şeriat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
şeriat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Bin Muhteşem Güneş-Khaled Hosseini

23 Şubat 2009
Bazen oldukça şımarık bir kız gibi davranır,kimilerinin nimet saydığı şeyleri elimin tersiyle iterim.. ve bunu bile bile yaparım,bazen cehaletim beni esir alır ve bu şımarıkları yaparken hep daha fazlasını isterim.. daha fazla özgürlük daha fazla sevgi daha fazla aşk daha fazla para daha fazla lüks daha fazla.. hep daha fazlası.. bir ailenin tek bir evladı tek kızı olarak yaşıyor olmam bende sürekli olmasa da,olduğu zamanlarda ağızları açıkta bırakacak bir şımarıklık bıraktı.. baki değildi ama o esnada bu şımarıklara kimse dur diyemedi..yaşıtlarımın kaygılarını çoğu zaman geriye attım.

beni sırf kız çocuğu olduğum için yücelten bir babaya sahip olduğum için sırf kız çocuğu olduğu için ezilen yaşıtlarımı hiç anlamadım.. seni nasıl vereceğim,nasıl evlendireceğim diye gözleri dolan bir babaya sahip olduğum için,sırf bir boğaz eksilsin diye evden ite-kaka evlendirilen o yaşıtlarımı da anlamadım.. "okumazsan iki elim yakamda olur,okumaktan sonuna kadar okumaktan başka bir yolun yok diyen" bir babanın çocuğu olduğum için,okuldan o..pu olacaklar diye alınan o yaşıtlarımı da hiç anlayamadım..



ya başka bir coğrafyada dünyaya gelseydim? ya Afganistan'da doğsaydım? neler olacaktı..? 25 yaşında sırtımda burka elimde 3 çocukla hergün yiyeceğim dayakları hesap edecek,muhtemelen asi olduğum için kumamla anlaşamayacak,belki de biraz özgürlüğe düşkün ruhum yüzünden şeriatin getirdiği cezalara çarptırılacaktım..


kitabı 5,5 saatte okudum.. bitirmeliydim.. çünkü ben okumayı geciktirdikçe o kadınlar daha çok acı çekiyordu sanki.. meryem,leyla ve azize.. ve niceleri.. Afganistan işgalini,siyasi gelgitleri,batının ikiyüzlülüğünü,şeriat gölgesinde kadın erkek ilişkilerini,11 yaşında kadın olan,kuma olan,anne olan,ölü olan binlerce kadını.. dini değerlerin nasıl erkekler elinde oyuncak olduğunu,İslam'ı ahlaksızlıklarına siper edenlerin pisliğini,kadın olmanın zorluğunu.. hepsini bulabilirsiniz bu kitapta.. gözlerim yaşlı okudum,zira masal değildi.. şu an da bile bunları yaşayan kadınlar vardı.. herşey gerçekti ve benim elimden gelen sadece bu romanı okumaktı..

“Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima, bir kadını gösterir. Her zaman. Bunu hiç unutma Meryem…..”

Her kadının okuması gereken bir kitap Bin Muhteşem Güneş,kitap bittiğinde yaşadığınız ülkeye,şartlarınıza şükür edeceksiniz,hayal gibi geliyor öyle değil mi?

Çarşafa Giren Layik(?) CHP

22 Kasım 2008
günlerdir konuşulan "CHP ve çarşaf " konusu nihayet gündemime girdi.görüntüleri ilk izlediğimde bunu düzmece bir haber olduğunu düşünmüştüm.. sanılanın aksine CHP’yi zor duruma sokmak adına yapılmış bir tiyatral bir olay gibi gelmişti.. evet karakterler gerçek ve olayda gerçek(miş) aslında olaydan ziyade tartışılan D.Baykal’ın konuya yorumları oldu..

aslında benim de beklediğim cümleler bunlar değildi. Baykal’ın "Atatürk'ün partisinde böyle bir üye olamaz,tüü kaka derhal kovun bu kara böcükleri" demesini bekliyordum.Baykal’ın tavrını pek içten bulmamakla birlikte artık nefret ettiğim "Türkiye Cumhuriyeti layik(çoğu laik kelimesini tam telaffuz dahi edemiyor) bir devlettir" kasetini başa sarmaması beni rahatlattı..

çarşaf taraftarı değilim,bana oldukça itici gelir.. hatta genelde çarşaf giyen bayanların yanlarında bulunan,onları güden çoban gibi yürüyen cübbeli erkeklerden ve onların bana göre itici kıyafetlerinden de hoşlanmam.. ama çarşaf konusu gündeme gelince bir anımı anlatmadan geçemeyeceğim.. üniversitede okuduğum yıllarda PTT’de bir iş için sıra bekliyorum.. yanıma yanaşan sadece gözleri görünen sesi de oldukça ürkek çıkan genç bayan bana şu an hatırlamadığım bir soru sordu ve bende cevaplandırdım.. teşekkür bile etmeden yanımdan ayrıldı.. işini bitirdikten sonra tekrar yanıma geldi.. sesi biraz da sıcak olmakla birlikte peçesini indirdi ve konuşmaya başladı:

"salona girdiğimde bana hiç yadırgar gibi bakmadın o yüzden sorumu sana sordum,cevap verirken de üstüme başımı süzmedin,bakışlarıyla eziyor beni herkes.. teşekkür ederim yardımcı olduğun için ve bana ""normal"" davrandığın için" dedi ve bana cevap hakkı tanımadan uzaklaştı..

çarşaf konusu gündeme gelince bu geldi aklıma.. Türkiye’de çarşaflı kitlenin oranı hakkında bir fikrim yok .. ama bazı coğrafi bölgelerde çarşaf tamamen kültürel bir unsur olup siz nasıl işte ne bileyim iç çamaşırsız dışarı çıkmıyor kendini çıplak hissediyorsanız onlarda böyle hissedip çarşaflı geziyorlar..bazıları da dinle bağdaştırıp iman metreye soktuklarını inançlarını çarşafla kuvvetlendiriyorlar.. çocuklara çarşaf giydiren onlara cinsel obje olarak görüp bu kalıba sokanların ise tedaviye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.. ama temelde toplum düzenini bozmadığı ve diğer bir insanın özgürlüğüne kastetmediği sürece her türlü(!) kılık kıyafete özgürlük tanınması taraftarıyım..

chp bu ülkenin en eski partisi mi? partisi! bir parti tüm ülkeyi kucaklamadan başarıya ulaşabilir mi? ulaşamaz! CHP’nin zaten bugüne kadar olan duruşu onu bu hale getirmiş,toplumla kopmasını sağlamıştır.. Baykal’ın şu an ki tavrı bana samimi gelmiyor ve sadece günümüz koşullarına ayak uydurmaya çalışıp azıcık popülist bir yaklaşım olarak görsem de,dini değerler üzerine oynama açısından AKP’den an itibariyle farklı bulmasam da yine iyi bir gelişme olarak adledilebilir..

fakat bu çelişki Chp temelden değişmedikçe Baykal'ın arzu ettiği toplumsal birleşme zırvalarından çok tabanından kaybedeceği oylara veya "değil çarşaf başımız örtülü üniversiteye girmeyelim diye poponu yırttın be adam nerden geliyor bu samimiyet" diye düşünecek olan muhafazakar kesimin tepkisine neden olacaktır..


-üfürükten prenses-

Related Posts with Thumbnails