Knidos ve Palamutbükü,Ovabükü

22 Ağustos 2011
Knidos

Kocaman bir günü Datça'nın en uç noktasına kadar gitmeye çalışmak ne kadar mantıklıydı hala emin değilim.Datça merkezinde bulunan danışma merkezinden aldığımız harita,gideceğimiz yolu köy köy gösteriyordu evet,ama yol kısa gibi duruyordu.Yol git git bitmedi.Gerçekten uzun sürdü.Ama bu bölgede yollar da cennet zaten,sıkıntı arabayı kullanana misafir sanatçılar gayet eğleniyor :)

Knidos'a ha vardık ha varacağız derken surlar karşıladı bizi.Şu anda kazılan bölgeden o kadar uzak ki gerçekten çook büyük bir şehirmiş galiba,tabi kazı alanı dışında bölgeyi yine pek sallayan yok.Öyle göçüyor gidiyor kalıntılar. Knidos'a vardığımızda saat 10:30 civarıydı.Allah'ım o nasıl sıcak,bir de alan çok geniş gözüm korktu.Neden bilmem etek giymişim,mallık işte plaj modu.Sırt çantasına su stoğu yaptık.Ve başladık gezmeye bu arada elbette Müzekart geçiyor.Müzekart yoksa giriş sanıyorum 8 lira.

Dorlar Knidosu'u m.ö 7. yy bir koloni şehri olarak kurmuşlar.Daha önce datça'nın başka bir alanında olan şehir buraya taşınmış sebebi bilinmiyor ama bence deniz trafiği için,tahmin tabii :) Peki dorlar kim,antik yunan asıllı hint-avrupalı bir tür göçmen ırk..Knidos'ta fenikeliler ile yarışacak kadar denizcilikte ileri gitmişler.İlerleyen her toplum gibi sanata da yönelmişler.Ayrıca bilime de ilgili olan knidosluların tıp okulu açtığı da biliniyor.Şarap ihracatı konusunda oldukça ünlü oldukları söyleniyor.

Şehir oldukça büyük sıcağında etkisiyle bütün şehri gezemedik.Zaten bütün şehri gezmek için sağlam bir atv'ye ve bence yine sağlam bir tarih bilgisine ihtiyaç var. Ama gözümüzün görebildiği en uzak noktaya kadar uzandık. Yine kazılmış öyle bırakılmış antik kentlerden biri geçen sene hırsızların uğrak yeri olmuş.Merkeze çok uzak o yüzden güvenlik sağlanamıyor galiba,bazı mozaikler çalınmış.

Kazı yapılmıyor uzunca bir süredir,yapsalarda bitecek gibi görünmüyor zaten.Arkeoloji profesörleri anfilerde sıkıcı tarih kitaplarını anlatarak ders veriyor.Burada ise her dakika kaybolan bir tarih var.Bu işte bir yanlışık var ama..




Müze kartımızı yenilerken bir alman turist kıvarnıyordu derdini anlatmak için.Kadının ingilizcesi berbat,müze görevlisinin ise türkçesi bile berbat :) Aprhodite heykelinin nerede olduğunu soruyordu.Buraya gelenler o ümitle geliyor.Heykel yok,uzun aramalar yapılmış ama bulunanamış,Herhangi başka bir sanat müzesine vs de çalınmamış.Ya datça açıklarında bir yerde ya da adeta taptıkları bu heykeli yunanlılar aldı,bilemiyorum.Ama bulmuş olsaydık buraya ziyaret oranında ciddi bir artış gerçekleşirdi

Knidos'a geldiğinizde mutlaka denize girin.Bri tarafı ege bir tarafı akdeniz olan bu eşsiz denize girmeden asla dönmeyin.Manzaraya bakmaya doyamayacaksınız,tavsiyem müzenin kapanış saatinden az evvel gelip bir köşeye saklanmak gün batana kadar burada olmak.

Ve Knidos Feneri. Görevli ısrar etti mutlaka gitmelisiniz diye.Ama ne mümkün araç gitmiyor elbette.1921 yılında yapılmış,hala çalışıyor.Eminim harikadır,ama inanın o kadar sıcak ki takatiniz kalmıyor.Belki sonbaharda gidilse.. Kısmet terkar çağırırsa knidos bizi bizde geliriz.

