
Ergenekon Ergenekon Diye Nicesine Sarıldım..
Ergenekon hakkında kimsenin bilmediği yepyeni açılımlar yapamayacağım ama görünen o ki,gerçekten varolan bir girişimi,belki de içinde olmayan insanları da katarak,kendi gücünü de katlayarak ortaya koymuş bir hükümetle karşıkarşıyayız.. Yani ergenekonun varlığını kabul ediyor ve komik buluyorum,ayrıca hükümetin de bu durumdan fazlasıyla beslendiği elini kolunu ona buna rahatça uzatabildiğini düşünüyorum..
Ama günlerdir anlamadığım şu var,ergenekon ile ilgili gözaltılarda veya cezai uygulamalar da hep aynı ifade çıkıyor karşımıza "ama eski rektör gözaltına alınamaz,ama türkan saylan muhteşem bir kadın o ergenkoncu olamaz,yok o saygıdeğer bir asker elleri kelepçelenmez,ama balbay o konuşmaları yapamaz,çünkü o laik ve çok iyi biri" eee böyle savunma mı olur yahu? bu 14 yaşında kızı kadın olarak koynuna sokan hüseyin üzmez'e o adam namazında niyazındadır kimsenin tavuğuna kışt demez,dini yazılar yazar,Allah'tan korkar diye savunmak gibi salak bir mantık!
Pek tabii sizin çok sevdiğiniz bir yazar ülkeyi zora sokacak bir çalışmanın parçası olabilir,bir kadın zilyon tane burs verip sonra da hükümetten kurtulmak için darbe isteyebilir,yıllarını ,canını vermiş bir albay darbe eğiliminde olabilir.. ne var bunda? hem laik,hem darbeci,hem de iyi karakterli olunmuyor mu?

Şimdi biri gelse,falanca yerde bulunduğunu gördük,o gün de hırsızlık olmuş,sen de hırsız olabilirsin,evini arayacağız dese? ne diyeceğim ben,ben laik biriyim,ayrıca dindarım,ayrıca yeşil gözlüyüm,ayrıca ramazan ayında bir fakire 200tl verdim,ayrıca bıdı bıdı.. Yani ben çalmış olamam!!! Nasıl bir saçmalık oluyor bu? Yani suçlanmak,suçsuzsanız hiçbirşey ifade etmiyor..
Çok mu saf baktım olaya,olabilir,bütün bu işlerin Akp'nin tezgahı olduğuna kafayı takmış biri saf görebilir beni.. Olayların gerçek olduğunu,Akp'nin ise bu işi köküne kadar kullandığını,kuru-yaş demeden çalıştığını düşünüyorum. Yani suçlu olmayanları bile dahil ederek..
Ayrıca nedir efendim,bu hükümeti beğenmedik,dini temalı,bunu indirelim biz gelelim? Yavrum demokrasi diye birşey var ya,üstelik bu ülke olabildiğince dönek,yarın bakarsın şutlamış tayyibi yeni çıkan bir sol partiye çakmış oyları,ee o zaman ne olacak dolsun sorgu odaları türbanlı irtica yapan kızlarla.. Bir darbe bu ülkeyi bu yüzyılda ne kadar geriye götürür düşündünüz mü hiç? Darbeyi ima eden gülüşler,olsa da fena olmaz hani saçmalıkları,bu hükümet bizi iran yapacak asker gelsin mantalitesi,bende bunlardan korkuyorum.İran olmaktan korktuğum kadar darbe olmasında da korkuyorum..
Dün başkası eziyet görüyordu,bugün başkası.. Amaç herkesin tahammül içinde yaşaması,yani Kuran kursu yerine bale kursu açılsın diyen kadına eyvallah,sen çocuğunu baleye gönder,biz böyle iyiyiz,işine bak diyebilmek..Bikini giyilmesin,denizler halka kapansın diyen zihniyete,sen namuslu namuslu çarşafınla özgürce takıl,işine bak,ben böyle iyiyim diyebilmek..
