsun.. Sadece gece sevişileceği mantığıyla yola çıkan türk insanı türk viagrasıyla size uykusuzluk vaadediyor :)) çekmeden duramadım,bu arada bunu çekerken rus muamelesi gördüm. Neden peki..? Açık renk fondoten,koyu rus tipi kesilmiş kahküllü saçlar..




"Hepsinden koy abi" dediğimde gülümsedi adam,kocaman bir kese kağıdı lokum ve işte dibi göründü..Zat_ı muhterem yemedi itiraf ediyorum hepsini ben yedim :) Güllü,muzlu,entep fıstıklı,kakaolu favorim,çikolatalı ise berbat kesinlikle tavsiye etmiyorum..













İştahım konusunda kaygı duymaya başladım.Ne görsem yemek istiyorum..Daha önce de böyleydim ama tutardım kendimi,şimdi tutmuyorum.Zat_ı muhterem yaz gelip mantolar atılınca gerçekle yüzleşip kendimi durduracağımı söylüyor..

Galata köprüsü ve altındaki balık restaurantları.. Akşam gelip fasıl dinlemek balık yemek keyifli olacaktır ben bunun için baharın gelmesini bekliyorum. Balık tutanlara imrenerek baktıkhava soğuktu ama onlar keyifliydi.











Bu taraflara gelmişken Sultanahmet'te köfte yemezsek olmazdı.Her semtte adım başı sultanahmet köftecisi var hatta çoğu alışveriş merkezinde bile.. Ama bu lezzeti bulmanız imkansız.Sultanahmet'te bir sürü köfteci var ama burada yemek gerek tabi yer bulabilirseniz,ne zaman gitsek hep sıra beklemek zorunda kalıyoruz.. Tarihi Sultanahmet Köftecisi Selim Usta..
Fotoğrafta gömleği patlamak üzere olan Zat_ı Muhterem,evlendiğimizden beri 7 kilo aldı ehi ehi :P


"İkea" Evimizin Her Moku..!!

8 Mart 2010
İkea değildi güzergah,hatta hiç girilmeyecekti.Çünkü yakın zamanda yapılan bitmek tükenmek bilmeyen ev alışverişleri nedeniyle sıkça gelinmişti.Üstelik hiçbirşeye ihtiyaç yoktu.Amaç alışveriş merkezine gitmek.Klasik türk eğlencesini yapmak..Alamayacaklarımız için vitrinlere bakınmakla yetinmek,alma dürtüsünü tatmin için birkaç parça satın almak ve türk telekom tarafından internet alınca mecburen aldığımız ev telefonu hattı için telefon almaktı amaç.. Sadece bunun için gidilmişti,fakat ne oldu..? Alışveriş merkezine hiç uğranmadı doğrudan İkea'ya gidildi.Ve sanıyorum tahmin edemeyeceğiniz saat rekoru kırılarak,almamız gereken hiçbirşeyi almayarak,almamamız gereken herşeyi alarak çıktık..!

İkea'yı böyle disiplinli ama sahte bir sevimliliğe sahip insanlara benzetiyorum.Sürekli uyarı sistemi,emir kipleri falan,bizi bozar biz rahat insanlarız .. "Bir sarı çanta alın" hıı aldım evet sonra iyi ki "o sarı çantayı gereksiz ne varsa doldurun" uyarısını yapmamışlar. Kasada yine başa bela oluyor o sarı çanta,zat_ı muhterem hem sarı çanta hem araba almış,dünyayı alacağız ya....!Kasiyer "Beyefendi lütfen sarı çantayı kasadan geçirmeyin ve orada bırakın..!" Aaa kıçıkırık sarı çanta için kapkaççı muamelesi göreceğiz.. Alsak ne olur lan,eskiden olurdu bildiğin kömür çuvalı modunda bir çanta bu..!

Bizim sarı çanta ve alışveriş arabası dolmuş.. Ama nasıl dolmuş,ürünler kasada okutulurken öncü bir şok,ödeceğimiz tutar söylendikten sonra ise asıl büyük şoku yaşıyorum.Poşetlere doldururken söyleniyorum zat_ı muhterem'e niye aldırıyorsun bunları bana diye.Boşu boşuna masrafa girdik,saçmasapan şeyler almışım hiçbirine ihtiyacım yok.Burcumdan mıdır nedir bazen uçlarda cimri bazende uçlarda müsrif oluyorum.Bu maddi duyarlılığını keşke balayı otelini seçerken de gösterseydin diyerek sırıtan zat_ı muhterem derin darbeyi vuruyor.


