Safranbolu Bölüm - 1 -

26 Nisan 2012
Hıdırlık Tepesi
Safranbolu'ya geldiğimizde akşam olmak üzereydi.Minik bir şehir turu yaptıktan sonra ,ardından otel bulma kabusu yaşadık.Baktık otel bulma hadisesi uzun sürecek,şehri bütünüyle görebileceğimiz Hıdırlık Tepesine çıktık.Bence Safranbolu'ya geldiğinizde ilk yaptığınız şey bu olmalı tarihi şehir minik fakat karmaşık.Her noktaya hakim olabilirsiniz bu manzaradan.


Safranbolu 'yu ünlü yapan Klasik Osmanlı Mimarisi olan o bilindik evleri ama iş burada bitmiyor elbette.Halk,evleri korumuş bundan turizm yaratmayı başarabilmiş.Lokum,kolonya,mağara,yöresel yemeklerle desteklenmiş.1994 yılında Dünya Miras Listesi'ne alınmış ve aynı zamanda sit alanı.

Safran Çayı ile bir yerde karşılacaktık elbet,ben görüntüsünden sebep pek de hoşlanmyacağımızı biliyordum ama denemekten zarar gelmez.Bildiğiniz bitki çayı,bal ile tatlandırıyorsunuz bir ritüel olsun ünlü çayımız var denilmek için yapılmış.Hıdırlık Tepesine çıkmak için 1 tl ödüyorsunuz. Aslında bildiğiniz manzaralı kafeterya ama işte turizm,şehrin etinden sütünden faydalanıyorsunuz.

Hükümet Konağı ve Saat Kulesi

Safranbolu tepeciklerden oluşuyor.Hükümet Konağını'da bir tepeye yapmışlar.Kaymakam bütün Safranbolu'ya hakimmiş.Şimdilerde Kent Müzesi olarak kullanılıyor.Giriş öğrenci 2,tam 3 lira. Kent Tarihi Müzesi biletiyle Saat Kulesine de ücretsiz girebiliyorsunuz.İçerde ne var peki güzel bir konak :) Yani beklentinizi pek yüksek tutmayın ama ilk katta Safranbolu halkı kadınlarının yaptığı tablolar var.


Her şehirde bir Saat Kulesi vardır,aslında bütün şehrin hikayesidir genelde.Saat Kulesi III.Selim zamanında İzzet Mehmet Paşa tarafından İngiltere'den getirilmiş.Mehmet Paşa çok yardımsever,halka bağlı ideal bir devlet adamı olarak tanınıyormuş.Saatin üstünde 1797 tarihi var,aslında çok kıymetli ama gerekli özeni verememişiz.


Ve İsmail Amca ... Biz kuleye çıktığımızda o turistlere saatin işleyişini,tarihi önemini anlatıyordu.Bizi görünce hemen oturmamızı istedi biraz baştan aldı,hemen konuya bizi dahil etti.Ve şans ya hemen orada saat çaldı :) Bizde bir heyecan bu titreşimi bütün şehir duyabiliyormuş.Saati bir haftalığına kurup bir hafta uğramadan da yapılabiliyormuş.İsmail Amca'nın elbette asıl işi değil bu sanata ve tarihe saygılı üstelik Safranbolu'yu çok seviyor şehri söyle bir üstünkörü anlatıyor mecbur olmamasına rağmen o bir turizm gönüllüsü.Fotoğraf çekerken poz veriyor saat ve kendisi düzgün çıksın istiyor haliyle.Sadece onun dünyasını anlamak için bile çıkılır saat kulesine.


Güneş Saati


Bir de Güneş Saat var :) Yoğun çabalarımızın sonunda etrafızdada toplaşan ve merakla bekleyenlerin etkisiyle saati çözebildik.Saat 11 civarıydı sabah ve gerçekten doğru çıktı. XIX. yüzyılında yapılan saat düşünsenize gelene geçene saati göstiyormuş,düşünmek bile keyifli.