Her hükümeti kafamıza göre devirmeye çalışacaksak,devirelim cumhuriyeti hepten kafamıza göre takılalım,yok ıhıh o örümcek beyinli başını örtmüş istemem,yok bu dinsiz bunu da ben istemem,onun kaşı tekkaş berikinin göbeği var,bizim de bu garip demokrasi anlayışıyla işimiz var..
Mim Manyağı Prenses / Bölüm - 17

Google'dan Bul Beni !!!
" üfürükten prenses lütfen benimle evlen
üfürükten prenses şaka lan ne evlenmesi :) "
bu nasıl bir aramadır lütfen söyleyin,benimle kafa yapan bir okuyucu kitlem var :P başına bela alır mı önce teklif sonra kaçış,duygularımla oynadın hıh :P
blogspot "kuku" göster: kibarlığa bak,bunu yazarken de yüzü kızarmıştır,terlemiştir falan.. ama aramadan da geri duramamış.. niye sınırlandırdı acaba blogspot diye,"blog" kavramını yanlış anladı galiba,herşeyini blogda paylaşan insan modeli..
12 rakamlı telefon numarası aradı beni: hacı sorma geçen beni de aradı ya,nedir bu 12 rakamlıların durumu,benim bünye en fazla 11 rakamı kaldırıyor,korktum önce ama senin aramanı gördüm mutlu oldum,yalnız değilmişim..
arkadaşlar google'de arama yaparken harfe bastığımda birçok şey çıkıyor: hıı,yeni o! arama yapanlara kolaylık sağlıyor google,yazdığın harflere yakın yapılan aramaları çıkan sonuç sayısına göre listeliyor,korkma yani! "arkadaşlar" diye kime seslendin ben onu çözemedim??
yakında murat bozla yatacağım: yani.. benim için bir sakıncası yok,gay diyorlar,bilemiyorum.. sonucu da paylaş bizimle gelecek zaman ya ifaden,ne yaptın yer mi ayırttın adama,nedir ki vuslat,kaç gün kaldı,onu da yazsaydın?
yaprak dökümündeki karının şal örnekleri:aramayı yapan bayan sanırım ,öncelikle "karı" ne demek şekerim,ne kaba insansın sen? o karı dediğinde muhtemelen adını hiçbirzaman anlayamadığımız nehir mi neyir mi neğir mi ne zıkkımsa onun şalları herhalde.. yok örnek falan,ben haruşa biliyorum bir tek,birde lastik birde türkan şoray kirpiği ehi ehi :)ısparta da seks yapan bayan arkadaşlar kimler: bu aya ait cinsel aramalar hep nezaketli,bayan arkadaşlar demek.. güzel,en azından kibar yaklaşıyor olaya..

anneye gerizekalı denir mi? :aha da anneler günü reklamları da başladı,varyaa öyle bir çarpılırsın ki,taş olursun mazallah! ben demedim hiç,yaş 25! diyeni de sevmem,diyenle de işim olmaz,anneye çemkiren iflah olmaz..
aziz tatlı'nın bonus kart hesap özeti: kim ki bu? adını aratırsan gelir buraya muhtemelen ama bence bir eş kocasının hesap özetini aratıyor google'da.. burnuma ihanet kokuları geliyor..
intihar etmek istiyorum,ayrıntılı anlat:höh! üstüne konuşamıyorum bile,umarım an itibariyle sağsındır..
obama obama iş bul babama:hemen kafiye olayına girmişiz,şarkı bile çıkar bundan bebişim,üstüne git sen bu yeteneğinin :)
türkçe kürtçe ortaya karışık seks: donat masayı evladım! işte ülkemizin kültür çeşitliliği !!
islamımızda cuma günleri cinsel ilişki yapılır mı: yine aylık din sohbetimize hoşgeldiniz,şunu bir anlayamadınız,İslam(ımız)ınız) da cinsel ilişki gayet sıradan bir durumdur.Zira bizi yaratan Allah o günah adlettiğiniz cinsellikle birlikte yaratmıştır,o dürtüyü o verdi yani.. cuma günü elbette mübarektir ama mübarek olması cinselliği yaşamanıza engel değildir.Cuma günü ibadet edin,namaz vakti çalışmayın,ne bileyim bir hayır işleyin,fakir doyurun akşam da gidin sevişin nedir yani,amma dert ettiniz.. not:ulema değilim..
