Vira Bismillah

30 Ekim 2008
İlk cümleleri yazmak ne kadar da zormuş.. gören de sanır ki pulitzer ödülüne aday olacak roman yazıyorum. bloga iki satır kendimi tanıtma yazısı yazıcam şunun şurasında ama tam yarım saatir ilk cümleleri yazıp silmekle cebelleşiyorum.

Üfürüğün bloğunu takip ediyorsanız bazı postlarda yorumlarda kaniyi görmüşsünüzdür ya da görmemişsinizdir ben kendi kendime havaya girmişimdir işte o kani bu kani hangi kani niye kani aşağıda;Uzun süredir çok farklı bloglar geziyorum,okuyorum kimi zaman “peaah” deyip geçiyorum kimi zamanda nezaman yeni bir post ekleyecek diye saatleri sayıyorum..

Internetle fazla aram yoktur teknoloji seviyem.. playstatıon oynamakla word kullanmak arasında bir yerlerde(aralarında nasıl bir bağ varsa artık) internetle ilişkim.. ama üfürük buraya yazmaya başladığından beri hatta biraz daha da önceki bir zaman diliminden beri bende kendimi ifade etmeliyim kanısına vardım.böylelikle aslı belki etrafımdakileri böylesine kırmam,deli danalar gibi ağzımdan salyalar akıtarak saldırcak insanlar aramam diye düşünüyorum..çünkü yazmak beni inanılmaz rahatlatır tıpkı okumak gibi..

burada paylaşacaklarım neler olur şuanda bilmiyorum hiç bir hesap kitap yaparak gelmedim. hayatta yol almak yol alırken hep yanımda olucak olan üfürüğümle birşeyler paylaşmak istiyorum.. fakat bende garip bir takıntı var bir yerlere birşeylere bağlı kalamıyorum. mesela hiçbir siteden işime çok yarayacak bilgilerin mevcut olduklarından bile üyelik alamam.. sayfada hep “bu linki sadece kayıtlı üyeler görüntüleyebilirler” yazısıyla bakışırım ama üye olamam. Neden,niçin bilmiyorum..msnimde bile en yakın arkadaşlarım yoktur sürekli gizemli bir havada takılmak hoşuma gidiyor sanırım.

bu yüzden buradanda birgün yok olup gidersem anlayın ki takıntılarım nüksetti.. beni bir yolcu kabul edin siz,bu handan geçerken uğradım kimbilir belki kalırım belki yol alırım..

özetle amacımız; üfürüğümün yanında olmak, bol bol geyik yapmak bazen ona buna saldırmak bazende yüzlerde ufak bir tebessüm bırakmak... Artık bende onunla beraber birşeyler karalayacağım.

"kani"

Sıkıcı Günler..


kendimi deli dana gibi oraya buraya atıyorum..
gece erken bitsin diye erken yatıyor ama bu sefer de sabah çok erken kalkıyorum.. koşmaya gitmiyorum artık.. gücüm yok,gidersem yığılıp kalacakmışım gibi geliyor..

kuaföre gittim bende.. ne kadar sıradan değil mi yaptıklarım.. biraz canın sıkılınca kendisiyle oynamaya başlıyor insan.. uzun zamandır hatta çocukluğumdan beri belki gittiğim bir yer.. oldukça içten bir hanım kuaförüm..
oturtuğum koltuğa.. hoşbeşten sonra..saçlara geldi sırada.. aynadan kendime bakıyorum düşünün o halinizi.. boynunuza bağlanan adı her neyse işte o şey ne kadar komik göründüğünüzü düşünün..


ne kadar çabuk uzuyor saçların dedi.. her zaman ki gibi kesiyoruz değil mi? hayır dedim.. herzaman ki gibi kesmiyoruz.. kafana göre takıl.. isterse tavuğun bir tarafına benzesin ama artık "bana" benzemesin.. "ya pardon üfürük ama hasta falan mısın sen? ışığın gitmiş bebeğim senin,neyin var " dedi?

o öyle dedi ya,düştüğünde ağlamayan ama siz ahh,uff dediğiniz de avaz avaz bağıran bir çocuk gibi.. duygulandım.. birden birkaç saniye içinde gözümden bir hatta birbuçuk damla döküldü.. cevap veremedim.. uzatmadı o da..

