Ve minik kurabiyemize kavustum... Taaaa Tatammmm haberi sıcak sıcak vermeyerek işin eğlenceli heyecanlı kısmı için 45 gün kadar geç kalmış olabilirim. Ama yazacak vaktim yoktu.Ben isterdim ki doğurayım iki gün sonra yazayım bir haftalık duygularımı yazayım hamilelik haftalatımı sıraladığım gibi ,gaz krizlerini ,benim ruhsal krizlerimi yazayım , kırk çıkma seremonisi yazayım ama maalesef.. B.Ö ve B.S diye bir kavram var artık hayatımda. Bebekten Önce Bebekten Sonra .. Annemin deyimiyle ben artık çocuklu bir kadınım ve artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacak :)
Son yazının ardından tam 40.Haftada kontrole gittim.Herşey aynıydı bebek aşağı inmemişti,sancım yoktu,açılma yoktu doğurmaya delil olarak gösterilebilecek hiçbirşey yoktu. Aksi gibi suyum azalmıştı ve bu bebek için an itibariyle olmasa da ilerleyen günlerde sıkıntı yaratabilirdi. Normal doğum için sıradan bir hamilenin yapmaması gereken herşeyi yapmış kilometrelerce yürümüş son haftalarında koca bir evi tek başına temizlemiş kendimi yorabildiğim kadar yormuştum.Üstelik son 15 gündür envayi doğum hareketleri açılma hareketleri yapmıştım. Başından beri normal doğum istiyordum üstelik fiziksel olarak oldukça müsaittim ve fakat olmadı! Dr daha fazla beklemenin mantıklı olmadığını bebeği 40+ 1 de yani hemen ertesi gün almak istediğini söyledi. Düşündüm elbette derin bir hayalkırıklığı içindeydim muhtemelen bunda hayatımdaki sezeryan doğuranın pek de doğum yapmış sayılmayacağı imasında bulunan çokbilmişlerinde etkisi vardı. Ama dr da güvenmek istiyordum üstelik artık gerçekten bebeği taşımakta zorlandığımı farkettim.
Vee netice olarak dr önerisini kabul ettim. Ertesi gün sabah 09:00 için sözleştik.Akabinde zat_ı muhteremi aradım İstanbul'dan yola çıkması gerektiğini söyledim.. Bu arada dogumu ailemin yanında yapmaya karar verirken en büyük korkum doğumda zat_ı muhteremin yanımda olamama ihtimaliydi.Neyse ki bu durum ortadan kalkmıştı ? Yoksa kalkmamış mıydı ? Saat 12:00 sularında eve geldik. Hayatta en sevdiğim yemeklerden birisi annemin domatesli sarımsaklı makarnasıdır lingue ile yapılması tercihimdir iki tabaktan fazla bile yemişliğim vardır. Annem bana bir kıyak yaptı ve eve gider gitmez domatesli makarnamı yaptı. Saat 16:00 sularında garip birşeyler olduğunu farkettim. Altıma kaçırıyordum üstelik kontrol edemiyordum ve bu durum çok komiğime gitmişti.Gebelikte özellikle son haftalarda idrar kaçırma normal kabul edilebiliyor 40 haftaya gelmiştim başıma böyle birşey gelmemişti. Bunu da yaşayacağım herhalde diyerek önemsemedim. Neyse ki yarın sabah yavruma kavuşacaktım! Aradan geçen 15 dk boyuca idrar kaçırma olarak iddia ettiğim durum devam etti anneme dr gitmemiz lazım suyum geldi dedim. Babam dondurmalı baklava yiyordu baktım oldukça keyifliydi neyse keyfini bozmayalım biraz daha idare ederim dedim :) Sonradan babama anlatığımda manyak olduğumu düşünüyor.
Hastaneye vardığımızda dr sanki beni bekliyormuş gibiydi hiç şaşırmadı gelen suyun ne suyu olduğunu anlamak için renk değiştiren bir ped verdi.Bu arada su gittikçe artıyor hastanede gezinmek benim için zorlaşıyordu. Ped renk değiştirdi evet suyum gelmişti fakat sancım yoktu. Suni sancı yapılamazdı çünkü bebek yukardaydı acilen sezeryan olmam gerekiyordu.Plandan ne kadar hoşlanıyorsanız hayat sizi o kadar zorluyor. Kocam yolda az önce camış gibi iki tabak makarna yemişim ve sezeryan olacağım !
Yatış yapıldı odama geçtim annemi babamı eve gönderip makyaj malzemelerimi doğum çantamı bebeğin çantasını diğer ihtiyaçlarımı ve düzleştiricimi istedim.O sıcak yapış yapış havada doğuma hazırlanırken saçlarımı düzleştirdik makyajımı yaptım üstümü değiştirdim ve yine acilen aradığımız doğum fotoğrafçısına poz vermeye başladım. En sevdiğim huyumdur ki ne zaman gerçek bir kriz olsa yani velveleyi benim çıkartmadığım çirkefleşmeye kendimi zorlamadığım gerçek bir kriz ben tam bir profesyonel olur herkesi kendime hayran bırakırım.Sakindim ve öyle olmam gerekiyordu. Doğuma gitmeme 15 dk kala zat_ı muhterem geldi fotoğraf çekimine devam ettik keyfim yerimdeydi sürekli nstye bağlıydım herşey kontrol altındaydı.
Saat 20:20 civarı ebe ve hemşireler geldi.Önlüğümü giymiş kurbanlık koyun gibi bekliyordum.Herşey yolundaydı mutluydum az sonra kızımıza kavuşacaktım. Herkes gergin ve telaşlıydı bu kadar rahat olmama da anlam veremiyorlardı.Yukarı çıkışımızı onların beni ameliyataneye kadar takip edişini zat_ı muhteremin dua edişini annemin ağlayışını vs hiç hatırlamıyorum sonradan izlediğim görüntülerden bile hatırlayamadım. Benim için başlangıç buz gibi bir ameliyathanede sırtımı döndüğüm anestezistin ''neden epidural istiyorsun ben önermiyorum sadece spinal yapmak taraftarıyım '' sözleriydi. Beni ikna etti epiduralden vazgeçtim sadece spinal yapacaktık sinek ısırığı gibi olacaktı.. Arada sohbet ettik işlergüçlerden bebeğin adından yaşımdan vs bahsettik.Sonrası ayaklarım uyuştu kontrolden çıktı.Akabinde korkunç bir mide bulantısı geldi dr ben kusuyorum haberiniz olsun dedim. Yoook olmaz iki dk dayan geçecek dediler ben beşinci ayet el kürsi geçmiştim ki kusma hissim kayboldu.Sonrası...
Sonrası yok 25.06.2014 günü 20:36 sularında 47,5 cm 3670 kg bebeğimi yanağıma dayadılar sustu elini yüzüme koydu içini çeke çeke sakinleşti. Kokladım elleri buz gibiydi öptüm. Kanlı suratına aşık oldum.. Ağladım.. O da ağladı.. Seni nefes aldığım sürecek koruyacağım üzülmemen için elimden geleni yapacağım diye yemin ettim o ameliyat masasında.. Niye böyle birşey yaptım nereden aklıma geldi en ufak bir fikrim yok. O anı izah edemem o anı izah edebilen birisi var ise de onun insanlığından şüphe ederim.Yok tarifi yok yaşamak lazım Allah isteyen herkese nasip etsin inşallah..
