
Her yıl Ramazan ayında az buçuk ibadet eden,belki hiç girmediği manevi duygulara giren,ne bileyim işte kendi çapında dikkat eden binlerce insana nazaran benim gibi fazladan Ramazan ayı günahına giren kaç kişi vardır merak ediyorum? Sinirlerim harap oluyor,etmediğim küfürleri ediyorum bazen,sinirden bazılarını ısırasım falan geliyor o kadar yani..
Şimdi namazlarda camiye gitmek gibi her sene yaptığım bir hata var ki bu sene yaz mevsimi kimse yoktur,rahat rahat takılırız diye tekrarlamak istedim.Eve en yakın camiyi seçtim hataymış,önce cami kullanım listesine falan kayıt olmanız gerekiyormuş.Her gidişimde nerede oturuyorsun ki? Kimlerdensin ki,nesin ki sen? Babanın adı ne gibi sorguya alınmış sorulara muhattap oluyorum."Kimlerdensin ne demek bir kere,burası kabile sistemi ile mi işliyor..
Ufak tüykafa 'nın torunu,oturan boğa'nın kızıyım,manyak mısınız lan?" Bu camii bilmem kim efendi anısına yapıldı,onun çocukları ve çevre verdi parayı,öyle yani,sen tanımıyor musun bilmem kim efendiyi? "Eee tanımıyorum,gelmeyeyim mi ,gideyim mi ben ? Ne yapayım gidip babama cami mi yaptırayım ?"
Gittiğiniz yerde eğreti durmak böyle oluyor işte,"cemaat " denilen hadiseyi abartmış bir grup insan,kendi sevaplarını attırdıklarını düşünürken sizinkileri engelleyerek daha ziyade günaha giriyorlar.Neyse hadi camiye girin diyelim,özellikle de teravih vaktiyse ki Allah'ım ya Rabbim affet beni,patlama noktam burada oluyor. Şimdi saf olmuşuz malum,terli,tombul,sesi oldukça itici bir teyzenin kolumu parmağıyla oymaya çalıştığına şahit oluyorum.. En nefret ettiğim şey tanımadığım insanların bana dokunması,kadını erkeği yok bunun. Ne diyorum? Kay kenara azıcık diyor,lan duvardayım zaten,nereye geçeceğim.. Arka tamamen boş diyorum,öne oturacağım ,sıkışacağız ecük diyor.Niye sıkışalım ki, ne oluyor daha öne oturunca daha mı yakın oluyoruz Allah'a diyerek arkaya geçiyorum. Sonra birisi çıkıyor ki sanırım camii yapımında en fazla tuğlayı o vermiş yada şu bilmem ne efendini kızı falan,bizi sinema düzeninde oturtmaya kalkıyor.Sen kalk cam kemarına,sen kalk teyzeme yer ver,sen git kapı eşiğinde kıl,büyüklere öncelik tanıyalım? Öncelik mi yaşla ne alakası var hacı,erken gelen oturuyor işte olay bu.. Hem sen kimsin diyorum,ben cami cemaatindenim diyor,biz kimiz diyorum,siz ramazan'da geliyorsunuz sadece diyor,iyi o zaman gidelim diyorum.

Tevbe,istiğfar namaz vaktine kadar geliyoruz..Kılmak istiyoruz elbette,ama geğirenlerden,geğirirken çıkan iftarda yenilen soğan-sarımsak kokulardan niyeyse namaza pek adapte olamıyoruz,hatta gaz çıkatıp namaza devam edenleri de yakalamak için garip bir görev üstleniyoruz falan.. İmam cemaati susturmak için insanüstü bir performans sergiliyor,yalvarıyor adeta,millet starbucks'da oturmaya gelmiş gibi,sahur menüleri,iftar misafirleri,ya da namaza gelmeyen onlara göre imansız komşu kadın sohbet konuları.. Kabus gibi,bir insanın değil ibadet için,normal şartlarda durmak istemeyeceği bir ortam yaratılmış.
Alışsın diye yanımda götürdüğüm,beni çok sevip her yaptığımı yapmaya çalışan komşu kızına faydam olur diye onu da götürüyorum.O daha çocuk,namaz uzun,arada kıkırdıyor,eşarbı açlıyor onu düzeltiyor,dikkati dağılıyor ama pes etmiyor.Onu gördükçe mutlu oluyorum.Taa ki yine terli,ıslak,tombul,itici bir teyze "doğru düzgün yerinde dur "diyerek ona çemkirene kadar.. Ne yapıyorsun teyze diyorum,bak kaç tane çocuk var burada 2-3 tane,niye gelenleri de soğutuyorsun,bırak kıkırdasın,alışsın,soğumasın,korkmasın camiden.. Umutlarım kırılıyor,neden dindar kesimi soğuk,içe kapanık buluyorlar,neden camiler bizim sosyal hayatımda yok,neden ibadet bizim için kasveti simgeliyor az buçuk anlamaya başlıyorum.
Küçük bir çocukken Kuran okumak için gittiğim camide hoca benimle birlikte bulunan 20 çocuğa gittiğimiz üçüncü gün "gerizekalılar,Allah size o kadar nimet veriyor,can veriyor siz Allah'ın kitabını öğrenemiyorsunuz "demişti.Bunu unutamıyorum zira o gün son gidişim oldu,aksi gibi Kuran okumayı okuma yazma öğrendiğim yıl öğrenmiştim,ama o psikopat hocanın karşısında okuyamamış,eve "ben gerizekalı değilim" diye ağlayarak gelmiştim.Benim için pek güzel bir anı değildi,bu gibi örneklerle ibadete,camiye dini bütün değerlere uzak kalmayı tercih eden dostlarım var.Yoksa göğsünüze bastırdığınız Kuran'ı alıp koştura koştura öğrenmeye,okumaya gitmenin tadı başka hiçbirşeyde yoktur.
Bir de olayı ticaret haline dönüştürmüş olanlar ve onlara inanan saftirikler var ki,kafayı yememek elde değil..Namaz sonunda Hz .Muhammed' e ait olduğu iddia edilen bir sakal geliyor,kapsül içinde.Gülmeye başlıyorum,annem kızıyor.Ya diyorum gidelim,kimbilir kimin kılı tüyü,ne işi var mahalle camisinde,hem kimmiş bu adam peygamberin torunumuymuş da onda duruyor bu sakal? Ayıplanıyorum ama haklıyım,gidip öpenler mi,bu şerefe eriştirdikleri için kapsül sakala sahip insanlara hediye verenler mi dersiniz her türlüsü mevcut. Acıyorum,gidiyorum,kim bilir kimin sakalını öpen o kadar imanlı(?) insanı orada bırakıyorum..Yolda,gündüz gittiğim kuaförün "oruçlu musun" sorusu geliyor aklıma,acaba oruçlu olmasaydım saçımı kesmeyecek miydi diye düşünerek uzaklaşıyorum..