Ne almışım biliyor musunuz..? "Un Eleme Aleti" evleneli 1 ay oldu unla sadece çorbaya terbiye yaparken karşılaştım.Un eleme aleti muhtemelen bana 64 yaşına gelince torunuma el açması su böreği yaparken falan lazım olur,bu ne acele..


"Demir Toplu Peçetelik" Niye alır ki insan..? Sanki bahçeli villamız varda,rüzgar çıkar da peçeteleri uçurur falan mazallah .Şık birşey değil öyle dana gibi kaba birşey..

"Laptop desteği" Kullanamıyorum bile,neresine destek olacak onu bile çözemedim.Bacağımı yakıyordu laptop o yüzden aldım küçük geldi kayıyor benimkine ,zat_ı muhterem'in laptopuna da büyük geldi sığmıyor.Kabus gibi..

"Kitap düzenleyici"hay gerizekalı,evde iki tane kitaplık var.Daha neyine kitap düzenleyeceksin.. Kesinlikle hiçbir işe yaramıyor.Dik tutuyorsunuz kitap girmiyor içine,yamuk tutuyorsunuz düşüyor..Mümkün değil kitap düzenlemiyor mümkünatı yok,hatta çöpe bile attım çoktan niye çünkü kendimi beceriksiz hissetmemi sağlıyordu :)

Birde isim takma muhabbeti var ikea'da .. Bu tabureyi sizin için yaptık,monte etmedik ki daha ucuza gelsin,bir sürü yaptık ki daha ucuza satalım,adını da taburetti koydukne şirin değil mi..? Bu kadar indirim yaptın peki plastik banyo teburesi hala nasıl 69 lira ,adını niye değiştiriyorsun peki manyak mısın sen..?

İsveç zekası benden çook üstün,aynı frekansta değiliz.İkea'dan pratik çözüm diye aldığım ürünlerin çoğunu ona buna verdim bir kısmını attım pek hayrını görmedim.Pazarda satılan teflon tavaya" ayyyy dandiktir bu sağlıksız" diye burun kıvıranlar 5tl'ye ikea teflon tavayı kapışıyorlar.Biraz görmemişlik,biraz ithal ürün salaklığı,biraz da mallık var hepimizde kabul edelim.

Restaurant ise berbat.. İsveç köftesi dediğimiz şeyi daha önce denediğim için aynı gaflete düşmedim.Bim'de inegöl köfte satılırdı fiyatıda durun 20 tanesi 2.25 mi ne ,biz öğrenciyken alırdık paralar vaktinden çoook öce suyunu çekerse ,plastik gibi olurdu işte o şekilde,bir de iğyk berbat renkli bir sosu (mok rengi) var. Sınırsız içecek kısmına gelirsek ise oradaki herhangi bir asitli içecekten 2 bardaktan fazla içebilen insan evladıyla tanışmak istiyorum.Öyle enteresan bir cola.. ! Sırf ketçap mayonez hardal beleş diye o berbat sosisliye de kanmayın lütfen,o da lastikimsi.


Market bölümüne saldıran meraklı zat_ı muhterem isveç çikolatlarına atladı.Onda da aldığından bir tane alamama rahatsızlığı var ki muhtemelen böyle bir çift olduğumuz için yakında bu sayfalardan sizden bize yardım etmeniz için hesap numarası vereceğim.Çikolatalara saldıran zat_ı muhterem'i "ithal onlar kesin içlerinde domuz yağı vardır" diyerek durdurdum :))


Erkekler hep böyle midir bilmiyorum ama biz gittiğimiz heryerde aynı sahneleri yaşarız Ve başlar zat_ muhterem:


"Ya bizim böyle bir markamız yok görüyor musun üfürük,kaç bin tane türk ailesi isveç markasını zengin etmek için burada toplaşıyoruz cık cık cık cıksss"


"Üfürük,baksana ya buranın günlük cirosu nedir ki acaba..? Kaç çalışanı vardır,türkleri mi çalıştırıyorlar acaba beyaz yakalarda,reyondakiler türk ama..? "


"Saçma hee,şu tekli koltuk nasıl 1340bintl edebilir ki ,değil mi üfürük,yoksa beğendin mi,alırmısın sen koltuğu bu fiyata..,hıı üfürük..?"