40 haftalık bu süreç bu şekilde son buldu.. Sonradan anladım ki nasıl son bulduğu değil sağlıkla son bulmasıymış önemli olan Bin Şükür ! Her son bir başlangıç dedikleri dogruymuş hayat sıfırlanarak o günden sonra yeniden başladı.Ben yeniden doğdum herşey yeniden anlam kazandı.Tüm kelimelerin tüm ifadelerin tüm mimiklerin anlamı değişti hepsi Ela oldu..
annelik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
annelik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Doğum Hikayem (Spinal Sezeryan)
9 Ağustos 2014
Etiketler:
anne,
anne olmak,
annelik,
baba,
baby,
bebek,
doğum,
doğum yapmak,
epidural sezeryan,
hamilelik,
prenses doğum,
spinal sezeryan
Hamilelikte 39.Hafta
24 Haziran 2014
Aslında bu haftaya geleceğimi tahmin etmiyordum. Emsallerim 37. Haftadan itibaren doğurmaya başlayınca insan da hevesleniyor.Geçen her gün gecikme hissi uyandırıyor insanda. Kaygılanıyorsunuz,heyecanlanıyorsunuz biraz da bezginlik.. Hava da sıcak herkes yavrusuna kavuşmuş siz hala bekliyorsunuz.. Bekliyorsunuz ve bekliyorsunuz..
Bundan bir iki ay önce henüz ücretli izne çıkmamışken kızımla konuşmuştum.Bana biraz müsaade et dinleneyim demiştim. Dinledi beni ama işte insan son haftalar nasıl geçer bilmiyor ki hiç..
İstanbul'dan ayrıldım ailemin yanına geldim benim için kolay bir karar değildi.Ama riske girdim biraz da fiziksel olarak iyi olmama ve dr'un 10 gün içinde doğuramazsın demesine güvendim galiba.Burada iyi bir hastane buldum dr'a ısındım. Son haftalarda ağırlaşmışken anne evinde naz - niyaz vakit geçirmek güzel oluyor.Tek eksiğim zat_ı muhterem hafta sonu geliyor özlüyorum haliyle.. Böyleyken en çok ona ihtiyacım oluyor.
Bu yazıyı 39+ 6 da yazıyorum.Yarın son kontrolüm var. Bebek en son kontrolde hala aşağı inmemişti. Dr 'um suni sancı sevmiyor,vakum sevmiyor,epidurale bile karşı bana pek seçenek bırakmıyor aslında.Birtakım hareketler verdi doğumu tetikleyecek bol yürüyüş önerdi öyle hırs yaptım ki günde 4 saate kadar yürüyorum bu halimle.. Ama sanırım bir etkisi yok hala sancım veya açılmam yok. Kader galiba yani doğum da bir kader planladığınız gibi gitmiyor hiçbir şey.. Bu kadar çabaya bir gelişme olması gerekirdi ama ..
Neticede içimden bir his sezaryen ile sonuçlanacakmış gibi geliyor bu süreç kocaman 40 hafta onlarca yürüyüş yorucu günler ama sezaryen ! Sezaryen düşmanı değilim dr dan çok bilirim havalarında değilim.Ama normal doğuma müsaitken bu şekilde sonuçlanabilir oluşu beni üzüyor. Bebek aşağı neden inmez benim elimden gelen başka birşey varda ben mi yapmadım,yapamadım.. Hep kafamı kurcalamaya devam edecek.
Bir de yarından itibaren beklemeyi önerirse olası sıkıntılar hergün hergece bebeğin hareketlerini hissetmediğim her an bende stres yaratacak ! Anne olmak zormuş cidden şimdiden sorumluluklarımın ağırlığı altındayım. Ona zarar verebilecek bir karar almaktan korkuyorum.
Ücretli izin alırken aldığım işgöremez raporunun da tarihi doluyor. Kurumu aradım doğuramadım diye belirtilecek bir rapor edinmem lazımmış. Belki her kurum için aynısı gerekmiyordur sadece doğum raporu kafii geliyordur bilemiyorum.Ücretli iznim öteleneceği için bu raporu almak zorundayım.
Bir sonraki yazı belki doğum yazısı olur belki bir hafta daha beklemeye karar veririz.. Ne olacaksa olsun hakkımızda hayırlısı olsun. Bu arada kızım Yengeç olacak babası gibi :) Tatlı merhametli sakin Yengeçleri çok seviyorum.
Bundan bir iki ay önce henüz ücretli izne çıkmamışken kızımla konuşmuştum.Bana biraz müsaade et dinleneyim demiştim. Dinledi beni ama işte insan son haftalar nasıl geçer bilmiyor ki hiç..
İstanbul'dan ayrıldım ailemin yanına geldim benim için kolay bir karar değildi.Ama riske girdim biraz da fiziksel olarak iyi olmama ve dr'un 10 gün içinde doğuramazsın demesine güvendim galiba.Burada iyi bir hastane buldum dr'a ısındım. Son haftalarda ağırlaşmışken anne evinde naz - niyaz vakit geçirmek güzel oluyor.Tek eksiğim zat_ı muhterem hafta sonu geliyor özlüyorum haliyle.. Böyleyken en çok ona ihtiyacım oluyor.
Bu yazıyı 39+ 6 da yazıyorum.Yarın son kontrolüm var. Bebek en son kontrolde hala aşağı inmemişti. Dr 'um suni sancı sevmiyor,vakum sevmiyor,epidurale bile karşı bana pek seçenek bırakmıyor aslında.Birtakım hareketler verdi doğumu tetikleyecek bol yürüyüş önerdi öyle hırs yaptım ki günde 4 saate kadar yürüyorum bu halimle.. Ama sanırım bir etkisi yok hala sancım veya açılmam yok. Kader galiba yani doğum da bir kader planladığınız gibi gitmiyor hiçbir şey.. Bu kadar çabaya bir gelişme olması gerekirdi ama ..
Neticede içimden bir his sezaryen ile sonuçlanacakmış gibi geliyor bu süreç kocaman 40 hafta onlarca yürüyüş yorucu günler ama sezaryen ! Sezaryen düşmanı değilim dr dan çok bilirim havalarında değilim.Ama normal doğuma müsaitken bu şekilde sonuçlanabilir oluşu beni üzüyor. Bebek aşağı neden inmez benim elimden gelen başka birşey varda ben mi yapmadım,yapamadım.. Hep kafamı kurcalamaya devam edecek.
Bir de yarından itibaren beklemeyi önerirse olası sıkıntılar hergün hergece bebeğin hareketlerini hissetmediğim her an bende stres yaratacak ! Anne olmak zormuş cidden şimdiden sorumluluklarımın ağırlığı altındayım. Ona zarar verebilecek bir karar almaktan korkuyorum.
Ücretli izin alırken aldığım işgöremez raporunun da tarihi doluyor. Kurumu aradım doğuramadım diye belirtilecek bir rapor edinmem lazımmış. Belki her kurum için aynısı gerekmiyordur sadece doğum raporu kafii geliyordur bilemiyorum.Ücretli iznim öteleneceği için bu raporu almak zorundayım.
Bir sonraki yazı belki doğum yazısı olur belki bir hafta daha beklemeye karar veririz.. Ne olacaksa olsun hakkımızda hayırlısı olsun. Bu arada kızım Yengeç olacak babası gibi :) Tatlı merhametli sakin Yengeçleri çok seviyorum.
Etiketler:
39th weeks,
anne olmak,
anne oluyorum,
annelik,
hamile,
hamile günlüğü,
hamilelikte 39.hafta,
mom,
pregnancy,
pregnant
Hamilelikte 31. Hafta
26 Nisan 2014
Birbuçuk aylık kocaman bir ara vermenin ne manası vardı bilmiyorum.Şimdilerde çok pişmanım kurabiyenin hayatından 6 haftalık bir anı sürecini çalmışım gibi hissediyorum.Bu arada minnoşluktan kurabiyeliğe terfi oldu :) Bildiğiniz kurabiye çünkü sütün yanında ye .. Ye ama doyma :)
Son haftayı yazdıktan sonra iş açısından çeşitli sıkıntılı dönemlere girdim.Belki hamilelikten belki karakterimden sivrilmeden duramadım.Ama eskisi kadar güçlü değilim duygusal olarak yani hem sivriliyorum ama hem savaşamıyordum.Benim pek de alışkın olduğum bir durum değil.Sonra ben pes etim akabinde herşey yoluna girdi hatta eskisinden de iyi oldu.Ama ben ağladığım zırladığım tepindiğimle kaldım.Muhtemelen kızımı da üzdüm ya da vicdan azabı için bahane arıyordum kendime.
