-Türkiye İslamı-

28 Ocak 2009
uluslarası paylaşım programında şarkı ararken muhtemelen açık bıraktığım mesajlaşma sistemi nedeniyle birden "türk müsün " sorusuyla karşılaşıyorum.. nedenini bilmediğim bir haz ve gurur ile "evet" diyorum.. cezayir asıllı fransız Jean çok mutlu olduğunu ve konuşmak istediğini söylüyor..

benimle sohbet etmek istiyor,ingilizcem mükemmel değil.. zor bir sohbet oluyor fakat karşımdaki kişinin "uzaylıyla karşılaşmış" heyecanına karşı koyamıyorum.. ingilizcemin yetersizliği nedeniyle branşını söylemesine rağmen tam anlayamadığım .. doktor,35 yaşında Türkiye'ye biri iş ziyareti olmak üzere iki kere gelmiş.. ortalama bir insan üzerine neden böyle etkiler bıraktığını bilmediğim bu ülkeye bizim tabirimizle aşık olmuş kendi tabiriyle "masal kitabına girmiş" ne bileyim böyle bir deyimleri falan var galiba? ya da benim ingilizcem bomb.k :) b şıkkı büyük ihtimal :)

yaklaşık 45 dakikalık sohbet boyunca,ne kadar cömert,kibar,sıcak,güleryüzlü,insancıl bir millet olduğumuzu anlattı.. tarihimizden,insanlığımızdan,güzelliklerimizden,Türkiye İslamı diye tabir ettiği türkiye'ye has islamdan bahsetti.. buraya takıldım..

Türkiye İslam'ı neydi? İslam milletler üzerinden isimlendirilebilir miydi? veya cezayir kökeninden sebep müslüman olan bu doktor neden böyle bir kanıya varmıştı..? resmi bir dini olmayan Türkiye'de yaşanan islamın,islam devleti ibaresine sahip milletlerden farkı neydi?


-öncelikle laik bir devlet düzenine rağmen laik olmayan bir uygulama ile türkiye'de islam kimilerine göre desteklenmekte bana göre ise kontrol altında tutulmaktadır..yoksa parasını devletin verdiği imamların bulunması veya din işleri başkanlığının laik bir ülkede olması veya dini simge diye inanç gereği örtülen örtününün devlet kurumlarında yasaklanması laik uygulamalara dahil olamaz..

-ibadetsiz bir islamı kabul ettirme çabası.. her dinin ibadetleri olduğunu varsayarsak türkiyede ibadetsiz islamın daha zararsız daha ılımlı daha sosyal bir din olduğu kabul ettirilmektedir.. ibadet etmesende islamı hakkıyla yaşarsın mantığı..özetle ifade edersek sık kullanılan deyim " benim kalbim temiz"

-herşeyi kendimize benzetme huyumuzla ve gerçekten islamla eş ilerleyen derin tarihimiz nedeniyle islamı fazladan sahiplenip.. arapların tekelinde olduğunu düşündüğümüz ve onların islamın kıymetini bilmediğini düşünmemiz nedeniyle islamı sahiplenme dürtüsü.. yani "bir müslüman olacaksa,en iyisi biz oluruz,türküz çünkü biz.. " mantığı..

-kürelleşen dünyada milliyetlerin önemsizleştiği düzende,avrupa ile veya modern devletlerle aramızdaki tek farklılığın din menfumu olması bu sebeple,ondan bir şekilde kurtulma,uzaklaşma,yadırgama dürtüsü.. bu nedenle yine onlara yakın bir din oluşturma çabası..