25'den iki gün önce gün almış bir genç bayan olarak şimdiki halimi görseniz bir de uzaktan görseniz taş çatlasa 16-17 bu kız derseniz.. kafasına göre kesti manyak ama güzel oldu .. kahküllerim var dana gibi.. saçlarımda omuz hizamda.. değiştim en azından.. ama anlatacak,gösterecek,beğenecek misin acaba diyecek.. "ben seni her halinle seviyorum" diye cevap alacak biri yok..

ne yapsam kendimi tam olarak oyalayamıyorum,hep bir yanım eksik kalıyor.. artık korkmaya da başladım.. "arar o eşşek kafalı" diye teselli edenlere de inancım azaldı..

mutsuzum.. ne yapsam kurtulamıyorum..

"Cumhuriyet"

29 Ekim 2008

  • televizyon kanallarının sağ köşesine iliştirilmiş bir bayrak..


  • sabah,öğle,akşam bütün sohbet programlarında ellerinde bayrak dillerinde 10.yıl marşı bağırıp,tepinen,göbek atan bu ülkeye zerre katkısı olmamış kadınlar ve erkekler..


  • cumhuriyet nedir sizin için diye sorulduğunda düğmesine basılmış gibi "Türkiye laiktir laik kalacak" diye ne söylediğini bile tam anlamayan tipler...

  • "cumhuriyet annesiyim,kadınıyım ben" diyen akciğerlerine kadar açtığı göğüslerini gösteren 65 yaşındaki sanatçı kadın..


  • "şeriat aslında gerçekten oturtulduğunda daha özgür bir platform sağlayabilir" cümlesini kurabilme hakkını bile yarım yamalak götürebildiğimiz cumhuriyetten aldığını düşünmeyen zavallı zihniyet..


  • buz gibi havada tören alanında poposu donan ertesi gün hastalıktan kırılan,onları acımadan bekleten bürokratların ne mal olduğunu daha minicik halleriyle öğrenen zavallı öğrenciler..


  • bir gazete adı,sırf adı bu diye onlara molotof kokteyli atacak aciz zihniyete sahip düşmanları olan,sırf adı bu diye cumhuriyetin tek sahibini kendisi sanan bir gazete..


  • balkona astığımız bayrak( gerçi bu sene hiç indirmedik şehitlerimizden :( )


  • bir bayan olarak,ne olursa olsun varolan ya da varolmayan bütün haklarımızı sağlayan ve bir şekilde koruyan rejim..


  • kuyumuzu kazan onca ülkenin haritada böldüğü yarısını kürdistan diye hayali,kıçımın ülkesine peşkeş çektiği bir toprağı birleştiren unsur..


  • anayasanın ilk maddesi ve değiştirilmesi teklif edilemez maddesi..


  • mozoleye bıraktığı çiçekle bütün sorumluklarından kurtulduğunu sanan onlarca vekil,bakan,bürokrat..


  • 100.yılını gururla biraz da korkuyla beklediğim,elimde bir bebe "işte bunun için çalışacaksın" demek istediğim değer..


  • bir gün yıkılacaksa,şahit olmamak için kendimi bu dünyadan yok edeceğim kavram ..

Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun.. Hakimiyetimiz Baki Olsun..

Allah'ım Bitsin Bugün,Yalvarırım Bitsin..

28 Ekim 2008
içimi dökebilir miyim? lütfen,ilk defa.. ilk defa bu kadar açık olacağım.. ilişkim hakkında sadece geyik yapıyordum burada.. ama anlatmak istiyorum bu sefer..
içim yanıyor,kalbim acıyor,yazarken bile ağlıyorum.. yoruldum çünkü.. tek bir güzel söz ihtiyacım vardı sadece sadece ama sadece tek bir güzel söz ne olduğu mühim değil ..

yaklaşık yarım saat önce telefonum çaldı.. erkek arkadaşım aradı.. iş,askerlik,ev,arkadaşları vs oldukça zor bir dönem geçiriyor.. akıl danışmak için aramıştı.. tek kapris yapmadan,tüm içtenliğimle tüm tatlılığımla yardımcı oldum.. fikirlerimi beyan ettim.. karara bağladık..görüşmenin o kısmı bitti..