Son kontrolde kocaman bir kızla karşılaştık.Şaşırdık neyine şaşırıyorsun diyenleriniz olabilir ama hızla büyüyor.Bir dönem geriye düşmüştü gelişimi ama son görüşmemizde yine ilerden gidiyordu.Hatta dombiliydi ! Yemek yediğimde bu kadar çok tepki veren bir çocuk için normal aslında bende zaten yılların mankeniyim :) Yani kurabiye emsallerine göre kg olarak son sınırda şekerim çıkmadı malum iyi besleniyorum demek ki diye teselli ediyorum kendimi.
Hamileliğini genel olarak rahat geçirmiş biri olarak (bin şükür) hamileliğin aslında 30. haftadan itibaren başladığını iddia etsem yanlış olmaz herhalde.Eski yazılarıma baktım da hep '' birden şişmeye başladım '' yazmışım. Hayır aslında şimdi birden şişmeye başladım. Allah kurtarsın laflarını duymaya başladım.Geceleri uyumakta, dönmekte , koltuktan kalkmakta hatta bazen yürümekte zorlanmaya başladım.
Ev düzeni tamamen değişti ! Şimdiden ! Taşınmayı düşünüyorduk ama vazgeçtik.Akabinde evi kurabiyeye uygun hale getirmeye karar verdik.Elbette derin bir temizlik yapılmasını fazlalıkların atılması alışveriş yapılmasını vs gerektiriyor bu durum. Yorucu, siz hiçbirşey yapmasanız dahi oldukça yorucu dönem dönem izin alarak bu süreci de atlatmayı hedefliyorum.Yeter ki içime sinsin hamileyken herşeye bir kusur bulma huyum peydah oldu.
Bu arada istanbuldan uzaklaşarak küçük bir kaçamak yaptık .Hatta planlarda bir değişiklik olmazsa minik bir ege kaçamağı daha hedefliyorum.Hamileyken gezme dürtüm zerre kadar değişmedi hatta daha çok gezesim var.Hareket etmezsem daralıyorum. Bazen yorulmama rağmen kendimi durduramıyorum.Haldır haldır koştururken buluyorum kendimi kocaman karnımla ,inşallah yanlış birşeyler yapmıyorumdur. Hareketli olmanın doğumda faydasını göreceğimi umuyorum hep ya da kendimi motive etme şeklim bu :)
Yemek konusunda tadım kaçtı.Midem de dr un tibbi olarak detaylandırdığı ama benim için korkunç bir mide yanması olarak tercüme edilebilen o deneyimi yaşamamak için hiç yemek yemeyebilirim. İştahım yok değil ama tadım yok.Bir ilaç verdi ama onun da tadı berbat ! Midem yanıyor kavruluyor türk kahvesini çayı acıyı çikolatayı yani tetikleyecek her türlü ürünü kestimT
Tipim kayık.. İlk 6 ayı şık ve cici bir hamile olarak geçirme planım tutsa da son 2 aydır durum vahim. Olmuyor kocaman karnınıza ne giyseniz istediğiniz gibi durmuyor.Dursada mutlu olmuyorsunuz hep aynı şeyleri giydiğinizi farkediyorsunuz.Kendimle ilgilenmeye devam ediyorum ondan vageçmiş değilim saçım makyajım kişisel bakımım devam ediyor.Ama benim için bişey ifade etmiyor.Yani güzel olmak duygusunu aramaktan bir dönem vazgeçmek lazım galiba.Ben bebekten sonra kendimi toparlama sürecine kadar mola verdim bu arayıştan.
Son düzlükte olduğumuzun farkındayım.Kafamda erken doğum,bebek bakımı,psikolojik gelgitlerim hepsi bir arada uçuşuyor.Normal doğum görüntüleri izleyerek rahatlamak isterken daha da gerildiğimi farkettim.Akışına bırakmak istiyorum ama bu kadar kontrollü bir tipken mümkün olmuyor.
Etiketler:
31th weeks,
anne,
anne olmak,
anne oluyorum,
annelik,
bebe,
bebek,
hamile,
hamile günlüğü,
hamilelik,
hamilelikte 31.Hafta,
pregnancy,
pregnant
Hamilelikte 22.Hafta ( Detaylı Ultrason )
23 Şubat 2014
Haftaların nasıl geçtiğini anlamayacaksınız dediklerinde ben gün gün sayıyordum hamileliğimi o yüzden bana pek bir umursamaz görünmüştü bu lafı diyenler, öyle değilmiş.. Zaten hamilelik süresince ''öyle değilmiş'' dediğim zilyon tane an oldu.Ben bilirimleri kabul etmeyen duyguların kontrolünü yitirdiği bir dönem en azından benim için öyle.
Haftaya detaylı ultrasonla başladık.Ben hislerime güvenirim.Bir yere gitmeden önce bir işi yapmadan önce hiç tanımadığım biriyle tanışmadan dahi önce sonrasında ne olacağını hissedebiliyorum.Yanılmışımlığım hatırlamadığım kadar az.. Yok gibi..Detaylı ultrasonda minnoşu görecektim her bir noktasını bu beni inanılmaz heyecanlandırıyordu ama bir tedirginlikte vardı içimde.Sinirliydim mesela zat_ı muhtereme sardım sabah sabah danışmadaki kıza sardım iş yerini aradım birlikte çalıştığım o gün işe gitmediğim için geç kalmaması gereken ama geç kalan arkadaşa sardım.İçeri girmeden önce bütün gerginliğim üstümdeydi.
Görüntüleme güzel geçti.Bizim kız doktorun tabiriyle oldukça nazlıydı ve hatta muayene olmak istemiyordu.Diğer bebeklerin tepki verdiği hiçbirşeye tepki vermedi öyle ki gidip şekerli birşeyler yiyip geri gelmek durumunda kaldım.Detaylı ultrasonda tüm organları kemikleri önemli olan herşey kare kare görüntüleniyor not alınıyor değerlendiriliyor.Görüntüleme ilerlerken tıbbi bir terim kullandı ve akabinde hiç canını sıkma hamilelerin %10 da görünür dedi ! İşte o an benim için günün aslında bittiği andı galiba sonra ne anlattı ne gösterdi hatırlamıyorum bile.. Canım sıkıldı dr söylesede söylemesede önemli olmayacağını önemli takip gerektiren bir durum olmadığını.Doğuma kadar veya doğumda geçecek bir gelişme olduğunu söyledi.Herneyse bugüne kadar herşey pürüzsüz gitmişti ve ben buna şımarık bir şekilde alışmıştım.Biliyorum milyonlarca hastalığın ölümlerin engellerin arasında büyük bir şımarıklık ama bebekle ilgili olumsuz birşey duymaya bir tahammülüm yoktu.İlk defa bir şımarıklığımı kabul edeiyorum ve hala haklı olduğumu iddia ediyorum !
Bu arada güzel görüntüler elde ettik.Zat_ı muhteremin de görüşüne göre bana benziyor.Yine dr tabirine göre güzel ve sevimli bir kız.Güzel yani olmasa bile güzel gelecekti bana bundan şüphem yok da :) cidden güzel bir kız.. Yüzü gözlerimin önünde gitmiyor diyebilirim..En güzel fotoğrafını buzdolabının üstüne bizim fotoğraflarımızın yanına ekledim bile.Bazen baktıkça gözlerim doluyor bazen dalga geçiyorum bazen bir dünyaya gelde ağzını burnunu yiyeceğim senin diyorum.
Hareketleri çok sıklaştı.Hatta beni korkuyor bazen sakin sakin otururken sağlam tekmeler atıyor.Tekmedir herhalde diye düşünüyorum o hareket birden irkiliyorum.Hani tamam güzel bir duygu ama içinizde 500gr ağırlığında bir insanın bulunmasının enteresan halleri de var kabul etmek lazım.Kafasına göre takılıyor çünkü.Sabah siz henüz uyanmamışsınız o uyanmış oluyor.Pıt pıt pıt.. Hemen bir muz yiyorum uzun bir sakinlik..