Peruhi,Yayım ve Yaprak Sarma
Safranbolu'ya gidecekseniz size iki tavsiyem var ilki size ikram edilen her lokumu yemeyin,ikincisi eğer benim gibi yemek konusunda kontrolsüz bir tipseniz boğazınıza dikkat edin.Safranbolu'da tam bir gün durduk ortalama ama ben üç günlük yedim.Yöresel yemekleri yiyeceğim diye çok merak ettiğim Kuyu Kebabını yiyemedim. Yöresel yemek yiyecekseniz ufak,şirin hanımların açtığı mutfakları deneyebilirsiniz.Esra,Aleyna ve Hanımsultan tercihlerinizden biri olabilir.Biz Hanımsultan'da yedik.

Peruhi,içinde kıyma yerine keş denilen yoğurt olan bir tür mantı,inanılmaz lezzetli.Yaprak sarma ise muhteşemdi.Minnacık sarılmış sıcacık çok güzel pişmiş kocaman bir bakır kap dolusu sarma..Hem makarna hem dolma türlerini çok severim Safrnabolu bu yüzden benim açımdan cennet oldu.


 Yayım denilen şey bildiğiniz erişte :) Üstünde peynir ve ceviz var ben pek sevmedim.Mekan çok kalabalık olunca erişte pek de pişmeden gelmişti.Yenilebilir ama pek bir özelliği yok. Bu arada fiyatlardan da bahsedelim Peruhi denilen bu muhteşem mantı 5 tl,yaprak sarma 7,5 tl  yayım da 5 tl Safranbolu fiyatlar konusunda sizi üzmeyecek.

Konaklama

Bizim zamanlamamız çok kötüydü.23 Nisan tatili yerli yabancı turist kaynıyor.Bütün konaklar dolmuş taşmış,rezervasyon bile yapmıyorlar.Ortalama 15 gün önce sadece ücretini ödeyerek hiç görmediğiniz bir otelde kalabiliyorsunuz.Biz balayımız dışında hiç önceden otel belirlemedik ki ? Yapıma ters :P Velhasıl bu artistlikle ortada kaldık,merkezde hiçbirşekilde yer yoktu.Bağlar denilen merkezden 7-8 km uzakta olan mevkii de ise nette 50 lira olan odalar 150 liraya çıkmıştı,bulduk sömürelim mantığı ile.

Biz de kendimizden fedakarlık yaptık merkezde  300 yıllık pansiyon kaldık.Evet pek konforlu değildi ama temizdi.Bizi türk lirası olarak gören zihniyete yenilmedik.Pansiyondaki abla evli misiniz falan diye bir gerildi önce,ev gibi bir atmosfer zaten ayakkabınızla vs giremiyorsunuz odaya ama yine de temel konfor sağlanmıştı.

Bizim gibi olağandışı bir bir vakitte gitmezseniz bence çok da güzel fiyatlara çok cici konaklarda kalabilirsiniz.Aksi halde mutlaka yer ayırtmanız gerekecektir.

Berceste Dinlenme Tesisleri - Abant Gölü

24 Nisan 2012
Kış zor geçti heryönden.. Hava sanki daha soğuktu,psikolojim pek sağlıklı değildi alışılmadık şekilde ders çalışma hadisesi yüzünden..Arada bir Çanakkale kaçamağımız oldu ama yetmedi.İstanbul insanı çok yoruyor.Kaçmak gerekiyor. 23 Nisan'ın pazartesiye gelmesinden daha güzel bir bahane olamazdı.Safranbolu-Amasra ilkbahar için güzel bir tercih olacaktı,öyle de oldu.
Güzergahın daha uzun olması için her türlü çamurluğu yaptım. Olmadı,ben Sinop'a kadar gitmek isterdim. Zatı_ı Muhterem'i ikna edemedim.Şimdi yazıyı yazarken hak vermiyor değilim.Karadeniz Bölgesi'nde ulaşım farklıymış.45 km yolu 60 dk gidebiliyorsunuz mesela :) Bölgenin Batı Karadeniz olduğu düşünülürse Doğu Karadeniz'i hayal bile edemiyorum.

