Aşk İçin Benliğinden Vazgeçmek..

16 Aralık 2008
şu kızı görünce üzülüyorum,niyeyse oralarda başına bişeyler gelecekmiş gibi geliyor,bir gazla evlendi gitti..bazı kızlara zayıflık yakışmıyor,hastalıklı gibi duruyor.. bu da öyle.. çekip gidince gözlerinin altı morardı,tipi biraz daha kaydı galiba..

neyse konumuz bu değil,bu kızımız yunan gazetesine açıklama yapmış.. "artık benim vatanım burası,bütünleştim yunanistanla" falan gibilerden.. klasik yabancıların iş yaptıkları ülkeye şirin görünme çabaları,ama bunun durumu öyle değil.. koca derdine tamamen değiştirilmiş bir hayat sözkonusu..

şimdi bu tip açıklamaları bizim gazetelerde görünce gururlanıyoruz.. elin rusu kalkmış gelmiş,türkiye'ye aşık olmuş,türkle evlenmiş 4 tane çocuk doğurmuş,türkçe öğrenmiş,türkiye'ye gömülmek istiyormuş,müslüman olmuş vs vs.. böyle hikayeler hepimizin hoşuna gidiyor..

ama bizim vatandaşımızın böyle haberlerini duyunca yadırgıyoruz elbette,zira dünya üzerinde aşık olunabilecek tek ülke bizimki.. insanı en sıcak ülke biziz,misafirperveriz falan.. turistleri kazıklayan,taciz hatta tecavüz eden,aptal yerine koyanlar bizden değil elbette,onları saymıyoruz..

bu konuda ilgimi çeken şey t.kazaz'ın pardon maria'nın evliliğiyle birlikte hayatını bu kadar seri bir şekilde değiştirebilmesi.. yani aşk dedğimiz şey karşımızda gördüğümüz insanı olduğu gibi kabul edip sevmek değil midir? sizden dinini değiştir,milliyetini,değiştir adını değiştir diye taleplerde bulunan bir adamın sizi sevdiğine inanır mısınız? sevdiğim adam bana bak üfürük seni seviyorum ama hadi gel hristiyan ol,adın da suelin olsun,dese.. bi s.. git derim ! sen beni sevmiyor musun ,hristiyan olsam ne müslüman olsam ne,adımı niye değiştiriyoruz,niye kimliğimi yok etmeye çalışıyorsun.. bu aşk olabilir mi ?


sizi gerçekten seven biri şart koyabilir mi ve insan nasıl kör olur da bu şartları kabul edip evlenir.. insan bir şekilde sahip olduğu herhangi bir değerden nasıl bir anda vazgçebilir,hadi vazgeçti diyelim,, bu gece müslüman yatan biri yarın sabah artık hristiyanım diye uyanabilir mi? bunun gerçekleşmesiiçin bir süreç gerekmez midir,kendini kandırmaz mı insan?


sevgilisiyle birlikte,kılık kıyafetini,dini inancını,siyasi görüşünü,konuşmasını,yediği içtiğini,dinlediği müziği değiştiren kızları hiç anlamamışımdır,bu kadınların erkeğe yaranmak ona benzemek adına kendinden vazgeçişi simgeler.. ve bence aslında olmayan bir aşkı ve ortak yönü bu şekilde bulmaya çabalar..


gerçek aşk sizi olduğunuz gibi sever sarmalar,sizden böylesi taleplerde bulunan,şartlara boğan şey olsa olsa aşk sanrısıdır..

28 yorum:

pRncfRn dedi ki...

Kadın mutlu mu? Mutlu.

Bize bok yemek düşer afedersin.

babegazelle dedi ki...

e yaniii,seversen olduu gibi sevcen zaten o zmn bişeye benzio olay tuğçeye gelince reklam kokan hareketler bunlar diorum

osuruktanteyyare dedi ki...

ayy kocayı buldu çirkinleşti bu karı valla

41 kitchen dedi ki...

çok güzel anlatmışsın canım...her cümlene aynen katıldım. söylediğin gibi böyle köklü değişmler uzun süreçler içerisinde olur ancak. ama o da ne kdar sağlam olur tartışılır.

Adsız dedi ki...

duygulara tercüman olmanın karşılığı bu olsa gerek prenses!

Primarima dedi ki...