-hiçbirşeyden geri kalmamak adına tüm değişimleri hızla yaşayıp,ama ulusal kaygımız olan "benliğimizi yitirme" kaygımız yüzünden,yaptıklarımızla benliğimiz arasındaki çatışmalar.. yani bloga bile soru olarak gelen " yazın bikini giyiyorum ama ramazanda oruç tutup,namaz kılıyorum acaba kabul olur mu kaygıları" dini,din olarak değilde,örf ve adet olarak algılayıp bu sebeple kopamama durumu..! hadi şu deyimi de yazmadan geçmeyeyim :) "önce Allah Allah ,sonra yallah yallah"

-dünya üzerinde islamı kabul etmiş milletlerin zulümle veya cahilliklerle yaşamaları,bundan kaçmak üzere kendi "ılımlı islamımızı" yaratma ve uzaklaşma çabalarımız..

fransız doktorun tek bir tanımlaması bugün bana bütün dini değerlerimi sorgulattı.. yaşadığımız veya yaşayamadığımız islamı görmemi sağladı.. zira modern dünya gerekleriyle ayrı uçlarda gibi gösterilen islamla,modern dünya olarak dikte edilmiş yavanlık arasında kalmış biriyim bende..

29 yorum:

Quaresma7 dedi ki...

1) İslam modern dünyaya değil "LÜKS'e" karşıdır.

2) Evet bu ülke İslam'ı en temiz yaşayan ülkedir fakat bu İslam anlayışının dibe vurmadığını göstermez. Dünya üzerindeki islam anlayışının yerlerde sürünmesi "Türk İslam Analyışı'nı" çekici kılıyor.

3)"Laiklik" kelimesinin ne halta yaradığına yeniden bakmalısın kanımca... Laik bir düzende olmamasını gerektiğini düşündüğün şeyler dünya üzerindeki her devlette var + fazlasıda var (bkz: Obama'nın yemin töreninde İncil'e el basması)

Koyduğun maddelerin 1. paragrafı gerçekten çok komik onu da tekrar etmekte fayda var...

Saygılarımla...

cem dedi ki...

değindiğin maddeler gerçekten ülkede yaşanan din adına çok önemli noktalar.. biliyorum ki bu konuları tartışarak asla bir noktaya varamayız, lakin benim çokca takıldıgım madde oldu, ''İbadetsiz islamı kabul ettirme çabası''. sanki bu uğraşın temelinde herkesin kendini kurtarma çabası var gibi, haklı mıyım bilinmezde şunu acilen yapmalıyız; kimse yaşadıgı ya da yaşamadıgı ya da yaşayamadığı inançlarından dolayı sorgulanmamalı, yargılanmamalı ve burdan yola çıkarak şahsi tercihi ''islamı düşünsel yaşamaksa'' bunu birilerine kabul ettirme cabasına girmemeli...

ve yine belirtmeliki, herkes hür olmalı, özgür olmalı dilediği dini dilediği şekilde yaşamalı ama samimi olarak..

yazıda ki tespitler gerçekten çok güzel..

Adsız dedi ki...

gerçekten güzel bir yazı olmuş prenses...okuyanların da bazı şeyleri sorgulamasına sebep olacağından eminim...

Üfürükten Prenses dedi ki...

@Quaresma7:

1-bu maddenin böyle olduğunu bende biliyorum elbette ama toplumda dikte edilen bu değil,

dindarsan=modern değilsin mantık bu!

2-islamı en temiz yaşayan ülke olduğumuzdan kaygılıyım.. yazının temasında da belirtildiği gibi "kendi islamımızı" yaşıyoruz..

3-lailklik din üzerindne elini çekmesidir.. ama türkiyede böyle değil.. imamın maaşını devlet veriyor,üniversiteye eşarplı kardeşimizi sokmayan yine devlet.. ortada bir sorun var?

keşke komik olan kısmınıda anlatsaydın,hep birlikte gülerdik :)

Saygılar bizden..

@gereksiz yazar:çok güzel bir noktaya geldin.. haklısın.. yani ben islamı kabul ettim fakat dindar yaşamayacağım diyen birine karşı çok sıcağım fakat.. islamı kendi kafasındaki şablona uydurmaya karşıyım..

demem o ki:"bakın ben namaz kılmıyorum,müslüman olmak için namaz kılmaya gerek yoktur,kılmadan da müslüman olabilir" mantığının yanlış olduğunu buna inandırmaya çalışanların hata yaptıklarını düşünüyorum..

geçen birisi çıktı,kadınların örtünmesi arap adetidir,islamla alakası yoktur dedi.. kardeşim sen örtünmeden iman et,ama ötesine karışma!

teşekkür ederim yorumuna..

