Münevver Karabulut ile Cem Garipoğlu'nun msn yazışmalarını okuduğumda canım biraz daha yandı.17 yaşında olan bir kızın tüm saflığını gördüm,buna karşılık birileri aynı satırlardan çirkin olacak ama "hafif" bir kız duruşu çıkartmıştı.Kendi 17 yaşımı aklıma getirdim.Münevver gibi değildim.Flört ettiğim çocukla evleneceğimizi,çocuğumuzun adını da bilmem ne koyacağımızı falan hayal etmiyordum.Seneye üniversiteye gideceğimi muhtemelen o çocuğu unutacağımı biliyordum.Saf değildim yani,temizlik belki bu.. Münevver kadar temiz bakamıyordum,ahlaksızlıktan değil ama mantığın daha baskın olmasındandı belki..Hiçbir zaman masal aşklarına inanmadım.Kendi aşkımı bizzat kendim imal ettim ve yaşadım.
O yaşlarda ne yaparsanız yapın doğru olduğuna inanırsınız.Sizi yolunuzdan çevirecek tek unsur arkadaşlardır.Eğer yakın arkadaşınız "erkek arkadaşının evine git ne olacak ki kızım,annenin haberi bile olmaz,hem düşünsene ne romantik" diyorsa,iş bitmiştir,gidersiniz.Ötesini düşünmezsiniz,düşünemezsiniz..Anneninizin aşırı temkinli,babanızın aşırı asabi,komşuların aşırı dedikoducu,sevgilinizin aşırı muhteşem ve sizin aşırı aşık olduğunuzu düşünürsünüz.Üstelik aileden gizli birşey yapmak,suçluluk değil olgunluk katar o yaşlarda insan,öyle bir his verir."Annem gitme dedi ama gittim,artık kendi kararlarımı verebilirim.."
Ölümün hakedilen birşey olduğunu bize kim öğretti bilmiyorum..Eğer yanlış birşey yapmazsan ölmezsin demek nasıl bir vicdanın eseridir onu da bilmiyorum.Münevver ve Cem'in yazışmalarını okurken okuduğum yorumlar kanımı dondurdu.Yorumculara göre Münevver,Hilton'da kutladıkları sevgililer günü gecesi aynı otelde Cem ile kalmıştı.Yani? Yani kötü bir kız oluyordu Münevver,ölmeyi yavaş yavaş haketmeye başlamıştı.Eğer sevgilisiyle hepimizin paramız olmadığı için gidemediğimiz Hilton'a gitmeseydi,geceyi de bir rivayete göre Cem ile orada geçirmeseydi,böyle bir kız olmasaydı,Cem'in evine gitmeseydi,boğazı testere ile kesilmezdi öyle değil mi? Kızını çöp tenekesinde bulan acılı bir babaya "kızım bakire,tertemiz gitti öteki tarafa diye " açıklama yaptıran böyle bir zihniyettir işte..

Aklıma hemen kendi hayatım geldi.Yemek yapacak,yiyecek kadar,oturup saatlerce kağıt oynayacak kadar,arka arkaya 3-4 film izleyecek kadar Zat_ı muhterem'de bulunmuşumdur.Belki daha da fazla..Ya birşey gelseydi başıma,gelebilirdi veya gelmeyebilirdi.Ama bu ders çalışmaya gittiğim 10 yıllık kız arkadaşımın veya canımdan kanımdan akrabamın evinde başıma aynı türden birşey gelmesiyle aynı ihtimal. Eee peki ne yapacağız,güvenmeyeceğiz uzun süre ve en önemlisi ailemizden kopmayacağız asla..İster 13 yaşında olalım ister 43.. Bu kadar tehlikeli bir dünyada güvendiğimiz insanlarla herşeyimizi paylaşacağız,en azından öldükten sonra bazı şeylerin açıklığa kavuşabilmesi için..
Acı ki şöyle bir tavsiye dönüyor çevrede.. Bir saldırıya uğruyorsunuz düşünün,öleceksiniz veya yaralanacaksınız ya da ölmek üzeresiniz..Son çabanızla saldırın,size saldırana saldırın ki bir dokusu kalsın tırnaklarınızda bedeninizde,en azından cezasını bulsun suçlular.Böyle bir tavsiye nasıl bir infial yaratır bilmiyorum ama durum bu..
Vahşetten ötesi var maalesef..Parasıyla,dünyayı cinsel organına taptıracağını sanan erkekler var mesela..Gerçek aşkın binbir halini henüz tatmadan ergenlikte çocuk yapma hayalleri kuran kızlarımız var.Çocuğu mutlu olsun diye yanlışları doğru yapan ebeveyinler var.Doğunun daraltıcı yapısıyla,batının uçurumlara sürükleyen özgürlüğü arasında gidip gelen aileler var. Bir cinayete "Kesikbaş Cinayeti" diye lakap takabilen pislik bir medyamız var..
Beni Münevver Karabulut Cinayeti ile ilgili yazmaya iten okuduğum şu "Allah'sız " yorumlarla son vermek istiyorum.. Bu yorumlar katilden bile korkunç..
"Para için, kızlarını k..dün altına sokanların üzülmeye hakkı yoktur.
" Bu kadar adi bir k..t piçine kızını kakalamaya çalışırsan kafasını çöpten toplarlar."
"Katil; ruh hastası, insani duygulardan nasibini almamış aşağılık bir insan müsveddesi, maktul ise, Adli Tıp raporlarının sonucu ne olursa olsun -Adli Tıp, kamuoyuna mal olmuş olaylarda, kamuoyunun nabzına göre rapor veren bir kurumdur- 18 yaşında olmasına rağmen kızışmış müstakbel bir umumi kızdı"
"Düzgün ailelerin düzgün kızlarının kafası kesilip çöpe atılmıyor.Bunlar ailecek kaşınmışlar ve sonunda belayı bulmuşlar"
Vahşetten ötesi var maalesef..Parasıyla,dünyayı cinsel organına taptıracağını sanan erkekler var mesela..Gerçek aşkın binbir halini henüz tatmadan ergenlikte çocuk yapma hayalleri kuran kızlarımız var.Çocuğu mutlu olsun diye yanlışları doğru yapan ebeveyinler var.Doğunun daraltıcı yapısıyla,batının uçurumlara sürükleyen özgürlüğü arasında gidip gelen aileler var. Bir cinayete "Kesikbaş Cinayeti" diye lakap takabilen pislik bir medyamız var..
Beni Münevver Karabulut Cinayeti ile ilgili yazmaya iten okuduğum şu "Allah'sız " yorumlarla son vermek istiyorum.. Bu yorumlar katilden bile korkunç..
"Para için, kızlarını k..dün altına sokanların üzülmeye hakkı yoktur.
" Bu kadar adi bir k..t piçine kızını kakalamaya çalışırsan kafasını çöpten toplarlar."
"Katil; ruh hastası, insani duygulardan nasibini almamış aşağılık bir insan müsveddesi, maktul ise, Adli Tıp raporlarının sonucu ne olursa olsun -Adli Tıp, kamuoyuna mal olmuş olaylarda, kamuoyunun nabzına göre rapor veren bir kurumdur- 18 yaşında olmasına rağmen kızışmış müstakbel bir umumi kızdı"
"Düzgün ailelerin düzgün kızlarının kafası kesilip çöpe atılmıyor.Bunlar ailecek kaşınmışlar ve sonunda belayı bulmuşlar"