ikisıfırsıfırdokuzhazırızbekliyoruz

31 Aralık 2008

2008..

seni de kırmızı iç çamaşırları ile karşılamamış mıydık?

yine milli piyango biletine amorti bile çıkmamıştı..!

bir kaç garip arkadaş mesaj atmıştı "seneye görüşürüz" diye..

aklı başında insanlar her yıl yüzlerce kez tekrarlanmasına rağmen aynı iğrenç espriyi neden yaparlar diye hayret etmiştim..

marketteki kasiyer kız bana "mutlu noeller" dediğinde.. utanmış mutlu noeller diyememiştim.. ben hiç noel dememiştim,komik geliyordu.."size de" dedim..

trt'de tarkan vardı hatırladım şimdi.. sesi görüntüsünden sonra geliyordu,berbat bir çekimdi.. bir işi de adam gibi yapın diye küfür etmiştim trt'ye..

başka bir kanalda yine dansöz anıları depreşmişti.. vayy efendim geçmiş zaman dansöz bir tek yılbaşı gecesi çıkardı,heytt be ne günlerdi muhabbetleri cıvıklaşmıştı.. dans sanatından beni soğutan bu berbat muhabbet saat 00:00'da dansözün memesinin ekranımızdan taşmasına kadar sürecekti..ben ömrüm boyunca dansöz kavramından nefret edecektim..

yılbaşı eğlencelerinde yine kadınlara tacizde mi bulunmuştu sapıklar,yok yok yanlış hatılıyorum galiba 2007'di o! 2008'de eğlenceler iptal edilmişti galiba..

hiç planlamadığım şekilde sevdiğim adamla birlikteydim,yeni yıla girerken.. ikimizde solgun,bitkin ve tedirgindik.. o daha yirmigünlük asker ben daha yirmigünlük bir acıtasyonun içindeydim..

şimdi baktığımda güldüğüm o çirkin fotoğrafları çekinmişiz,ne kadar da yorgunmuşuz.. ilk günü öyle yorgunken,daha ne kadar yorduk birbirimizi bütün yıl..

nişantaşı ne kadar soğuktu "ne işimiz var burada ben yılbaşı muhabbetleri sevmem ki" demiştim sana..herkes ne kadar da çok eğleniyor görünüyordu,sahteydi hepsi.. olsa olsa bir amerikan filminden alınmış berbat sahnelerdi.. ne gerçekten içiyor,ne gerçekten gülüyor,ne gerçekten mutlulardı.. noel baba kostümü en kötü türklerin üstünde duruyordu.. bize ait olmayan herşeyi sahiplenip bize ait olan herşeyi reddetmenin garip aptallığı vardı hepimizin üstünde..eğretiydik,sen,ben ,o..

hepimiz de bir gariplik vardı.. kendimi oraya ait hissetmeye çalıştıkça daha da beter uzaklaşıyordum.. eğlencenin içinde hayal meyal gördüğüm ağzındaki düdüğü çalan,kafasında noel baba şapkası olan o 70lerinde muhtemelen sokaklarda yaşayan adama acımayaya çalışıyor,kendimi ayıplıyor ama acıyordum..

hiçbir zaman isa'nın doğduğuna inandıkları yılbaşı için çılgınca sevinen hristiyanlar gibi sevinemeyecektik,üstelik mecbur da değildik.. onların mutluluklarına saygı duymak kafii idi,fazlası üstümüze bir türlü oturmayan bir elbiseyi ısrarla giymekten ötesine geçemeyecekti..

benzemek istediğimiz tüm güzel şeyleri tek bir gece de elde etmeye çalışmak çok güçtü.. ortalama bir avrupalı gibi yılbaşı kutlarsak o kadar zengin,o kadar mutlu,o kadar entellektüel,o kadar gelişmiş olabilecek miydik? inanmak istiyordum ama inanamıyordum..

yine de tüm umutlarım için milat sayacağım seni 2009..

farketmeden geçen yine kendimi kandırdığım,ömrümden bir yıl daha götüren 2008'den kurtulmak için..
daha ferah ve refah bir bir ülke için,zalimlerin zulümlerine son verdiği,gözümüzün yaşının dindiğini yeni bir yıl için..

zamanı aylara,yıllara bölmektir umutları tazeleyen.. bu nedenle;

ikisıfırsıfırdokuzhazırızbekliyoruz

Mutlu Edenler..