Sıkıntılı bir haftaydı.İş konusunda ani ve şaşırtıcı gelişmeler oldu.Öyle ki 32.haftada izne ayrılmaya bile karar verdim sonra ertesigün yine başka bir değişikilikle vazgeçtim :) Survivor gibi bir yerde çalışıyorum.Memnun değilim desem yalan olur ruh halimi dengeliyor, sakinlik pek bana göre değil ama düzenim bozulacak diye korkmuştum.Planların bozulacak vs diye neyse ki sanırım daha iyi olacak herşey ve 37. haftaya kadar gidereken daha da az çalışma prensibiyle çalışabileceğim.İnşallah tabii kızımız da izin verirse..
Annemle kavga ettim.Hep şunu duyuyordum işte sizi hamilelikte en iyi anneniz anlar falan.Şimdi bu yazdığım detayı aylar sonra okuyup incineceğimi bilsem de yazmak istiyorum yine.Benim annem beni anlamıyor.Örüyor sadece benim hamile olmam onun yelek kazak vs örmesine sebep oldu.Bebeğe birşeyle örmektense beni biraz daha dinlese daha hassas olsa sanırım daha iyi gelecek.Kimseyi idare etmek istemediğim bir dönemdeyim ve aynı zamanda yalnızlığın zaman zaman psikolojimi zorladığı bir dönemde.Önce ben ona küstüm akabinde sanırım o bana küstü.Sonu neye varacak bilmiyorum. Hamile olduğunuz zamanda sen zaten hamilesin o yüzden böylesin diyip işin içinde sıyrılıyorlar yani kimsenin hatası yok sen hamilesin.Ayy ne bileyim haftanın gelişmesi diye yazmak istedim.
İstanbul'dan zaman zaman kaçmazsam bu şehre dayanamıyorum.Haftasonları güzelken başka şeyler yaptık.Şimdi haftaiçleri harika geçiyor ama haftasonları puslu soğuk ne bileyim.Bir kaçabilsem şu şehirden minik bir tatil yapabilsem çok iyi gelecek eminim.
Haftaya detaylı ultrasonla başladık.Ben hislerime güvenirim.Bir yere gitmeden önce bir işi yapmadan önce hiç tanımadığım biriyle tanışmadan dahi önce sonrasında ne olacağını hissedebiliyorum.Yanılmışımlığım hatırlamadığım kadar az.. Yok gibi..Detaylı ultrasonda minnoşu görecektim her bir noktasını bu beni inanılmaz heyecanlandırıyordu ama bir tedirginlikte vardı içimde.Sinirliydim mesela zat_ı muhtereme sardım sabah sabah danışmadaki kıza sardım iş yerini aradım birlikte çalıştığım o gün işe gitmediğim için geç kalmaması gereken ama geç kalan arkadaşa sardım.İçeri girmeden önce bütün gerginliğim üstümdeydi.
Görüntüleme güzel geçti.Bizim kız doktorun tabiriyle oldukça nazlıydı ve hatta muayene olmak istemiyordu.Diğer bebeklerin tepki verdiği hiçbirşeye tepki vermedi öyle ki gidip şekerli birşeyler yiyip geri gelmek durumunda kaldım.Detaylı ultrasonda tüm organları kemikleri önemli olan herşey kare kare görüntüleniyor not alınıyor değerlendiriliyor.Görüntüleme ilerlerken tıbbi bir terim kullandı ve akabinde hiç canını sıkma hamilelerin %10 da görünür dedi ! İşte o an benim için günün aslında bittiği andı galiba sonra ne anlattı ne gösterdi hatırlamıyorum bile.. Canım sıkıldı dr söylesede söylemesede önemli olmayacağını önemli takip gerektiren bir durum olmadığını.Doğuma kadar veya doğumda geçecek bir gelişme olduğunu söyledi.Herneyse bugüne kadar herşey pürüzsüz gitmişti ve ben buna şımarık bir şekilde alışmıştım.Biliyorum milyonlarca hastalığın ölümlerin engellerin arasında büyük bir şımarıklık ama bebekle ilgili olumsuz birşey duymaya bir tahammülüm yoktu.İlk defa bir şımarıklığımı kabul edeiyorum ve hala haklı olduğumu iddia ediyorum !
Bu arada güzel görüntüler elde ettik.Zat_ı muhteremin de görüşüne göre bana benziyor.Yine dr tabirine göre güzel ve sevimli bir kız.Güzel yani olmasa bile güzel gelecekti bana bundan şüphem yok da :) cidden güzel bir kız.. Yüzü gözlerimin önünde gitmiyor diyebilirim..En güzel fotoğrafını buzdolabının üstüne bizim fotoğraflarımızın yanına ekledim bile.Bazen baktıkça gözlerim doluyor bazen dalga geçiyorum bazen bir dünyaya gelde ağzını burnunu yiyeceğim senin diyorum.
Hareketleri çok sıklaştı.Hatta beni korkuyor bazen sakin sakin otururken sağlam tekmeler atıyor.Tekmedir herhalde diye düşünüyorum o hareket birden irkiliyorum.Hani tamam güzel bir duygu ama içinizde 500gr ağırlığında bir insanın bulunmasının enteresan halleri de var kabul etmek lazım.Kafasına göre takılıyor çünkü.Sabah siz henüz uyanmamışsınız o uyanmış oluyor.Pıt pıt pıt.. Hemen bir muz yiyorum uzun bir sakinlik..
Sıkıntılı bir haftaydı.İş konusunda ani ve şaşırtıcı gelişmeler oldu.Öyle ki 32.haftada izne ayrılmaya bile karar verdim sonra ertesigün yine başka bir değişikilikle vazgeçtim :) Survivor gibi bir yerde çalışıyorum.Memnun değilim desem yalan olur ruh halimi dengeliyor, sakinlik pek bana göre değil ama düzenim bozulacak diye korkmuştum.Planların bozulacak vs diye neyse ki sanırım daha iyi olacak herşey ve 37. haftaya kadar gidereken daha da az çalışma prensibiyle çalışabileceğim.İnşallah tabii kızımız da izin verirse..
Annemle kavga ettim.Hep şunu duyuyordum işte sizi hamilelikte en iyi anneniz anlar falan.Şimdi bu yazdığım detayı aylar sonra okuyup incineceğimi bilsem de yazmak istiyorum yine.Benim annem beni anlamıyor.Örüyor sadece benim hamile olmam onun yelek kazak vs örmesine sebep oldu.Bebeğe birşeyle örmektense beni biraz daha dinlese daha hassas olsa sanırım daha iyi gelecek.Kimseyi idare etmek istemediğim bir dönemdeyim ve aynı zamanda yalnızlığın zaman zaman psikolojimi zorladığı bir dönemde.Önce ben ona küstüm akabinde sanırım o bana küstü.Sonu neye varacak bilmiyorum. Hamile olduğunuz zamanda sen zaten hamilesin o yüzden böylesin diyip işin içinde sıyrılıyorlar yani kimsenin hatası yok sen hamilesin.Ayy ne bileyim haftanın gelişmesi diye yazmak istedim.
İstanbul'dan zaman zaman kaçmazsam bu şehre dayanamıyorum.Haftasonları güzelken başka şeyler yaptık.Şimdi haftaiçleri harika geçiyor ama haftasonları puslu soğuk ne bileyim.Bir kaçabilsem şu şehirden minik bir tatil yapabilsem çok iyi gelecek eminim.
Etiketler:
anne olmak,
anne oluyorum,
annelik,
detaylı ultrason,
hamile günlüğü,
hamilelik,
hamilelikte 22.hafta,
pregnancy,
pregnant,
survivor
Hamilelikte 19.Hafta , 20.Hafta ve 21.Hafta
16 Şubat 2014
Pişmanım bu kadar uzun süre yazmadığım için çoook pişmanım.Özel bir sebebi de yoktu.Bir sıkıntım da yoktu ama yazamadım.Arada unuttuğum onlarca şey var eminim.Şimdi önemli gibi durmasada yıllar sonra okuyunca çok merak edeceğim onlarca detay..
