Cern'deki Deneyin Yankıları
geçen haftanın en önemli mevzusuydu..bütün bir deneyden akıllarda kalan her mevzuda yaptığımız gibi konunun en gereksiz yerinden tutunarak "aman 10 eylül'de ölecek miyiz,patlayacak mıyız " telaşları.. acı birşey tabii onca çalışma bu nokta için yapılmıyor ama şaka mı bilmiyorum televizyonda çocuğunu dünyanın sonu gelir diye okula göndermeyen manyak bir anne ile karşılaştım.. deneyin gerçekleştiği gün gerizekalı olduklarını düşündükleri türk halkıyla söyleşi yapmış muhabirler.. nötrön,proton,çarpışma,deney ? ne düşünüyorsunuz efendim? diye soruyolar.. ve özellikle halkın büyük bir kısmının anlamayacağı kelimeleri seçiyorlar,bilimle eziyorlar halkımızı..haklılar,ezmekte ne de olsa hepimiz kolejlerde her günümüzü laboratuarlarda deney yaparak geçirdik,karnını doyuramayan insanımız herşeyinden kısarak bütün parasını fizik kitaplarına yatırdı,biz tembel milletiz,biz salak milletiz,biz bilimden uzak milletiz.. ne güzel çıkarımlar ama! biz bu projede görev yapan bilim adamlarımızı muhtemelen korkunç bir ihmalle bir uçak kazasında kaybettik! bu konuya bakışımızı en güzel bu anlatabilir herhalde.. bütün bilimsel olaylara "vayyy beeee,adamlar yapıyor" mantığıyla yaklaşmamız sadece bizim kabahatimiz mi,kim bizi aptal olduğumuza inandırdı acaba?
Muzaffer Kuşhan'ın Zayıflama Tesisinde Ölüm
Hani bazen birisine gıcık olursunuz da artık o öyle kalır ömür billah düzelmez ya,bu adama bakışım böyleydi.. yüzünden sahtekarlık izleri görünüyor sanki.. öncelikle bilmem kaç yaşına gelip de 20 yaşında delikanlı gibi davranmaya çalışan yaşlılıktan kaçan,korkan,genç triplerine giren erkekler bana çok itici gelir..bir arkadaşımın babası vardı öyle bana hiç "baba" gibi gelmiyordu.. böyle halihazırda sürekli birine kancayı takacak gibi duran tipler.. bu arkadaş da öyle.. giymiş beyaz gömleğini,en afillisinden kotunu yüzünde garip bir sırıtma ve telaş arası ifade tesisinde hayatını kaybeden gencecik kız için : "ailesinin yanında öldü,benim bir kabahatim yok" diyor.. merkezde sağlık ekibi yokmuş cevap yine yaratıcı: ee ben varım,doktorum ben??? be adam 24 saat orada mısın sen? hem doktor "camış" tedavisinden ne anlar,veteriner lazım,camış diye hitap ediyormuş da hastalarına..insanların insanca zaafları,çaresizlikleri böyle adamlara para kazandırıyor ya..
Deniz Feneri Derneği Yolsuzluğu ve Beraberinde Getirdiği Tartışmalar..
bir hadis duymuştum gerçi her hadisin doğru olmadığını tartışıyor şu sıralar islam bilginleri.. gerçeklerle yüzleşmek gerektiği,yoksulluğu,acıyı,komşunun açlığına yüz çevirmemek gerektiğini anlatıyordu..böyle bir gerçekle karşılaştığımızda yok saymamamız gerektiğinden bahsediyordu..Deniz Feneri'ni hep bu kaygı ile izledim,zorla izledim kimi zaman çünkü.. elimden gelmeyen bütün kötü şeyler için kendimi sorumlu tutuyor ve incitiyordum..tek hatırladığım bir kurban bayramı bir aileye koç götürmeleri akabinde ailenin çocuklarının sevinci.."okulda kurban kestiğimizi anlatacağım" diyordu çocuk,çok mutluydu.. bu sahneyi unutamıyorum,çünkü çok ağlamıştım.. O günden bu güne.. kafamda o program adına,dernek adına çok şey değişmedi,küçük çaplı bir kaç yardımım oldu.. ama bu haberleri duyduğumda kafamda bazı şeylere olan inancımda bir kale daha yıkıldı.. bu ülkede varolan hiçbir kuruma,kuruluşa,şirkete hiçbirşeye kesinlikle ve kesinlikle güvenmiyorum.. Yolsuzluk iddiaları ardından çıkan bütün o tartışmaları,atışmaları da bayağı buluyorum.. bir pislik başka pisliklerin ortaya çıkmasına sebep oluyor..herkes karşısındakinin pisliğini sırayla ortaya çıkartıyor.. en güzelini Bülent Arınç söyledi galiba" yaptılarsa Allah cezalarını versin.."