@uçandepik: çok teşekkür ederim,umarım söylediğin gibi olur..

gribulut dedi ki...

uzun zamandır bu konuyla ilgili okuduğum en güzel yazı. eline sağlık

My Smitten World dedi ki...

Quaresma7 nin yazdiklarina katiliyorum... müslüman - islam demek = modernlik! Ama LÜKS degil... ben almanyada yasiyorum, ekibimde calisan alman bir bayanla sohbete girerken, böyle bir seye sahit oldum:dediki" ben ilk evliligimden sonra kilise tarafindan dinimden atildim" nedenide su: "iyi günde kötü günde sartlar ne gösterirse göstersin" diye söz verdigi icin. simdi bu kadin esi tarafindan aldatilmis siddet görmüs... mantikli olarak bosanmis... ama kiliseye göre bunu yapmamaliymis bunlari ömrü boyunca cekmeliymis! Simdi bir düsünün... bizim ISLAM dinimiz kadinada erkege oldugu gibi bosanma hakki vermis! bu MODERN degilde ne?!

cem dedi ki...

bizde ne yazık böyle bir durum var, islamla ilgili en büyük tartışmaları ( örtünme arap geleneğidir gibi) islamdan uzak duranlar yapıyorlar.. ne çelişki.. bırak arap kültürü olsun, karşında ki belki arap hayranı ya da öyle yaşanması gerektiğini düşünüyor ve yaşıyor kime ne... beni kendi yoluna zorla çekmeye çalışmasında ne yaparsa yapsın.. hem araptan alınca kötüde avrupadan alınca neden iyi.. bırakalım artık modern hayatların avrupada oldugu inancını bir kenara... dünyayı bir düşünün, içinde bizler bir hiçiz.. kimler, neler belirliyor modern lik kavramının içerigini.. geçmişten bugune herkes yemeği çatal bıçakla yeseydi modernlik elle yemek mi olacaktı.. çıkmaz bir durumdur bu ve bu yüzden herkes istediği gibi yaşasın derim ben.. yineleyerek; yeter ki beni kendilerine benzetmeye çalışmasın...

ben özgürüm, sadece özgürüm..

Moonish (moonsun) dedi ki...

Prensesim sizin bu doktorla olan diyalagonuz simdi benimde kafamda pek soru uyandirdi, derin derin dusunmek lazim...

Kayhanoviç dedi ki...

Şimdi şöyle bir gercek var. Osmanlı zamanında ki din bile arapların din anlayısı gibi değildi bu ülkede. Mesela ülkemizde recm olayı hiç gercekleşmemişdir. Halifelik bizde olmasına rağmen.Yargı sistemi din e göre hareket etmezdi. Evet Dini liderler söz sahibiydi ama yargıclar türk'dü. Türk yasaları vardı. Mesela halkımızda yanlıs bilgiler mevcut. Osmanlı arapca konusmazdı. Eski türkçe, osmanlıca karısımı bir türkçemiz mevcuttu. Ondan dolayı yasayısımız, örfümüz, adedimiz hatta dinimiz kendimize hasdır. Bunun laik' likle alakası yoktur. Kanımca laik'liğide kendimize benzettik.

Martie! dedi ki...

Çok güzel ve gerçekçi değerlendirmeler yapmışsın.1.maddeye ben de katılıyorum fakat ilk yorumda da belirtildiği gibi şu an "En Laik" gibi görünen dünya devletlerinde de böyle uygulamalar var.Muhafazakarlar her yerde çünkü.

Türkiye'nin kendi İslamını yaşadığı görüşüne de katılıyorum.İbadetsiz islamı laikliğin öncüsü olarak görenler var.Yazın bikini,ramazan-oruç ikilemine de güzel değinmişsin.

Diyeceğim şu ki;bazı kullanıcılarında yorumlarında belirttiği gibi İslam kadar güzel bir din yok,altında yatan mesajları iyi anlamaya çalışıp,hayatımızda uygularsak hem Türkiye hem de Dünya çok daha iyi bir yer olur.