kişinin facebooktan (p)ipisini bulma:oyy oyy google'a espri yapan tek kullanıcı,ip numarası ararken pipi esprisi aman ya Rabbim ne komik!!! ee güldü mü google buna?
not:aramaların cinsel içerikli olması dikkat çekiyor ki bu aramaların gerçekçiliğini sorgulayan mailler aldım.Fakat bu sistemi kullananlar biliyordur ki aramalar,yani türk halkının ilgisi genelde ne olursa olsun içinde "seks" geçen kelimelerdir.Google'da en çok aranan kelimenin ne olduğunu hatırlayın ve bu aramaları da ona göre değerlendirin,ayrıca çok daha derin ve terimlerle dolu cinsel aramalar var fakat genel ahlak yapısına ters yayınlamıyorum :)
-Pazar Gezmesi-
Pazarlar Türk halkının televizyonlarda,gazetelerde empoze edilen alışveriş dürtüsüne iyi gelirken,çoğu ekonomik sıkıntı çeken ülke insanına da " giyinme hakkı" verir.. Her daim popüler olacak,seçme hakkınızı en kolay yolla size verecek,bir ürünü elde etmek için yanınıda ki kadınla savaşırken size hayatı öğretecek,sosyal ilişkileri canlandıran,pazarlığı mümkün kılan bir vazgeçilmezdir pazar.. Burun kıvıranlara,pazardan alınan şey giyilir mi diyenlere bir tarafımla gülüyorum.. Pazar akıllı bir kızın,en büyük yardımcısıdır.. Dünya para döktüğü bir pantolonun üstüne pazardan 2 liraya aldığı ürünle muhteşem bir kombinasyon yapabilir..
Bir de aldığınız ürün için tahmin yarışması yaparsınız.. Bil bakalım meliscan bu kazağı kaça aldım,ooo yok yok,in in.. inn inn biraz daha inn,ayy evet yaa 6tl'ye aldım inanabiliyor musun hemde markası bkfofn,ayy ayy ne akıllı kızım ..
Ve ben neler aldım.. Pazar da artık bitmiş tükenmiş olan tekstil sektörünün etkileri gözle görünüyordu..Her kaliteden ürün vardı,çoğu alışveriş merkezlerinde indirim olduğunda talan ettiğimiz markalardı.. Ama elbette tarz ve ihtiyaç meselesi..
Mavi,gri ve siyahın bir arada olduğu bir ürünü bulmak çok zor ve ben bu üç rengin kombinasyonuna bayılıyorum..Modeli ne olursa olsun alacaktım.. Biraz retro havası var,kendimi 80lerde diskoda dans eden kızlar gibi hissettim bir an,etiketini yine kesilmiş,markasını çözemedim..

Bunu çok garip bir tezgahta buldum,öyle ki bazı ürünlerin üstünde mağazada gördüğümüz alarm aparatları bile duruyordu.. Etiketleri kesilmiş,ama daha önce aldığım etiketlerden anladım ki zara'ymış.. Geçiş mevsimi için hoşuma gitti.. Biraz dombili gösterdi ama idare eder..



Muhtemelen yılda bir kez takılacaklar,belki de hiç ama benim olmalarını istedim.. Gösterişli,rüküş,civcivli tarafımı besliyorlar,şu an için ne ile kullanacağımı bile bilmiyorum bir kere burada görüldüklerinden çok büyükler ve benim bileklerimde oldukça ince.. artık bir orta yolu bulacağız.. Bu arada sadece 1 tl ..

"Bürokrasi" Sen İİBF'de Ders Olarak Kal !!!
Kuruma gittim,adam plaka numarasını onaylattı ve borcu gösterdi.. Arabayı 2006'da satın alan babam,nasıl oluyorsa 2005'de İstanbul'da boğaz köprüsünde trafik ihlalleri yapmış,borcu da ödememişti,borçta elbette bu süre içerisinde artmış ve nedense borçluyu uyarma gereği görmeyen kurum,bunu satışta yumurtlamıştı.. Elbette arabayı üstümüze aldığımız evrakları gösterdim,2005'de arabanın bize ait olmadığını ifade ettim.. Ancak bunu söz ile dile getirmek birşey ifade etmediği için belge ile kanıtlamam gerekti.
