Devlet Opera ve Balesi,2010 Avrupa Kültür Başkenti projesi kapsamında Bale Yarışıyor adlı bir yarışma düzenledi.. yarışmanın finalini izleme şansına eriştim.. bu yarışma birçok anımı canlandırdı..
küçücük bir kızken (bilmiyorum belki her küçük kız yapıyordur) parmak uçlarımda kendi etrafımda döner ve eve gelen misafirlere bu yeteneğimi sergilerdim..adeta zorla izletirdim.. herkes alkışlar sonra sahneyi pardon salonu terkederdim.. baleye olan ilgimin elbette dönemin tek kanallı yayın sisteminin etkisi var.. zira trt avrupa'ya uyum sürecimizi hızlandırmak için bize uzak,yeterli eğitimimiz olmadığı için anlamakta güçlük çektiğimiz bütün sanatları bir anda sundu.. kafamız allak bullak oldu.. opera ve baleye ayak uydurmamız trt'nin sandığı kadar kolay olmadı..
bale bize biraz bol geldi,dar mı geldi yoksa :P uymadı pek bir kere kılık kıyafetten kaybetti.. kıyafetler dardı,vücut hatlarını gösteriyordu.. sahneden oradan oraya seken balerinlere potansiyel sapık gözüyle bakan bir grup oluştu.. ve baletler,sürekli espri konusu oldu.. türkiye de her mevzunun erkeklikliğe zarar verebilitesi yüksek olduğu için baletler tartışılmaksızın eşcinsel damgası yedi.. ve bale maceramız burada son buldu..şimdilerde kıymetli balerinler ve baletler yetiştiriyoruz ama yine belirli bir kesimle sınırlı kaldı..x köyünden çıktı balerin oldu haberiyle hiç karşılaşmadım ben.. yine az-çok kültürel uyuşmaları kaldırabilenler ilgi duyuyor bu sanata..
sanatın dikte olarak gelmesi pek akıllıca birşey değil,yani bu sanat medeni devletler tarafından icra ediliyor bizde bunu icra etmeliyiz mantığı ilginç biraz.. sanat,insanın kendini ifade etmesiyse türklerin büyük bir çoğunluğu bale gösterilerinde kendini bulmuyor,bunu kabullenmek gerek..
evet adım başı bale okulu var yavrucaklara ama sanıyorum ki annelerin gittikleri günlerde:
"aleyna melissa su,bale kursunda teyzesi,balerin olsun istiyorum.. baleye 3 yaşında başlamak gerekiyormuş ben 2 yaşında gönderdim,rejime de başladık öğlen sütünü de kestim valla,herşey sanat için"
ifadesini kullanabilmek için yaptıkları bir durum..
bir de opera var.. o da artık balenin bir sonraki aşaması.. biz biraz müzikal gibilerinden mevzuya girmeye çalışmışız ama o da kötü yapılınca çekilmez bir hal almış.. operayı:"opera, bir adamın sırtından bıçaklandığında kan kaybetmek yerine şarkı söylemeye başladığında olur." diye tanımlamış bir komedyen.. operada daha dramatik bir durum var,gerçi en azından temayı kavrayabiliyorsunuz.. ama zihnimde oluşan hep filmlerde operaya gidip uyuyan tipler ve onları öküslükle suçlayan insanlar.. cidden öyle bağırış çığırışta nasıl uyur insan o da ayrı mesele.. opera aslında sevilebilirdi türkiye de ne bileyim uzun hava seviyoruz bağlantılı gibi :p
operaya uzak kalışımız biraz da maddi olanaklarla alakalı.. aydınların ve burjuvaların sanatı oldu kafamızda opera.. yani verilen aralarda havyar yeniliyor,bazı gösterilere özel kıyafetlerle gidiliyor falan.. uzaklaştık ister istemez ama şimdilerde biletleri sinema biletinden ucuz artık.. ama yine ilgi fazla değil.. gerçek ve sabit bir kitlesi vardır elbette ama,bir kısmı gittim diyebilmek için ,bir kısmı tamamen sosyal duruşları dolasıyla gidiyor..
her milletin beğenileri,onları etkileyen noktaları farklı farklı.. geçenlerde bir tiyatrocu ülkenin geri kalmışlığını anlatırken.. broadway'de biletler bir yıl öncesinden tükeniyor,bizim ülkemizde boş sahnelere bakıyor sanatçılarımız gibi bir serzenişte bulundu..insanın anlamadığı bir sanata ilgi duymaması suç mu ya da ona ilgi duymaması medeniyet seviyesine erişmesini mi engelliyor.. herşeye uyum sağlamaya çabalıyoruz medenileşmek adına barbar türkler olarak ama en çok sanat alanında çuvallıyoruz..
çünkü pek bi içten olan milletimize bu tip sanatlar biraz yapay kaçıyor..
3 yorum:
Tan Sağtürk bi ara diyarbakıra okul açmıştı,ilgi çok büyük ilerde köylerden çıkma balerinlerimiz baletlerimiz olcak diodu,nooldu ona sonra bilmem...(Aklıma Billy Eliott geldi ister istemez:))
Tamam belli bi sahne sanatları kültüründe avrupa gerisinde olabiliriz ama,bana bazen tiyatrocular serzenişte bulunmayı otomatiğe bağlamış gibime geliyo,zira Ankara'da devlet tiyatroları çoğu zaman kapalı gişe oynuyo.Bu sezon bilet almakta geç kalıp kaçırdığım bi dolu oyun var benim misal
Hikmet Şimşek(Allah rahmet eylesin)hala korkulu rüyasıdır pazar sabahlarımın:-))))
x köyünden balerin çıkması harika bir muhabbet çok güldüm okurken:-)))
ama sana hak veriyorum sanat konusnda,konuyu açardım ama orucum şu an kafam durdu,10 cümleden fazla yazamıyom:-)))...sevgilerimle...
küçükken tv de baletleri gördüğümde anneme bu adamları neden bezlemişler diye bir soru yöneltmiştim
offf ne kadar masummuşuz ya :)
bale bana hoş geliyor modern dans daha da sıcak ama hiç izlemediğim halde operayı hiç sevmeyeceğimden yüzde bir milyon eminim =)
Yorum Gönder