Haftaboyunca hava tahmin sitelerine baktım ama ne siteler.Yunan sitelerinden Afrika sitelerine kadar baktım.Yelkenciler,tarımcılar havayla işi olan her meslek grubunun hava tahmin sitesine baktım.Gökgürültülü Sağanak Yağışlı! İnat ettim,gidecektik. İstanbul'dan çıkana kadar araba kullanmayı güçleştirecek bir yağış sonrası 3 gün boyunca bol güneş ortalama 25 derece :)

Yol üzerine Berceste'yi bilmeyeniniz yoktur.Zaten bilmeyeninizde kalabalık yüzünden dikkatini çekecektir.Adım atacak nefes alacak yer yok,Birilerinin gözlerinin içine bakıyorsunuz kalksınlar diye.Berceste'nin kahvaltısı ünlü bizde şimdiye kadar kahvaltı dışında hiçbirşey yemedik.Açıkbüfe kahvaltı 19.50 lira.Bu fiyata o açık büfe gerçekten çok uygun.Ben evden çıkmadan önce sandviç yapmıştım.Çok aç değildik.Ama girmeden de edemedik.Ben açık büfe kahvaltı alırken zat_ı muhterem melemen aldı.Hoop sahanda yumurta ikrammış o geldi.Baklavalar börekler patlamak üzereyken ayrıldık.Ve hepsi için 30 lira gibi bir rakam ödedik.Fiyat kalite eğrisine göre Berceste çok başarılı yediğiniz herşey oldukça taze ve leziz olacak,çeşit konusunda seçme konusunda siz sıkıntı çekeceksiniz garanti verebilirim.

Ancak; bütün bu güzel sözlerden sonra işletmenin çalışanlarının çok kötü olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.Garsonlar insanlıktan çıkmış yani o kadar çok çalışıyorlar ki benliklerini kaybetmişler.Zengin esnaf olmaktan sebep yani zaten işletmenin dolup dolup taşmasından sebep bir ukalalık bir kabalık mevcut.Güleryüzü geçtim yüzünüze birisi bakarsa çok şanslısınız demektir.Tabi gelen ünlülere aynı kabalığı göstermiyorlar.Biz kahvaltıya başladığımızda gelen ünlü mankenlere yoğun ilgi gösterdiler. Berceste'ye uğrayın onların bu kabalıklarını sabahın köründe cümbür-cemaat giderek öğlene kadar kahvaltınızı yaparak cezalandırın :)

Hayalim Yedigöllere gitmekti,hep Abant'tan daha güzel olduğu anlatılır.Yola çıkmadan önce biraz araştırma yaptım yolu hakkında söylenilenler cidden bizi korkuttu.Giden nasıl gidiyor bilmiyorum,yağışlı havada kesinlikle gidilmemesi tavsiye ediliyordu.Ne yapalım rota değişti,Abant Gölü'ne gittik.Abant yolu oldukça şirin,ilerledikçe soğuk kendini hissettiriyor.Vakti zamanında balayı için düşünmüştüm.Sonra vazgeçmiştim.Doğru karar vermişim.Abant çoook sakin.Yani günübirlikçiler oluyor elbet ama genel olarak sakin.Beni aşan bir sakinlik,bir kere göle yaklaşamıyorsunuz yanına kadar inemiyorsunuz.Etrafta elbette tesis var iki büyük otel var ama gölle pek alakası yok bence. Üstelik fiyatları da oldukça yüksek, yani tesise para vereceksem neden Abant'a geleyim çok daha iyi tesislere aynı parayı verebilirim.Abant Gölü için veriyorsam o parayı o zaman zaten değmez...


Çok romantik çiftler olur böyle bir saniye ayrılmazlar birbirlerinden her gördüklerini aşklarına kanıt olarak görürler falan.İşte tam bu tipler için ideal,sadece balayı için de değil sadece haftasonu için de gelebilirler.Ama bize gelenler gelir bu kadar sakin bir tatilden.Göl kıyısında bol yürümeli,faytona binmeli,daralmalı bir tatil :)

Abant Gölü beni pek mutlu etmedi belki bölgeye has soğuktan belki beklentimi yüksek tutmamdan belki mevsimden. Mutlu olmadık tabii göreceli bu gezme tozma işleri,bütün günü burada geçiremem.Hem Safranbolu'ya gitmek için sabırsızlanıyoruz. Abant Milli Parkına girmek için bir ücret ödüyorsunuz.Otomobil 8 lira , benim bu kadar daraldığıma bakmayın yoğun bir ilgi var evet kalabalık ama bence bu sıkıcı olması gerçeğini değiştirmiyor.Göl etrafına sadece sucuk-ekmek için gelen bir yığın insan !
Related Posts with Thumbnails