
Diyalog / Bölüm - 8

Küçük Arı - Chris Cleave
Fotoğrafın tarihini görenler " yuhhh" diyecekler ama bu yazının takriben dört aylık bir geçmişi var.Popüler kitap okumayacağım diye inat edip duruyorum ama nasıl oluyorsa satış temsilcisinin ağına düşüyorum.Az evvel baktım ki hala en çok okunan kitaplar listesinde ilk sıralara oynuyor.
Kitabı bir günde bitirdim.Çünkü o sıralarda evde internet yoktu.biz evleneli daha 15 gün olmuştu televizyon çekmiyor ,apartman anteni çalışmıyor,kablo tvciler bizi sürekli oyalıyordu.Ve ben sürekli birşeyler okuyordum..Ahh keşke dönsem o günlere bütün kitaplarımı bitirsem.Tatile bile kitap götürmedim.Ne oldu bana bilmiyorum..
Bir ingiliz çiftin,nijerya'yı ziyaretinde başlarına gelen acı bir olayın yıllar sonra onlarla bu acı olayı yaşayan Küçük Arı'nın karşılarına çıkmasıyla başlar hikaye.. Kitapta savaş,ihanet,çocuk istismarı,ıslah evleri,batı'nın herşeyden haberdar ama herşeye duyarsız hali.. hepsi var.. Konu güzel ama bestseller neden olur bu kitap..? Çünkü dünyada yaşayan insanlar dünyadan öyle uzak yaşıyorlar ki bu tip hikayeler onlarda inanılmaz etkiler bırakıyor.Çocuklarınıza okutun.. Yaz tatilindeyiz.. Okusunlar size özetlesinler biraz dünyadan haberdar olsunlar.
Ayda yılda bir kitap okuyorsanız.. Popüler kitapları okuyup dost meclislerinde bir iki lafa girerim diyorsanız.. Metrobüste sıkılıyorsanız.. Savaşın soğuk yüzü biraz üşütsün ama bunu yaparken de çok üzülmemeyim diyorsanız.. Okuyun..
Nijerya atasözü ile son verelim..
"Eğer yüzün hayatın ağır tokatlarıyla şiştiyse,gülümse ve şişman bir adammışsın gibi davran"
Tatilden Kalanlar...
Arabanın içinde fotoğraf çekmeye çalışan ve başarılı olamayan bir kız.. Manzara "Ölüdeniz" Ölüdenize giden yol en az Ölüdeniz kadar güzel.. En az Ölüdeniz kadar cıvıl cıvıl ama bir taraftan da asil bir şekilde sakin..
Olimpos'da bir mısırcı.. Pişerse "pişti taşı" pişmemişse "hazır değil" taşı koyuyor tencerinin üstüne.. Fotoğraf çeken şu garip turist kıza ise kikirdeyerek bakar bu minik bıcırık mısırcılar..Memleketimin zeki insanı..
Sen nasıl bir keçisin..! Bu kadar iri keçi mi olur,o ağaçlar olmasaydı dağın başında bizide yer miydin acaba..? O nasıl zıplayış,maşallah buraların inatçı keçileri meşhur biliyorum da zat_ı muhterem'in zaman zaman kör inatlarından sebep.. ama bu çok fena yahu..
Likya'nın Kutsal Şehri Letoon ve Başkenti Xanthos
Konuyla alakasız gibi görünse de önemli bir noktaya değinmem gerekiyor.Tatile kiminle giderseniz gidin aynı kafadan değilseniz zehir olacaktır.Ailenizi seçme şansınız olmadığına göre sevgiliniz,eşiniz veya arkadaşınızı seçerken dikkat edin.Tarihe olan ilgime karşılık " mahmut abi gel buraya işeyebiliriz " diyen tarihi kalıntıların üstüne işeyen bir adamla evli olsaydım berbat bir tatil geçirebilirdim.Zat_ı muhterem benden daha çok ilgili,ikimizinde tatil anlayışı sadece kumsalda yatıp yuvarlanmak değil,görebildiğimiz kadar yer görmek,geçmişten gelen bütün dokulara dokunabilmek,güzel anılarla dönebilmek..
Likya Devleti'nin dinsel ve politik merkezi Letoon.Fethiye-Kaş yolu üzerinde.Yerleşim yerlerinin içinde,kapıda bir görevli var ama sanıyorum girişten girmeseniz bile girilebilir diye düşünüyorum.Giriş 8 tl bu ücretler sizi tatiliniz boyunca daraltacağı için tavsiyem Müze Kart ..!
Dünya'nın en büyük antik tuvaleti Letoon'daymış.. Aynı anda yüze yakın kişinin tuvaletini yaptığı ve sosyalleştiği bir ortam düşünün.Letoon'da mevcut,gerçekten ilginç ve şu anda akıl almaz ama o dönem sosyalleşmek için alanda bulunan oyuklu oturakla oturup aynı anda işinizi görürken arkadaşınızla sohbet ediyorsunuz..
Görevli amca 50li yaşlarında sizi hiç umursamıyor,kapının önüne bir masa atılmış bir iki ingilizce kitap iliştirilmiş o kadar.
Dönem de milli festivaller burada yapılırmış.Başkente yakın olmasının da etkisi var sanırım.Çok sıcaktı,güneşin tam tepede olduğu bir vakitti,Xanthos'a gitmek için sabırsızlanıyorduk.O yüzden tam da istediğim kareler yakalayamadım.
-Xanthos-
Giriş 5 tl diye hatırlıyorum ve elbette yine Müzekart öneriyorum.Başkent olmasından sebep kazılar büyük ölçüde tamamlanmış en azından önemli noktalara ağırlık verilmiş. Kilise,hamam,saray,tiyatro lahitler ortaya çıkmış..Gezerken gerçekten keyif alacağınız bir kent.. Öncelikle detaylar harika,şöyle ki dönemden kalan kanalizasyon borularını görünce şaşıp kalıyorsunuz.Kırmızı tuğladan olan borular bugün bile sapasağlam,çok başarılı..
Xanthoslular estetiğe de meraklıymış.. Desenler bulunmuş ama üstü korunması amacıyla kapatılmış.Ellerimi üzerinde gezdirmek bile beni yüzyıllar öncesine götürdü.Zat_ı Muhterem'de kendini kaybetti işkence yapıldığı iddia edilen odaya takıldı kaldı.Kimbilir neler yaşanmıştı..Sürekli hayal kurduk..
"evlerimizi mezar yaptık , mezarlarımızı ev.
yıkıldı evlerimiz, yağmalandı mezarlarımız.
dağların doruğuna çıktık, toprağın altına girdik.
suların altında kaldık, gelip buldular bizi.
bozdular birliğimizi, alt üst ettiler bizi.
yakıp yıktılar, yağmaladılar bizi.
biz ki ; analarımızın, kadınlarımızın ve ölülerimizin uğruna.
biz ki ; onurumuz ve özgürlüğümüz uğruna.
toplu ölümleri yeğleyen bu toprağın insanları.
bir ateş bıraktık.
hiç sönmeyen ve sönmeyecek olan "