Bu kadar ağaç düşmanı bir devlet daha yoktur sanıyorum,e-devlet'e geçmiştik hani? Neden hala evraklarla uğraşıyoruz diye söylenirken diğer bir kuruma gidip,aracın üstümüzde olmadığı süreçte yapılan borcundan sorumlu tutulamayacağımızı anlattım ayrıca bu borcun neden biz arabayı alırken bize gösterilmediğini burada kurumun bir eksikliği olduğunu sordum? Cevap komikti,görünmemiştir daha borç daha o zaman borç damgası yememiştir siz arabayı borçtan 1 yıl sonra aldığınız için de kayıtlarda görünmemiştir? Allah'ım nasıl bir yavaşlık düşünün artık!.. bir borç bir yıl içinde hala sistemde görünmüyor..
Neyse belgeyi aldım,fakat belgeyi almak için de başka bir kurumda belge aldım.. Belge alabilmek için belge aldım, ve bu esnada araba üzerime olmadığı için araba ile ve resmi sahibi ile (babam) yakınlığımı belgeleyen bir başka belge edindim.. İlgili evrakı bu şekilde alabileceğim söylendi..şaka yaptığımı mı düşünüyorsunuz???
ders kitabım geldi birden aklıma..
Bütün bu belgeleri almak için döpiyes delisi olmuş bir sürü sıkıcı kadın ve sigara yasağına rağmen neden bu kadar iğrenç koktuklarını düşündüğüm bir sürü göbekli adamla muhattap oldum.. Kavga dövüş olmadan diğer kuruma adam arabayı üstüne borçsuz şekilde alabilsin diye evrakı götürdüm fakat o da ne? Cevap:siz bu evrakı aldınız ama yapacak birşey yok,ilgili kişiye devlet 4yılda ulaşamamış(ihlali yapan kişiye) adresinde yaşamıyor,nerede olduğu bilinmiyor,eğer arabanızı satmak istiyorsanız resmi olarak,borcu siz ödeyeceksiniz..?
Başka birinin borcunu ben ödeyeceğim,peki.. var mı dedim başka böyle kişiler devletin ulaşamadığı borcunu tahsil edemediği, ben öderim hepsini (!?!)"Hanımefendi işler sizin düşündüğünüz gibi yürümüyor,bilmeden konuşmayın" dedi..
Keşke demeseydi,ben ona niye okuduğumu bile bilmediğim akademik eğitimimi anlatmak zorunda kalmazdım,
Kpss'ye küfür günah etmek zorunda kalmaz,
Sizi buraya oturtturan sınavı ben kazanmıyorum ya Allah benim belamı versin demezdim.. bunların hiçbiri olmazdı,keşke demeseydi..
Eve geldim,kapıda postacıyla karşılaştım.. Köyde devletin yol geçiyor diye satın almak istediği arazinin 15 ortağından biri olan muhtemelen 1 metrekare yer düşen annemin 2 yıldır süren dava sonucu gelmişti.. son satırda "davanızı yeni teknoloji ile artık SMS sadece 14 kontöre takip edebilirsiniz" diyordu.. Güldüm,1000km ötedeki davayı sms ile takip edebiliyor,sabahtan beri bana ait olmayan bir borç için uğraşıyordum..
Göksu'da düşen helikopteri bulamayan devlet,sen sana 4 yıldır borçlu olan adamı bulamamışsın,parasını da bana kaktırmışsın çok mu?
Obama,Tayyib'i Almadan Gitme..
