"Boykot Kültürü"

5 Ocak 2009
kurtlar vadisi ırak filmini izleyenler hatırlayacaktır..polat alemdar'ın sam marshall'ı otele çağırıp kafasına çuval geçirmek istediği sahnede.. sam marshall'ın polat'a şöyle bir sözü vardır ki :

"Do­nu­nu­zun las­ti­ği­ni bi­le biz ve­ri­yo­ruz. Da­ha ne is­ti­yor­su­nuz?!"

içimi acıtır..

biz pek üretemeyen bir milletiz..hatta dürüst olayım hiç üretemeyen bir milletiz.. işte en fazla fındığımızı,şeker pancarımızı,tütünümüzü,çayımızı falan işler, sonra yine 3 misli pahasına süslü jelatinler içinde sattığımız ülkelerden geri alırız.. bu sebepledir ki her ülkeyle bir ihracatımız olmasını hayal eder fakat nedense hep ithalat aşamasında kalırız.. biraz da psikolojik olarak avrupa'dan gelen maymun dışkısı kahvesini aylar öncesinden sipariş eder,türk kahvesini yunanlıya kaptırırız..yine psikolojik olarak kırmızı üstüne beyaz harflerin bulunduğu o muhteşem jeans markasını kıç.mıza geçirdiğimizde,new york sokaklarında gezer gibi hisseder,açlıktan sinyal veren midemizin gurultusuyla gerçek hayata döneriz..

İsrail'in Filistinde sürdürdüğü vahşet nedeniyle "boykot" çağrısı sıklaştı.. hepinize bu tip mailler geliyor,kulaktan kulağa sohbetleri duyuyorsunuzdur.. biz alışkınız boykotlara.. hafızanızı tazelerseniz..

abdullah öcalan denilen katili vermemekte direnen italya'yı boykot etmiştik bir dönem.. ne oldu sonucu tam hatırlamıyorum,iş adamları derneklerinin kendi çaplarında artistlikleri falan.. öyle kaldı mevzu..

sonra 'Ermeni soykırımı yoktur' demeyi suç sayan tasarıya onay veren Fransa'yı boykot ettik.. sanırım bu boykot yüzümüze ağır bir tokat gibi vurdu zira boykot edilecek listeyi görenler gözlerine inanmadı,yoğurttan tutunda bebeğinizin poposuna sürdüğünüz kreme kadar yüzlerce marka vardı.. hepsi aşina olduğumuz,benimsediğimiz bize göre gayet bize ait markalar olmuşlardı..yine direndik elimizden geleni yaptık,benzin istasyonumuzdan,saç boyamıza kadar herşeyi değiştirdik.. sonra dkny mağazasının indirim gününde kapının önünde 60euro'ya alacağı bildiğiniz atlet için mağazanın açılmasını bekleyen binlerce insanı gördük,umudumuz kırıldı..

ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nin 'sözde Ermeni soykırımı'nın varlığını kabul eden kararını da boykot eder gibi olduk... ama bu sefer hiçbirimiz mc donalds'da çocuklarımıza haftasonu hamburger yeme ritüelinden vazgeçemedik,senden aldığı tütünü işeleyip sana kaktıran marlboro'dan,"yahu herşeyi isteyinde kolamdan vazgeçemem ben günde 3 litre içiyorum" diyen varoşlardaki teyzem de coca-cola'sından vazgeçemedi..

şimdi ki benzer kampanya da askıda kalacak,üç-beş ay sonra unutulacak "starbucks olmadan duramıyorum,lanet olsun oradaki atmosfer evimde yok a.q" diyen pek sevgili arkadaşlar tıpış tıpış geri dönecek.. yine pizza hut'un sınırsız pizza kampanyasında sınırsız pizzalar yenilecek,yine yakasında mavi-kırmızı-beyaz amblemli tommy gömlekler delikanlıların gurur kaynağı olacak..

bizim bir boykot kültürümüz oluşmuştur bu gelgitlerle..artık boykot edecek bağlılıkta,düşkünlükte olmayalım istiyorum.. dün,bugün veya yarın hiçbir zaman zalimin yanında olmayalım.. artık kendimizi dizginleyelim,kendi ürettiklerimizi tüketerek ekonomimizi yüceltip,yolumuza bakalım.. kendi yağımızla kavrulmayı öğrenelim..


