Avanos,Zelve-Paşabağ,Göreme Açıkhava Müzesi

3 Aralık 2010
İnsanın doğumgünü Cumhuriyet Bayramın'dan önceki gün olunca tatil kaçınılmaz oluyor.Hayat boyu minnettar olacağım bu sebepten yaradana :)Bana şu blogun sahibi güzel kadın Kapadokya'ya gitmelisin dediğinden beri aklımda,zat_ı muhterem'de doğumgünü hediyesini bu yönde verdi.Bizde sevdiğimiz bir çift arkadaşımızla düştük yollara..

Avanos Elimizde harita Isparta'da öteye gitmeyen eşim,Ankara'dan öteye gitmeyen arkadaşlarımız doğuyu az buçuk gezmiş ben heyecanlıydık.İlk durak Avanos ..Sabahın kör vakti kimsecikler yok.Ama çölekçiler açık .. Gözümüze ilk kestirdiğimize girip envayi türde çanak-çömleğe doyuyoruz.Hediyelik eşya fiyatları 2 liradan başlayıp 1000 liraya kadar gidiyor.Çömleğin merkezi brası diye azbuçuk alışveriş yapıyoruz.Sonra öğreniyoruz büyük bir akıllık yapmışız.Az sonra gittiğimiz başka bir yerde 40 liraya aldığımız vazoyu 1200 liraya görüyoruz.Gözümüzün önünde satın alan Japon turistlere hayretle bakıyoruz.Kapadokya için öğrenmeniz gereken ilk kural şudur yemek bile yeseniz esnafa "biz turist değiliz bize nevşehirli fiyatı uygula abi " demek olmalıdır.





Avanos'ta tahta köprü.. Öyle güzel sallanıyor ki lütfen sallanmayınız yazısına rağmen köprüyü sallayan psikopatlarda evet bildiniz sadece Türkler..


Zelve-Paşabağlar

Vaktimiz az gezilecek yer çok sindire sindire gezmek amacındayız.O yüzden hemen yola koyulduk.Saat yine oldukça erken.Kapadokya zaten toplasan 40km içinde dönüp durduğunuz bir cennet.. Paşabağlara geldiğinizde birden bir film stüdyosuna adım attığınız hissine kapılıyorsunuz. Peri bacalarının en güzel örneklerini burada görebiliyoruz.Aralarında gezip,kiliseleri,mutfakları,yaşadıkları o minicik evleri inceleyebiliyoruz. Oturup öylesine baksanız bile birkaç saatinizi alıyor.Döndüğümüzde bu kadar özleyeceğimi bilseydim daha da tadını çıkartırdım ama..



İlla girecek .. İnat ya , yörük inadı :) Bir de içlerine zorla girdiğimiz bu küçük güzel odalar insan idrarı kokmasa!! Ahh keşke kokmasa.. Ne düşünüyordur acaba turistler bizim binlerce km geldiğimiz zamanında keşişlerin inzivaya çekildiği hayran kaldığımız bu minnacık asırlık oyuklara Türkler işemek için mi kullanıyor diyorlardır.Utanıyor insan..




Bir yerde turist var ise hayvan başkonuk oluyor.Büyük ilgi gören deve,az kalsın şahsıma kafa atıyordu.Oysa tek amacım "deve tüyü" kavramını idrak etmekti.Dilerseniz deve ile de gezebiliyorsunuz bölgeyi..


Gece bir başka güzelmiş.. Aklınızda bulusun bizim fırsatımız olmadı.Ayrıca bölgede ücretsiz veya müzekartsız girebileceğiniz tek yer burası.. Atlamamanızı tavsiye ederim.






Göreme Açıkhava Müzesi

Şimdi açıkhava müzesi ama bir zamanlar yaşamalanıydı.Çok etkileyiciydi. o kadar etkileyiciydi ki gezmekten,anlamaya çalışmaktan fotoğraf çekmeyi unuttum.. Her oyuk ya şapel,ya mutfak ya oturma odası ..