NEDENİNİ BİLMİYORUM AMA BU KIZA İFRİT OLUYORUM ,İLK GÖRÜŞÜMDEN BU YANA HİÇ SEMPATİK, HİÇ SEVİMLİ GELMEZ BANA.bu KIZ ÖYLEDE BİR HAL ALMIŞDIR Kİ ARTIK ÇOK YAKINDA RAHATLIKLA BEN ARTIK ERKEĞİM ADIMDA ABDURRAHMAN DİYE ÇIKABİLİR.GÖZÜ KARA BUNUDA KABULLENİR YANİ...

Böcek dedi ki...

iman zayıflığı yüzünden oluyo böle şeyler..ailede temel atılmıyo.öğrenmesi gereken kendisiyken öğrenmek de işine gelmiyor.yani müslümanmış değilmiş zaten farketmiyor.doğal olarak hristiyan olurum,doğacak çocuğumu vaftiz ettiririm,adımı maria yaparım,kocamı da evine bağlarım mantığıyla hareket ediyor..
işte bu kadar..
ne diim,isa onu korusun:PpP

Üfürükten Prenses dedi ki...

@prncfrn:nerden biliyorsun? genelde mutlu olunmaz.. yani bu maria'nın yaptığı bir klasiktir kadınlar arasında.. bir adama yapıştın mı donuna kadar benzeşeceksin adamla,aşk bitince de şutlayacaksın..
sana pembe ruj yakışacak adam kırmızı seviyor diye artık kırmızı süreceksin,böyle salak davranışlarımız var..
bahsettim yanılgı,hata bu..

yoksa hristiyan olup mutlu olacaksa bir insan elbette hemen gidip olsun..ama bunu tahlil ettiyse,değerlendirdiyse bu kadın koca derdine yaptı bunları..

bize b.k yemek düşmüyor yani şekerim:)

@babe:hristiyan olmak elbette daha popüler bir aktivite,reklam ama kocasına reklam galiba :)

@osuruk: yahu bi tek bana mı öyle geliyor diyordum.. fena değildi evveliyatında ama şimdi bi garip ya..

@htc:ya bizim yaşadığımız aşk değil ya da bunların ki.. bi problem var..

@adsız: teşekkür ederim..

@böcek:yani madem sen bu kadar dinini bağlı biriydin müslümanken neden öyle bir tavrın yoktu,din konuları öyle derin ki.. kendi dinini öğrenirken veya diğerine geçerken hepsini bir şekilde sindiriyorsun bedeninde.. sırf erkeği mutlu etmek adına alınmış,sıradan bir karar..

@primarima:off çok güldüm yaa sabahın köründe :)

Adsız dedi ki...

belki katı olacak ama ben aşk kadını olmama rağmen tabularımdan ödün vermezdim.

Adsız dedi ki...

"Adamı müslüman yapaydın da sevap işleyeydin a kancık.." diye tepki veren X'i yakinen tanıyorum..
Bir de erkeği için Hristiyan olmayı seçen, onun uğrunda her şeyi silen ve sonunda anasının evine geri dönen Y'yi de yakinen tanıyorum..
Kaderin bi cilvesi diyerekten yorumumu bitiriyor, Y'nin X'in kızı olduğunu da belirtiyorum..
:)

Ful yaprakları dedi ki...

bahsettiğini anladım ben,
bir insana aşık olunca her şeyi onun istediği gibi değiştirmeye çabalıyoruz.Misal bennim sevgilim topuklu ayakkabı sevmiyor, aldırmıyor bana.giyemiyorum, hoş giysem de üstümde sırıtıyor çünkü yürüyemiyorum ama yine de bu hoş değil...
Dediğin gibi kırmızı ruj seviyo sa illa kırmızı mı süreceksin, ama tartışma ortamına da girmek sürekli sürekli geriyor insanı..
Bu maria konusunda sana katılıyorum ama.

efsa dedi ki...

hiçbir şey bin günde değişmez, zaten birileri için değişiyorsa da asla değişmez,
insanların tercih meselelerinde dini alet etmek ne derece doğru çok tartışılır.
karşındakini olduğu gibi kabul etmek yerine şartlar koymak, yada sen onu sevdiğin için inancını değiştirmek olmaz ki.
ha belki tuğçe hanım baştan inanmıyordu da arayışlarda idi o zaman farklı olur tabiki, ama tam evlenirken ki aşamada bunu yapması tamamen reklamdır.

pRncfRn dedi ki...

Prenses insanları yargılamayan bir yapın olduğunu düşünüyordum fakat yanılmışım galiba. Olayın magazinsel yönünü bir yana bırakırsak sosyolojik olarak ele aldığımızda eğer insan zaten dinini değiştiriyorsa onu sadece bir adam için yapmıyordur, içinde bir sempati ve değiştireceği dine duyduğu zayıf inanç vardır.