Teşekkürler bu yazı için ...

bi dost dedi ki...

insanlar; başka insanların yaratmaya çalıştığı "ılımlı islam"a ısınacaklarına, kendi dinlerinde kalsınlar diyesim geliyor.. yok ibadetsiz islamdı, yok kalbim temizdi, yok modern dünyaydı bilmemneydi derken, asıl islamdan eser kalmıyor nerdeyse.. birileri kabul etsin diye din değişmez..

güzel bir yazı yazmışsın..

Quaresma7 dedi ki...

Peki 1. paragrafa bir göz atalım o zmn...

Diyanet işleri Başkanlığı laik bi ülkede bulunabilir mi?

cvp: Sorun şu, altını tekrar çizmek istiyorum ki laillik denilen kavramın ne olduğu konusunda sıkıntınız var. Diyanet Kurumu "BİREYlerin" din hakkındaki sorularına cevap vermek için kurulmuştur. Laik düzende devletin dini yoktur ama devletin dini yok diye bireylerde mi dinsiz olmalıdır? Bir ülkenin Başbakanı "Orucun hangi hallerde bozulduğunu diyaneti arayıp öğrendiğinde laik düzeni ihlal mi etmiş olur?"
* * *
2) Dünya üzerindeki bütün din adamlarının maaşlarını "BAĞLI BULUNDUKLARI DEVLET ÖDEMEKTEDİR" İskoçya'daki X Katolik Kilisesinin Y adlı Rahibine gökten para yağmadığına emin olabilirsin.

3)"dini simge diye inanç gereği örtülen örtününün devlet kurumlarında yasaklanması" bu en komik olanı işte:)

Dini simge diye değil "Siyasi Simge" olduğundan yasaklanmıştır. Sizi temin ederim "Haçlı Kolye" ile üniversitelere rahatça girebilirsiniz...eee o da dini simge değil mi? Neyse fazla takılmayalım...

Saygılar...

Üfürükten Prenses dedi ki...

@gribulut:teşekkür ederim..

@ebru,uğur,fatih:haklısın .. fakat yeni dünyada islama yapılan en büyük saldırı "köhnemiş" olduğudur.. bundan şikayetçi olanda bizleriz,fakat gerçeği gösteremiyoruz..

@gereksiz yazar:yine çok güzel yazmışsın..

@moonsun:çok sevindim canım,,, ara ara düşünsek keşke hep böyle hepimiz..

Yağız Gönüler dedi ki...

"-dünya üzerinde islamı kabul etmiş milletlerin zulümle veya cahilliklerle yaşamaları,bundan kaçmak üzere kendi "ılımlı islamımızı" yaratma ve uzaklaşma çabalarımız.."

cahillikle yaşamak yalnızca bir toplumun hatasıdır. dinlerin bu durumu oluşturduğunu söylemek ise en büyük hatadır. en küçük örnek; bir islam bilgini bulmuştur algoritma'nın ne olduğunu. işte şuanda o algoritmalar sayesinde bilgisayar programcılığı yapılıyor. misal meb kitaplarımızda mikrobu bulan adamın bir fransız olduğu yazıyor. ama ondan 500 sene evvel Akşemseddin Han hazretlerinin antibiyotiği -dikkatinizi çekerim- bulduğu yazmıyor. Bu ne garipliktir değilmi? İslam muazzam bir ilim ve hikmet hazinesidir.

Mühim olan bize verildiğini insanlığa sunmaktır. Osmanlı gibi, Selçuklu gibi, hatta Emeviler gibi..

RoNaLDiNHo dedi ki...

çok güzel bi yazı olmuş prensesim :D Ben gerekli kısmı kendim için aldım... Yorum yaparsam dewamı gelmez... Kendimce yaşıyorum işte:N

Üfürükten Prenses dedi ki...

@kayhanoviç:evet laikliği de kendimize benzettik bu da güzel bir nokta,teşekkür ederim..