"ee nasıl geçiyor doğumgünün dedi?" kaldım öyle.. demek biliyormuş dedim,demek hatırlamış."iyi geçiyor"dedim .. diğer günlerden bir farkı yok,rejimi bozacağım sadece tatlı birşeyler yiyeceğim kendime hediye..

anlatmaya başladı:"unuttum" dedi "dürüst olayım gece unuttum bugün saate bir baktım 28 ekim yazıyor eyvah dedim,üfürük delirecek! unuttuğumu anladın neden arayıp bağırıp,çağırmadın?"

bilmiyorum dedim,kırıldım ama susmak istedim,ilk doğumgünümü nasıl kutlamıştın hatılıyormusun dedim? o zaman prensesinde değildim hiçbişeyin değildim? nasıl kutlamıştın,? büyütme üfürük dedi,şimdi daha çok seviyorum seni.. ama daha az önemsiyorsun dedim..

affet beni dedi.. affedecek birşey yok dedim.. sinirlenmeye başladı böyle yapınca eline ne geçiyor,mutlu mu oluyorsun büyütme bu kadar dedi? aradım işte dedi.. lütfetmişti sanki.. ben zaten suskundum,neden keyifli değilsin,bağır çağır böyle durma dedi..hem istesen dün bir şekilde hatırlatırdın unutmamı istedin belli dedi! dondum kaldım resmen.. tek bir gün dedim,tek bir gün.. arayacaksın ve kutlayacaksın telefonunu bile kurabilirdin.. yapmacık olacaktı öyle yapınca dedi.. yine beni anlamadığını hissettim sustum..

bana karşı soğuk davranma bak mahsunlaştım dedi.. bir an acaba doğum günü olan o mu diye içimden geçirdim? sen mi mahsunlaştın dedim "yemin ederim zorla konuşuyorum kapatalım şu telefonu! 28 ekimin bitmesine çok az kaldı yarın eskisi gibi oluruz bugün rahat bırak artık beni.. tek bir gün sabret "dedim...

içinden canavar çıktı sanki bağırdı: "tek bir tek bir gün amma büyüttün" dedi..ağlamaya başladım bağıra bağıra ağladım.. sen nasıl bir hayvansın.. seninle artık tek kelime konuşmak istemiyorum,ne halin varsa gör dedim ve kapattım.. bir daha da aramadı..

yazıyorum yazarken hala ağlıyorum.. bunu haketmek için ne yaptığımı merak ediyorum.. doğum günümü unutan ve bundan beni suçlayan,bu yüzden ona soğuk davrandığımı söyleyip beni azarlayan,doğum günümü hala kutlamayan,iyi ki doğdun bile demeyi yapaylık olarak gören bu adam benim erkek arkadaşım..

hala ağlıyorum.. acaba burayı mı geliyor,sürpriz yapmaya diye heveslendiğim için kendime acıyorum.. bu kadar aptal bir kızım ben işte!

İyi Kİ Doğdum,Gördün mü 25 Oldum!!




boğazım ağrıyor.. bugün üçüncü günü.. geçmedi hala.. hava açıldı biraz güneş var ama sahte..içim üşüyor,yalnızlıktan mı acaba? attığım başlığa baktım güldüm,bu şarkıyı söyleyebilecek enerji yok içimde çünkü.. nasıl zorlama bir neşe içine girmişimde atmışım başlığı hayret ettim kendime! bu başlık yalan arkadaşlar dikkate almayın lütfen.. iyi ki doğmadım,25 oldum ama bir b.k olamadım..