*ve yazı güzel temenniler ile yapay bir şekilde son bulur,yazar son paragrafa asla inanmaz ama yine de yazmak ister..inanmasa da..

18 yorum:

41 kitchen dedi ki...

bu sadece boykotlarını sürdüremeyen, vazgeçemeyen halkın suçu değil ama...çaba yok, yatırım yok, devlet desteği yok...artık hangi ürünün hangi ülkeden ithal edildiğini bile bilemeyecek durumdayız çünkü söylediğin gibi o kadar benimsemişizki...neden? bi de bunu sormak lazım işte. geçenlerde bi blogta okudum neresi hatırlamıyorum. diyorki yabancı marka makyaj ürünlerini kullanıyorum çünkü hem daha kaliteli hem de fiyatı daha ucuz...biz fakir ama ekabir bir milletiz. ürettiğimizi de pahalı fiyatlara satarız, halkta tercihini kendine uygun olandan yana kullanır haliyle. iyi birşey yapıyorsak mutlaka ithal ürünlerden daha pahalıdır ya da kaliteli birşey yapamıyoruzdur. bakınız cola turka. tadı süper diyenini görmedim, olmuyor yapamıyoruz...

RoNaLDiNHo dedi ki...

Ewet haklısın ülkemiz üretemiyor.

Ama taklitte kimse geçemez ülkemizi. Sahte para, rakı çikolata v.b. olaylara gelince bir numara.

Neden böyleyiz eski zihniyet yok.
Herkes kolay para peşinde ve kendini düşünüyor ülke kimin umrunda...

Osmanlı tarihine bakınca buluşlar hep Türklerin eseri. Ama tembellikten yata yata bulduklarımızı da başkalarına kaptırmışız malesef...

Ülkemiz resmen sömürülüyor artıkkkk.

Robin Goodfellow dedi ki...

balık hafızalı Türkiye!

kırmızılı dedi ki...

sürekli boykot mailleri geliyor bana da bi yanda akp yi boykot edenler,bi yanda israili boykot edenler.ve ben eğer ikisinide boykot etmeye kalkarsam aç ve çıplak gezmem gerekecek,onu farkettim geçen gece...
senin de dediğin gibi keşke boykot etmemize gerek olmayacak kadar bizim içimizde olmasaydı bu markalar...

Üfürükten Prenses dedi ki...

@htc:elbette büütn suç halkın değil..
ama açlıktan nefesi kokan insanların gidip 10ytl'ye kahve içeceğim diye mallık yapması veya çocuğuna hamburgerle büyüten annenin de suçları var..

osmanlı'dan sonra sanayi açısından gerekli atılımı yapamadık,hadi olsun tarım ülkesi kalsaydık hollanda gibi ineğimizi bile ünlü yapamadık..

hiçbirşeyi beceremedik yani..

cola turka'ya gelince cidden kötü.. :)

@ronaldhino:bilmiyorum özümüz gerçekten bu kadar mükemmelse biz neden bu kadar berbat insanlar olduk,bazen anlam veremiyorum..

@puck-robin:öyle,her konuda ama.. iyi,kötü herkonuda..
unuturak kurtuluyoruz adeta..şarkı mı vardı böyle?

Üfürükten Prenses dedi ki...