Cemil İpekçi'nin Eşcinsel İlişkisinde Uğradığı İhanet
İtiraf edeyim bütün hafta ilgiyle takip ettim,ihanet hikayeleri hep ilgimi çekmiştir..özellikle de böylesi enteresan olanı.. cemil ipekçi'nin cinsel kimliği veya bize oldukça uzak gelen aşkı değil konumuz.. dünya üzerinde çarpık,meşru,ahlaki veya radikal her türlü ilişkide kurallar aynı sanki.. iki insan uzun yıllar birlikte oluyor,sonra taraflardan biri sıkılıyor değer verdiği insanı aldatıyor.. ardından bu da yetmiyor muhtemelen boşluktan aldattığı kişiyle evleniyor..akabinde pişman oluyor eski aşkına geri dönmek istiyor..dönüyor,kabul de görüyor.. sonra yine eski aşkına ihanet ettiği kadına yani karısına dönüyor ve arkasına asla bakmıyor, yaşadıklarını hatırlamak dahi istemiyor..böylesi bir hikayede kahramanlar normalde bir erkek iki kadın olur,tek fark iki erkek bir kadın olması.. yoksa atılan kazık,erkeklerin(bir kısmının) kim çekerse oraya gider halleri,her türlü aksiyonu yapıp da yine yüzsüzlüğe vurabilmeleri aynı..kadınların da keza,kendilerine her türlü mide bulandırıcı olayı yaşatan erkeği başkasına kaptırmamak için yaptıkları gereksiz ve onursuz savaş yine aynı..
Moda'da İçki Yasağı Eylemleri
Şimdi "içki yasağı" dediğimizde bir yerde içki içmenin yasaklandığı düşüncesine varıyorum.. modada tam olarak böyle bir durum yok.. bir süredir başka bir kuruluşa kiralanmış bulunan iskele beltur'a kiralanmış.. beltur hiçbir işletmesinde içki servisi yapmıyor.. bunun dışında toplumun her kültürel tabadaki insanının uğrak yeridir..belediye tesislerinin genel profili çoluk çocuk cümbür cemaat aile toplantıları yapan kimseleri kapsar.. elbette herkes gelir ama bu tip insanlar daha çok gelir.. bu insanlara yani belediye ,halkına buraya gelmeyin,burayı alkol alanlara ayırıyoruz, az ötedeki kahvenin fiyatının 10ytl olduğu cafeye gidin diyemez.. çünkü bu tesis halkın yararına açılmış,asgari düzeyde maddi kazanç beklemektedir..
bazı durumlarda toplumsal değerler ön plana çıkar,içki içmek sonsuz bir özgürlük olmakla birlikte ailelerin alkol alanlarla aynı ortamda bulunmak istememeleri de oldukça doğal bir istektir..
tamamen bireysel düşünüdüğümde alkol almak istediğimde buna uygun çok daha rahat ve keyifli olabilecek bunun için dizayn edilmiş yerlere giderim.. içki içmek bir özgürlükse de tavsiye edilmeyecek veya örnek teşkil etmeyecek bir tercih,bu gerçeği sadece irticai faaliyetlere kafayı takmış bazı insanlarımız anlayamıyor galiba..
yoksa ellerinde biralarla cuma günü "aha da içiyorum hem de ramazan da içiyorum" gibi gayet itici bir eyleme başvurmazlardı..izlerken güldüm ben,acaba moda da,içki içeni görünce içeri falan mı atıyorlar?
mevzunun türkiye de içki yasağı varmış gibi lanse edilmesine şaşırdım.. bulunduğum mahallede sıklıkla tekel bayii var..insanlar balkonlarda yazın içki içer..ve şimdiye kadar hiçbir problem yaşayanla karşılaşmadım..istanbul'un çok kıymetli ,en güzel yerleri alkol almak isteyen vatandaşlara tahsis edilmiş.. ve bundan rahatsızlığını dile getiren kimse yok!
belli ki o güne kadar belirli bir kitleye hitap etmiş moda iskelesi,bu değişilikte can sıkmış..şimdi yine belirli bir kitleye ama belki de en iyi ihtimalle daha geniş bir kitleye hitap edecek..aslında bunların hepsi tartışmaya açık,adaletin sağlanması zor konular.. aynı alanda içki içmek özgürlüğüde gayet sıradan bir istek..ama bu noktaya henüz gelemedik..
daha toplumsal olarak bu olgunluğa erişemedik..hala içki içenlere uzaylı gibi bakarken,içki içilmediği için orayı tercih etmiş muzafazakar vatandaşa yine nefretle bakıyoruz..
birlikte yaşamayı öğrendiğimiz gün bu sorunlar bitecektir diye umuyorum..
