Canım çok sıkılıyordu..Nette birşey yok,tv'de birşey yok,hava sıcak,arkadaşım yok,zat_ı muhterem'in iş saati,arayıp ona sarıp kavga edip rahatlama şansım yok.Bahar temizliği yaparken elime geçen rahmetli babannemin yıllar önce hacdan getirdiği,sırf kendisine saygıdan,hiç kullanılmamasına rağmen evde duran şu çantayı görmemle başladı.

Çantayı kaplamak,sonra da üstüne birşeyler yapıştırmak istiyordum.Aslında böyle taşlı,güllü ne bileyim çiçek desenli,sonradan düzenlenmiş şeyleri sevmem.Ne yapıştıracağımı
bilmiyordum.Aldım elime dergileri,katalogları kafama göre kestim,zıt renkleri bulmaya çalıştım.Parlak olmalarına özen gösterdim,yağlı kağıt olmalarına özen gösterdim.Figürleri hiç kısıtlamadım pasta tabağını da kestim,pırlanta yüzüğü de..Sonra
çantayı kaplayacağım siyah kumaşı çanta boyutuna getirdim,yapıştırılacak yerleri işaretledim.Onun dışında kalan alanı yapıştıracağım alan olarak ayarladım. Yapıştırma konusunda kafam karışıktı,çünkü kumaşın üstüne bu tip kağıtlar yapıştırılmıyor.Transfer tutkalıyla transfer ediliyor.Bizde de tutkal vardı fakat ben kafamdaki kolaylıkla yapmak istedim.Bildiğiniz japon yapıştırıcı ile kağıdı nemlendirmeden yapıştırdım.Hiç sorun yaşamadım.
Çanta kalıp olarak vardı fakat sapları yoktu.Oldum olası minik veya yumuşak çanta saplarını sevmem.Nasıl yapsam derken aklıma çamaşır ipi geldi,gittim aldım.Örgü örer gibi ördüm,uçlarını açılmasın diye yaktım ve böylelikle çantanın sapı da tamamlanmış oldu. Dışardan oldukça sert duruyor,içinde ne olduğunu tahmin etmek güç..


Çanta kalıp olarak vardı fakat sapları yoktu.Oldum olası minik veya yumuşak çanta saplarını sevmem.Nasıl yapsam derken aklıma çamaşır ipi geldi,gittim aldım.Örgü örer gibi ördüm,uçlarını açılmasın diye yaktım ve böylelikle çantanın sapı da tamamlanmış oldu. Dışardan oldukça sert duruyor,içinde ne olduğunu tahmin etmek güç..