30 Aralık 2008


Köpecik.. adı bu! Zat_ı muhterem almıştı bunu bana bir yolculuğunda.. biblo sevmem aslında,ahşap ve daha büyük eşyalar severim dekorasyon için.. ama bu gördüğünüz köpeciği bana benzetmiş :) bakıyorum, bakıyorum çözemiyorum! son günlere kadar gerekli ilgi ve alakayı gösteremediğim bu köpecik şimdilerde başucumda duruyor.. baktıkça mutlu oluyorum..










Çikolata! İlla ki bitter,zaten bitter yemeyip de ben çikolata severim diyenleri anlamıyorum.. indirimde diye herşeyi stok yapanını gördüm de,herkesten gizli indirimde gördüğüm çikolatayı stok yapan ve bunları elbise dolabında saklayan kendime bir alkış istiyorum.. öğün niteliğinde besleniyorum çikolata ile.. çikolata,neyden daha çok mutluluk veriyordu unuttum şimdi ehi ehi :P



Kırmızı Oje! Bordo,kan kırmızı,siyah-kırmızı.. beyaz eller ve kırmızı oje daha güzel ne olabilir.. her parmağı ayrı renk boyadınız mı hiç denemek için :) sonra içinden bir rengi seçip,sürüp ertesi gün 24 saat dolmadan sildiniz mi? kırmızı oje ne kadar zor çıkar bilir misiniz,sizde sevgilinizle kırmızı oje yüzünden kavga ettiniz mi :P







Gabriellla! Adını ben koydum.. Bu kıvırcık hanım kızımız benim kankam! son günlerde hep birlikteyiz,herşeyi ona anlattım.. en çok cappucino seviyor,çaydan pek hoşlanmıyor! kola vb ürünlerden ise nefret ediyor.. filtre kahve ve sıcak çikolata da sevdikleri arasında.. herşey bir yana çok iyi sır saklıyor..




mesajlar.. hep gelsin hiç bitmesin dediğimiz mesajlar.. sırf sevgili için kullanılan telefondan,ondan gelen mesajlar.. en çok mutlu edenler.. dönüp dönüp okuduklarımız..


İlahi Adalet!!

29 Aralık 2008

İsrail Devleti Asya ve Afrika kıtalarının kesiştiği yerde bulunan bir devlettir. Coğrafi olarak, Asya kıtasında bulunmaktadır; batısında “Akdeniz" , kuzeyinde "Lübnan ve "Suriye" , doğusunda "Ürdün" güneyinde ise "Mısır (ülke)" ve "Kızıldeniz" ile çevrilidir. "Kudüs" İsrail’in "De facto" başkentidir. bu durum Bm tarafından tanınmamaktadır.

Uzun ve dar bir şekle sahip olan İsrail, "470 km" uzunluğunda olup, en geniş bölgesi yaklaşık 135 km’dir. Sınırları ve ateşkes hatları içerisinde kalan toplam yüzölçümü 27.817 km²’dir. İsrail, yaklaşık 7.000.000’luk nüfusuyla, çeşitli din, kültür ve sosyal geleneklere sahip insanları bir araya getirmiştir. Para birimi "Yeni İsrail Şekeli"

kaynak:wikipedi

Bu şekilde bakınca her şey ortaokulda coğrafya kitaplarımızda yer alan bir devleti konu alıyor gibi duruyor değil mi?İsrail devletinin para birimi, yüzölçümü, coğrafi konumu.. Dünya üzerinde bulunan 222 tane devletten sadece biri olan bu küçük ülke neden dimağlarımıza uğradığında algıda seçiciliğe neden olup olumsuzluk yaratıyor en azından benim için!

Dünden beri haberlerde izlediğimiz, gazetelerde okuduğumuz bu kaçıncı kez olduğu belli olmayan ve vahşet haberlerine neden olan, üstelik bununla gurur duyan! Dinleri adına kutsal saydıkları mekâna sahip olabilme hırsıyla aslında dinlerince yasaklanmış birçok günahın veballerini boyunlarında taşıyan insanlar zamanında bir kanlı nazinin ağzından çıkan emirlerle yıllarca süren insanlık dışı vahşetten nasiplerini almamışlar mıydı?

bunun için insanların gözünde hep ezilen yurtlarından kovulan fazla kurnaz ama gururlu insanlar sıfatını kazanmamışlar mıydı? Dünyanın lideri olarak gösterilen bir ülkeyi kurdukları lobilerle yöneten bu devlet sadece silah sanayi gelişsin ve para kazansın diye gözlerine kestirdikleri ülkeleri orda yaşayan halkı hiçe sayarak nasılda bu katliamlara önderlik yapabiliyor ve milyarlarca insanın yaşadığı bu dünya nasıl bir insanlık örneği sergileyerek tüm olanlara sessiz kalabiliyor? Atılan taşlara karşılık verilen cevap olarak kullanılan yüzlerce füze, mermi, bomba yüzünden canlarını veren genç insanları gördükçe ve bu katliam karşısında cıks cıks yapanlara ortak oldukça kendimden insanlığımdan insanlarımdan utanıyorum!