8 yorum:
şu cemil ipekci bey ve deniz feneri olayına bende pek takmış durumdayım bu aralar.Güzel yaklaşımlar olmuş halkın sesi gibisin prensesim :)
geçen hafta bende benzer konulardan bahsetmiştim ama sesimizi duyan yok.biz duyarsız ,ezilen ve aptal bir topluluk olduk,çünkü hayat bizi böyle yaptı.tek derdimiz kira ödensin,karınlar doysun gerisi peh bize ne,işte böyle olduk.insanın cebinde parası olmayınca hiç birşey umurunda değil.bilim miş,insani yardımmış......
bu arada cemil ipekçinin bu resmini nerden buldun süper valla,erkeklerin yüz karası...
bilim konusundaki bilgisizliğimiz tam bi güleriz ağlanıcak halimize durumu.Cern'in sitesi de hacklenmiş ya tam komedi...
Muzaffer Kuşhanda tam bi psycho killer havası var zaten ona katılıyorum:))
Deniz Feneri olayı sinirimi bozuyo...Müslüman geçinirler bi de şerefsizler >:X
kuzucum;
"halkın sesiyim ben" diyen bi ünlü vardı ya,sen halkın sesisin dediğinden beri onu bulmaya çalışıyorum.. bak kafaya taktım..
smİlena;
cemil ipekçi'nin bu fotoğrafına bayıldım..sanki sahne sanatları için hazırlanmış gibi duruyor acaba bonuskafa mıymış? yoksa kel olmadan önce perma mı yaptırıyormuş bilemedim..c.ipkeçinin sitesindne buldum fotoğrafı..
babegazelle;
cern'in sitesi niye hacklanmiş yahu!çok şaşırdım,engellemek isteyenler var öyleyse..
muzaffer kuşhan için bir yorumum yok sen zaten söyeleyeceğim herşeyi söylemişsin canım..deniz feneri hakkında ise sanırım birşeyler sonradan değişti.8yıldan fazladır böyle bu durum..ülke zaten satılığa çıktı.özelleştirebildikleri heryeri kendi şeytan üçgenleri içine aldılar.yapacak birşey var mı? :)
Türkiyedeki deniz feneri uzun zaman önce avrupada ki ile hiç biri bağının olmadığını söylemişti. aslında bu hareket bu skandalların çıkacağının işaretiydi. Yalnız sizinde bahsettiğiniz şu kurban meselesi gibi dernekler yabana atılmayacak iyilikler yaptı. Bu haberler kasıtlı çıkarılıyor. Amaç avrupadaki müslümanların birlik olup iyilik yaparak islami birliği göstermesini engellemek. nitekim bugün almanya mahkemesi bir çok iddianın asılsız olduğunu kabul etti. Çamur at izi kalsın. yapan adiler vardır. ama yakalansın cezaları verilsin. şimdi nolcak. bi yardım toplanacağında aklımıza bu sahtekarlar gelecek ve o göz yaşlarıyla evinde kurban kesilmesini isteyen çocuklar asla okulda bunu söyleyemiyecek. Meyvanın bir kısmı çürükse çürüğü ayırırız hepsini çöpe atmayız.Bence.Toplum olarak bu konuya dikkat çekilmeli.
ya yunanlı zibidi hackerlar çarpıştırıcının bilmemne detektörünün sitesine saldırıp,dalgalarını geçtiler yazıodu gazetede.Öle deneye engel oldu,zarar verdi fln diye bi ibare yoktu.Tahminim eğlendi gençler o kadar yanii
cern'in sitesinde sadece bir subdomain hack edildi. dünyanını sonunu geleceğini düşünen muhafazakar bir yunan topluluğu cern makinelerine saldırıda bulunmuşlar amaçları deneyi durdurmakmış gerçi cern yetkilileri herhangi bir engellemenin söz konusu olmadığını ve deneyin gidişatını etkilemediğini açıkladı. umarım bizim halkımızdan birileri çıkıpda deneyi baltalamak istemez.
en güzel yardımı yıllarca ben yaptım hiç bir derneğe ihtiyaç duymadan. tütün ve alkol ürünlerindeki eğitime katkı payı sayesinde memleketimin okulları gelişti. şimdi modada içki içilir içilmez bir şey diyemem ama alkol tüketen kişiler dernek aracılığı lmadan eğitimimize en büyük payı sağlıyor. lütfen soğuk tüketiniz.
Yorum Gönder