@kırmızılı: ne güzel söylemişsin ya.. ikisini de boykot edersem aç ve çıplak gezmem gerekecek! harikasın,yazımın özeti budur arkadaşım.. teşekkür ederim..

ella dedi ki...

sana kesinlikle katılıyorum biz boykot yapamayan bir milletiz. iki gün yapar üçüncü gün vazgeçeriz. aslında bizim rejimlerimizde böyle, spor alışkanlığımızda. ruhumuzda var galiba. direnemiyoruz biz.

pelin dedi ki...

boykot edelim!! peki ama büyük patrona gelene kadar bundan etkilenecek olan yine bizleriz.Çünkü bu firmalarda çalışan çok fazla bizlerden insan var.Ama bir taraftanda sessiz kalmayalım istiyoruz .Yani anlayacağınız iki ucu boklu değnek. Bu yüzden dışa bağımlı bir ekonomiden kurtulmalı istihdam artırıcı politikalar uygulanmalı bence.

Pilli-Cadi dedi ki...

utandim...
evet utandim bu postu okudugumda.
coca cola icmiyorum. birtek bunu senelerdir boykot edebiliyorum. cünkü kola hic icmiyorum.

starbucksa sadece türkiye'deyken gitmiyorum.
burda ya da baska bir ülkede baska bi yer bilmedigim icin mecburen gidiyorum.

haticenin dedigi yabanci makyaj markalarini kullanmak zorunda kaliyorum.

en büyük zaafim mc donalds cünkü bazi durumlarda o kadar zorlasiyor ki bu. yemek yiyecek hicbir yer bulamiyorsun mesela mc donalds disinda ya da arkadaslarla gidilir ben gelmem boykot ediyorum denilemez her ortamda.
o ismini renkleriyle belirttigin markalari giydim giyiyorum. bu yüzden utaniyorum asil.
türkiye'de söyle birsey söz konusu. bir yerde zengin cocuklari vardir bir yerde de orta halli aile cocugu. orta halli aile cocugu eger o markalari giymezse kücümsenecegini düsünür, ki cogu ortamda olur bu. starbucksa gitmiyor musun aaa neden ben oranin zittiri pittirisina bayiliom manyak yapiyolar denir.
cok güzel yazi prenses. beni utandiran bir yazi oldu.

karalamaca dedi ki...

bence boykot etmeyle neyi kastettiğimizi tam anlamıyla bilmemiz gerekir.
çok oykotlar gördük hepimiz ve alam veremedik e olup bittiğine...
en büyük boykot bilinçlenmektir bence..

Paylasi-yorum dedi ki...

Tam da yorum yazilasi bir yazi olmus. Guzel yazilarinin arasinda bu konuya da yer verdigin icin oncelikle seni tebrik ederim. Anafikir olarak cok haklisin, keske ihtiyacimiz olmasaydi. Ancak simdiye kadar yapilan boykotlarin onemini de hafife almamak gerek diye dusunuyorum. Soyle ki:

Italya'ya olan boykotumuzda, ki ona Italyanlar spagetti boykotu da derler, biraktigimiz etki az buz degildi. Donemin Italyan basbakani Massimo D'alema (umarim yanlis yazmamisimdir) gorevi biraktiktan sonraki bir roportajinda "Gorevim boyunca ekonomik ve siyasi en cok sIkIntI cektigim zamanlar Turkiye'nin bizi boykot ettigi zamanlardi" diye bir itirafta bulunmustur.

Savunma Sanayi ihalelerinde hala Fransa'ya kapilarimiz kapali. Her ne kadar arka kapidan girmeyi bir sekilde becerseler de bircok onemli ihalemizden pay alamayarak cok buyuk darbe yemislerdir. Fransiz yayin organlarindaki Turkiye'nin bu tavri ile ilgili makaleleri okuyan var ise, yazarlarin bu durumdan ve fikir ayriliklarindan dolayi birbirlerine bile dustuklerini goreceksiniz. Eger imkanim olursa bir tanesini cevirerek ornek verecegim.