Knidos'da yapılan kazılar yine ingilizler tarafından 1856'da yapılmış.Ruhumuzun bile duymadığı vakitlerde şimdi bile ulaşımın zor olduğu bölgeye gelip kazmışlar ehh ödüllerini de almışlar elbet.Şehrin çeşitli bölgelerinde bulunan eşsiz anıtları çalmışlar.Klasik ne zaman antik kent yazısı yazsam,hırsız ingilizler başrolde.Görmek isteyen varsa British Museum'da ziyaret edebilir kendi topraklarımızdaki kalıntıları.

Knidos'a parslar saldırsa da yıkılmamış.Bir arap saldırısında yıkıldığı düşünülüyor.Sonra toparlanamamış,Ekonomik özelliğini bitirince sadece kutsal değerler üzerine çalışılan sakin bir kent olarak kalmış.Sırf manzarası için bile gelinir,gelinir de arabayla gelinmez.Turlara katılabilirsiniz datça'dan veya kiraladığınız teknenin bir durağı olabilir.Hiç zevk almıyorsanız bile bir vakit sonra etkilendiğinizi farkedeceksiniz.Aslında müze bürosunda bir uzman olsa,her saat başı gezdirse anlatsa,olmaz mı ki? Çok mu zor bir sürü işsiz arkeolog var,bankacılık falan yapıyorlar galiba..


Palamutbükü,Ovabükü

Bükler Datça denilince akla gelen noktalardan bir tanesi.İrili ufaklı adını dahi bilmediğimiz bir çok bük var.Ünlü olanları,pansiyonları olanları Palamutbükü,Hayıtbükü ve Ovabükü. En popüleri Palamutbükü sakin sessiz garip bir yer.Bir sahil şeridi,aynı şerdie bağlı pansiyonlar.Sakin çok sakin.Öyle ki hani ne amaçla gidilirse gidilsin üçüncü günde daral gelir insana.


Ziyaretçi profili bildiğiniz türden değil.Hani böyle en son model leoparlı mayokinili,küpeli ablalar falan yok.Herkes kendi halinde takılıyor.Su soğuk sayılabilir.Her daim bir esinti var.Pansiyon fiyatlarını araştırmıştım da biraz standartın üstüne o da mahremiyet bölgesi olmasından sebep bence.. Knidos dönüşü uğrayıp ortalama 3-4 saat geçirdik.Zat_ı muhterem tatili anarken burayı asla unutmuyor,deniz akvaryum gibiymiş haklı da berrak,balıklar size eşlik ediyor.Tekne turları getiriyor zaten,arabayla gitmek gibi bir mecburiyet yok.Ama görmekte fayda var.
Ovabüküne varmadan Hayıtbükü vardı.Durmadık Palamutbükü nasıl sakinse Hayıtbükü ana baba günüydü.Minnacık bir sahilde o kadar insan çıldırmış olmamalılar.Hayıtbükünü tavsiye etmiyorum.Yani tamam sakinlikten de sıkılıyoruz ama tatilin amacı bu değil.Az ilerde Ovabükünü tavsiye ederim. The Guardian gazetesi türkiye'nin en iyi on plajından biri seçmiş burayı.Elin ingilizi hangi ara gelmiş gezmiş sıralamış bilemiyoruma ama doğru karar.
Burada denize sadece ben girdim.Taş,çakıl sıkıntısı var biraz.Hatta biraz ilerlediğinizde kayalar bile var.





3 yorum:

Adsız dedi ki...

bu yaz bizde gittik kinidos yolunda bildiğim bütün duaları okudum bu kadarmı berbat bir yol olur.palamütbükü güzeldi yalnız biraz pahalı yinede güzel bir gün geçirdik.

yesilerik dedi ki...

bayıldım o nasıl bır denız oyle cıdden akvaryum gıbı gez bakalım ufuruk gezzz

1i Yok mu dedi ki...

Muhteşem yerler... Yazın 1 ay boyunca datça yolu üzerinde Çubucak orman kampında kalmıştım. Önümüzden geçmişsiniz.. :)

Related Posts with Thumbnails