Yel Değirmenleri,Eski Datça,Datça

2 Ağustos 2011

Yel Değirmenleri
Datça'ya merakım büyük değildi.Ama konumu itibariyle de ilgi çekici bir noktası vardı.Datça'yı anlatacak ifade şu olabilir "kendi halinde " Sanki o kadar uçta kalmış ki,kopmuş kendine ait bir dünya oluşturmuş. Fotoğraflarla biraz da benim yorumlarımla fikir edinebilirsiniz birazcık.

Yel değirmenleri Datça'nın simgelerinden.Ama bir tanesi hariç hepsi özel mülk.Bu yüzdendir.Bakımsız ve elbette ziyarete kapalı.Kamu arazisinde olan bir yeldeğirmeni ise kaymakamlık tarafından restaurant yapılmış.Aslında uzaktan hepsini birden görmek çok güzel.Ama ben çekmeyi unutmuşum.Öyle ıslaktım,öyle yanmıştım,öyle yorgundum ki buraya gittiğimiz gün Kızlan köyüne ne ara geldik,bu fotoları ne ara çektim onları bile hatırlamıyorum. Deniz üstüne değil güne başlamadan ziyaret edin.Hatta belki akşam yemeği için.. Restaurant görevlilieri bön bön bakacak,siz bu mülk size mi ait diye sorun bozulup sizi gözhapsine almaktan vazgeçecekler. Siz de bizim gibi şu şarkıyı özgürce söyleyebilirsiniz..
Eski Datça
Eski Datça gerçekten görülmesi gereken bir doku.Sokakları,insanları,size hissettirdikleri..Çok düz ama yine de derin.Eski Datça'yı bu kadar ünlü kılan biraz da Can Yücel,Datça'ya gömülmek istemiş.Sanırım Datça'da onu istemiş.Bütünleşmişler.. Can Yücel Sokağı mevcut ve elbette evi..
Datça film seti gibi.İnsanları zorlasanız hem sanatı hem doğayı bir araya getiremezsiniz.Ama Datça böyle.Ne alakası var dediğiniz bir sokakta bir tasarım atelyesi,başka bir sokakta gitarıyla kayıt yapan bizi sesine hayran bırakan bir sanatçı,diğerinde bir ressam..

Eski Datça'nın neresine baksanız,oraya doğru koşmak istersiniz.İleride ne var ? Hep aynı soru daha ileri de ne var? Ben derim ki vaktiniz varsa bir gece burada konaklayın.Çok romantik olacak eminim.Belki bir özür seyahati ne bileyim evlilik teklifi hepsi için uygun olabilir.Güzel cafeler,restauranlar güzel yemekler var Eski Datça'da ve güzel insanlar.Sizi tanımak isteyen,her gelene yeni bir hikaye gözüyle bakan insanlar.Meydan da elinde sigarasıyla oturan mimar bir amca var mesela.Amca desem kızar okusa ayağındaki conversle ama amca :P Onunla uzun uzun sohbet edin .. Kim ki conversli bu amca demeyin o sizi bulacaktık temin ediyorum.Minicik sohbet size çok şey katacak..
Dünya'da çocuk gülümsemesinden daha güzel hiçbirşey yok! Bu arkadaşlar öyle temiz öyle düzgün insanlar ki gözlerim dolu dolu yazıyorum.Fotoğraf çekerken birbirinin üstünü başını düzelterek poz verdiler.Eski Datça'yı anlattılar bize ve tüm dedikoduları :) Çocuğunun sokağa attığı kadını,çırağını döven adamı,kavuşamayan aşıkları... Neler neler,pırlanta gibiler.İnşallah okurlar,anneleri babaları kıymetlerini bilir.
Eski Datça'da yiyebileceğiniz yani bence yöreye has tatmanız gereken iki şey var biri Bademli Köfte ki biz yemedik.Neden bilmiyorum :) Sanırım atıştırmalık yiyeceğimizi düşündük fakat sonradan gözlemeye döndük. Diğeri ise Kabak çiçeği dolması.. Ben ezelden dolma,sarma içinde pirinç olan her türlü ürüne yakınım.Bu da güzel bir deneyim oldu.Zat_ı Muhterem gözlemesini gitti buldu.Gözleme berbattı :) Öyleydi ne yapayım :P Ayran da bir o kadar güzeldi ama..
Datça'da denize girmedik.Giremedik aslında vakit yoktu.İki gün kaldık.Gündüzleri hep bükleri koyları gezmekten denize giremedik ama Datça'yı baştan sona gezdik.Cidden kendi halinde karasal olarak o kadar uzak ki merkeze yalnız kalmış da kendi başına idare etmiş.Ama hertürlü gelişimi de sağlamış.Fiyatlar uygun.Park ücreti mesela tam gün 3 lira,bizim gibi istanbul'dan geldiğinizde 3 kere soruyorsunuz nasıl 3 lira diye? Emin misiniz,bakın bir yanlışlık olmasın. Minik bir örnekti,ilçenin fiyat politikasını anlayabilirsiniz. Temiz,gürültüsü olmayan,turisti bence az,aile için uygun bir ilçe..
Nerede kalınır konusunda önceden araştırma yapmıştım.Ama sağımız solumuz belli olmadığı için rezervasyon yapmamıştık.Ve gittiğimiz her yer doluydu.Birkaç seçenek arasında Bora Hotel'de karar kıldık.İki gece güzel vakit geçirdik,biraz merkezi bir noktadaydı.Müzik,hareket biraz beni rahatsız etti.Ama sorun bende tatile gelip 23:30'da yorgunluktan baygın düşen saftirik benim :) Millet eller havaya modunda,bir de biraz huysuzum malum,zat_ı muhtereme ninni geldi o gayet rahat uyudu.Bunun dışında herşey iyiydi,fikir olması adına bir de fiyat verelim.İki kişi oda-kahvaltı 80 lira.
Bir sürü güzel yer var yemek yiyebileceğiniz.Hangi birini sayayım ki.. Çok gastronomik hayalleriniz varsa zaten gideceğiniz yerleri çoktan belirlemişsinizdir.Biz iki gün boyunca Zekeriya Sofrası'nda yedik diğer yaklaşık 50.000 kişiyle birlikte :) evet ilgi çok,herkes burada yemek istiyor sebebi belli ağızdan ağıza reklam.. Biraz tereyağı biraz zeytinyağı biraz nezaket temizlik hepsi bu! Tatil beldesinde birazcık düzgünseniz çok talep görüyorsunuz.Fiyatlarda oldukça uygun.Hiç 25 liraDdan fazla ödemedik,Et yemekleri yememize rağmen..