Dr kontrollerimiz sıklaştı bu ara benim isteğim değil dr'un talebiydi.Bir kontrolde bebeğin içinde yaşadığı hayati sıvının az olduğuna kanaat getirdi.Söylediği andan itibaren kaygısız geçen hamileliğimin yönü değişti.Suyu azdı yaptığım araştırmaya göre çok can sıkıcı bir durumdu.Halbuki ben korkunç derece de su içiyor hatta o kadar abartıyordum ki zaman zaman midemi bulandırıyordum.Bir hafta sonrası için sözleştik.Ben bolca su içtim ki aslında eskisinden daha fazla da içtiğim söylenemez bebeğin suyu istenilen seviyeye ulaştı.Fakat bu sefer birkaç gün önden giden minnoş geriden gelmeye başlamıştı.Bana göre boyu uzun kg ise yeterli değildi.Bakınız dr a göre değil bana göre :) Not olarak kalsın 20+2 de 325 gr ! Daha şimdiden '' çocucuğum ufak kalacak yemiyor içmiyor zayıf bu çocuk '' cazgırlığıma şaşan zat_ı muhterem yine mantıklı yorumlar yapsa da hala tatmin olmuş sayılmazdım.
Taa ki..
Onu hissedene kadar...
Hissetiğim ilk an çok şiddetli bir gaz sancısı sandım.Fakat değildi onu hissetmemeye kadar alışmışım ki ilk aklıma gelen minnoş olmadı.Ve nihayet hareketler sıklaştı.Artık sürekli gün içinde hissedebiliyorum.Bazen çalışırken birileri ciddi birşeyler anlatırken ben salak salak gülüyorum .. Çünkü hareket ediyor.Çocuk, yemeğe duyarlı bu kadar iştahsız (!) bir anneden başka ne beklenebilirdi ki? Ne zaman yemek yesem tamam dostum doydum veya bu sefer yediklerin birşeye benzemiyordu gibilerinden tepkiler veriyor.. Bu arada hareketleri neden geç hisstiğime dair teorim dombili olmamdı ve fakat aslında sebebin bu olmadığı benim onu hissetme engel olacak kadar dombili olmadığım ortaya çıktı. Bende bebeğin eşi diye nitelendirilen plesantanın bebekle benim aramda durması hissetmemi engelliyormuş. Aslında herşeyin mantıklı bir açıklaması oluyor ama işte.. İnsan telaşlanmadan yapamıyor.Onu, bize nasip edene binlerce kez şükürler olsun. ( Blogger burada ağlamak üzere o yüzden konuyu değiştirecek... )
İştah demişken ben kontrolümü kaybettim.Bütün dünyayı yiyebilirim.Zat_ı muhteremın dışarda yiyelim ne yemek istersin sorusuna ; Lahmacuna patates kızartmalarıyla sarılmış hamburger bol ekşili salata ,acılı salgam suyu ve çikolata soslu künefe diye cevap verdim.Evet çok aptalca görünüyor ama gerçekten deneme şansım olsaydı denerdim.Yani tarif ettiğim türde bir yemek üretilebilseydi ben onu yemiş olacaktım.Nasıl yemek fantazilerim varmış kendime hayret ettim.O değil de bebek annesinin yediklerine alışıyor doğduktan sonra damak zevkini bu yönde şekillendiriyormuş.Tek korktuğum bu çünkü turşu suyu içtikten 5dk sonra çikolata yiyebiliyorum. Minikkuşum psikopat bir gurme olacak !!!
Bu arada sağlık ocağında ya da adı her ne ise orada tetenos aşısı vuruldum.Ne biçim bir insansam hamileliğimi bile nazlı geçiremiyorum.Millet aşı oluyor kolu şişiyor üstüne yatamıyor yanıyor acıyor vs ben etkisini 2 saat sonra unuttum.Bir de o gün izin alıp evi tertemiz yaptım. İkinci doz için 1 ay sonraya randevu verdi.
Kocaman bir karnım var artık ve minnoş tam göbek deliği hizasında.Her akşam aynı bölgeye gelip yerleşiyor sanırım orada uyuyor.Elimle hissedebiliyorum varlığını tabii bu tatlı gelişmelerin acı gerçekleri de var.Artık heybetli bir şekilde yürüyen insanların yer verdiği.Cİnsiyet sorduğu akıl verdiği gizlenmesi mümkün olmayan hamile görüntüsündeyim.Bazen görüntüm sinirlerimi bozuyor bazen de çok mutlu oluyorum.Daha önce de demiştim hamilelik tam bir dengesizlik hali..
Cinsiyet için ayrıca bir yazı yazmak istiyordum ama görünen o ki pek münkün olmayacak .. Bir presesimiz var bizim :) İkili teste dr bana söylemeden benim ona söylediğim tahmindi bu.Kızdı başka birşey olamazdı çünkü çok güzeldi.Çocuğunu güzel bulmayan yoktur da anne karnında 14.haftada bu nasıl söylenir tahmin edilir diye dalga geçenleriniz olabilir.Geçmeyin :) Ben dalga geçtiğim herşeyi an ve an yaşıyorum zira :P Güzeldi ay parçası gibiydi.Ağzı yüzü burnu kız olduğunu belli ediyordu.Ne bana ne babasına benziyordu ama yuvarlak yüzlü güzel suratlı bir kızdı işte ve neticede tahminim tuttu.
Bu benzetilmek mevzusuda bir garip.. Geçen gün twitter da ibrahim tatlısesin bebeğini gördüm.Geçirdiğim şoku anlatamam.O renkli gözlü sarı sarı kadından bu çocuk olduysa babasının fotokopisiyse hayal kurmanın pek manası yok gibime geliyor. Çocuğu kadın değil ibrahim tatlıses doğurmuş sanki adama öylesine çok benziyor ki bizim kız kime benzeyecek meraktan çatlamak üzereyim. Bana benzemesini istediğim taraflar var babasına benzemesini istediğim taraflar var.. Merak merak merak..
Hala bir ismi yok o yüzden minnoşla devam ediyor.Artık kızım da diyebiliyorum gerçi.Hiçbir ismi yakıştıramıyorum.Sade ama güzel olsun istiyorum.İddalı isimleri sevmiyorum ya da mesajlı ! Kafamdaki İsimlere sahip insanları inceliyorum ya onun gibi olursa ya şuna benzerse.. İsim konusu son haftaya kadar belirsizliğini sürdürecek gibime geliyor.
Ben bu yazıyı yazarken aslında yarın yapılacak olan ikinci düzey ultrasonun heyecanı içindeyim.Her kontrol bir gerginlik sebebi drlar hep gülümsesin hep şaka yapsın hep güzel şeylerden bahsetsin istiyorsunuz.Yarın da güzel bir gün olur inşallah.Güzel haberle devam ederim bu güzel yolculuğa..
Dr kontrollerimiz sıklaştı bu ara benim isteğim değil dr'un talebiydi.Bir kontrolde bebeğin içinde yaşadığı hayati sıvının az olduğuna kanaat getirdi.Söylediği andan itibaren kaygısız geçen hamileliğimin yönü değişti.Suyu azdı yaptığım araştırmaya göre çok can sıkıcı bir durumdu.Halbuki ben korkunç derece de su içiyor hatta o kadar abartıyordum ki zaman zaman midemi bulandırıyordum.Bir hafta sonrası için sözleştik.Ben bolca su içtim ki aslında eskisinden daha fazla da içtiğim söylenemez bebeğin suyu istenilen seviyeye ulaştı.Fakat bu sefer birkaç gün önden giden minnoş geriden gelmeye başlamıştı.Bana göre boyu uzun kg ise yeterli değildi.Bakınız dr a göre değil bana göre :) Not olarak kalsın 20+2 de 325 gr ! Daha şimdiden '' çocucuğum ufak kalacak yemiyor içmiyor zayıf bu çocuk '' cazgırlığıma şaşan zat_ı muhterem yine mantıklı yorumlar yapsa da hala tatmin olmuş sayılmazdım.