Sanki haritada kaybolmuşuz da,biri gelip bizi bulacak ve kurtaracak gibi hissediyorum.. Obama'nın başkan seçilmesinin akabinde kesilen 44 kurban aklıma gelince biraz kavramaya başlıyorum.Allah'tan karısını getirmemiş şimdi gazeteler Emine Erdoğan'ın en kötü çıktığı fotoğrafı ile ablanın en güzel fotoğrafını yanyana getirir "Ahh sevgili ülkem,böyle gerici görüntülü bir kadın mı olacaktı senin simgen,bak Amerikan first lady'sine "edebiyatına başlar,beni uyuz ederdi.. Hiç hazetmediğim Erdoğan ve ailesini korumak zorunda kalıyorum ya bende,ona gıcık oluyorum.. Kardeşim Rahşan Ecevit çok mu temsil yeteneği yüksek bir kadındı,hıı? Başı da açıktı,gerici de değildi eee seksi de değildi pek? O da kötü bir imaj çiziyordu bence,az sonra ölecek insan portresi çiziyordu.Poff medya mı b.ktan halk mı çözemedim nasıl da dağıldı konu..
Bizim siyasetçilere güldüm bir de,Baykal kitap vermiş Obama'ya balıkçıların hikayesini falan anlatıyor,Irak-Amerika arasında bağlantı kurar okuyunca diyor,off nasıl güldüm saftiriğim okur diye bekliyor bir de,hıı okur da özetini mail atar sana,kontrol edersin ödevini yaptı mı diye?
Devlet Bahçeli ayrı bir alem,böyle bir havalarda falan,görüşme o zaman bebişim toputopu 5 dk zaten,görüşmeyiverseydin olmazmıydı? Soru sormuş Obama'ya o da gülmüş cevap vermemiş,arkasından şikayet ediyor,"çok nezaketsiz biriydi "diye,toplam 5 dk görüştün ya,hemen karakter analizi,maşallah..
Ruhban Okulu,Ermeni Meselesi,Irak'la Münasebet,Ab üyeliği,Bazı şerefsizlerin bizim topraklarımızı da kapsayan Kürt Devleti Hayalleri,Ortadoğu'da ki tavrımız ,bunlar kaldı aklımda,efendi efendi geldi,ayar verdi gitti gibime geliyor.. Sempatik olması Amerikalı olduğu gerçeğini değiştirmiyor,gençlerle yaptığı toplantı da dinlediğime göre "Dünya'yı değiştirebilecek tek güç " olduklarını düşünmeleri vehameti de hala geçerli. Değişen birşey yok,koyunları boşuna kurban etmişiz..
Çok iyi niyetliyiz,zaten yabancılara karşı sahtekarca bir sevgimiz var,başka bir dili konuşan herkes bizim için doğuştan kıymetli,bir zenci,ayyh ezilmiş aynı bizden,adı da hüseyin kesin özünde hüseyni tarikatı lideri o derece koyu bir müslüman,dünyayı değiştirecek merkezini de türkiye yapacak,peahhh!!! Ne beklerdim Obama'dan sert ve net sözler,söylemedi hep bir dairenin etrafında efendice döndü durdu ve gitti..
Obama'lı günümüze son noktayı babama küs olan onun gözünün içine baka baka yorum yapan annem koydu :P
"Biraz kepçe gibi ama Amerika'da ki görüntülerinden çok daha yakışıklı,ne tam koyu ne tam açık"
Aşk - Elif Şafak

Hayatında hiç " Aşk Şeriatı" (Aşk) adlı kitaba kadar Elif Şafak kitabı satın almamış buna rağmen bütün kitaplarını okuyan bir okuyucunun yorumlarıdır.Elif Şafak okumak bir dönemlerin popüler,toplumdan soyutlanma tarzı iken şimdilerde ise rüzgar tersine dönmüş gibi,yüzü ne zaman görsem solgun,kendisiyle bir derdi olduğunu düşündüğüm bu kadın başka bir yoldan ilerliyor artık.. 301'in etkilerini çoktan kaybetmiş,bir okyanusa atmış kendisini.. Daha önce hiç yüzmediği bir okyanusa..
Kitabın konusunu öğrendiğimde yazarın bu kitabı bir proje olarak sunduğunu düşünmüştüm.Malumunuz yeni bir din,yeni bir inanç sistematiği yaratmak derdinde olan bazı tüccarlar yine bazı kıymetli din alimlerini kullanarak açılım yapmak derdiler.. Bunun adına sufizim,tasavvuf gibi isimler taksalarda biliyoruz ki dinamiklerine taktıkları bu isimler sadece içimizi ısıtmak için.Yazarın da bu hataya düştüğünü düşünmüştüm,yanılmışım..
