Şark Dişçisi

27 Kasım 2012
Son tiyatro izleme arzum İstanbul trafiğine takılmıştı.Trafiksiz 20 dk trafik ile 80 dakika süren o yol 100dk sürdü.Keşke tiyatroya gitmek için başka bir il seçseydik Bursa'da bir oyuna mesela , kesin yetişirdik ! Harbiye'de güzel bir oyun vardı ama trafik de vardı,yetişemedik, biz o günü İstiklal'de saf saf turlayan Araplarla birlikte geçirdik.Bir deneme daha yapmalıydım ,vazgeçmemeliydim.Bu sefer Harbiye değil Kağıthaneyi seçtim.Kağıthane Sadabat Sahnesinde "Şark Dişçisi" adlı oyun vardı.Methini çok duydum ama bu benim için olumlu olduğu kadar olumsuz da bir durum.Görsel sanatlarda bir üstad bir eseri beğendiği zaman mevzudan pek anlamayanlar onun yolundan gidip altını dolduruyor.Yani o beğenmiş bende beğendim,bende anlıyorum bu işten duygusu.Korktuğum gibi de olabilirdi, keyifli de olabilirdi gitmeden bilemezdik.

Sevil Akı'nın canlandırdığı "Marta"


Şark Dişçisi Taparnigos
 Öncelikle Sadabat Sahnesinden bahsetmek istiyorum.Ufak bir sahne ama sahne hakimiyetiniz iyi,mimikler,hareketler kolaylıkla görülebiliyor küçük olmasının avantajları.Ama yine küçük olmasının ses açısından dezavantajları da oldu. Müzikal bir oyun izledik ve ses gerçekten zaman zaman rahatsız edici bir boyuta ulaştı.Koltuklar dar değil ya daşöyle diyelim daha darlarını gördüm.Fakat havasız yahu herşeyi yaptık da şu havalandırma işini bir türlü halledemedik bir türlü.Trilyon yatırıp yapılan bir sürü yerde yine havasız yine havasız.Lokasyon olarak iyi mi kötü mü bilemedim,korkunç bir trafik var o bölgede bilmiyorum belki de cumartesi diye öyleydi.



Kısaca oyundan bahsedersek en kolay yol İbb Şehir Tiyatroları sayfasından aldığım özet olacak;
Tarihin belirsiz bir zamanından çıkıp gelen gezici bir tiyatro kumpanyası,19. yüzyıl Osmanlı mizah yazınının en önemli kalemlerinden olan Hagop Baronyan'ın eğlenceli komedisini; müzikli, danslı, şenlikli bir gösteriyle bugünün seyircisiyle buluşturuyor ve zamanın İstanbul Ermenileri arasında geçen; birbirini aldatan eşlerin, kavuşamayan aşıkların hikayesini konu alan oyunla, izleyenleri bir arada güldüğümüz zamanları hatırlamaya davet ediyor

Oyun hızlı başladı birden sanki dünya değiştirdik.Hepimizi etkisi altına aldı.Bu hayal dünyası durumundan aslında pek hoşlanmadım atmosfer güzeldi ama 3,5 saati böyle geçiremezdim.Ama bir süre sonra bizden oldu oyun,bize benziyordu,hep yaşadıklarımız,gözlemlediklerimiz hiciv edilmişti.Üstelik oyuncular oyuna dahil olması için çaba içindeydi.Oyunun uzun olduğunu söylememiştim değil mi ? Bu kadar uzun olması sizi korkutmasın eğer havalandırma sorunu olmasaydı,başım ağrımasaydı,eminim hiç daralmayacaktım.Açık havada izlemiş arkadaşım daha iyi olduğunu anlattı.

-Dekor sadeydi ama güzel kullanıldı,sahne içinde gezen ibb görevlileri biraz akışı bozuyordu ama ..

-Kostüm ,diyecek laf yok defalarca ödül almış,kostüm oyundan gözünüzü alamamanızın temel sebebi.