Taa ki..
Onu hissedene kadar...
Hissetiğim ilk an çok şiddetli bir gaz sancısı sandım.Fakat değildi onu hissetmemeye kadar alışmışım ki ilk aklıma gelen minnoş olmadı.Ve nihayet hareketler sıklaştı.Artık sürekli gün içinde hissedebiliyorum.Bazen çalışırken birileri ciddi birşeyler anlatırken ben salak salak gülüyorum .. Çünkü hareket ediyor.Çocuk, yemeğe duyarlı bu kadar iştahsız (!) bir anneden başka ne beklenebilirdi ki? Ne zaman yemek yesem tamam dostum doydum veya bu sefer yediklerin birşeye benzemiyordu gibilerinden tepkiler veriyor.. Bu arada hareketleri neden geç hisstiğime dair teorim dombili olmamdı ve fakat aslında sebebin bu olmadığı benim onu hissetme engel olacak kadar dombili olmadığım ortaya çıktı. Bende bebeğin eşi diye nitelendirilen plesantanın bebekle benim aramda durması hissetmemi engelliyormuş. Aslında herşeyin mantıklı bir açıklaması oluyor ama işte.. İnsan telaşlanmadan yapamıyor.Onu, bize nasip edene binlerce kez şükürler olsun. ( Blogger burada ağlamak üzere o yüzden konuyu değiştirecek... )
İştah demişken ben kontrolümü kaybettim.Bütün dünyayı yiyebilirim.Zat_ı muhteremın dışarda yiyelim ne yemek istersin sorusuna ; Lahmacuna patates kızartmalarıyla sarılmış hamburger bol ekşili salata ,acılı salgam suyu ve çikolata soslu künefe diye cevap verdim.Evet çok aptalca görünüyor ama gerçekten deneme şansım olsaydı denerdim.Yani tarif ettiğim türde bir yemek üretilebilseydi ben onu yemiş olacaktım.Nasıl yemek fantazilerim varmış kendime hayret ettim.O değil de bebek annesinin yediklerine alışıyor doğduktan sonra damak zevkini bu yönde şekillendiriyormuş.Tek korktuğum bu çünkü turşu suyu içtikten 5dk sonra çikolata yiyebiliyorum. Minikkuşum psikopat bir gurme olacak !!!
Bu arada sağlık ocağında ya da adı her ne ise orada tetenos aşısı vuruldum.Ne biçim bir insansam hamileliğimi bile nazlı geçiremiyorum.Millet aşı oluyor kolu şişiyor üstüne yatamıyor yanıyor acıyor vs ben etkisini 2 saat sonra unuttum.Bir de o gün izin alıp evi tertemiz yaptım. İkinci doz için 1 ay sonraya randevu verdi.
Kocaman bir karnım var artık ve minnoş tam göbek deliği hizasında.Her akşam aynı bölgeye gelip yerleşiyor sanırım orada uyuyor.Elimle hissedebiliyorum varlığını tabii bu tatlı gelişmelerin acı gerçekleri de var.Artık heybetli bir şekilde yürüyen insanların yer verdiği.Cİnsiyet sorduğu akıl verdiği gizlenmesi mümkün olmayan hamile görüntüsündeyim.Bazen görüntüm sinirlerimi bozuyor bazen de çok mutlu oluyorum.Daha önce de demiştim hamilelik tam bir dengesizlik hali..
Cinsiyet için ayrıca bir yazı yazmak istiyordum ama görünen o ki pek münkün olmayacak .. Bir presesimiz var bizim :) İkili teste dr bana söylemeden benim ona söylediğim tahmindi bu.Kızdı başka birşey olamazdı çünkü çok güzeldi.Çocuğunu güzel bulmayan yoktur da anne karnında 14.haftada bu nasıl söylenir tahmin edilir diye dalga geçenleriniz olabilir.Geçmeyin :) Ben dalga geçtiğim herşeyi an ve an yaşıyorum zira :P Güzeldi ay parçası gibiydi.Ağzı yüzü burnu kız olduğunu belli ediyordu.Ne bana ne babasına benziyordu ama yuvarlak yüzlü güzel suratlı bir kızdı işte ve neticede tahminim tuttu.
Bu benzetilmek mevzusuda bir garip.. Geçen gün twitter da ibrahim tatlısesin bebeğini gördüm.Geçirdiğim şoku anlatamam.O renkli gözlü sarı sarı kadından bu çocuk olduysa babasının fotokopisiyse hayal kurmanın pek manası yok gibime geliyor. Çocuğu kadın değil ibrahim tatlıses doğurmuş sanki adama öylesine çok benziyor ki bizim kız kime benzeyecek meraktan çatlamak üzereyim. Bana benzemesini istediğim taraflar var babasına benzemesini istediğim taraflar var.. Merak merak merak..
Hala bir ismi yok o yüzden minnoşla devam ediyor.Artık kızım da diyebiliyorum gerçi.Hiçbir ismi yakıştıramıyorum.Sade ama güzel olsun istiyorum.İddalı isimleri sevmiyorum ya da mesajlı ! Kafamdaki İsimlere sahip insanları inceliyorum ya onun gibi olursa ya şuna benzerse.. İsim konusu son haftaya kadar belirsizliğini sürdürecek gibime geliyor.
Ben bu yazıyı yazarken aslında yarın yapılacak olan ikinci düzey ultrasonun heyecanı içindeyim.Her kontrol bir gerginlik sebebi drlar hep gülümsesin hep şaka yapsın hep güzel şeylerden bahsetsin istiyorsunuz.Yarın da güzel bir gün olur inşallah.Güzel haberle devam ederim bu güzel yolculuğa..
Etiketler:
anne,
anne olmak,
annelik,
hamile günlüğü,
hamilelik,
hamilelikte 19.hafta,
hamilelikte 20.hafta,
minnoş,
pregnancy,
pregnant
Hamilelikte 11. Hafta
25 Aralık 2013
Arkadaşlar sağlık bakanlığı kafayı yemiş. Bakın daha önce kıçıkırık bir testi bile yarım yamalak yapan hatta yapamayan beni mağdur eden o deneyimimi anlatmıştım.Aynı kurumun başka bir birimi olan aile sağlık merkezi denilen kuruluş ise üzerime öyle düşüyor ki çığlık atmak üzereyim. Ne yiyorum içiyorum nerede ne şartlarda çalışıyorum tahlillerim kilom değerlerim psikolojim vs vs.. Bir de üstüne yetmezmiş gib sağlık ocağını birbirine düşürdüm. Aslında diğerine bağlıyım ama ötekine daha yakınım mesafe olarak kaldı ki onları ziyarete gidebilecek vaktim dahi yok.Ama onlar kendi aralarında beni paylaşamadılar.Sonradan anladım ki ceza puanı ve prim sistemi varmış.
Herneyse bu hafta oldukça zor geçti.Öncelikle ruh halim karmaşık.Öyle sinirliyim ki böyle sinirimden alev alıyor baktığım yerler,aptallık,sakinlik böyle uyuşukluk falan birini öldürmeme sebep olabilir.Bir sürü vatandaşla tartıştım bu hafta,zat_ı muhteremle tartıştım,annemle tartıştım,bir şekilde iletişim halinde olduğum herkesle tartıştım.Beynimde zaman zaman kontrol etmekte zorlandığım bir mekanizma var gibi..