Ülkemi yaşanan tüm bu vahşete karşı duyarlı olmaya yürüttüğü kısır politikadan kurtulmaya çağırıyorum daha fazlada yapabileceğim bir şey olduğuna inanmıyorum keşke yapacak bir şeyler olsa keşke inandığımız mabud ilahii adaletini uygulasa..

-kani-

Erkek Kazanmak İster!


yaklaşık birbuçuk iki yıldır biliyordum bu siteyi ..oyun oynayarak geçirdiğim vakitlere acıyıp vicdanen rahatsız olduğum dönemde bulmuştum.. güya hem oyun oynuyor hem boşa vakit harcamıyordum.. aradan çok uzun zaman geçti son dönemde chaoticgönderiler blogunda gördüm.. yine bir heyecan girdim eski kullanıcı adımı silmişler yenisi aldım..


oyundan biraz bahsetmek istiyorum..adı wordabula..bildiğiniz scrabble,elbette online olarak oynanıyor,zamanı ve rakip sayısını ayarlayabliyorsunuz.. çeşitli harfler yüksek puan taşıyor,bu harflerin içinde bulunduğu uzun kelimeler elbette daha çok puan getiriyor vs..


tek başına tadı çıkmıyor,kaniye teklif ettim biraz oynadık ama onun pek vakti yok.. şimdilerde boş olan zat_ı muhterem'e söyledim.. o da üye oldu ve bizim klasik rekabetçi ruhumuz ortaya çıktı..


bir erkekle oyun oynamak kendini ateşe atmaktır.. bunu bile bile başladım.. zat_ı muhterem bir savaşçı edasıyla oynuyor.. havada karada beni yenebileceğine dair imalar,zekasına dair vurgular yapıyor,psikolojik olarak benim çözülmemi istiyor.. oyun işini onun kadar ciddiye almasam da sırf böylesine meydan okuyuşları yüzünden saldırdım..


ne zaman yenilsem :


"bir de sürekli kitap okursun,okumadığın şey yok,çeneye gelince vır vır,kaçtır yeniliyorsun,güzelim(ki nefret ederim bu laftan bilerek söylüyor) sen baştan kaybettin benimle oynarak " diyor..


ne zaman yensem :


"ne ballısın ya,elimde tek bir sesli harf bile yok,senin bal bende olsaydı dünya turnuvasına katılırdım,senin kadar kitap okusam 30saniyede değil 10 saniyede bulurum,laptopla oynamak çok zor takılıyor bıdı bıdı.." diyor


daha önce kendisiyle tavla,tabu,okey ve benzeri oyunları oynamış biri olarak söyleyebilirim ki erkeklerin bu konularda başarısızlığa tahammülü yok.. babam da aynıdır mesela annemle tavla oynarlar,binbir dolap çevirir taş çalar vs bir şekilde yenmek için cebelleşir.. yenilirse yenenen kadar oyunu devam ettirmek için uğraşır..


bilinç altında kadının daha aptal olduğuna dair düşünce ile doğmuş veya bu düşünce empoze edilmiş erkek cinsi kadınlarla oynadığı her oyunu kazanmak ister..


ister masada,ister .....

Dizi Dizi İnciyiz Manyaklıkta Birinciyiz..

26 Aralık 2008
"televizyon seyretmiyorum,dizi asla izlemiyorum,izleyenlerin aptal olduğunu düşünüyorum,cıks cıks bu ülkenin sosyo-kültürel seviyesi içler acısı ben ingiliz kraliyet ailesinin sol skrotumundan geldim televizyon izleyen kitleye acıyorum.."

var değil mi bu arkadaşlar..? şimdi bu yazının üstüne de yine "bak ben vallahi izlemiyorum o aptal dizileri vaktim yok zaten,televizyon izlersem de discovery channel'de aslanların çiftleşmesi izliyorum" diyecek..

bir de bunu söyleyen adam cnbc dizilerine tapar,onlar başkadır,türk değiller ya,ondan karizmatik! komik dahi olmayan o buzz esprileri olan 20dakikalık sahte gülme efekleri olan dizileri ağzı açık izler,avrupa yakası'na gelince.. "ayy burhan ne sığ bir karakter,buna gülen zihniyete tüküreyim "diye hayıflanır..