23 tane doğum günü yaşadım.. bundan önce.. 24 mü yoksa yok yok 23 ,doğduğun yılı saymıyorsun hesaplarken..hatırlayamadıklarım hep mükemmel geçmiş..fotoğraflardan anlıyorum..muhteşem masalar hazırlamış annem,onlarca hediye gelmiş..sevdiğimiz bütün insanlarla birlikteymişiz.. hatırladıklarım ise berbat.. fotoğrafları karıştırırken buldum da.. arkadaşlarımı çağırmışım orta 1'de galiba..orada bile bir mahsunluk var üstümde.. doğum günlerimde mutlu olduğumu hatırlamam hiç..


geçen sene zat_ı muhteremle kutlamıştık.. mutlu etmek için bin takla atmıştı.. ama yok,onunla da alakası yoktu.. ben yine mahsundum.. hatta ağlamıştım,yanlış hatırlamıyorsam..

mevsim depresyonuna denk geliyor galiba benim doğum günüm.. biraz da ondan böyle oluyorum.. partilerle geçen,muhabbetin gırla gittiği,herkesin sevgi böceği olduğu doğumgünlerim yok benim.. gerçi olsa da mutlu olmam galiba..enteresan,uyumsuz berbat bir karakterim var akrebim ben ..beni ancak güç mutlu eder! güçlü değilim bu günlerde,mutsuzum bu sebeple..

gün daha tam başlamadı ama evin tek çocuğu olan şu zavallı kızcağınızı anne-babası bile iplemeyecek biliyorum.. her anne gibi şefkatle davranan annem,belki de kendi eseri olduğum için.. doğum hikayemi anlatacak yine.. zor doğdun,azıcıkda erken.. bir gün doğurmak için beklemek zorunda kaldım hastanede diyecek.. aramızın artık hiç düzelmeyeceğini düşündüğüm babam uzaktan bakacak yine bana.. sevgilim telefonda "bitanem keşke yanımda olsaydın bıdı bıdı şunları yapardık" diyecek.. beklediğim o derin duygusallığı gösteremeyecek.. belki de unutacak aramayacak hiç..zira ben güne girer girmez aramasını bekledim,telefonuda o saatten yarım saat önce kapadık..ama kutlamadı.. arkadaşlarım msj atacak,hadi birkaç tanesi arayacak.. iyi ki doğdun,iyi ki varsın diyecek.. belki biraz heyecanlanacağım sonra hevesim sönecek..

gece olmasını 28 ekim'in bitmesini bekleyeceğim..

devlet dairlerinde işim düşünce söylediğim bir tarih olarak kalacak sadece doğum tarihim..

28 .10.1984 Ankara


bu da benden bana gelsin.. hediyem olsun kendime.. biraz acı biraz umut..




Eve Dönüş..

26 Ekim 2008

kabus gibi..

ktunnel ve türevlerinden girmek.. aktif olmayan butonlarla savaşmak.. kendi bloguma suçlu suçlu başka yollardan girmeye çalışmak..blog yazamamak..televizyonda blog yazanlar yasta haberlerini dinlemek.. bir gazla wordpress'ten hesap almak.. buradaki arkadaşlardan ayrı kalmak,o iletişimi kaybetmek.. hepsi hepsi kabus gibiydi..


geri döndüm,geciktim biraz zira psikolojim ancak düzeldi..gerçekten çok sinirlendim,özgürlüğüm elimden alınmış gibi hissettim..biri özel alanıma müdahale ediyor sanki.. dikte ile başarılmış her ne varsa yıkılmaya mahkumdur.. bunu hala idrak edememiş zihniyete tüküreyim..


yazmaya devam edeceğim.. pornocularla,teröristlerle tüm ahlaksızlarla aynı muameleyi görsem de devam edeceğim..


kendini ifade edebilen insanın böylesine kıymetli olduğu bir dönemde,insanların kendilerini ifade etmelerini engelleyen böyle bir mekanizma,korkarım uzun süreli yaşamayacaktır..


küfür ettiğim s.. git çok bile kaldın dediğim fazıl say'a,bu ülkeye hizmet etmeyeceğim diyip giden onca akademisyene,bir yazara,bir doktora,bir bilimadamına.. artık hepsine hepsine katılıyorum..



burdayım arkadaşlar..
inat,ısrar ve zevkle olmasa da sinirle yazacağım..
ama yazacağım..

İyi Ki Doğdun Kanim!!


kanim şu karikatüre bak ya!
kahin miyim neyim ben haa?
kaç gün önce buldum bir bilsen ;)
iyi ki doğdun yavru,iyi ki varsın,iyi ki kanimsin..
öpüldün!!!
Related Posts with Thumbnails