Herşeye rağmen hoşuma giden birkaç parça şeyde almışım..



Vazo:10 tl
Çiçek :10 tl





Ahşap tabak :20 tl
Hasır toplar: 20 tl



Kuşlu Tepsi :10 tl

Masa Lambası: 15 tl


Kadınlar Günü Yazısı

6 Şubat 2010 "Düğün"

4 Mart 2010
06:00 Saati 08:00'e kurup 06:00'da uyanmak da neyin nesi,üstelik gece evde öylesine gürültü varken.Son defa uyuduğum yatağımdan kalkmak için sabırsızlanıyorum galiba.. Hava bile aydınlanmamış daha.. Uyumak istiyorum biraz daha,ama o da ne yerde kim yatıyor.Bu ev hiç bu kadar kalabalık olmadı,birilerini üstüne basmadan yürümek imkansız galiba..

06:30 Off bütün kitaplık boşalmış,kala kala babamın sıkıcı derin devlet kitapları kalmış ,bütün kitaplık bana aitmiş sanırım.Bilgisayarla da vedalaşmak gerek.. Sıcaktı bir kere,soba görevi gören bir bilgisayar kasanın yerini başka ne tutabilir ki..?Aaa bir de tavandaki fosforlu samanyolu kümesi var,ay,yıldızlar,gezegenler.. 26 yaşındaki bir kız için fazla mı şirin acaba,gece nasıl parlıyordu yahu,işte bunu özleyeceğim.Bambum..sanki bulunduğum şehirde yokmuş gibi 500km yoldan getirdiğim,getirirken de kırdığım 1,5 liralık bambucum,sen çok kıymetlisin ama seni de götürmeyeceğim,belki de özlemek çok daha güzel..Odamın kapısı ; kilidinin annemin mağrifetiyle kaybolduğu,bin kere çarptığım,deli gücüyle vakti zamanında yumruk atarak göçerttiğim,kapalıyken kendime küçük bir dünya kurduğum kapı..Kapımı da özleyeceğim.Kalorifer borusundaki fenerbahçe zımbırtılarını,bazen içine girip saklanmak istediğim dolabı,kitaplığın en üst rafındaki dua kitabını.. özleyeceğim ..

07:30 Artık kalkmak gerek,kimse uyanmamış ama henüz..Bütün odaları gezmek istiyorum tek tek.. Bugünü bekliyordum aylardır,neden sakinim peki..Herşey yolunda diye mi acaba.. Sakinim,hazırım ve mutluyum..

08:30 Gelinin bu kadar boğazlı olması bana has bir durum galiba,misafirler için sarılmış o kocaman tencere sarmayı kahvaltı niyetine yemek istiyorum.Ayyy pirinç şişlik yapar düğün günü..!!!

09:30 Gelinbaşı ne komik laf lan..! Kocaman bir kafa,al al yanaklar,dayak yemiş modunda bir göz,saçta simler,daha önce törpü görmemiş tırnaklara yapılan manikür zulmü.. Yok yok.. Ben öyle olmayacağım..Gerizekalı, bir hafta önce gelinbaşı provasına gitmedin mi sen,kuaför katil potansiyeline gelmedi mi,güzel olacaksın bebişim.. Sakin ..

12:00 Ne çabuk geçiyor vakit,midem şişti be sarmalardan.. Popo kadar odada giymek zorunda mıyım ben bu gelinliği,yardımcı olmasın kimse ya..!! Gelin olucaz diye cümle aleme striptiz yaptık zaten aylardır.Gelinlik provasında soyun,kuaför de soyun orda soyun burda soyun...!!

12:30 Allah'ım gelini kuaförde bekleten kaç tane damat var söyler misiniz bana..? Damat evde,ben kuaförde.. Annem damadın yanında damadın papyonunu takıyor.Adalet mi bu,o benim annem yaa... Kuaför de hazır bekletilen benim,kuafördeki kadınların maşallah tükürüklerine maruz kalan benim.. Bunu unutmayacağım zat_ı muhterem,beni kuaförde 45 dakika bekletmeni asla unutmayacağım...