@martielex:ben teşekkür ederim,genç yaşında bu düşüncelerin için..

@bi dost:yazdıklarımın güzel bir özeti,çok teşekkür ederim..

@Quaresma:sevgili kardeşim.. lakikle kavramını lise sıralarında öğrenmedim... sen bana lise kitaplarındaki süslü laiklik kavranımı anlatıyorsun.. din ve devlet işlerinin birbirinden ayrıldığı hödö hödö..

laiklik bu ülkede devletin dini kontrol altında tutmasıyla işliyor.. laikliğin öz anlamı nedir değil konumuz,türkiyede uygulanan laikliğin ne olduğu..!

laik bir devlette devletin dini olmaz,devlet hiçbir dini korumaz kollamaz,yayınlamaz,dini tanıtan bireylere maaş vermez.. ama milletin dinini özgürce yaşayabileceği ortamı sağlar!
hemfikir miyiz? türkiyede bu durum yok! devletin dini desteklemesine karşı değilim ama bu yolla dini gerçek islamın yaşanmasını engellenmesine karşıyım..

bir devlet kurumunda bir mescitte namaz kılamıyorum ama devlet imamı kolluyor benim için ezan okusun diye destekliyor,para veriyor.. bu laiklik değil!

abd örneği hepten yanlış,adamlarının paralarının üstüne bile "in god with trust" yazıyor.. aynı şey bizde olsa ne olur? ben tc vatabdaşıyım Allah'a inanmıyorum bu parayı kullanmam ben der! abd örneğini vermek kadar büyük bir gaflet olamaz..

eğer örtünün "siyasi simge " olduğu için asaklandığını iddia ediyorsanız,bunu cehaletinize veririm.. cümleleri yanlış kurduğumu iddia ediyorsunuz ama bu devletin problemi yahudilerle hristiyanlarla değildir,evet haçlı kolyeyle okula gidebilirsiniz ama eşarpla gidemezsiniz.. sorun islam'ın laik düzeni tehtid edici olmasıdır(bence değil).. laiklik kavramını lise kitaplarından çıkartıp ufkunuzu açan yeni yeni insanlardan dinlemeniz umudu ile..

saygılar bizden..

@vincenzo:ifadeyi tekrar edelim..

"dünya üzerinde islamı kabul etmiş milletlerin zulümle veya cahilliklerle yaşamaları,bundan kaçmak üzere kendi "ılımlı islamımızı" yaratma ve uzaklaşma çabalarımız.."

islam yüzünden ifadesi yok! islamı kabul etmiş ifadesi var.. tesadüf müdür nedir bilemiyorum,islam ile cahilliğin,zulüm görmenin bir yaklaşımı var dünyada bunu inkar edebiliyor muyuz? peki islam cehalete nasıl bakar,nefrtle karşılar.. müslüman insan cehaletini kaybetmiş,olgunlaşmış öğrenmeye açık insandır.. kim uyguluyor bunu,hiç...

@ronaldinho:teşekkür ederim :)

Quaresma7 dedi ki...

Eğer daha fazla cevap verme çabasına girersem, Köreltmeye çalıştığım "kibir duygumu" yeniden ortaya çıkarırım ve bun en son istediğim şey olur. Yanlış anlaşılmak istemem.Muhalefet olmak için cevap vermedim.
Size bir dost tavsiyesi:

"Bilginiz olmadan, fikriniz olmasın"

Saygı her zaman bizden...

Üfürükten Prenses dedi ki...

@Quaresma7:dost tavsiyen ve üslubun ile anlyorum ki köreltememişsin..

yorumlara başladığımızdan beri bilgisiz olduğumu ima ediyorsun. peki senin bilgili olduğunu bize ne kanıtlıyor,hiç! süper ego :)

umarım yaşın profilinde yazdığı gibidir ki 3-4 sene sonra dünyada senden farklı,senden bilgili veya seninle aynı görüşte olmasa da kıymetli insanlar olduğunu öğrenebilirsin.. birisinin seninle aynı görüşte olmaması onu bilgisizlik ile suçlama hakkını vermez..
bunu öğrenmeden insanı sevmeden tam iman etmiş olamazsın kardeşim..

umarım fotoğraftaki sensindir de şefkat ve edeple insanlara yaklaşan o insanın yaklaşımını benimsersin..

umarım ..

tüm yorumlar için teşekkürler..