kim ne kadar izlemiyorum derse desin,izliyor.. biliyorum o çok kıymetli ab grubu göbeğini kaşıyan gecekondu kitlesi olmuyorsa,bu çok entel-dantel geçinen kitle oluyor.. ölçüm merkezi göre ab grubuna giriyorum galiba ve dizi izliyorum.. hatta internetten soğuma günlerimin geldiği şu günlerde bolca izliyorum.. yapacak birşey yok,benim yok en azından.. yani millet her gece arkadaş toplantılarında,partilerde,gece gezmelerinde falan takılıyor galiba,benim öyle bir hayatım yok maalesef.. klasik türk eğlencesi televizyon..

türk halkı dizi izliyormuş.. sonra dizideki hayatlara özeniyormuş,gençlik etkileniyormuş,ahlaksız oluyormuş vs vs.. bu gece yaklaşık 2 aydır ilk kez aşk_ı memnu'yu izledim .. az sonra gidip yalı sahibi iki çocuğu olan bir adamı ayartacağım,sonra onunla evlenip tüm varlığa çörekleneceğim .. bihter'de 25 yaşında ya,ben 25 yaşındayım, onu örnek alacağım.. idolüm , dizi izliyorum ya etkisinde kalacağım,adımı da bihter diye değiştireceğim..


kesinlikle takip ettiğim tek bir dizi var.. onu da bir şekilde izleyemeyesem bile netten vs izliyorum.. zira yıllardır izliyorum,bu beni sosyo-kültürel olarak aşağıya çekecekse bile evet ben herhafta burhan'a gülüyorum..

dizi izliyoruz.. izliyoruz unutuyoruz,tüketiyoruz.. yenisi çıkıyor yine izliyoruz.. sıkılıyoruz,yenisi çıkıyor yine izliyoruz.. ne var yani biz hala gelişmekte olan(!) üçüncü dünya ülkesiyiz.. televizyonu seviyoruz.. daha iyi bir fikri olan varsa bekliyoruz..
not:bu yazı zat_ı muhterem'in beni dizi izliyorum diye eleştirmesine ithafen yazılmıştır..

Google'dan Bul Beni !!

24 Aralık 2008
aslında her hafta bu yazıyı yazmak istiyorum ama sıkıcı olacağına dair düşüncem beni durduruyor.. en azından aylık bir değerlendirme olsun istedim zira,sonuçlar bir zaman sonra güncellenip kayboluyor.. çok daha ilginç aramalar vardı ama yitirdim.. bunlarla idare edeceğiz :)


ismail yk bayram yemeğinde hangi ünlülerin arasında kaldı: kardeşim Allah aşkına işin gücün yok mu kurban olayım ya! hangi ülkede yaşıyorsun,işsiziz,sonumuz yok karanlık,nesin kimsin sen,tek derdin bu olabilir mi yahu?.. hangi insan evladı merak eder bunu ya,hangi sebeple merak eder?


hey kadınlar tuvaletiniz içilir:bak bu daha da vahim bir vaka.. bir erkek düşünün,internete giriyor bunu yazıyor? ve biz bu adamla aynı oksijeni tüketiyoruz..!!


herhangi bir siteye üye olmadan kızlarlan tanışmak istiyorum: dostum cazibeni kullanacaksın o zaman,başka bir ihtimal kalmıyor? bir de "kızlarlan" gibi türkçeyi berbat eden yapılanmalardan uzak kalacaksın..


eylül adında bir kızı etkilemenin yolları: yahu bu erkekler interneti sadece kız düşüreceğim diye kullanıyorlar farkında mısınız? lütfen eylül adında sevgilisi olanlar bu arkadaşa yardım etsin,rica ediyorum..


düzğün öpüşme: yazamıyorsun bile manyak!! nasıl öpüşeceksin düzgün?

ismanil yk'nın donmayan klipi var mı varsa bul: emrin olur! ismanil yk yeni biri mi amip mi bunlar çoğalıyor mu? "donmayan klip" tabirini ise alkışlıyorum arkadaşım!!


bugün benim için çok sıkıcı sebebi ne: anneannemin edepsiz bir lafı vardır bu durumlar için ama neyse yazmayayım :P


beni bırakıp gittin pislik,.iktir git emi: iyi dedin valla,ne denir artık,giden gitmiş.. arkasından küfür edeceksin ne yapacaksın başka,ama google'a yazmayacaksın bence,pek akıllıca değil yani bu!

cemil ipekçinin tuttuğu takım hangisi: on numara arama sorusu :P cevap veriyorum: galatasaray ehi ehi :P


muhafazakar evli çiftiz,sevişmek için çift arıyoruz: höh! şekerim siz muhafazakar kelimesinin tam anlamını biliyor musunuz? nedir yani muhafazakar olarak belirtmenizdeki neden anlamadım ki,google efendi niye bana paslıyorsun böyle sapıkları yahu!!!??