Kendim Cola icmem, iceni de sevmem. Uzerinde Coca Cola Company yazmasi bile yeterlidir. ABD menseli McDonalds vs yerlere de tuvalet ihtiyaci haric gitmem. Ama lafi acilmisken halen gidenlere bir sey hatirlatmak istiyorum. ABD'de yasiyorsaniz eger etrafta Turk bakkal vs yoksa bunlara mecburen para kazandiriyorsunuz ancak, ABD nezdinde McDonalds'in, Burger King'in, vs. ucuncu sinif vatandaslarin bile gitmedigi bir yer oldugunu unutmayin. Buralarda calisanlara bile adam gozuyle bakmiyorlar. Varin gerisini siz dusunun. Turkiye de her kosede bir tane var. Talep var ki arz var. Cola konusu icin ise tum arkadaslarima ABD'de colanin yasaklandigi yerleri ve sebeplerini iceren kisa bir internet arastirmasi oneriyorum. Elbette Cola almamakla ABD'ye ekonomik darbe vurmayiz, aslinda Coca Cola'nin Turkiye'deki tedarik zincirinin buyuklugu itibariyle Turkiye'nin bu konuda zarari daha da buyuk olabilir belki, ama mesele Cola icirtilerek aptal yerine koyulmak istenmemizdir.

Son olarak Kurtlar Vadisi Irak'ta gecen replige deginmek istiyorum. Benim de icim cok kotu ciz etmisti o sahnede. Ama sonradan gordum ki ABD'nin durumu bizden daha beter. ABD'de yasayanlar bilir. Uzerinde Made in China yazmayan bir sey bulmak icin kac gun cebellesmek gerekir? :) Isin ilginc tarafi donlarinin ipligini de Turkiye'den aliyorlar. Gectigimiz gunlerde New York'un cok luks bir magazasinda Boyner'in made in Turkey yazili bir urununu gordum ve mutluluktan o donu oradaki herkese gosteresim geldi :) Saka bir yana Cinlilerin ihracatinin yarisindan fazlasini Walmart isimli Amerikan magaza zincirine yaptigini biliyor muydunuz? Ve Walmart Amerikalilar tarafindan bir numarali dusman ilan edilmis durumda. Hergun televizyonda Walmart'tan alisveris yapmayin reklamlari cikiyor.

DKNY'den alisveris yapan 500 bin adam varsa, geride 74.5 milyon da alisveris yapmayan insan var. Biraz da bardagin dolu tarafina bakalim. Ben ordan alisveris yapmiyorum ve bu bana yeter diyebilmeliyiz. Mukemmeli herkes istiyor ama ben simdiye kadar bulabilen gormedim.

Biraz uzun yazdim ama kusura bakmayin. Ben Turkiye'nin bahsedildigi gibi gucsuz bir ulke olmadigina, yagmasa da gurledigine ve o gurlemeyle bile bircoklarinin basini basini masanin altina sakladigina inaniyorum. Hem kime guclu ulke denir? ABD guclu mu? Peki ya Avrupa Birligi? Kime gore ya da neye gore? Gucu para mi belirler? Askeri kabiliyet mi? Yoksa din mi? Bunlarin hepsi goreceli sorular.

Bir damlanin denize faydasi vardir dedikten sonra bence en kucuk boykotumuz bile amacina ulasir. Sevgilerimle...

Güllerevurgunum dedi ki...

Kendimce etrafıma hep bahsettiğim şeylerin artık çok daha geniş bir tabanda bahsedildiğini görmekten mutlu oldum.

postu okurken ve yorumları okurken ayrı ayrı mutluluk hissettim.

Boykot, bir kültür meselesidir. Kurumları, sistemi oturmuş ve ekonomosi büyük olan ülkelerin elin de bir silahtır. Maalesef bahsettiğim hiç bir olgu TC için geçerli olmadığından yapılacak boykotunda bir yaptırımı olmayacaktır. (Bu boykot yapılmasın demek değil)

Bununla beraber, henüz bireysellik kültürü gelişmediğinden buna bağlı olan Sivil Toplum kültürümüz de henüz oluşmamıştır. Sivil Toplum Kuruluşları olmadan etkin bir boykot uygulaması da yapılamaz ve yapılanlarda kalıcı olmaz.

Ne yapalım?