Güllerevurgunum dedi ki...

Prensesim, süper zor bir konu seçmişsin bu sefer:)

Çık çıkabilirsen işin içinden :(

Maalesef o kadar enteresan bir kavramdır ki bu din; ağzı olan rahatlıkla konuşur. Konuşmalıdır da...

Ama önemli olan ve bizim sorun yaşadığımız şey İslam'ın kendisi değil ki. Türkler her zaman dindar bir toplumdu ve her zaman dindar kalacak. Yalnız din eliyle iktidar devşirmeleri bu topraklarda yeni maalesef. Önce dini kullanarak Osmanlı ayakta tutulmaya çalışıldı sonra anti-Islamist ultra jakoben bir laiklikle yeni bir ulus kurulmaya.

İkiside bizim bünyemizin kaldırmayacağı şeyler. Bizim binlerce yıllık devlet birikimimizde de binlerce yıllık rutin hayat pratiklerimizde de din her zaman insanın kendi inanışları ile rahatça yaşadığı bir olgu olmuştur.

Keşke tekrar özümüze dönsek ve isteyen dinsiz, isteyen dindar bir Müslüman, isteyen "ılımlı" müslüman , isleyen Ortodoks, isteyen Yahudi olsa ve kimse kimin ne olduğunu önemsemese.

Çok değil 1800 lerin başında aynı köyde hem kilise hem cami varmış bu toraklarda ve insanlar rahatça yaşarmış. Peki biz niye artık ötekine saygı duyamaz hale geldik.

Bize konulan "ılımlı" islam falan filan tabirlerini de kesinlikle desteklemiyorum. Başkalarının bize görev biçmesi ve bizi şekillendirmesi bana ve benim gibi tüm Türklere hakarettir.

Quaresma7 dedi ki...

Yaşım 19... Profilde Nihat Hocan'nın yanında görünen şahısta benim...
Üzgünüm ama bilgisiz olduğunu değil, net olarak bilmediğin bir konuda fikrin olduğunu söyledim. Bu başlığın dışındaki birçok yazını okudum aksi düşündüğüm bişi olsa onlara cvp atardım. Atmadıysam haklı bulmuşumdur. Ki bu kadar insanın senin yazılarınla ilgeliniyor olması bile benim "bilgisiz" olduğunu iddia edemiceimin göstergesidir.Yanlış anlaşıldığım için de üzgünüm.

Sonuç olarak haklıyım veya haksızım çok da önemi yok nasıl olsa ikimizin görüşleride olduğu gibi kalcak. Üzgünüm, Özür dilerim...

Bu yazıyı yazmamın sebeplerinden biride geç de olsa hatırladığım hadis...

“Size söylemediğim şeyler hakkında beni rahat bırakınız. Çünkü sizden öncekiler çok soru sordukları ve Peygamberlerine ters düştükleri için helak oldular. Ben size bir şeyi yasaklayınca ondan kaçınınız, buna karşılık size bir şey emredince onu elinizden geldiği oranda yerine getiriniz.” (Buhari 13/251, Müslim 2/975)

Saygılar...

Adsız dedi ki...

yazıyı ilk okuduğumda önyarıgılarla dolu ve yine esip gürleyen bir şeyler vardır diye bekledim, fakat sonra çok mantıklı buldum. itiraf ediyorum.

Üfürükten Prenses dedi ki...

tatlısukırosu:" yine " ifaden benden mi kaynaklanıyor yoksa bu konuya genel bakış açısından mı çözemedim.. daha net olmanı dilerdim..

eğer beni önyargılı ve öfkeli buluyorsan,kimilerin mıymıntı tarzını düşün bende kendimi bu şekilde ifade ediyorum..

itirafına da teşekkür ederim..

Serkan Özçalık dedi ki...