Göreme Açıkhava Müzesi'ne giriş ücreti 20 lira akıllıca olan Müzekart edinmek.Ama bence bulunduğunuz şehirde daha önce alın yoksa orada beklemek zorunda kalabilirsiniz.Bu arada diğer bir uyarı tuvalet,komik gibi görünebilir ama bölgede boş bulduğunuz her tuvalete girin.Gülmeyin ihtiyacınız yoksa bile zorlayın yoksa turların,yerli turistin,görevlilerin kullandığı iki adet tuvalete yaklaşık 1000 kişinin nasıl hücum ettiğini görüp ömür boyu tuvalete gitmemeye yemin edebilirsiniz.Turlarla gelenleri gözlediğimde molaların gezmekten çok tuvalette geçmesinden yakınıyorlardı.Ama kendi aracınızla gidecekseniz ben size Opet'i tavsiye edebilirim.

Turla gitmenin en güzel tarafı size bölgeyi anlatan bir rehberin olması.Bizde herkesin rehberine yandan yandan yanaşarak dinlemeye çalıştık.Bir kaç özel rehber tutan aile keşfettik sonra da onlara takıldık.Bir süre sonra farkeder gibi oldular ama :) sonra da elimizdeki çıktılarla idare ettik.





Şapel delisi olduk.Heryer şapel.Bizdeki mescit.. Ancak her aile kendi şapelini yapmış.
Birlikte ibadet pek popüler değilmş galiba.Şapelin büyüklüğüde ailenin seviyesini belirliyor.Bazı şapellere girmediğimizi itiraf etmeliyim.Fotoğraflar için üzgünüm.. Daha çeşitli ve güzel olabililerdi ama o zaman ben yeterince doymamış olacaktım göremeye..

Bölgede iki gece kaldık.Bir geceyi taş bir odada geçirmek istiyorduk.İlk gece termal otelleriyle ünlü Kozaklı ilçesi doğru tercih olacaktı.Kozaklı'da oldukça fazla seçenek var.Dilediğinizi seçebilirsiniz biz Kozaklı Grand Termal'i tercih ettik.Memnun ayrıldık ama ilk kural yine geçerli %95 turist olan otelde pazarlık şart.Pazarlık yaparak istanbul'da yediğiniz bir yemek parasına şık sayılabilecek bir otelde yarım pansiyon konaklayabiliyorsunuz.Sağlam pazarlık yaparım daha önce söylemiş miydim :)

7 yorum:

Burcu Çalışkan dedi ki...

ünv yıllarında gitmiştim bu posttan sonrada gidip tekrar göresim bolbol fotograf çekesim geldi

Sittirella dedi ki...

Gittiğimde kış idi.
2 şeyi unutamıyorum;
*Kar yağınca beyaza bulanan o peri bacalarının güzelliğini,
*Ev yapımı şaraplarının kokusu ve lezzetini.

Yazıyor dedi ki...

Çocukluğumun bir kısmı Kozaklıda geçti:) Peri bacaları hakikaten büyüleyici, farklı bir havası var oraların... Özlem duydum şuan oralara doğrusu... Deveyle gezmek çok güzel:) çok nazenin bir hayvan ne kadar nazlı nazlı yürüyor. (umreye gittiğim zaman Arafat'ta binmiştim:)

Selam ile!

küfkedisi dedi ki...

yeraltı şehirlerini sanırım gezmemişsiniz, bir daha ki sefere atlamayın derim :)

Üfürükten Prenses dedi ki...

@burcu:ahh burcu sırf fotoğraf çekmek için gitmek gerek.ben hep arada kaldım gezsem mi çeksem mi diye

@sittirella:kışın da çok güzelmiş.dilerim tekrar gidebiliriz


@Rana:Allah bize de nasip eder dilerim kutsal toprakları.Deve tiine göre çok nazenin haklısın şaşırtıcı biraz :)

@küfkedisi:bir post daha var henüz yazmadığım,derinkuyuya gittik :)

turuncu dedi ki...

valla harika yerler bir de insanımız değerini bilse....fotoğraflar konuşmuş yine :))

Farfalle dedi ki...

Bir kelebek gördüm sanki. Köprünün üstünde :)))

Related Posts with Thumbnails