Bu hafta yine hastaneye gittim.Ne kadar sakınırdım hastaneye gitmekten ne kadar üşenirdim.Yok hastane kokusu yok dr tripleri yok testler sonuçlar.Şimdi istanbulun tüm hastanelerini gezmek istiyorum.Her gittiğimde minnoşu gösteriyorlar çünkü.. Kendi doktorumdan başka bir doktorla görüştüm kafamı zaten yeterince karıştıran hafta hesabına yeni bir bakış açısı getirdi ve beni bir hafta öne attı.Zaten birşey anlamıyorm hafta hesabından boyunu ölçtüm ona göre değerlendiriyorum diyor. Doğrudur da ablacım böyle gidersek 2 aya doğururum ben,her geldiğimde biraz daha ileri gitmiş oluyor gelişimi.Hayır iyi birşey mi kötü birşey mi onu da anlayamıyorum.
Bi havalara mı girdim ne ? İtiraf ediyorum yani. Madem herşeyi konuşuyoruz bunu da konuşalım. Hamilelik bir kalkan oluşturuyor etrafınızda Baştan siz farkında olmuyorsunuz.Bir ayrıcalık teşkil etmiyor ama sonraları bu büyüye kapılıyorsunuz.Herkes pohpohluyor.Sürekli bir ilgi sürekli aynı konuyu defalarca sormalar.. Kaç haftalıksın nasıl geçiyor miden nasıl sancın var mı yemek yemek ister misin şunu içmek ister misin oturmak ister misin tabii bir süre sonra havalara girmeye başlıyorsun.
Böyle böyle geçecek haftalar değil mi ? Öyle bir an olacak ki bambaşka şeyler yazacağım sanki hayal gibi..
25.11.2013
Etiketler:
anne,
anne olmak,
anne oluyorum,
annelik,
bebe,
bebek,
hamile günlüğü,
hamile kalmak,
hamilelik,
hamilelikte 11. Hafta,
kan testi,
pregnancy,
pregnant
Gördüğüme Sevindim..
17 Aralık 2013
Son yazının yılbaşı yazısı olması ,temenniler içermesi ,benim bu yazıdan sonra ortadan kaybolmam.. Hepsi bir zincirin halkaları gibi... Evet çok şey değişti hayatımda. Daha çok seyahat ediyorum ,daha çok çalışıyorum ,daha az okuyor ve daha az mızmızlanıyorum.. Daha az sinirleniyorum daha az konuşmak istesemde maalesef daha çok konuşuyorum.. Daha zayıfım daha güzellik takıntılı daha alışveriş delisi ama daha cimri :) Daha komiğim ama daha az gülüyorum.Daha çok arkadaşım var ama daha bencilim , maalesef..
2013 benim yılım oldu. Büyüdüm ,sorumluluklarım arttı kalbimden geçen herşey kat ve kat fazlasıyla beni buldu.Şükür temelli yaşantımdan zaman zaman ''Acaba daha fazlasını istemediğim için mi daha fazlası beni bulmuyor '' mantığıyla şüphe duysamda doğru yolda olduğumu anladım.Şükür etmek ruhunuzu ferahlatıyordu.Elinizden gelen mücadeleyi verip geri kalanını akışına bırakmak hayattan daha çok zevk almanızı sağlıyordu.Doğru yoldaydım
Nereye gidiyor ki bu konuşma :) Bu arada 30 yaşıma girdim.Milat tabii rakam değişiyor.Hiçbir zaman gelmeyeceğiniz bir durak gibi dururken pat diye "inecek var mı" diye bağırıyor şöför..''Yok!''diyemiyorsun , iniyorsun.. Güzelliğinden şüphe duymayan bir tipsen ilk kez '' Aaa hiç 30 görünmüyorsun , ben seni evli bile sanmıyordum '' iltifatlarına mutlu oluyorsun.Sonra bu iltifata mutlu olduğuna mutsuz oluyorsun :P Yaşlanıyorsun.. İzlediğin filmler ,diziler ,okuduğun kitaplar ,güldüğün espriler, bildiğin şarkılar ,baktığın dünya geride kalıyor.Sen yenisini beğenmiyorsun eskisini anlatsan nostaljik oluyor. Yaşlısın işte , bildiğin yaşlısın :P
Bu yazı bir geri dönüş yazısı geri dönüş için sebepler var elbette..Yazmanın yalnızlıktan beslendiğini iddia etmiştim birkaç zaman önce.Öyle değilmiş yalnızlıktan değil birikmişliktenmiş.Birikmişlerimi harcamışım uzun süre şimdi yine biriktirdim.Yazacağım..
Şöyle bir baktım da bir derdim var gibi görünüyor sanki :) Halbuki hiç hissetmediğim duygular içindeyim. Tarifsiz kaygılara sahibim , tarifsiz bir aşka sürükleniyorum koşar adım.Aşk ve kaygı eş gidiyor zaten hayatta. Seviyorsan kaybetme korkusu artıyor sevdikçe daha da çok artıyor. Gözlerin doluyor bir aşkın peşinden gidiyorsun ama ne olacak benim sonum diyorsun bir taraftan da. Hepimiz aşık olduk da bu başka bir tomurcuk aşkın seni esir almasına bozuluyorsun,dize getirdin beni diyorsun.. Senden habersiz , varlığın yokken nasıl yaşıyormuşum ben diyorsun.. Seviyorum seni diyeceksin kendi sevginden korkuyorsun birşey olacak da artık sevemeyeceksin diye. Şimdi böyle aşıksam gözlerimiz ellerimiz buluştuğunda ,tanıştığımızda neler olacak diyorsun için kıpır kıpır..
İlhan Şeşen'in bir şarkısı var ;
"duygularima esir oluyorum seni gorunce
insan bin kere mi yaniyor bir kere sevince
ruh bedenden ayriliyor cekimine girdim
bin kere daha yanarim ama gordugume sevindim"
İşte ben böyle bir hal içindeyim..
Anne oluyorum...
30.10.2013
2013 benim yılım oldu. Büyüdüm ,sorumluluklarım arttı kalbimden geçen herşey kat ve kat fazlasıyla beni buldu.Şükür temelli yaşantımdan zaman zaman ''Acaba daha fazlasını istemediğim için mi daha fazlası beni bulmuyor '' mantığıyla şüphe duysamda doğru yolda olduğumu anladım.Şükür etmek ruhunuzu ferahlatıyordu.Elinizden gelen mücadeleyi verip geri kalanını akışına bırakmak hayattan daha çok zevk almanızı sağlıyordu.Doğru yoldaydım
Nereye gidiyor ki bu konuşma :) Bu arada 30 yaşıma girdim.Milat tabii rakam değişiyor.Hiçbir zaman gelmeyeceğiniz bir durak gibi dururken pat diye "inecek var mı" diye bağırıyor şöför..''Yok!''diyemiyorsun , iniyorsun.. Güzelliğinden şüphe duymayan bir tipsen ilk kez '' Aaa hiç 30 görünmüyorsun , ben seni evli bile sanmıyordum '' iltifatlarına mutlu oluyorsun.Sonra bu iltifata mutlu olduğuna mutsuz oluyorsun :P Yaşlanıyorsun.. İzlediğin filmler ,diziler ,okuduğun kitaplar ,güldüğün espriler, bildiğin şarkılar ,baktığın dünya geride kalıyor.Sen yenisini beğenmiyorsun eskisini anlatsan nostaljik oluyor. Yaşlısın işte , bildiğin yaşlısın :P
Bu yazı bir geri dönüş yazısı geri dönüş için sebepler var elbette..Yazmanın yalnızlıktan beslendiğini iddia etmiştim birkaç zaman önce.Öyle değilmiş yalnızlıktan değil birikmişliktenmiş.Birikmişlerimi harcamışım uzun süre şimdi yine biriktirdim.Yazacağım..