Ben kesinlikle hadi hristiyan olunsun demiyorum elbette ki ve yorumda belirttiğin şu popülerlik olayına katılıyorum fakat eğer yapıyorlarsa da bizim saygı duymamız gerekiyor. Neticede bize bir zarar gelmiyor ya da çevremizdekilere. Eğer geleceğinden korkuyorsak bu kadar ufak olaylar yüzünden biz zaten benliğimizin zayıflığından korkuyoruz demektir.

Ben bu kadını tanımam. Ne yaptığı, ne ettiği pek umrumda değil fakat olaya sadece 'amanın dinini değiştirdi' diye bakıyorsak elbette ki farklı noktalar göreceğiz. Adamın da deli hristiyan olduğuna inanmıyorum, ikisinin de ortak noktada buluştuğu bir yer olmuş. Hani demişsiniz ya olduğu gibi sever, seven. Evet gerçekten öyle, olduğu gibi sevmişler birbirlerini ve bunu yapmışlar demek ki, oldukça romantik.

Arzu Breda dedi ki...

Sevgili Prenses,

Bu olayda olsun, diğer herhangi başka bir örnek de olsun; kişiler hakkında değerlendirme yaparken, hiç bir zaman kesin yargılarla değerlendirmemeliyiz.

Şimdi, Tuğçe Kazaz örneğinde; bu kızın evlenmeden önceki inanışını, karakter yapısını, düşünce sistemini, ruhi durumunu bilmeden ve aşık olup evlendikten sonra eşinin ona baskı uygulayıp uygulamadığını kesin olarak bilmeden hiç bir kesin yargıya varamayız.

Sadece, medyada çıkan kendi açıklamaları -bu açıklamaların da ne kadarı tam olarak yayınlanıyor- ve yine medyanın sansasyonel ve masa başı kolaycılığı olarak hazırlanmış saçma sapan haberleri ile bu tür kişilik değerlendirmeleri yapmak, bizleri yanlış yönlere sürükleyebilir.

Ancak, bunları dedikten sonra; sizin dedikleriniz de olmaz demiyorum. Her türlü durum, ihtimal dahilinde olabilir ve tüm ihtimallerin düşünülmesi gerekir.

Büyük bir aşk bunları yaptırabilir mi?.. Bence yaptırabilir... Neden olmasın?!..

Yaptığınız değerlendirmelerin, bir çoğuna katılsam bile, resme bir de diğer tarafından bakmak, bir de bu yönüyle düşünülmesi gerekir. Bu nedenle, farklı açıdan bir değerlendirme yapmak istedim.

Maksadım, sırf farklılık olsun diye, farklı görünmek değil. Sadece, her şeyin göründü gibi olmayabileceğini vurgulamak istedim.

Sevgiyle ve sevdiklerinle kal...

ella dedi ki...

evlilik zamanla iki tarafın birbirine benzemesi ve değişmesiyle sonuçlanıyor çoğunlukla. siz istemesenizde değişip, değiştiriyorsunuz. ama bu kadar hızlı ve radikal değişimleri kaldırmak için çok güçlü olmak lazım galiba. yada çok aşık...

tuba dedi ki...

sonuçta onun hayatı, bize karışmak düşmez ama sevdiği adam için benliğinden vazgeçmek olayı bana da saçma geliyor. sadece tuğçe kazaz meselesinde değil, genel olarak. bırak adam / kadın seni olduğun gibi kabul etsin, etmiyorsa sevmiyor demektir. e o zaman ne işin var onun yanında? nasıl aşktan, sevgiden bahsedebilirsin? yazdıklarına katılıyorum ama yine de bu onun hayatı, normal karşılamak gerek bir yandan da :)

Pilli-Cadi dedi ki...

cok itici bi kiz bu ya.
bence dinini degistirmesindeki amac cok asik olmasi filan degildi. altinda bizim gibilerin anlayamayacagi sebepler yatiyor olabilir.

DuruButik dedi ki...

Prenses;

aynı fikirdeyim seninle.tam bir benlik bunalımı gibi geliyor bana.
evliliklerde karı-koca ortak yolu bulmak durumunda kalabiliyorlar tabiki.ama bu bi insanının tümden kendini değiştirmesi gibi birşey.bununda sağlıklı olmadığı ve uzun sürmeyeceği düşüncesindeyim.Allah akıl fikir versin...