Bir çok yaptığı işi takdir ettiğim. Tüm kitaplarını okuduğum ve okunması gerektiğine inandığım Prof. Dr. İlber Ortaylı Laiklik konusunda bakın neler demiş;
''Din ile devletin ayrılması Yahudilik ve Müslümanlıkta imkansızdır. Çünkü her iki dinde de din insanların 24 saatini ayarlar. Sadece devletle olan ilişkileri değil özel hayatlarını, nasıl yiyip içeceklerini, nasıl temizleneceklerini, karı-koca arasındaki ilişkiyi ve tabi ki devletle olan ilişkiyi ayarlar.
Devletin görevi aslında insanların dini ibadetini hazırlayabilmektir. Bu son nokta çok önemlidir. Çünkü çağdaş fundamentalist dediğimiz gelişmelerde devlet düşmanlığı bir motif olarak yer almaktadır. Bu desteklenecek bir görüş değildir ve tarihi gelenekle de bağdaşır bir yönü yoktur. Devlet ve devletin aygıtı olan bürokrasi ve ordu insan ve toplum hayatının vazgeçilmez iki unsurudur. Zaten dini görevimizi yerine getirebilmek için de bu iki unsurun ayakta olması, kuvvetli olması şarttır.
Son zamanlarda dinin devletten ayrılması gerekir ve dolayısıyla din tamamen devletin dışına çıkmaktır gibi çok demokrat prograsif görünen görüşlerin aslında böyle bir toplum için mümkün değil ve hatta yıkımın değil kaosun başlangıcı olacağına şüphe yoktur.
Burada yeni bir adet çıkarmanın gereği yoktur. Çünkü bünyemiz böyledir. Bizim toplumuzda laiklik bilime, anlayışa, yeni gelişmelere, gelişmiş bir cemiyetin, çalışan bir cemiyetin içtimai gereklerine göre ayarlanmıştır. Bunun örneği batıda yoktur. Hiç kimse önüne laiklik için bir reçete alarak tatbik etmeye kalkamaz. Bunun örneği doğuda da yoktur. Bu tarih boyunca Türk İmparatorluğunun ve Türkiye Cumhuriyetinin kendi götürdüğü ve kendisinin öncü olduğu bir harekettir. Başkaları ancak bize bakarak bu yolda gideceklerdir. Yani bizim yaptığımız hukuk devrimi bir ihtiyaçtır. Nitekim şu veya bu şekilde izlenmektedir.''
Belirttiğin konuya açıklık getirmiş oldu sayın İlber Ortaylı böylece.

K®HAN dedi ki...

hayatı veren kullanma klavuzunuda yanısıra göndermiş,
kiminle?
ilk uygulayıcısıyla,
uygulanabilirliğini görelim diye.

sen istersen kafana göre rastgele bas tuşlarına,
hayat senin sen bilirsin.

sonra bozulup oyundışı kaldığında şikayet etme ama.

ne kadar kuralsız yaşarsan yaşa çiğneyemeyeceğin bir kural vardır.

"KURALLARA UYMAYAN OYUN DIŞI KALIR."

gelelim türkiyede yaşanan islama....

her yerdekinden ve -saadet asrı hariç- her zamankinden daha fazla,
olması gerektiği gibi yaşanmaktadır islam türkiyede.
ve herşeye rağmen.

sınırları en geniş özgürlüğün,
Allah'a kul olmakla mümkün olabileceğinin farkına varmış,
islam deryasına zorla değil ihtiyaca binaen dalmış insanlar,
yeryüzünde en fazla burdadırlar.

sorgulayın tabii her fırsatta evet abartın hatta
islamın alnı açık.
hem sadece siz değilsiniz
dini değerlerini her fırsatta sorgulayan.
bu bir yöntemdir, yoldur.
doğru islama, bu insanlar böyle ulaştılar.