Önce kendimizi değiştirelim. Değişim her zaman önce kendimizle başlar. İnandığımız değerleri eğer yaşarsak, insanlara bir çekim merkezi oluruz ve bizim gibi olmak isterler. Bu şekilde de halka genişler. Ne kadar çağrı yaparsak yapalım, ne kadar söylersek söyleyelim, söylediklerimizi ilk kendimiz uygulamazsak ve hep bahaneler üretirsek bu durum daha iyiye gitmez.

Kendimizi değiştirdikten sonra en önemlisi evlatlarımızı (henüz yoksa bile olunca) doğru yetiştirmektir. Bilincinde olunması gereken en büyük şey, büyük değişimler nesillere dayanan süreçler gerektirir.

Okumaya sabır edebilenlere teşekkürler :)

Üfürükten Prenses dedi ki...

şu yazıya gelen yorumlar yazıdan kat ve kat kaliteli ve faydalı,bilinçliydi..

hepinize teşekkür ederim.. vakit arıyıp okuduğunuz ve böylesi güzel yorumlar yazdığınız için..

işte tam böyle anlarda blog yazmaktan sonsuz bir mutluluk duyuyorum..

sizin yazdıklarınızla bilinçlendikçe,çoğaldıkça güçlendikçe..

iyi ki varsınız..

Adsız dedi ki...

Aslında ne acı bir durum değil mi? Bir insanı veya ülkeyi kınamak, ayıplamak aynı kişi yada kuruma ekonomik zarar verecek bir yaptırım kadar etkili olamıyor. Hangi taşı kaldırsan altından İsrail çıkan bir dünyada tek mantıklı yöntem sanırım boykot.
Ama bu boykotun siyasi bir yönü de olabilmeli. Bu ülkenin İsrail ile ilişkileir kesilmeli! Siyasilerin bağırıp çağırıp kızgın insanların gazını alma çabasına aldanılmamalı. İsraille bütün siyasi, ticari bağlar koparılmalı ve bunun ekonomik veya daha başka zararları vs geyiği yapılmamalı. Her türden ilişki bu vahşete ortak olmaktır çünkü. Cinayeti izleyen de en az katil kadar canidir!

Adsız dedi ki...

Türkiye'nin üretmediği sadece bir efsane. Ama önemli olan üretmek değil,aynı zamanda bu işi kaliteli yapmak. Firmalarımız kaliteli yapamaz mı? Elbette yapar ama pahalıya mal edince pahalı satmak zorunda. Pahalı satınca adam fiyatı birbirine yakın olan sony ile vestelarasında sony'yi seçmekten çekinir mi?

eğer bizde o durumda vesteli seçtirecek bir zihniyet olursa,o gün bu ülke kalkınır. ama iş adamı da şımarmayıp,o parayı yine ülkesine yatırım olarak döndürecek.

dünyanın en iyi markalarıdan wolksvagen Hitler'in zoruyla kurulmuştu yanlış hatırlamıyorsam ve halktan zorla para toplanarak. Sonra o paraları veren halka bedava araba dağıttılar.

Ülke kalkındırmak kolay iş değil,hele bugün hiç değil.

Yazın için teşekkürler prenses...

Adsız dedi ki...

bu arada puck-robin,başıkların hafızasının 3 sn olmadığı kanıtlandı. 5 ay hafızaları varmış ve bir fare kadar akıllılarmış. ;)

Üfürükten Prenses dedi ki...

@kasyacı: bende vesteli seçmiyorum..
milliyetçi olduğumu savunurum fakat seçmiyorum .. niye mi sony'den aldığınız notebook bozulduğunda kimsenin ağız kokusunu çekmeden yenisini alabiliyor hadi alamadınız diyelim servisinden faydanabiliyorsunuz.. ama vestel olunca,bugün git yarın gel,yok garantisi doldu,dolmak üzere zırt pırt.. bir sürü bahane!

türk markalarından gurur duyduklarım var ..ülker.. bunu siyasal açıdan algılamayın lütfen,dünyanın öteki ucundaki yabancı arkadaşınız size ülkerin çikolatasından bahsedince gözleriniz doluyor.. böyle markalarımızda var elbette..

yorumun için ben teşekkür ederim ..

ultrasArtiglio dedi ki...