sendeki gözler görmeyi bilmez: hey maşallah! bak bunu sevdim,hep böyle aramalar yapın,canımı yiyin! şiir ,şarkı falan mı ki bu? bilen var mı,güzelmiş..


kurban bayramında içki içen biri kurban kesip,etini yiyebilir mi?: evetttt,dönemsel din sohbetlerime hoşgeldiniz.. yiyebilir efendim,bence yani.. günahlar,sevaplar,ve netice.. bunlar bizim değerlendirmemize tabii değil!


kendini nimetten sanan siz kadınlar:google bunu niye bana pasladın ya! bir ima falan mı var burada? hıı? sende birinden tekmeyi yemişin gelmişsin google'a artistlik yapıyorsun,nimetteniz tabii :) en kıymetli nimetiz hatta!!


ukala gıcık üfürükten prenses: bunu yazan delikanlı gibi çıksın,demeyeceğim birşey:P kimsin lan sen:P


@hotmail.com listele bana bebeğim:aha da google'a bebeğim diyen biri var :P hemde kız msn bulma amacıyla yazmış,zekice valla..


rüyamda hoşlandığım erkek beni mıncırdı,anlamı ne:ne desem ya,bilemedim :P

Umut-Ayşe Kulin

23 Aralık 2008

nostalji kelimesi ne zaman bu kadar ehemmiyet kazandı? biz ne zaman tarihimizle böbürlenmekten ziyade acılarımızlada yüzleşmek için çaba göstermeye başladık.. hayat daha 20li yaşlarındaki gencecik insanlar olan bizleri neden nostaljik akımlara yöneltti.. geçmişten gelen her koku neden bizi bu kadar büyülüyor..?

onlarca soru üretilebilir.. geçmiş dediğimiz karanlık ama mağrur,sıcak ama kasvetli,muzip ama acımasız dost bizi çağırıyor.. gidiyoruz.. bizi geçmişe götürebilecek ne varsa onlara hizmet ediyoruz. eski şarkıları dinliyor,eski aşklara ağlıyor,tarihi romanları yaşar gibi okuyor,bize geçmişten birşeyler getiren her amaca hizmet ediyoruz..

günümüz edebiyatında nostaljik akıma katılmış ama kendi ailesini işleme şansına erişmiş Ayşe Kulin'in son romanı "Umut".. bu Ayşe Kulin'in tasarladığı üçlemenin ikinci kısmı ilki "Veda" idi..birer yıl arayla yazdığı bu iki kitap Kulin'in taşıdığı etnik ve kültürel tüm değerlerin bir harmanı.. Cumhuriyet dönemine geçişteki sıkıntılar,Osmanlı Devleti'nin bir türlü yitirilmesinin becerilemediği heybeti buna harşılık köhnemişlikleri,kurtuluş savaşında yaşanan trajediler,topraklarından kopan göçmenler,yeni yurdu,dili,coğrafyaya alışma,azınlıklarla demokratik hayatla uyuşma çabaları,yeni sosyal hayatta kadının ve erkeğin değişen rolleri..

ve aşk.. günümüz ahlak kurallarını bile yıkıp geçen gizli,karmaşık,kimine göre ahlaksız kimine göre tutkulu aşklar..bütün sorunların gölgesinde her zaman başı dik duran,aşk..

Umut;herkesin anlayabileceği sade bir dil ile,çoğukez tarafsız fakat yine de kırılgan bir dille yazılmış.. Veda;daha ziyade kurtuluş savaşını naklederken,Umut'ta yıllar ilerliyor cumhuriyet ve onun getirdiklerine alışmaya çalışan ve yurtlarından,kaybedilen topraklardan artık Türkiye Cumhuriyeti olan topraklara göçmek zorunda kalan göçmenler anlatılıyor..

Kulin,öyle güzel resmetmiş ki.. karakterler gözünüzde beliriyor,elinizi uzatıp yardım etmek,acılarını paylaşmak,sevinçlerini görmek istiyorsunuz.. bu topraklarda hangi insanların yaşadığını,nasıl bir uyum nasıl bir sistemle bu günlere geldiğimizi bütün bu ahenge rağmen cumhuriyet'in bile kurtaramadığı,değiştiremediği o köhnemişliğin günümüzde de nasıl devam ettiğini anlıyorsunuz..

tarihimizin o zor günlerine binlerce pencerenin en azından sadece birinden bakmak adına;"veda" ve ardından "umut" sizi bekliyor..

Related Posts with Thumbnails