Adsız dedi ki...

islam dini adına büyük bir kayıp değil bence. kendi adına kazanç ya da kayıp, ilgilenmiyorum.

Üfürükten Prenses dedi ki...

@nalan:tercih meselesi elbette,bunun aştan ziyade karakterle ilgisi var galiba nalacım..

@piltikanım:valla hikayen enteresanmış şaşırdım :P

@ful yaprakları : ohh vallahi ne demek istediğimin anlaşıldıına sevindim.. teşekkür ederim..

@efsa:kesinlikle katılıyorum,ne demek istediğimi anlatabilmişim sana da,sevgiler..

@prncfrn:sanırım kendimi ifade edemiyorum.. mesele din değiştirmek değil,bu sadece konuya değinmemiz açısından araç..

örnek veriyorum böyle anlatayım .. prncfrn,ben seni çok seviyorum,harika yazıyorsun,çok daha yakın arkadaş olmak istiyorum ama sen artık gay olma,bunu istemiyorum desem?

sence salalık yapmış olmaz mıyım,seni,benliğini,herşeyini yok saymış olmaz mıyım?
beni içten bulur musun,seni gerçekten sevdiğimi düşünür müsün?

işte kadınlar sırf aşk bahanesiyle,benliklerinden vazgeçiyorlar erkekler için.. ve bunun adına aşk diyorlar..

Ay BU KIZ dedi ki...

aşkın gözü kördür kalbi sakat demiş ünlü düşünür..:)

Üfürükten Prenses dedi ki...

@arzucum:mesele maria'nın dinini değiştirmesi değil,bu zerre umrumda değil.. türkiye'ye gelip,10 gün içinde müslüman olup meryem adını alan kızlarda aynı gözümde..

birisi için aşk bahanesiyle benliğini değiştirmesini istemek,değinmek istediğim nokta bu canım..

@owl: haklısın,güçlü veya kör olmak gerekiyor galiba..

@t.u.b.a: vayy k.. dinini değiştirdin bizi rezil ettin meselesi değil.. demek istediğimi sen de çok güzel anlatmışsın canım teşekkür ederim..

@cadım:olabilir canım..

@durubutik: teşekkür ederim.. bu kadar derin değişikliker hemde aniden.. dilerim pişman olmaz..

@cansu: :D

Adsız dedi ki...

prenses,
konu mankeninin kişiliğini bilmiyorum. ismen ve şeklen tanırım,o kadar. demek ki vazgeçtiklerine pek önem vermiyor. ya da aşkı, bizim anlam veremediğimiz kadar büyükmüş, bilemeyiz. Aşkı uğruna birçok şeyden vazgeçmek bana da doğru gelmiyor,bu konuda hemfikiriz!
insan tuttuğu futbol takımını bile bu kadar kolay değiştiremezken dinini,yaşamını vs değişmesini ilginç. belki kendini o şekilde daha kolay kabullendireceği için bu değişime olumlu baktı.değişimi bir formalite olabilir.
konunun din değişimine bağlanmasından rahatsız oldun ama sonuçta bunlar dinin değişmesi ile gelen diğer gelişmeler.
bireysel tercihlerin, başkalarını memnun etmek amaçlı yapılmasını sevmem ben de.

The Metonian dedi ki...

teşhis : aşkın beyin üzerindeki yan etkileri / şuursuzluk

(tabi aşk diye birşey varsa)

sonuç : Kendilerine Redd'ten "Hâla aşk var mı ?" şarkısını armağan ediyorum.

bi dost dedi ki...

demişsin ya, seven insan şunu yapmalısın bunu yapmalısın diye şart koşmaz, koşuyorsa aşk değildir o filan.. kendi açımdan bunu düşünüp öyle konuşmak istiyorum. müslümanım elhamdülillah. ve eğer gayrimüslim bir erkeğe aşık olsaydım, onu o şekilde kabullenemezdim.. çünkü ona aşıksam da, din daha önemlidir, Allah'ın emirleri daha önemlidir bende. onu sevmiyor muyum ama? seviyorum tabi ki, fakat o şekilde evlensek bile mutlu olamazdım zaten. ha ama şart koşar mıydım ona; müslüman ol der miydim?? hayır onu da demezdim. benim dememle yaparsa bunu, tutup bi kelime-i şehadet getirir, orda biter olay. müslüman olmak demek, iman etmek demek, içinde hiç bir şüphe kalmaması demektir. ve bunları kendisi içinden gelerek inanarak yapmayacaksa, yapmamışsa ben hiç demem bile..

olaya tuğçe kazaz olarak bakınca da, içinden neler geçti, neler düşündü bilmiyoruz elbette. ama şunu söyleyebilirim, ne kadar müslümandı ki şimdi ne kadar hristiyan olsun!! bu laf belki sakıncalı kaçabilir.. kimsenin imanını ölçemeyiz tabi ama şuna dayanarak söyledim : gerçek bir müslüman, iman etmiş birisi, asla ve asla dinini değiştiremez.. son din ve hak din varken başka bir dine geçebiliyorsa bir insan, müslümanlığı zaten anlayamamıştır demektir.