-Konuşmaları oldukça sempatikti,ermenice özünden nasıl konuşuluyor tam bilmiyorum ama bana sıcak geldi.

-Çağlar Çorumlu , güldüğüm bütün sahneler genelde onun olduğu sahnelerdi,sahnede olmadığı vakit özledim..

-Sevinç Erbulak'ın ne gibi bir artısı vardı çözemedim,ortada bir performans yoktu,dikkatimi dahi çekmedi.

-Elbette bir ekip işi oyun ,adının Sevil Akı olduğunu öğrendiğim Dişçi'nin yaşlı cadaloz eşi Marta'nın performansı da bir harikaydı.

-Yönetmen son yılların gözdesi Engin Alkan,geçen sezon Tarla Kuşuydu Juliet
-Ve orkestra çok başarılıydı,gizli kahramanlar en çok onları alkışladım.

-Işık konusunu da es geçemem , ışıklandırma da etkileyiciydi.

Sonuç olarak  bu referans ile yeni bir müzikal oyun için biletimizi aldım bile.Yalnız acele edin.Koltuklar hızla doluyor bu oyun için 28 gün önceden bilet almıştım ! Bilet için.. Şark Dişçisine gidin ,gülün,üç saatliğine bütün sıkıntılarınızdan arının.

Öptüm Seni Caanımmmm ... [ oyuna gidenler anlayacaktır :) ]


7 yorum:

Keşke Gerçek Olsa dedi ki...

Ben de böyle bir yorum bekliyordum çünkü sevmiyorum çok iyi konuşulan oyunları dediğin gibi genelde kötü çıkıyorlar :)Ama az çok tanıdığım bildiğim insanlar yazınca dikkate alıyorum, süper oldu.
Ben bir bakayım hemen biletlere :)

Üfürükten Prenses dedi ki...

Damla ,güzel vakit geçireceğine inanıyorum.
Yazıyı dikkate alacak olman ise beni mutlu etti,teşekkür ederim :)

Adsız dedi ki...

biz de dün gece harbiyede arkabahçe isimli oyunu izledik. bu oyunu da merak ettim.

Selin dedi ki...

İstanbul'daki Şehir Tiyatroları sahnelerinin hepsinde oyun izledim, her yönden en rahat bulduğum iki yer Sadabad ve Muhsin Ertuğrul. Oyunların o ikisine gelmesini bekleyip öyle izliyorum :) Eğer Sadabad Sahnesini bunaltıcı bulduysan özellikle Haldun Taner ve Reşat Nuri Sahnelerinden uzak durmanı tavsiye ederim :)

Şark Dişçisi'ni senin izlediğin günün akşamı ikinci kez izledim ve sanırım 3, 4, 5 diye devam edeceğiz :))

Adsız dedi ki...

ha ha hayyyyy aksarayyyyyyyyyyy :)

Üfürükten Prenses dedi ki...

@G:Beğendin mi peki,arkabahçe ile ilgili samimi bir yorum yok genelde fazla teorik yorumlar.

@Selin:Sadabatı rahatsız bulmam alandan değil aslında havalandırma sorunundan.Ya da o gün oyun çok uzundu ve o yüzden öyle oldu bilmiyorum.

Aynı gün mü gitmişiz yani,sevindim :)

@adsız: Komikti değil mi,adam çok güzel oynuyor :)

Afşar Çelik dedi ki...

Güzel yazı, iyi eleştiri. Evet, kesinlikle eleştiri ve mantığı da bana uygun. Eleştiri böyle yapılmalı. Oyunla ilgilendirdi, güldürdü, bilgilendirdi... Amaaan benimki de deterjan gibi yorum oldu. Yoksa çamaşır suyu mu diyeydim la? Velhasıl benimki gibi kuru bir blogdan sonra iyi oldu. Üfürük müfürük diyonuz amma baya bir güzel blog...Elceğizlerinize sağlık gari ne deyem?

Related Posts with Thumbnails