şimdi biz iltifatlar aldığımızda şaşırıyoruz modern avrupadan.

ateş böceği ışık saçtığının farkında değilmiş, karınca söylemiş ona hemde iltifat etmiş. ve eklemiş;
eğer inanamıyorsan
gözlerimdeki ışıltıya bak
işte o sensin.

diyeceklerim bundan ibaret hakime hanım.
bir de ricam olacak;
lütfen az yaz.
ve öz.
koşturma bizi peşinden.

dikkate al, önemse, değer ver bize daha fazla.
10 düşün, bir yaz.
sen hiç sevgiliye mektup yazmadın mı?
......
peki,
bizi sevmiyor musun?
:)

Tugba dedi ki...

Çok güzel bir yazı olmuş
malesef ülkemizde oruç tutup namaz kılarsan çağın gerisinde kalmış oluyorsun. Ama seni kilisede dua ederken ya da haç takarken gördüklerinde modern dünyanın temsilcisisin. Oysaki islam o dinlerden çok çok sonra geldiğine göre çağımıza daha yakın :) Bu ayrımı yapanlar da laik olduğunu savunurlar. ee bu durumda laikliğin anlamı din ve devlet işlerinin ayrılması değil islamın bastırılıp diğer dinlerin ve inaçların yüceltilmesi anlamına geliyor. Zira " elhamdülillah müslümanım" cümlesini kurduktan sonra insanların diğer fikirlerine çöplük muamalesi yapacağı gün gibi aşikar . Bir müslüman olmama rağmen yakın arkadaşalrımın büyük çoğunluğu ateist oldu ( modern hayatın getirileri) Hiçbir şekilde inançları hakkında yorum yapmadım çünkü bizim inancımıza göre o son nefesinde müslüman olarak da ölebilir yargılamak bize düşmez. Ama çoğu zaman onların müslümanlıkla ilgili kavramlarla alay ettiğini görürsünüz. İçimi mi döktüm ne birden...

Tugba dedi ki...

Bu arada quaresma kardeş
yanında bulunduğunuz nihat hatipoğlundan feyz alın zira kibir ve din konusunda yükseklik taslamak diğer insanları kaçırır. Bu da benim tavsiyem

K®HAN dedi ki...

içinizi döktünüz ama,
sanmayın ki
sadece kendi hislerinize tercumanlık ettiniz.

"modern yaşamı" avrupai hayatı
kendine hedef ittihaz etmiş,
ve ona az çok ulaştığında, görünüşte tantanalı, esasen içi kof olan bu hayattan yüz cevirip
"nasıl olsa cepte" diyerek
ilgisiz bıraktığı islama yüzünü dönen
ve O'na kendi istidadına mukabil az ya da çok ayna olup
ışık saçan birini daha görmek...

güne güzel bir başlangıç oldu teşekkür ederim.

K®HAN dedi ki...

bu arada tavsiyenize katılmıyorum.

zira islama ayna olacak kişi mümkün olduğu kadar dümdüz, dimdik durmalıdır ki doğru yansıtabilsin.
hatipoğlu abimiz mütevazilik adına büküldükçe bükülüyor.
ve zaten bal satıyor. bu kadar ballandıra ballandıra anlamasına ne gerek var.
neredeyse "bu balda bir hile mi var" dedirtecek.

"zira kibir ve din konusunda yükseklik taslamak diğer insanları kaçırır."
bu cünlenizi alkışlıyorum çünkü yüksek bir hakikate işaret ediyor. şöyle ki;

"Allah'tan bir rahmet dolayısıyla, onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın onlar çevrenden dağılır giderlerdi...3/159"
kabalık ve katı yürekliliğin en önemli sebebinin kibir olduğu aşikar.
ve dini bilgiye sahip olmakta insanı kibire sevk edebilen bir yoldur.
yani bilmekten çok yaşamak kıymettardır.

quaresma ne demiş diye baktım şöyle
aslında niyet kötü değil ama sanırım gençlik var serde :)

selametle...

Tugba dedi ki...

Sevgili Korhan ;
ben de kendisinin jötü niyetli olmadığını düşünüyorum . Gençlik ateşiyle böyle davranıyor sadece. Ama ateş yakıcıdır unutmamak gerek. :)

Related Posts with Thumbnails