Amerikalı bir ev kadını olan Ella'nın,uzun zaman sonra çalışmak için heveslenip çalıştığı yayınevinden aldığı bir kitap çevirisi işi ile başlıyor hikaye.. Adı Aşk Şeriat'ı olan kitabı çevirmek üzere okurken,kitapta gelişen olayların (Şems ile Mevlana'nın Dostluğu),kitaptan aldıkları ile kendi hayatı ile ilgili değişikleri,hayatı hiç göremediği bir yönden görebilmesi ve en önemlisi Aşk'ı keşfetmesi..
Kitabı sırf dini içerikli diye okumak istemeyen sıkı Elif Şafak okuyucularına rastladım ayrıca hiç Elif Şafak okumamış ama yine sırf kitaptan dini motifler bekleyip okuyanlara da rastladım.İki tarafa da umduğunu veremeyecek gibi görünüyor yazar,o zaten başka bir taraftan bakmak istemiş.. Orta yolu bulmuş,mevlana gibi herkese "gel" demiş..Bu sebeple az buçuk vicdan,maneviyat hesapları yapanları,hayatı zevk_i sefa'da ibaret görenleri,aşkı "hiçlik" olarak tanımlayanları,hayatta köşeye sıkıştığını düşünenleri herkesi bir noktada toplayacaktır bu kitap.. Mükemmel değil ama zaten mükemmel olmayışı onu samimi kılıyor..
Şems,Bir Katil,Fahişe Çöl Gülü,Mevlana Celaleddin Rumi,Dilenci Hasan,Amerikalı Ella,Sarhoş Süleyman.. Hepsi ve daha fazlası bütün bir hikayenin parçaları,her bir karakterden alacaklarınız da sizin kendi içinizde barındıklarınızdan ibaret.. "Bir Fahişe Çöl Gülü'nden ne öğrenebilirim ki "
diye dudak bükmeniz de hala,bu kitabı okumamuş olmanızdan,kim olduğumuzu nereye gittiğimizi bilmeyişimizden ibaret..
Kanlıca-Beykoz-Mihrabat Korusu

Bir gezi yapacaksanız onun hakkınızı vereceksiniz.Arabadan in otobüse bin,vapurdan in taksiye bin,yok öyle gezme olmaz. Ayaklar ağrıyacak,gezintiye çıktığımızda ki uzunca bir yol vardı önümüzde bunu şart koştum.Ulaşım araçlarını,özellikle de özel ulaşım araçlarını kullanmak yasaktı.Önümüzde böyle bir yokuş vardı,Mihrabat Sultan Korusuna çıkan yokuş.İtiraf edeyim en çok sürünen,mızmızlanan ben oldum ama tırmandık.Yol boyunca güzel evler var,onlara bakmak bile o yolu arabayla geçmekten daha keyifli,konfor herzaman size mutluluk vermeyebilir..

Doğaya baktığınız da,biraz da "görmek" için baktığınızda size güzel mesajlar verebiliyor.Bu tahtalar korunun içinde bulunan minik bir açıkhava tiyatrosunun oturakları.. Bu tahtaların arasından inatla çıkmış bu çiçeğe baktım bir süre,öyle ciciydi ki,az kalsın üstüne oturuyorum :P Kızdım kendime ..O yaşamak için güneş görmek için inat etmişti,bizin onun toprağına el koymamıza bile dayanmıştı.. Herbirimiz yaşamak için böyle direnmiyor muyuz? Ya da direnmemiz gerekmez mi?

Çektiğim fotoğrafların hiçbiri içime sinmeyince bunu buldum,benimkiler ya çok civcivli ya da çok sade oldu.Olası manzara bu,benim gördüğümde buydu :P Anadolu Yakası'ndan bakmak çok farklı burada hengame yok,insanlar daha sakin,bir koşuşturma yok,hayat daha yavaş akıyor sanki..