Ayrıca Çınar Dondurmacısına da uğramanızı dilerim.Hemen yanında lokmacı var.Lokmanızı alıp dondurmacıya verebilir üstüne dondurma eklemesini isteyebilirsiniz.Oranın raconu buymuş :) Dondurması leziz ve elbette yine uygun..Allah'ım İstanbul'da yaşamak için bir servet harcıyoruz,ama aynı parayı maalesef bu şirin tatil beldelerinde kazanamıyoruz.Ahh keşke öyle bir şansımız olsaydı.
Merkezde bir Nokta Unlu Mamülleri adında bir yer var.Kesinlikle denemelisiniz.Ailecek çalıştırıyorlar. Ve ne katıyorlarsa ürünlerine yemeden duramıyorsunuz.Kahvaltının üstüne bile
:( hayır ya camış değilim. Eee hmm ımmm temiz hava acıktırıyor diyelim :P
Badem Datça'nın vazgeçilmezi.Köşebaşı badem dükkanı.Badem yağı,sabunu,ezmesi,kokusu,reçeli,turşusu,herşey yapmışlar.Biz bu dükkanlardan değil de Knidos'a giderken yoldaki köylü teyzelerden aldık.Hem de tazesini yani kavrulmamış olanını,çok lezzetliydi.Yol boyunca bitti bile..Eve gelirken yine aldık ama yolda bozulmasına engel olamadık nemden sıcaktan.Dikkat yani,kurusuna yönelmekte fayda var.
Datça bende güzel anılar bıraktı.Konum olarak daha ulaşılabilir olsaydı tekrar gelmeyi düşünebilirdim.Ama her zaman başka seçenekler görülmemiş güzellikler olacaktır.Büklerini ve knidos'u başka bir yazıya ayırdım.

3 yorum:

mine dedi ki...

toplu bir gezide apar topar bir durumda gitmiştik datçaya mümkün olduğunca az ve kafa insanla gidip uzuuunca yürüyerek gezmek nasip olsun diyorum : )

caloroso dedi ki...

biz de bu yaz ege sahillerini gezdik, datça da konakladık, büklerde denize girdik, benim de kocamın en beğendiği yer palamut bükü oldu, biz de 2 gün zekeriya sofrasında yedik... aynı şeyleri yapmamız güzel olmuş tanıştığıma memnun oldum, takibimdesin:)

Adsız dedi ki...

Datça güzeldir hem de çok güzel ya da güzeldi, artık o kadar çok inşaat var ki Marmaristen beter olacak yakında, Zekeriya Sofrası da güzeldi ama ne yazık ki artık değil, insanlığını biraz unutmuş insanlar işletiyor artık, asla eleştri kabul etmezler, eleştirirseniz kovulmaktan beter olursunuz, yemeğin üstüne keyiflice bi çay içim deseniz çayınız gelmeye gelir de gözünüzün içine bakarlar masayı boşaltın diye, müşteri bekliyodur anlarım da mekanını genişlet o zaman , Zekeriya Bey zamanında ki gibi değil, çünkü aç bunlar asla doyuramayacağınız kadar aç , Datça gibi yerlerde o sıcak esnaf tipini de özlüyor insan ama artık bulmak çok zor hele ki Zekeriya da bari adını değiştirseler Zekeriya Beyin yerine olsam kullandırtmam bu unvanı

Related Posts with Thumbnails