çok uzattım afedersin, aklıma geleni şakır şakır yazdım tutamadım kendimi :)

Pervane dedi ki...

maria için değil de onun üzerinden bişeyler söylersek (ki kişiler değil de olaylar ilgilendirebilir bizi),
insan kendi için önemi olmayan şeylerden vazgeçebilir, haliyle bu vazgeçiş ona çok da büyük bir olay gibi gelmez.
mesela ben futbolla hiç ilgilenmem takım da tutmam, ama sevdiğim adam mesela gs'li olsa, onunla maça gidebilirim, tezahurat bile yapabilirim hatta belki gs'li olabilirm, bu beni etkilemez bile.
ya da belki siyasi bir görüşüm vardır veya kitap okumayı sevmem ama zaman içinde kalplerin ve düşüncelerin birbirine tesiri sonucu görüşüm değişir, kitap okumayı sever hale gelirim.
ya da belki sigara tiryakisiyimdir ama zararlı olduğunu biliyorumdur, sevdiğim adamı da zehirlememek için bırakırım, bu da bi fedakarlık olur benim için.
ya da belki özgüvensizimdir, kişiliğim gelişmemiştir, kendime de saygım yoktur, sevdiğim adam beni beğensin kompleksine kapılmış, kendimden vazgeçmişimdir, o ne isterse onu yapar haldeyimdir.
ama ben kim olduğumu artık çözmeye başlamışsam, sınırlarım, benliğim, özgüvenim, özsaygım, kısaca bir ben varsa ortada inandığım, sevdiğim, bildiğim şeyleri değiştirebilecek olan aşk değil yine benimdir ancak.
insanlar birbirinden etkilenir bu bi gerçek, sevmek yeterli birinden etkilenip değişmek için, millet hayranı oldukları şarkıcılar için yaşadıkları şehirleri değiştiriyorlar. illa aşık olmak gerekmez.
aşk insanı başka biri yapması için yaratılmamıştır sonuçta. aşk kişinin kendinden daha önemli değildir.
bu kız da din değiştirmeyi giysi değiştirmek gibi algılıyor olabilir. şimdi daha mutludur ama asla özgüveni artmış olamaz.
çok uzun olduysa özür mözür :(

... dedi ki...

çok eğlenceli bir blogmş doğrusu:)
blogumu ziyeret etmişsin çok mutlu oldum:)

bu yazı dikkatimi gıdıkladı.
nacizane bir kaç söz:
bence pek birşey farketmemş:)
önemli olan dinini yaşayabilmek
eğer dinini yaşamıyorsan hıristiyan da olsan müslümanda olsan o sadece kimliğinde bir yazı olarak kalır.

Hazan Esintisi dedi ki...

*En son "Vatanım Yunanistan" diyordu! Şimdi ise Kelime-i Şahadet'ini kameraya kaydetti..
2005'te kilisede evlendiği Yunan oyuncu Yorgo Seitaridis için Hıristiyan olan Tuğçe Kazaz, bu uğurda ailesini kaybetmeyi göze almıştı. Çok değil, 2 ay önce de "Vatanım Yunanistan" diyerek değişimin suyunu çıkaran Tuğçe, geçtiğimiz haftalarda Yunan eşiyle boşanma kararı alıp Türkiye'ye döndü.* (alinti)


Selam,

yani üfürük hicde yanilmamis yazdiklarinda..
Yazini tesadüfen okudum, yeni blogger sayilirim.. Sayfanda dolanirken takildi mousuma :-) ve merak ettim biraz googlede bakindim ve yukaridaki haberi buldum.. Yani neymis.. Ask icin yada daha dogrusu adami kacirmamak icin bir günden ertesi güne din degisilse bile eninde sonunda o ucurumlar tekrar ortaya cikiyormus :-P
Eger dinini anliyarak ve kalpten istereyerek degismis olsaydi, bosandiginda o dinden cikma gereginde bulunmazdi ;-)
Sevgilerimle..

Related Posts with Thumbnails