13:30 Stüdyo fotoğrafı dedikleri bu muymuş.. Damada yumruk atıyormuşsun gibi yap,yok gelinin eteğini aç,öpüşür gibi yap ama öpüşme..Resmen fotoğrafçının fantazilerini gerçekleştiriyoruz.Bir de üstüne cehennem gibi para vereceğiz.Ayy bir de katil edecek beni bu adam,lan zat_ı muhterem boyum uzun değil senden,ayakkabılarımı niye çıkartıyorum ki fotoğraf çektirirken ..?

15:00 Off dışarda çekim yapma fikri benimdi evet.. Gidip idealist manyak bir fotoğrafçıyla anlaşanda bendim.Fotoğrafçılara verdiğimiz parayla bir düğün daha yapabiliriz evet buna da katılıyorum.. Çok keyifliydi ama keşke eğilip damadın bacaklarının arasından bakma gibi garip pozu yapmasaydık.Ayaklarım çamura girdi,damat salak bir görüntü içine girdi ve sanıyorum göğüslerim göründü ..!!

16:30 Eve geldik çok şükür,ama o da ne.. O bayrak da neyin nesi,askere gidiyorum sandılar galiba.. Kaça kaç bu bayrak ya binanın yarısını kaplamış..Aaa davulcuyu ben istemiştim kabul,var biraz alaturka azıcık da kro ruh halim.. Zurnacı davulla gelmiş haberim yok ama o da güzel çalıyor..

16:45 Ya güzel seviyorum dini ritüelleri ama imam nikahını tazelemek de neyin nesi.. Hem o kamera da ne,kameraya çekilmiş br dini nikahım var artık.İtirazı olana kanıt niteliğinde gösteririm :) Herkesin her söylediğini yaptığım tek gün galiba..

17:00 Evden temelli çıkma vakti geldi çattı.. Ağlamak gerekiyor galiba,bende öyle bir ruh hali yok ama.. Ahh tamam öpüşme festivali başladı.Bütün binayı,bütün mahalleyi yedi sülalemizi öptüm. Annem ağlamasın ya,babam da ağlamasın,ölüyormuşum gibi davranılmasın lütfen..! Ben ne ara bu kadar gaddar oldum onu da bilmiyorum ama ne ağlamak geliyor içimden ne de hüzünlenmek..Yoksa çok duygusal satırlar çıkmalıydı bu anlardan..

20:25 Sadece 5 dakika var.Hayatımızıda birkaç dönüm noktasından biri bu..Ellerim buz gibi,nikah memuru gelmiş,salon dolmuş,ilk defa heyecanlandım ilk defa.. Kendimi minicik hissediyorum şu anda öyle ki 4-5 yaşındayım sanki.. Korkuyorum galiba,yok yok mutluyum.Bekar olarak son dakikalarım,zat_ı muhterem de konuşmuyor hiç kurbanlık koyun gibi duruyor :) niye böyle saflaştık yahu..!

20:33 ''Eveeeeettttttt''

20:40 Nikah bitti,Evlendik artık.. Dans ederken ne konuşuyorlar diyordum..Adamı yiyorsun işte bic bic bic.. Adam şokta oluyor doğal olarak klasik erkek tavrı,sende öyle mi böyle mi kıvranıyorsun. Kimseyi görmüyorum zaten ikimiz varız sadece sanki.Güzelmiş.. Hakkını vererek yaşadığım,emek verdiğim bu anı tatmak güzelmiş.. Şükürler Olsun Allah'ım ..

22:00 Takı töreni.. Hayatımda hiç görmediğim insanları tanıyormuş numarası yaptım.Bileğime girmeyen bilezikleri takmaya çalışanlarla uğraştım,zorla öpmeye çalışanlar,zorla fotoğraf çektirmek isteyenler.. Düğünün tam hatırlayamadığım kısmı galiba..

23:00 Sadece bir kez oturduk..Hayatında daha önce hiç oynamamış zat_ı muhterem kendini aştı..Gelin ayakkabısını çıkarttı,halay çekerken gelinliğin astarına takılıp düşme tehlikesi yaşadı,hatta düştü :) Sakarlığını düğünde bile gösterdi. Yine hayatında hiç oynamayan gelinin babası sadece 30 saniye bile olsa oynadı.. Herkes eğlendi,bütün yorgunluklara değdi..

00:30 Düğün bitti,son fotoğraflar çekiliyor.Hemen hemen herkes dağılmış.Saçım acıtmaya başladı,ayaklarım şişti,gelinlik gittikçe ağırlaştı ve üşüdüm artık..
Related Posts with Thumbnails