Şöyle bir baktım da bir derdim var gibi görünüyor sanki :) Halbuki hiç hissetmediğim duygular içindeyim. Tarifsiz kaygılara sahibim , tarifsiz bir aşka sürükleniyorum koşar adım.Aşk ve kaygı eş gidiyor zaten hayatta. Seviyorsan kaybetme korkusu artıyor sevdikçe daha da çok artıyor. Gözlerin doluyor bir aşkın peşinden gidiyorsun ama ne olacak benim sonum diyorsun bir taraftan da. Hepimiz aşık olduk da bu başka bir tomurcuk aşkın seni esir almasına bozuluyorsun,dize getirdin beni diyorsun.. Senden habersiz , varlığın yokken nasıl yaşıyormuşum ben diyorsun.. Seviyorum seni diyeceksin kendi sevginden korkuyorsun birşey olacak da artık sevemeyeceksin diye. Şimdi böyle aşıksam gözlerimiz ellerimiz buluştuğunda ,tanıştığımızda neler olacak diyorsun için kıpır kıpır..
İlhan Şeşen'in bir şarkısı var ;
"duygularima esir oluyorum seni gorunce
insan bin kere mi yaniyor bir kere sevince
ruh bedenden ayriliyor cekimine girdim
bin kere daha yanarim ama gordugume sevindim"
İşte ben böyle bir hal içindeyim..
Anne oluyorum...
30.10.2013
..Meme Ve Bebe..
15 Ekim 2008
Güzel kadınlarla bir alıp veremediğim yoktur.. hatta tesadüf müdür ya da bilmiyorum şekilci biri miyim çirkin arkadaşımda yoktur..elbette göreceli bir kavram güzellik ama bütün arkadaşlarım gerçekten hoş insanlardır.. güzel insanı severim.. ama..
son dönemlerde Angelina Jolie'nin Brad Pitt tarafından çekilen oldukça doğal(!) ve aynı zamanda çekici fotoğraflarını konuşuyor insanlar.. ben fotoğrafları bir gazetenin internet sitesinde gördüm ve inceledim.. sonra artık alışkanlık haline geldiğinden galiba yorumlara baktım.. sonra da çileden çıktım..memleketin bütün erkekleri yorum yapmış..
böyle kadına sahip olan adamın ömrü uzarmış..
fotoğraflarda çok samimi görüntüler vermiş..
fotoğraflarda çok samimi görüntüler vermiş..
hele bebeğini emzirdiği poz hem seksi hem masum bir harikaymış..
eşleri üstlerine başlarına bakmıyormuş,kendilerini bırakmış doğumdan sonra 90 kilo kalmış...
mış mış da mış mış..
erkeklerin olayları bütün olarak değerlendirememe defosu var.. sadece sonuçla ilgileniyorlar.. evleniyorlar çocuk istiyorlar çocuk doğuyor... ee hadi kiloları ver,ee hadi psikoljin düzelsin ee hadi eski düzenimize geçelim,,ee hadi seksi karımı istiyorum..
lan çocuk doğurdum ben taş değil.. ağlıyor,zırlıyor,altına mıçıyor bu velet,üstelik tipim kaydı,üstelik kendimi berbat hissediyorum,üstelik artık geceleri uyumuyorum bebemiz yüzünden,üstelik sen de gidip beni aldatacaksın ya da 9 ay boyunca bir şekilde aldattın diye kafamda milyon tane sorun var.. üstelik kendini pedagog sanan annen de tepemde,burnumdan getiriyor.. hergün bir sürü misafir geliyor,yalnız başıma kalmak istiyorum.. işten ayrıldım evde bunalıma girdim.. senin bu çocuğa olan tek katkın yapımda salgıladığın o madde mi baba müsvettesi?
şimdi bu adamlar sonra gidip Angelina jolie'nin pozlarına bakıp iç geçiriyor..aman ya Rabbim o ne güzel anne portresi öyle diyip hayranlıkla izliyorlar.. tabii Jolie'nin ki meme ve bebe,evdeki kadının ne memesi meme,ne de bebesi bebe!
Angelina da doğum travmasına girmiş midir acaba? zaten başkasının elinden aldığı adam beni aldatır da gider diye krizlere girmiş midir? ya da kendini birşey sanan kaynanası var mıdır acaba angelina'nin da? kiloları nasıl vereceğim diye bunalıma girmiş midir,yoksa serveti bundan kurtulmak için ona kapılar açmış mıdır? geceleri uyanıp bebesini pışpışlıyor mudur yoksa Brad'e özel geceler hazırlayıp elinde mi tutuyordur? evde tıkılıp kalmış karınıza karşılık acaba Angelina'da bütün vaktini eve bebek tebriğine gelen çok bilmiş bebek uzmanı kadın grubuna pasta,börek pişirmekle mi uğraşıyordur?
anne var annecik var efendiler!
evdeki koca memeli karınız,bu süs bebeğinden çok daha kıymetlidir bilesiniz!!
Etiketler:
anlayışsız erkek,
anne angelina jolie,
annelik,
bebe,
doğum yapmak,
koca meme
Merak Yaygarası
29 Ağustos 2008
en nefret ettiğim şeydi ya merak edilmek,Allah'ım şu cümleyi duydum mu sinirlerim bozulurdu:
"seni çok merak ettik,nerede kaldın,başına bişey geldi sandık"
ne gelicek başıma ya,uçak mı düşecek tepeme,kafamı gömeyim de duymayayım falan derdim..
bi de annem söylerdi hep... aracı ya:
"baban çok merak etti,adam bir oturdu bir kalktı,yani bir haber versen ölür müsün?"
bunlar bir yana ben inanılmaz dakik,kontrollü bir çocuk,genç,ergen neyse oydum.. hiç sorun çıkartmadım aileme ama işte yine de insan bunları duyuyor demek ki an geliyor..
dün beni çok mutlu etti sevgilim,öyle çok ki, öyle çok işte..ben de sabah aradım,uyandım,günlük şımarma hakkımı kullanmaya başlayayım diye..telefonu açan yok,tamam dedim yine bir aksiyon olmuştur.. aradan 2-3 saat geçti ses seda yok,öğlen oldu yine yok..bu arada ben sürekli arıyorum.. akşam oldu ,Allah'ım geçmiyor dakikalar...deliricem ama niye çünkü böyle bir adam değildir.. telefonuna bakamayacak bi yere gitse bile kesinlikle haber verir,öyle zor durumlar oldu ki hep haber verdi.. çok hassasım telefon konusunda biliyor..bende mesaj attım..
"sana ulaşmak için ilker başbuğ'u mu arıyayım yok yok o daha dün geldi seni daha tanımaz ben yaşar büyükanıt'ı arıyım,nerdesin lan sen!!!" yazdım..
ayy buna bile cevap yok,benim sevgilim buna keyfi iyiyse "işim var bitanem" veya uyuzsa "arıyacağım ben seni,herşeyi büyütme " kıvamında bişi yazardı..yok tık yok!
şimdi ilişkinin başında olunca insan böyle durumlarda hemen aklına fesatlıklar geliyor..ama eğer oturmuşsa endişeleniyorsunuz ,ben çok merak ettim,yani başına bişey geldi sandım..sıcağın alnında bütün gün takılıyor ne bileyim sıcak ağır geldi,başına güneş geçti,tansiyonu çıktı,ne bileyim ya hep sağlıkla ilgili şeyler geldi aklıma..kaza ihtimali bile geldi..feci tedirgindim..
akşam aradı:P telefonunu evde unutmuş birliğe giderken,unutkandır arkadaşımız.. hele uyku tatlı gelince,kimseyi tanımaz,kendini unutmamış Allah'tan götürmüş.. aradı ben bıc bıc anne gibi ayy seni çok merak ettim falan halleri,adam iplemiyor.. amannnn falan diyor..
bir an durdum düşündüm..buymuş dedim! insan birini çok sevince aklına olup olabilecek bütün kötü senaryolar geliyor.. birgün bir bebem olduğunu düşünemiyorum,annemin de söylemlerine göre manyak anne profili çiziyorum şimdiden..bana saçma gelen herşeyi kat ve kat yapacağım bebeme biliyorum.. yıl 2008 sana sesleniyorum evladım : gözümün önünden ayrılma,beni merakta koyma ,oyarım :P,
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)