Bardağın dolu yada boş tarafından bakıldıgında bir cok yorum mantıklı.Devleti oluşturan bireyse,bireyin verdiği tepki kadar devletinde o hassasiyet kadar tepki vermesi kaçınılmaz olmalı.Bir devlet kendi bekası kadar halkınada sorumludur.Siyasi kısırdöngüden uzak kendime bazen İsrail ile ilgili bir boykot,protesto çağrısı geldiğinde şunu soruyorum.Bu ülkenin o zamanki muhalefetleri nedense iktidara geldiklerinde İsraille yapılan savunma anlaşmalarına hız verir mevcut boykotlarda ihaleleri rafa kaldırmazlar.Çünkü bu gücü kendilerinde bulamazlar halk olarak her zaman genelde bağırmayı biliriz dara düştükmü kendi fikrimizden dahi taviz verir anında saf değiştirmeyi hüner sayarız.IMF politikaları bu ülkede uygulandığı sürece ve bu paranın kaynağının Amerika olduğunu bile bile kaynaktaki özsermayelerin yahudi sermayesi olduğunu görüpte saf duygularla verilebilecek bir tepki anca fukara tesellisinden öteye gidemez.Yok efendim düşük kur yerli sermayeyi yarıştırmıyor,kur yükseldi girdilerdeki kalemler yükseldi üretim yapamıyoruz...Dünyada sermaye her zaman kendini koruyacak bir bahane bulabiliyor.Ezilen hep kimsesiz çaresiz halklar oluyor.Arap dünyasından gür bir ses çıktımı ? ırktaşlarını,dindaşlarını sahipsizliğe iten bir coğrafyada bir tepki vermek bireysel anlamda bir manevi rahatlıktan öteye gidemiyor.Yaptırım varmı ? yok.Tepki varmı ? yok.Acaba 1 ay önce Yunanistanda genc yasta ölen Alex için verilen tepkiyi görüpte doğru bir tepki deyip; bugün kendi coğrafyasında ölen çocuklar için sesini çıkaramayan liderler hangi vicdan kalbında yada boykot tarafında saf tutabilirki...Viyanaya kadar sefer düzenleyen bir tarihimiz var.Tarihimizin hangi tozlu rafında böyle bir katliam olmuştur.Bugun bizi soykırımla suçlayanların sesi neden Amerika'da kısılmıstır,Yahudiler Amerikada hangi güce sahiptir? Amerika Türkiye için nedir ?Bütçe açığımızdaki beleş dağıtılan sözde sosyal yardımlar hangi siyasetlere yardım eder ?O siyasetlerin eşbaşkanları yıllardır savundukları hangi ideolojilerden vazgeçmiştir?Orta oyunda bu halkların bırbırıne dusman olmasını saglayan düşüncenin sonuçta neyi amaçladığını düşünmekte gerekir...Buda benim bireysel tepkim alıp almamalara birsey demıyorum kafdagının benımde goremedıgım yonlerıde elbet vardır.Guneydogudakı yabancılara satılan ki özellikle yabancı sermaye olarak yahudilerin aldıgı topraklara karsı devletin yaptırımı olucakmı ?Ofer,Kohen bize neyi anımsatıyor?Kuşadası İzmir limanı Gazzenin yakınındakı yerlesim birimleridir?buraları alanlar Siyonizmin neresindedir?Sorular o kadar çokki bu cevapların muhattapları gorunmesını,dusunmemızı ıstedıklerı fotografları onumuze koyarlarken suan dahı Filistinde bu hayata yeni gözünü açan bir bebek hayatını kaybediyor,klavyeye her vuruştaki ses kadar mermi bir ana bir baba katlediyor...

Related Posts with Thumbnails